96 Kayıt Bulundu.
Bize Haccac, ona Hemmam, ona Katâde, ona Enes ona da Ubâde b. Sâmit'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı ister. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Aişe (r.anha) ya da hanımlarından biri "Ama biz ölümü hoş görmeyiz" dedi. Rasulullah (sav), "Yok öyle değil. Mümine ölüm geldiğinde Allah'ın rızası ve ikramı ile müjdelenir. Onun önünde bundan daha sevimli bir şey olmaz. İşte bundan dolayı Allah'a kavuşmayı arzu eder, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kafire ölüm geldiğinde ise Allah'ın azabı ve cezası ile müjdelenir. Onun önünden bundan daha kötü bir şey olmaz. O, Allah'a kavuşmayı, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez" buyurdu. Ebu Davud ve Amr, Şube'den nakillerinde ihtisara gitmişlerdir. Bu hadisi Said, Katâde'den, o Zürâre'den, o Sa'd'dan o da Aişe vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Buhari ile Ebu Davud arasında inkita vardır.
Bize Haccac, ona Hemmam, ona Katâde, ona Enes ona da Ubâde b. Sâmit'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı ister. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Aişe (r.anha) ya da hanımlarından biri "Ama biz ölümü hoş görmeyiz" dedi. Rasulullah (sav), "Yok öyle değil. Mümine ölüm geldiğinde Allah'ın rızası ve ikramı ile müjdelenir. Onun önünde bundan daha sevimli bir şey olmaz. İşte bundan dolayı Allah'a kavuşmayı arzu eder, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kafire ölüm geldiğinde ise Allah'ın azabı ve cezası ile müjdelenir. Onun önünden bundan daha kötü bir şey olmaz. O, Allah'a kavuşmayı, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez" buyurdu. Ebu Davud ve Amr, Şube'den nakillerinde ihtisara gitmişlerdir. Bu hadisi Said, Katâde'den, o Zürâre'den, o Sa'd'dan o da Aişe vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Buhari ile Amr b. Merzuk arasında inkita vardır.
Bize Haccac, ona Hemmam, ona Katâde, ona Enes ona da Ubâde b. Sâmit'in rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a kavuşmayı arzu ederse, Allah da ona kavuşmayı ister. Kim Allah'a kavuşmayı arzu etmezse Allah da ona kavuşmayı arzu etmez." Aişe (r.anha) ya da hanımlarından biri "Ama biz ölümü hoş görmeyiz" dedi. Rasulullah (sav), "Yok öyle değil. Mümine ölüm geldiğinde Allah'ın rızası ve ikramı ile müjdelenir. Onun önünde bundan daha sevimli bir şey olmaz. İşte bundan dolayı Allah'a kavuşmayı arzu eder, Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kafire ölüm geldiğinde ise Allah'ın azabı ve cezası ile müjdelenir. Onun önünden bundan daha kötü bir şey olmaz. O, Allah'a kavuşmayı, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez" buyurdu. Ebu Davud ve Amr, Şube'den nakillerinde ihtisara gitmişlerdir. Bu hadisi Said, Katâde'den, o Zürâre'den, o Sa'd'dan o da Aişe vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Buhari ile Said b. Ebu Arube arasında inkita vardır.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Sâlih, ona İbn Şihâb, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe'den (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Urve, Aişe'ye, 'Öyle ki, peygamberler ümitsizliğe kapıldılar' ayeti hakkında sorup 'Onlara yalan mı söylendi, yoksa yalanlandılar mı?' dedi. Aişe, 'Yalanlandılar' dedi. Ben (Urve), 'Kavimlerinin kendilerini yalanladıklarını kesin olarak biliyorlardı. Bu zan değildir ki!' dedim. (Aişe), 'Elbette. Hayatıma yemin olsun ki bunu kesin olarak biliyorlardı' dedi. Ona, 'Onlar kendilerine yalan söylendiğini zannetiler' dedim. (Aişe), 'Allah'a sığınırım! Peygamberlerin rableri hakkında bunu zannetmeleri olacak şey değildir!' dedi. Ben, 'O zaman bu ayetin anlamı nedir?' dedim. (Aişe), 'Onlar rablerine iman edip onları tasdikleyen peygamberlerin takipçileridirler. Musibet onlara uzun gelmiş, yardım onlara gecikmiş, sonuç olarak da peygamberler, kavimlerinden olup kendilerini yalanlayanlardan ümitlerini kesmişlerdir. Yani Peygamberler kendi takipçilerinin onları yalanladıklarını zannetmişlerdir. (İşte) bu esnada Allah'ın yardımı gelmiştir' dedi."