حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ: كُنْتُ مَعَ عَمِّى فَسَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أُبَىِّ ابْنَ سَلُولَ يَقُولُ لأَصْحَابِهِ ( لاَ تُنْفِقُوا عَلَى مَنْ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ حَتَّى يَنْفَضُّوا ) وَ ( لَئِنْ رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الأَعَزُّ مِنْهَا الأَذَلَّ ) فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَمِّى فَذَكَرَ ذَلِكَ عَمِّى لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَعَانِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَحَدَّثْتُهُ فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُبَىٍّ وَأَصْحَابِهِ فَحَلَفُوا مَا قَالُوا فَكَذَّبَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَدَّقَهُ فَأَصَابَنِى شَىْءٌ لَمْ يُصِبْنِى قَطُّ مِثْلُهُ فَجَلَسْتُ فِى الْبَيْتِ فَقَالَ عَمِّى مَا أَرَدْتَ إِلاَّ أَنْ كَذَّبَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَقَتَكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِذَا جَاءَكَ الْمُنَافِقُونَ ) فَبَعَثَ إِلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَرَأَهَا ثُمَّ قَالَ « إِنَّ اللَّهَ قَدْ صَدَّقَكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19899, T003312
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَرْقَمَ قَالَ: كُنْتُ مَعَ عَمِّى فَسَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أُبَىِّ ابْنَ سَلُولَ يَقُولُ لأَصْحَابِهِ ( لاَ تُنْفِقُوا عَلَى مَنْ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ حَتَّى يَنْفَضُّوا ) وَ ( لَئِنْ رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الأَعَزُّ مِنْهَا الأَذَلَّ ) فَذَكَرْتُ ذَلِكَ لِعَمِّى فَذَكَرَ ذَلِكَ عَمِّى لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَدَعَانِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَحَدَّثْتُهُ فَأَرْسَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أُبَىٍّ وَأَصْحَابِهِ فَحَلَفُوا مَا قَالُوا فَكَذَّبَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَدَّقَهُ فَأَصَابَنِى شَىْءٌ لَمْ يُصِبْنِى قَطُّ مِثْلُهُ فَجَلَسْتُ فِى الْبَيْتِ فَقَالَ عَمِّى مَا أَرَدْتَ إِلاَّ أَنْ كَذَّبَكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَمَقَتَكَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِذَا جَاءَكَ الْمُنَافِقُونَ ) فَبَعَثَ إِلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَرَأَهَا ثُمَّ قَالَ « إِنَّ اللَّهَ قَدْ صَدَّقَكَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ubeyydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, Zeyd b. Erkam’ın şöyle dediğini rivayet etti: Amcam ile beraberdim, Abdullah b. Ubeyy b. Selûl’u arkadaşlarına: “Rasulullah’ın yanındakilere infak etmeyin ki ayrılıp dağılsınlar” ve: “And olsun Medine’ye dönersek şüphesiz daha aziz (güçlü) olanlar, oradan daha zelil (güçsüz) olanları çıkartacaktır” dedi. Ben bunu amcama söyledim, amcam da bunu Nebi’ye (sav) söyledi. Nebi (sav) beni çağırdı, ben de ona (duyduklarımı) anlatınca, Rasulullah (sav) Abdullah b. Ubeyy ve arkadaşlarına birisini gönderdi, onlar da (o sözleri) söylemediklerine yemin ettiler. Rasulullah da (sav) beni yalanlayıp, onun doğru söylediğini kabul etti. Hiçbir şekilde başıma gelmemiş bir musibet gelip beni bulmuş oldu. Evimde oturup kaldım. Amcam: Sen ne yapmak istedin? İşte Rasulullah (sav) seni yalanladı ve sana öfkelendi, dedi. Yüce Allah da: “Sana münafıklar geldiklerinde…” (diye başlayan Münâfikun suresini) indirdi. Rasulullah (sav) bana birisini gönderdi, (ben de yanına gittim) bu sureyi okudu, sonra da: “Şüphesiz Allah senin doğruladı” buyurdu.
Ebu İsa dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 63, 5/415
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Kur'an, nuzül sebebi
Münafık, yaptıkları şeyler (Resulullah zamanında)
Yemin, yemin edeni tasdik etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42251, HM000767
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا ابْنُ مُبَارَكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَيُّوبَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ زَحْرٍ عَنْ عَلِيِّ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
كُنْتُ إِذَا اسْتَأْذَنْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنْ كَانَ فِي صَلَاةٍ سَبَّحَ وَإِنْ كَانَ غَيْرَ ذَلِكَ أَذِنَ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 767, 1/296
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
3. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
4. Ebu Abdulmelik Ali b. Yezid el-Elhânî (Ali b. Yezid b. Ebî Hilal)
5. Ubeydullah b. Zahr ed-Damrî (Ubeydullah b. Zahr)
6. Yahya b. Eyyüb el-Gafikî (Yahya b. Eyyüb)
7. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
8. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
161504, MK001721
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن مُوسَى بن يَزِيدَ السَّامِيُّ الْمِصْرِيُّ ، حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بن عَبْدِ اللَّهِ الْغُدَانِيُّ ، حَدَّثَنَا النَّضْرُ بن مَنْصُورٍ ، عَنْ سَهْلٍ الْفَزَارِيِّ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ جُنْدُبٍ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا لَقِيَ أَصْحَابَهُ لَمْ يُصَافِحْهُمْ حَتَّى يُسَلِّمَ عَلَيْهِمْ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cem-i kebîr, Cündüb b. Abdullah b. Süfyan el-Becelî Sümme el-Al 1721, 2/460
Senetler:
1. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
2. Ebu Sehl el-Fazarî (Ebu Sehl)
3. Sehl el-Fazar'i (Sehl)
4. Nadr b. Mansur el-Bahilî (Ebu Abdurrahman Nadr b. Mansur)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Ubeydullah el-Ğadânî (Ahmed b. Ubeydullah b. Süheyl b. Sahr)
6. Ahmed b. Musa es-Samî (Ahmed b. Musa b. Yezid)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma
حدثنا أبو عاصم عن عبد الله بن مسلم عن سلمة المكي عن جابر بن عبد الله : قيل للنبي صلى الله عليه وسلم كيف أصبحت قال بخير من قوم لم يشهدوا جنازة ولم يعودوا مريضا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165957, EM001133
Hadis:
حدثنا أبو عاصم عن عبد الله بن مسلم عن سلمة المكي عن جابر بن عبد الله : قيل للنبي صلى الله عليه وسلم كيف أصبحت قال بخير من قوم لم يشهدوا جنازة ولم يعودوا مريضا
Tercemesi:
— Cabir ilmî Abdullah'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber ,$MtelkhU Aleyhi ve Selkm)'e soruldu:
— Nasıl sabahladınız? Peygamber şöyle buyurdu:
«— Bir cenazede bulunmayan ve bir hastayı ziyaret etmeyen kimselerden daha Jıayırh olarak (sabahladım).»[996]
Nasıl sabahladın veya geceyi nasıl geçirdin? diye bir insanın hali sorulunca, ona verilecek olan en güzel karşılık şüphesiz ki, Peygamber (Sallaltahü Aleyhi ve $€llem)'\n verdiği karşılıktır.
Bir müminin, rnümİn kardeşine karşı olan vazifelen sayılırken, bunlar arasında hasta ziyareti, cenazede bulunma, seiâm verme, davete icabet etme vardır. Bunlardan hiç olmazsa bir kısmının yerine getirilmiş olması, hiç yerine getirilmeme halinden çok daha iyi olduğu meydana çıkmaktadır. Onun için bu haklar gözetilerek günlük vazifeler arasına alınmalıdır.[997]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1133, /861
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Seleme el-Mekki (Seleme)
3. Ebu Ya'la Abdullah b. Müslim el-Fedekî (Abdullah b. Müslim b. Hürmüz)
4. Ebu Âsım Dahhâk b. Mahled en-Nebîl (Dahhâk b. Mahled)
Konular:
Adab, hal hatır sorma
Cenaze, törenine katılmak
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK