وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282283, M002261-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Hayseme (), ona Zübeyd el-Yâmî, ona Muhârib b. Disâr, ona () İbni Büreyde, -zannederse- ona da babası -şekkin sahibi Ebu Heyseme'dir-, Peygamber'den (sav) rivayet etti.T Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, ona Kabsa b. Ukbe,ona Süfyân, ona Âlkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. T Bize İbn Ebu Ömer, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrazzâk (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona Atâ el-Horâsânî, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. Bu râvilerin hepsi yukarki Eu Sinan hadisi manasında rivayette bulundular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2261, /378
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ata b. Ebu Müslim el-Horasanî (Ata b. Abdullah)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Kabir, ziyareti
Kurban, eti
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282284, M002261-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Hayseme (), ona Zübeyd el-Yâmî, ona Muhârib b. Disâr, ona () İbni Büreyde, -zannederse- ona da babası -şekkin sahibi Ebu Heyseme'dir-, Peygamber'den (sav) rivayet etti.T Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, ona Kabsa b. Ukbe,ona Süfyân, ona Âlkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. T Bize İbn Ebu Ömer, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrazzâk (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona Atâ el-Horâsânî, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. Bu râvilerin hepsi yukarki Eu Sinan hadisi manasında rivayette bulundular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2261, /378
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ata b. Ebu Müslim el-Horasanî (Ata b. Abdullah)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Ebu Ömer el-Adenî (Muhammed b. Yahya b. Ebu Ömer)
Konular:
Kabir, ziyareti
Kurban, eti
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282285, M002261-4
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو خَيْثَمَةَ عَنْ زُبَيْدٍ الْيَامِىِّ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ أُرَاهُ عَنْ أَبِيهِ - الشَّكُّ مِنْ أَبِى خَيْثَمَةَ - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا قَبِيصَةُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ح وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ وَمُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ جَمِيعًا عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ عَطَاءٍ الْخُرَاسَانِىِّ قَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم كُلُّهُمْ بِمَعْنَى حَدِيثِ أَبِى سِنَانٍ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Hayseme (), ona Zübeyd el-Yâmî, ona Muhârib b. Disâr, ona () İbni Büreyde, -zannederse- ona da babası -şekkin sahibi Ebu Heyseme'dir-, Peygamber'den (sav) rivayet etti.T Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe, ona Kabsa b. Ukbe,ona Süfyân, ona Âlkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. T Bize İbn Ebu Ömer, Muhammed b. Râfi' ve Abd b. Humeyd, onlara Abdürrazzâk (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid), ona Atâ el-Horâsânî, ona Abdullah b. Büreyde, ona da babası, Peygamber'den (sav) rivayet etti. Bu râvilerin hepsi yukarki Eu Sinan hadisi manasında rivayette bulundular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2261, /378
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Amir Kabisa b. Ukbe es-Süvaî (Kabisa b. Ukbe b. Muhammed)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kabir, ziyareti
Kurban, eti
Bana Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesîr b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra) "Size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı?" diye sormuştu. Biz de "Elbette" dedik. (T) Bana Haccâc el-A'ver'den duyan bir kişi, -Lafız ona aittir-, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib "Size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi?" demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha) "Size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı?" diye sordu. "Elbette" diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: "Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi. "Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. "Bir şey yok" dedim. "Ya sen bana söyle, yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben "Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın resulü dedim ve her şeyi anlattım". "Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. "Evet" dedim. "Beni itti, canım yandı ve "Allah ve resulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe "İnsan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi.Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail "Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor" dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: "Ben: Onlara ne diyeyim ey Allah'ın resulü?" diye sordum. Hz. Peygamber (sav) de "Şöyle söyle dedi: "Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."
Açıklama: Bu olayda Allah Resûlü'nün eşine zulumden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zülmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270843, M002256-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى هَارُونُ بْنُ سَعِيدٍ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ كَثِيرِ بْنِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ سَمِعَ مُحَمَّدَ بْنَ قَيْسٍ يَقُولُ سَمِعْتُ عَائِشَةَ تُحَدِّثُ فَقَالَتْ أَلاَ أُحَدِّثُكُمْ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَعَنِّى . قُلْنَا بَلَى ح وَحَدَّثَنِى مَنْ سَمِعَ حَجَّاجًا الأَعْوَرَ - وَاللَّفْظُ لَهُ - قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَبْدُ اللَّهِ - رَجُلٌ مِنْ قُرَيْشٍ - عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ قَيْسِ بْنِ مَخْرَمَةَ بْنِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ قَالَ يَوْمًا أَلاَ أُحَدِّثُكُمْ عَنِّى وَعَنْ أُمِّى قَالَ فَظَنَنَّا أَنَّهُ يُرِيدُ أُمَّهُ الَّتِى وَلَدَتْهُ . قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ أَلاَ أُحَدِّثُكُمْ عَنِّى وَعَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قُلْنَا بَلَى . قَالَ قَالَتْ لَمَّا كَانَتْ لَيْلَتِىَ الَّتِى كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِيهَا عِنْدِى انْقَلَبَ فَوَضَعَ رِدَاءَهُ وَخَلَعَ نَعْلَيْهِ فَوَضَعَهُمَا عِنْدَ رِجْلَيْهِ وَبَسَطَ طَرَفَ إِزَارِهِ عَلَى فِرَاشِهِ فَاضْطَجَعَ فَلَمْ يَلْبَثْ إِلاَّ رَيْثَمَا ظَنَّ أَنْ قَدْ رَقَدْتُ فَأَخَذَ رِدَاءَهُ رُوَيْدًا وَانْتَعَلَ رُوَيْدًا وَفَتَحَ الْبَابَ فَخَرَجَ ثُمَّ أَجَافَهُ رُوَيْدًا فَجَعَلْتُ دِرْعِى فِى رَأْسِى وَاخْتَمَرْتُ وَتَقَنَّعْتُ إِزَارِى ثُمَّ انْطَلَقْتُ عَلَى إِثْرِهِ حَتَّى جَاءَ الْبَقِيعَ فَقَامَ فَأَطَالَ الْقِيَامَ ثُمَّ رَفَعَ يَدَيْهِ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ انْحَرَفَ فَانْحَرَفْتُ فَأَسْرَعَ فَأَسْرَعْتُ فَهَرْوَلَ فَهَرْوَلْتُ فَأَحْضَرَ فَأَحْضَرْتُ فَسَبَقْتُهُ فَدَخَلْتُ فَلَيْسَ إِلاَّ أَنِ اضْطَجَعْتُ فَدَخَلَ فَقَالَ « مَا لَكِ يَا عَائِشُ حَشْيَا رَابِيَةً » . قَالَتْ قُلْتُ لاَ شَىْءَ . قَالَ « لَتُخْبِرِينِى أَوْ لَيُخْبِرَنِّى اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ » . قَالَتْ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى . فَأَخْبَرْتُهُ قَالَ « فَأَنْتِ السَّوَادُ الَّذِى رَأَيْتُ أَمَامِى » . قُلْتُ نَعَمْ . فَلَهَدَنِى فِى صَدْرِى لَهْدَةً أَوْجَعَتْنِى ثُمَّ قَالَ « أَظَنَنْتِ أَنْ يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْكِ وَرَسُولُهُ » . قَالَتْ مَهْمَا يَكْتُمِ النَّاسُ يَعْلَمْهُ اللَّهُ نَعَمْ . قَالَ « فَإِنَّ جِبْرِيلَ أَتَانِى حِينَ رَأَيْتِ فَنَادَانِى فَأَخْفَاهُ مِنْكِ فَأَجَبْتُهُ فَأَخْفَيْتُهُ مِنْكِ وَلَمْ يَكُنْ يَدْخُلُ عَلَيْكِ وَقَدْ وَضَعْتِ ثِيَابَكِ وَظَنَنْتُ أَنْ قَدْ رَقَدْتِ فَكَرِهْتُ أَنْ أُوقِظَكِ وَخَشِيتُ أَنْ تَسْتَوْحِشِى فَقَالَ إِنَّ رَبَّكَ يَأْمُرُكَ أَنْ تَأْتِىَ أَهْلَ الْبَقِيعِ فَتَسْتَغْفِرَ لَهُمْ » . قَالَتْ قُلْتُ كَيْفَ أَقُولُ لَهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « قُولِى السَّلاَمُ عَلَى أَهْلِ الدِّيَارِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ وَيَرْحَمُ اللَّهُ الْمُسْتَقْدِمِينَ مِنَّا وَالْمُسْتَأْخِرِينَ وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ بِكُمْ لَلاَحِقُونَ » .
Tercemesi:
Bana Harun b. Said el-Eylî, ona Abdullah b. Vehb, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Kesîr b. Muttalib, ona Muhammed b. Kays rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (ra) "Size Hz. Peygamber'den ve kendimden bir haber aktarayım mı?" diye sormuştu. Biz de "Elbette" dedik. (T) Bana Haccâc el-A'ver'den duyan bir kişi, -Lafız ona aittir-, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona -Kureyşli bir adam olan- Abdullah, ona Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib "Size benden ve annemden bir şey rivayet edeyim mi?" demişti. Biz de onu doğuran annesini kastettiğini sandık. Şöyle dedi: Hz. Aişe (r.anha) "Size kendimden ve Hz. Peygamber'den bir haber aktarayım mı?" diye sordu. "Elbette" diye cevap verdik. Hz. Aişe (r.anha) şöyle anlattı: "Hz. Peygamber (sav) benim odamda olduğu gecelerden birinde döndü cübbesini yere koydu, ayakkabılarını çıkardı ve ayaklarının yanına koydu. Elbisesinin bir tarafını yatağın üzerine yaydı ve uzandı. Çok geçmeden benim yattığımı hissetti. Yavaşça cübbesini aldı, ayakkabısını sessizce giyindi, kapıyı açtı, dışarı çıktı ve kapıyı da sessizce örttü. Ben de elbisemi giyindim, başımı örttüm, izarımı giydim ve peşinden dışarı çıktım. Bakî mezarlığına geldi. Uzun süre ayakta durdu ve ellerini üç defa kaldırdı. Sonra geri döndü ben de geri döndüm. Hızlandı ben de hızlandım. Koşar adımlarla yürüdü ben de öyle yaptım. Daha da hızlandı ben de daha fazla hızlandım. Ondan önce eve girip yatağa girdim. Sonra o eve girdi. "Neyin var Aişe, nefes nefesesin" buyurdu. "Bir şey yok" dedim. "Ya sen bana söyle, yahut lütuf sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah bana haber verir" buyurdu. Ben "Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın resulü dedim ve her şeyi anlattım". "Önümde gördüğüm karartı sendin demek ki" buyurdu. "Evet" dedim. "Beni itti, canım yandı ve "Allah ve resulü sana zulüm mü edecek sandın?" buyurdu. Hz. Aişe "İnsan ne saklarsa saklasın Allah onu bilir, evet öyledir" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Beni gördüğünde Cebrail bana gelmişti. Bana seslendi.Nidasını senden gizledi. Ona icabet ettim ve bunu senden gizledim. Elbiselerini çıkarmış haldeyken senin yanına girecek değildi. Senin uyuduğunu sandım ve seni uyandırmak istemedim ve korkmandan endişelendim. Cebrail "Rabbin Bakî ehline gitmeni onlar için Allah'a istiğfar etmeni emrediyor" dedi." Hz. Aişe şöyle dedi: "Ben: Onlara ne diyeyim ey Allah'ın resulü?" diye sordum. Hz. Peygamber (sav) de "Şöyle söyle dedi: "Mümin ve müslüman olan diyarın ehline selam olsun. Allah bizden önce ve sonra gidenlere rahmet eylesin. Biz de Allah'ın izniyle size katılırız."
Açıklama:
Bu olayda Allah Resûlü'nün eşine zulumden bahsetmesi, Hz. Aişe'nin yanında kaldığı bir gecede başka eşinin yanına gitmeyip adaleti gözetmesi anlamındadır. Burada ayrıca Allah'ın zülmetmeyeceğinin belirtilmesi ise hadisin devamında Resulullah'ın evden ayrılması onun emriyle olduğu içindir (Sindî, Haşiyetü Sünen Nesâî, IV, 93).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2256, /376
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Muhammed b. Kays el-Kuraşî (Muhammed b. Kays b. Mahreme b. Muttalib)
3. Abdullah b. Kesir el-Kuraşî (Abdullah b. Kesir b. Muttalib b. Haris)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. Mübhem Ravi (Mübhem)
Konular:
Kabir, ziyareti
KTB, SELAM
Melekler, Cebrail
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Yahya b. Eyyub ve Kuteybe b. Saîd, (Yahya b. Yahya "haddesena" diğer ikisi ise "ahberena" ifadesini kullanmışlardır). Onlara İsmail b. Cafer, ona Şerîk - İbn Ebu Nemir-, ona Atâ b. Yesâr, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) onun sırası olduğu her gecenin sonlarına doğru Bakî mezarlığına gider ve şöyle derdi: "Mümin kavmin yurdu! Size selam olsun! Size verileceği vadedilen şey verilmiştir. Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz. Biz de Allah'ın izniyle size katılacağız. Allah'ım! Bakîu'l-Garkad ehlini affet." Kuteybe "Size verilmiştir" sözünü söylememiştir.
Açıklama: Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz ifadesinden kastedilen mana ecirlerinizi tam olarak alabilmek için hesap gününün beklenilmesi sebebiyledir. Önceki cümlede ise mü'minlere vadedilen şeylerin verilmesi genel bir durumdan bahsetmektedir (Aliyyu'l-kârî, Mirkât, VI, 32).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271395, M002255-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكٍ - وَهُوَ ابْنُ أَبِى نَمِرٍ - عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - كُلَّمَا كَانَ لَيْلَتُهَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - يَخْرُجُ مِنْ آخِرِ اللَّيْلِ إِلَى الْبَقِيعِ فَيَقُولُ « السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ وَأَتَاكُمْ مَا تُوعَدُونَ غَدًا مُؤَجَّلُونَ وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ بِكُمْ لاَحِقُونَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لأَهْلِ بَقِيعِ الْغَرْقَدِ » . وَلَمْ يُقِمْ قُتَيْبَةُ قَوْلَهُ « وَأَتَاكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Yahya b. Eyyub ve Kuteybe b. Saîd, (Yahya b. Yahya "haddesena" diğer ikisi ise "ahberena" ifadesini kullanmışlardır). Onlara İsmail b. Cafer, ona Şerîk - İbn Ebu Nemir-, ona Atâ b. Yesâr, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) onun sırası olduğu her gecenin sonlarına doğru Bakî mezarlığına gider ve şöyle derdi: "Mümin kavmin yurdu! Size selam olsun! Size verileceği vadedilen şey verilmiştir. Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz. Biz de Allah'ın izniyle size katılacağız. Allah'ım! Bakîu'l-Garkad ehlini affet." Kuteybe "Size verilmiştir" sözünü söylememiştir.
Açıklama:
Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz ifadesinden kastedilen mana ecirlerinizi tam olarak alabilmek için hesap gününün beklenilmesi sebebiyledir. Önceki cümlede ise mü'minlere vadedilen şeylerin verilmesi genel bir durumdan bahsetmektedir (Aliyyu'l-kârî, Mirkât, VI, 32).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2255, /376
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Kabir, ziyareti
KTB, SELAM
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Yahya b. Eyyub ve Kuteybe b. Saîd, (Yahya b. Yahya "haddesenâ", diğer ikisi "ahberenâ" ifadesini kullanmışlardır). Onlara İsmail b. Cafer, ona Şerîk - İbn Ebu Nemir-, ona Atâ b. Yesâr, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) onun sırası olduğu her gecenin sonlarına doğru Bakî mezarlığına gider ve şöyle derdi: "Mümin kavmin yurdu! Size selam olsun! Size verileceği vadedilen şey verilmiştir. Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz. Biz de Allah'ın izniyle size katılacağız. Allah'ım! Bakîu'l-garkad ehlini affet." Kuteybe "Size gelmiştir" sözünü söylememiştir.
Açıklama: Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz ifadesinden kastedilen mana ecirlerinizi tam olarak alabilmek için hesap gününün beklenilmesi sebebiyledir. Önceki cümlede ise mü'minlere vadedilen şeylerin verilmesi genel bir durumdan bahsetmektedir (Aliyyu'l-kârî, Mirkât, VI, 32).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271396, M002255-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى التَّمِيمِىُّ وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكٍ - وَهُوَ ابْنُ أَبِى نَمِرٍ - عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - كُلَّمَا كَانَ لَيْلَتُهَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - يَخْرُجُ مِنْ آخِرِ اللَّيْلِ إِلَى الْبَقِيعِ فَيَقُولُ « السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ وَأَتَاكُمْ مَا تُوعَدُونَ غَدًا مُؤَجَّلُونَ وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ بِكُمْ لاَحِقُونَ اللَّهُمَّ اغْفِرْ لأَهْلِ بَقِيعِ الْغَرْقَدِ » . وَلَمْ يُقِمْ قُتَيْبَةُ قَوْلَهُ « وَأَتَاكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, Yahya b. Eyyub ve Kuteybe b. Saîd, (Yahya b. Yahya "haddesenâ", diğer ikisi "ahberenâ" ifadesini kullanmışlardır). Onlara İsmail b. Cafer, ona Şerîk - İbn Ebu Nemir-, ona Atâ b. Yesâr, ona Hz. Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) onun sırası olduğu her gecenin sonlarına doğru Bakî mezarlığına gider ve şöyle derdi: "Mümin kavmin yurdu! Size selam olsun! Size verileceği vadedilen şey verilmiştir. Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz. Biz de Allah'ın izniyle size katılacağız. Allah'ım! Bakîu'l-garkad ehlini affet." Kuteybe "Size gelmiştir" sözünü söylememiştir.
Açıklama:
Belirli bir zamana kadar bekletileceksiniz ifadesinden kastedilen mana ecirlerinizi tam olarak alabilmek için hesap gününün beklenilmesi sebebiyledir. Önceki cümlede ise mü'minlere vadedilen şeylerin verilmesi genel bir durumdan bahsetmektedir (Aliyyu'l-kârî, Mirkât, VI, 32).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2255, /376
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Kabir, ziyareti
KTB, SELAM
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Muhammed b. Abdullah el-Esedî, ona Süfyan ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ashabına mezarlığa gittiklerinde ne diyeceklerini öğretirdi. Onlardan biri şöyle derdi -Ebu Bekir rivayetinde- "Bu diyarın ahalisine selam olsun". Züheyr rivayetinde ise: "Bu diyarın mümin ve müslüman ahalisi! Size selam olsun. Siz önce gittiniz, biz de size katılacağız. Allah'tan sizin ve bizim için afiyet dilerim."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271394, M002257-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَسَدِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ مَرْثَدٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُعَلِّمُهُمْ إِذَا خَرَجُوا إِلَى الْمَقَابِرِ فَكَانَ قَائِلُهُمْ يَقُولُ - فِى رِوَايَةِ أَبِى بَكْرٍ - السَّلاَمُ عَلَى أَهْلِ الدِّيَارِ - وَفِى رِوَايَةِ زُهَيْرٍ - السَّلاَمُ عَلَيْكُمْ أَهْلَ الدِّيَارِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُسْلِمِينَ وَإِنَّا إِنْ شَاءَ اللَّهُ لَلاَحِقُونَ أَسْأَلُ اللَّهَ لَنَا وَلَكُمُ الْعَافِيَةَ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebû Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Muhammed b. Abdullah el-Esedî, ona Süfyan ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona babası Büreyde şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ashabına mezarlığa gittiklerinde ne diyeceklerini öğretirdi. Onlardan biri şöyle derdi -Ebu Bekir rivayetinde- "Bu diyarın ahalisine selam olsun". Züheyr rivayetinde ise: "Bu diyarın mümin ve müslüman ahalisi! Size selam olsun. Siz önce gittiniz, biz de size katılacağız. Allah'tan sizin ve bizim için afiyet dilerim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cenâiz 2257, /377
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Süleyman b. Büreyde el-Eslemî (Süleyman b. Büreyde b. Husayb)
3. Alkame b. Mersed el-Hadramî (Alkame b. Mersed)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
Kabir, ziyareti
KTB, SELAM
Selam, Kabirdekilere selam ve dua
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25306, N004434
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ - وَهُوَ النُّفَيْلِىُّ - قَالَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ ح وَأَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَعْدَانَ بْنِ عِيسَى قَالَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَعْيَنَ قَالَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ قَالَ حَدَّثَنَا زُبَيْدُ بْنُ الْحَارِثِ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى كُنْتُ نَهَيْتُكُمْ عَنْ ثَلاَثٍ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا وَلْتَزِدْكُمْ زِيَارَتُهَا خَيْرًا وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضَاحِى بَعْدَ ثَلاَثٍ فَكُلُوا مِنْهَا وَأَمْسِكُوا مَا شِئْتُمْ وَنَهَيْتُكُمْ عَنِ الأَشْرِبَةِ فِى الأَوْعِيَةِ فَاشْرَبُوا فِى أَىِّ وِعَاءٍ شِئْتُمْ وَلاَ تَشْرَبُوا مُسْكِرًا » . وَلَمْ يَذْكُرْ مُحَمَّدٌ « وَأَمْسِكُوا » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Mansur, ona Abdullah b. Muhammed -en-Nüfeylî-, ona Züheyr (b. Muaviye), T Bize Muhammed b. Ma'den b. İsa, ona Hasan b. A'yen, ona Züheyr (b. Muaviye), ona Zübeyd b. Haris, ona Muharib b. Disar, ona (Abdullah) b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
'Size (daha önce) üç şeyi yasaklamıştım: 1. Kabirleri ziyaret etmeyi ki artık ziyaret edebilirsiniz. Kabirleri ziyaret etmek hayrınızı artırır. 2. Kurban etlerini üç günden fazla yemenizi yasaklamıştım artık dilediğiniz kadar yeyip ve ayırabilirsiniz. 3. Bazı kaplardan içmenizi yasaklamıştım artık dilediğiniz kaplardan içebilirsiniz ama sarhoşluk verici içkileri içmeyiniz.' Muhammed (en-Nüfeylî) isnadıyla gelen rivayet metninde 've emsikû'ifadesi yoktur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Dahâyâ 36, /2376
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
4. Ebu Abdurrahman Zübeyd b. Haris el-Yâmî (Zübeyd b. Haris b. Abdulkerim b. Amr b. Ka'b)
5. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
6. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
7. Ebu Said Amr b. Mansûr en-Nesâî (Amr b. Mansûr)
Konular:
Kabir, ziyareti
Kaplar, korunması
Kurban, etlerini üç günden fazla saklamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282298, M005114-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ قَالَ أَبُو بَكْرٍ عَنْ أَبِى سِنَانٍ وَقَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى عَنْ ضِرَارِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ مُحَارِبٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا ضِرَارُ بْنُ مُرَّةَ أَبُو سِنَانٍ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضَاحِىِّ فَوْقَ ثَلاَثٍ فَأَمْسِكُوا مَا بَدَا لَكُمْ وَنَهَيْتُكُمْ عَنِ النَّبِيذِ إِلاَّ فِى سِقَاءٍ فَاشْرَبُوا فِى الأَسْقِيَةِ كُلِّهَا وَلاَ تَشْرَبُوا مُسْكِرًا » .
Tercemesi:
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ebubekir (b. Ebu Şeybe) Ebu Sinan (Dırar b. Mürre), İbn Müsenna ise Dırâr b. Mürre (ismini senedinde kullandı), ona Muhârib (b. Disâr), ona (Abdullah) b. Büreyde, ona babası (Büreyde b. Husayb), T Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Muhammed b.Fudayl, ona Dırâr b. Murre Ebu Sinan, ona Muhârib b. Disâr ona Abdullah b. Büreyde, ona da Babası (Büreyde b. Husayb), (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
'Daha önce kabir ziyaretini size yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz. Daha önce kurbanların etlerini üç günden fazla elinizde tutmanızı yasaklamıştım. Artık uygun gördüğünüz kadarını elinizde tutabilirsiniz. Daha önce tulumdan başka kaptan şerbet içmenizi yasaklamıştım. Artık bütün kaplardan içebilirsiniz. Fakat sarhoş edici olanından içmeyin.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Edâhî 5114, /840
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
4. Ebu Sinan Dırar b. Mürre el-Kufî (Dırar b. Mürre)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
İçki, kapları
Kabir, ziyareti
Kurban, eti
Nesh
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282299, M005114-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ قَالَ أَبُو بَكْرٍ عَنْ أَبِى سِنَانٍ وَقَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى عَنْ ضِرَارِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ مُحَارِبٍ عَنِ ابْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا ضِرَارُ بْنُ مُرَّةَ أَبُو سِنَانٍ عَنْ مُحَارِبِ بْنِ دِثَارٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « نَهَيْتُكُمْ عَنْ زِيَارَةِ الْقُبُورِ فَزُورُوهَا وَنَهَيْتُكُمْ عَنْ لُحُومِ الأَضَاحِىِّ فَوْقَ ثَلاَثٍ فَأَمْسِكُوا مَا بَدَا لَكُمْ وَنَهَيْتُكُمْ عَنِ النَّبِيذِ إِلاَّ فِى سِقَاءٍ فَاشْرَبُوا فِى الأَسْقِيَةِ كُلِّهَا وَلاَ تَشْرَبُوا مُسْكِرًا » .
Tercemesi:
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ebubekir (b. Ebu Şeybe) Ebu Sinan (Dırar b. Mürre), İbn Müsenna ise Dırâr b. Mürre (ismini senedinde kullandı), ona Muhârib (b. Disâr), ona (Abdullah) b. Büreyde, ona babası (Büreyde b. Husayb), T Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Muhammed b.Fudayl, ona Dırâr b. Murre Ebu Sinan, ona Muhârib b. Disâr ona Abdullah b. Büreyde, ona da Babası (Büreyde b. Husayb), (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
'Daha önce kabir ziyaretini size yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz. Daha önce kurbanların etlerini üç günden fazla elinizde tutmanızı yasaklamıştım. Artık uygun gördüğünüz kadarını elinizde tutabilirsiniz. Daha önce tulumdan başka kaptan şerbet içmenizi yasaklamıştım. Artık bütün kaplardan içebilirsiniz. Fakat sarhoş edici olanından içmeyin.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Edâhî 5114, /840
Senetler:
1. Ebu Abdullah Büreyde b. Husayb el-Eslemî (Amir b. Husayb b. Abdullah b. Haris b. A'rec)
2. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
3. Ebu Mutarrif Muharib b. Disar es-Sedusî (Muharib b. Disar b. Kerdüs)
4. Ebu Sinan Dırar b. Mürre el-Kufî (Dırar b. Mürre)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İçki, kapları
Kabir, ziyareti
Kurban, eti
Nesh