Öneri Formu
Hadis Id, No:
60266, HM006692
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ
لَمَّا دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَكَّةَ عَامَ الْفَتْحِ قَامَ فِي النَّاسِ خَطِيبًا فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّهُ مَا كَانَ مِنْ حِلْفٍ فِي الْجَاهِلِيَّةِ فَإِنَّ الْإِسْلَامَ لَمْ يَزِدْهُ إِلَّا شِدَّةً وَلَا حِلْفَ فِي الْإِسْلَامِ وَالْمُسْلِمُونَ يَدٌ عَلَى مَنْ سِوَاهُمْ تَكَافَأُ دِمَاؤُهُمْ يُجِيرُ عَلَيْهِمْ أَدْنَاهُمْ وَيَرُدُّ عَلَيْهِمْ أَقْصَاهُمْ تُرَدُّ سَرَايَاهُمْ عَلَى قَعَدِهِمْ لَا يُقْتَلُ مُؤْمِنٌ بِكَافِرٍ دِيَةُ الْكَافِرِ نِصْفُ دِيَةِ الْمُسْلِمِ لَا جَلَبَ وَلَا جَنَبَ وَلَا تُؤْخَذُ صَدَقَاتُهُمْ إِلَّا فِي دِيَارِهِمْ
Tercemesi:
Bize Yezid, ona Muhammed b. İshak da ona Amr b. Şuayb babasından ve dedesi Abdullah b. Amr'dan rivayetle şöyle dedi:
Rasulullah (sav) fetih yılında Mekke'ye girdiğinde insalara hutbe vermek için ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Cahiliye döneminde yapılan bütün antlaşmaları İslam sadece pekiştirmiştir. İslamda ise (böyle bir) antlaşma yoktur, çünkü Müslümanlar diğerlerine düşmanlarına karşı tek eldir (kuvvettir), kısas ve diyet konusunda kanları birbirine denktir, içlerinden yakın olanlar birbirini savunurken uzakta olanlar da ordularıyla destek gönderir. Bir Mümin bir kafirin diyeti olarak öldürülmez, (kafirin diyeti) müslümanın diyetinin yarısıdır. İslamda ceneb [Zekât memurunun bir yerde oturup, zekât verecek durumdaki mal sahiplerini oraya çağırarak zekâtlarını o yerde alması. Bu durum mal sahiplerine meşakkat verip onları sıkıntıya sokacağından dolayı yasaklanmıştır.] ve celeb [Zekât verecek olan mal sahibinin, kendi malını yerinden uzaklaştırmasıdır. Bu da zekât memuruna zorluk oluşturacağı için yasaklanmıştır.] yoktur ve zekat sadece kişilerin bulundukları yerlerden alınır."
Açıklama:
Bu isnad hasendir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Amr b. el-As 6692, 2/634
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Ganimet, hak sahiplerine taksimi
Hz. Peygamber, hitabeleri
Müslüman, mü'min olmayana karşı savunmak
Siyer, Mekke'nin fethi
Yargı, Diyet miktarı
Yargı, kısası düşüren haller
Zekat, zekat memurunun malı ayağına getirtmesi
Zimmet Ehli, Hukuku
عبد الرزاق عن إبراهيم بن عمر قال : حدثنا حفص ابن ميسرة - قال : أسنده لي فنسيت - أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج يوما عاصبا رأسه بعصابة حمراء ، متكئا - أو قال : معتمدا - على الفضل ابن عباس ، فقال : الصلاة جامعة ، فاجتمع الناس ، فصعد المنبر وقال : أحمد إليكم الله الذي لا إله إلا هو ، وقد دنا مني حقوق من بين أظهركم ، فمن شتمت له عرضا ، فهذا عرضي فليستقد منه ، ومن ضربت له ظهرا فهذا ظهري فليستقد منه ، ومن أخذت له مالا فهذا مالي فليأخذ منه ، ولا يقولن أحدكم : إني أتخوف الشحناء من رسول الله صلى الله عليه وسلم ، ألا وإنها ليست من طبيعتي ، ولا من خلقي ، وإن أحبكم إلي من أخذ حقا إن كان له ، أو حللني ، فلقيت ربي وأنا طيب النفس ، فقام رجل فقال : أنا أسألك ثلاثة دراهم ، فقال : من أين ؟ قال : أسلفتكم يوم كذا وكذا ، فأمر الفضل بن عباس أن يقضيها إياه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
91162, MA018043
Hadis:
عبد الرزاق عن إبراهيم بن عمر قال : حدثنا حفص ابن ميسرة - قال : أسنده لي فنسيت - أن رسول الله صلى الله عليه وسلم خرج يوما عاصبا رأسه بعصابة حمراء ، متكئا - أو قال : معتمدا - على الفضل ابن عباس ، فقال : الصلاة جامعة ، فاجتمع الناس ، فصعد المنبر وقال : أحمد إليكم الله الذي لا إله إلا هو ، وقد دنا مني حقوق من بين أظهركم ، فمن شتمت له عرضا ، فهذا عرضي فليستقد منه ، ومن ضربت له ظهرا فهذا ظهري فليستقد منه ، ومن أخذت له مالا فهذا مالي فليأخذ منه ، ولا يقولن أحدكم : إني أتخوف الشحناء من رسول الله صلى الله عليه وسلم ، ألا وإنها ليست من طبيعتي ، ولا من خلقي ، وإن أحبكم إلي من أخذ حقا إن كان له ، أو حللني ، فلقيت ربي وأنا طيب النفس ، فقام رجل فقال : أنا أسألك ثلاثة دراهم ، فقال : من أين ؟ قال : أسلفتكم يوم كذا وكذا ، فأمر الفضل بن عباس أن يقضيها إياه.
Tercemesi:
Bize Abdürrezzak (b. Hemmam), ona İbrahim b. Ömer, ona da Hafs b. Meysere, isnadını zikretmiş -ancak İbrahim b. Ömer, isnadı unuttum demiştir- ve şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), bir gün Fadl b. Abbas'a yaslanmış veya dayanmış olduğu halde başına kırmızı sarığını sararak dışarı çıktı. "Namaz cemaatle kılınacak", buyurdu. İnsanlar bir araya gelince minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamd ederim. Aranızdaki hakların ödenmesi vakti benim için geldi çattı. Kimin saygınlığına sövdüysem, işte benim saygınlığım, intikamını alsın. Kimin sırtına vurduysam, işte sırtım, intikamını alsın. Kimin malını almışsam, işte malım, ondan alsın. Biriniz şöyle demesin: Ben Hz. Peygamber'in (sav) düşmanlık etmesinden korktum. Dikkat edin! düşmanlık göstermek benim tabiatım da ahlakım da değildir. Kimin hakkı varsa onu almasından ve benimle helalleşmesinden memnun olurum. Rabbime kavuştuğumda tertemiz olmak isterim." Bir adam ayağa kalkarak, ben senden üç dirhem isterim, dedi. Hz. Peygamber (sav) "(borcum) nereden", diye sordu. Adam, seninle falan falan gün selem akdi (Peşin bedelle veresiye mal değişimi) ticareti yapmıştım, dedi. Hz. Peygamber (sav) Fadl b. Abbas'a adama borcunu ödemesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Ukûl 18043, 9/469
Senetler:
1. Ebu Amr Hafs b. Meysere el-Ukaylî (Hafs b. Meysere)
2. İbrahim b. Ömer el-Yemani (İbrahim b. Ömer b. Keysan)
Konular:
Haklar, haklara saygı
Haklar, kul hakkı
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, hitabeleri
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Yargı, Hadleri uygulamadaki durum
Yargı, Kısas
Öneri Formu
Hadis Id, No:
153079, BS16011
Hadis:
قَالَ الشَّيْخُ أَمَّا حَدِيثُ عَمْرٍو فَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو سَعِيدِ بْنُ أَبِى عَمْرٍو قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ الْعُطَارِدِىُّ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا أَبُو حَامِدِ بْنُ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا أَبُو الأَزْهَرِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى جَمِيعًا عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ : خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- النَّاسَ عَامَ الْفَتْحِ فَقَالَ :« أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّهُ مَا كَانَ مِنْ حِلْفٍ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَإِنَّ الإِسْلاَمَ لَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ شِدَّةً وَلاَ حِلْفَ فِى الإِسْلاَمِ وَالْمُسْلِمُونَ يَدٌ عَلَى مَنْ سِوَاهُمْ يَسْعَى بِذِمَّتِهِمْ أَدْنَاهُمْ يَرُدُّ عَلَيْهِمْ أَقْصَاهُمْ تَرُدُّ سَرَايَاهُمْ عَلَى قَعَدَتِهِمْ لاَ يُقْتَلُ مُؤْمِنٌ بِكَافِرٍ دِيَةُ الْكَافِرِ نِصْفُ دِيَةِ الْمُؤْمِنِ لاَ جَلَبَ وَلاَ جَنَبَ وَلاَ تُؤْخَذُ صَدَقَاتُهُمْ إِلاَّ فِى دُورِهِمْ ». لَفْظُ حَدِيثِ يُونُسَ بْنِ بُكَيْرٍ.
Tercemesi:
eş-Şeyh (Beyhakî) dedi: Amr hadisine gelince, bize Abdullah el-Hâfız ve Ebu Said b. Ebu Amr, onlara Ebu el-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdulcebbar el-Utârî, ona Yunus b. Bukeyr, T bize Ebu Tahir el-Fakîh, ona Ebu Hamid b. Bilal, ona Ebu el-Ezher, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona İbn İshak, ona Amr b. Şuayb o da babası ve dedesinden rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) fetih senesinde hutbe verdi ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Cahiliye döneminde yapılan bütün antlaşmaları İslam sadece pekiştirmiştir. İslamda ise (böyle bir) antlaşma yoktur, çünkü Müslümanlar diğerlerine [düşmanlarına] karşı tek eldir (kuvvettir), içlerinden yakın olanlar birbirini korumak için çabalarken uzakta olanlar da ordularıyla destek gönderir. Bir Mümin bir kafirin diyeti olarak öldürülmez, (kafirin diyeti) müslümanın diyetinin yarısıdır. İslamda ceneb [Zekât memurunun bir yerde oturup, zekât verecek durumdaki mal sahiplerini oraya çağırarak zekâtlarını o yerde alması. Bu durum mal sahiplerine meşakkat verip onları sıkıntıya sokacağından dolayı yasaklanmıştır.] ve celeb [Zekât verecek olan mal sahibinin, kendi malını yerinden uzaklaştırmasıdır. Bu da zekât memuruna zorluk oluşturacağı için yasaklanmıştır.] yoktur ve zekat sadece kişilerin bulundukları yerlerden alınır." Bu hadisin lafzı Yunus b. Bukeyr'e aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahrîmu'l-katl 16011, 16/177
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
cahiliye, âdetleri
Hz. Peygamber, hitabeleri
Kısas, gayrı müslime
Siyer, Mekke'nin fethi
Suçlar, Yargı: diyet, kişiye karşı işlenen suçlar
Yargı, Diyet miktarı
Zekat, zekat memurunun malı ayağına getirtmesi
Zimmet Ehli, Hukuku
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ زَيْدٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ بِعَرَفَاتٍ . تَابَعَهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11678, B001740
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ زَيْدٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَخْطُبُ بِعَرَفَاتٍ . تَابَعَهُ ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو .
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Amr, ona Cabir b. Zeyd, ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) Arafat'ta hutbe veriyordu."
İbn Uyeyne bu hadisi Amr'dan rivayetinde (Şu'be'ye) mutâbaat etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 132, 1/532
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Şa'sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî (Câbir b. Zeyd el-Ezdî)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Hz. Peygamber, hac mevsiminde tebliği
Hz. Peygamber, hitabeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
144196, BS007434
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْفَقِيهُ أَخْبَرَنَا أَبُو حَامِدِ بْنُ بِلاَلٍ حَدَّثَنَا أَبُو الأَزْهَرِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ فَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ : خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- النَّاسَ عَامَ الْفَتْحِ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ وَفِيهِ قَالَ :« لاَ جَلَبَ وَلاَ جَنَبَ وَلاَ تُؤْخَذُ صَدَقَاتُهُمْ إِلاَّ فِى دُورِهِمْ ».
Tercemesi:
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebu Hâmid b. Bilal, ona Ebu el-Ezher, ona Yakub b. İbrahim b. Said, ona babası, ona İbn İshak da ona Amr b. Şuayb babasından ve dedesinde rivayetle şöyle dedi:
Rasulullah (sav) fetih yılında insanlara hutbe verdi ve ravi içinde şu ifadelerin de bulunduğu hadisi zikrederek dedi: "İslamda ceneb [Zekât memurunun bir yerde oturup, zekât verecek durumdaki mal sahiplerini oraya çağırarak zekâtlarını o yerde alması. Bu durum mal sahiplerine meşakkat verip onları sıkıntıya sokacağından dolayı yasaklanmıştır.] ve celeb [Zekât verecek olan mal sahibinin, kendi malını yerinden uzaklaştırmasıdır. Bu da zekât memuruna zorluk oluşturacağı için yasaklanmıştır.] yoktur ve zekat sadece kişilerin bulundukları yerlerden alınır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Zekât 7434, 8/98
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitabeleri
Siyer, Mekke'nin fethi
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat memurunun malı ayağına getirtmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
149945, BS13061
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْجَبَّارِ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ حَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ : خَطَبَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَامَ الْفَتْحِ فَقَالَ :« أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّهُ مَا كَانَ مِنْ حِلْفٍ فِى الْجَاهِلِيَّةِ فَإِنَّ الإِسْلاَمَ لَمْ يَزِدْهُ إِلاَّ شِدَّةً وَلاَ حِلْفَ فِى الإِسْلاَمِ وَالْمُسْلِمُونَ يَدٌ عَلَى مَنْ سِوَاهُمْ يَسْعَى بِذِمَّتِهِمْ أَدْنَاهُمْ يَرُدُّ عَلَيْهِمْ أَقْصَاهُمْ تَرُدُّ سَرَايَاهُمْ عَلَى قَعَدَتِهِمْ ». وَذَكَرَ لْحَدِيثِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız ve Ebubekir Ahmed b. el-Hasan, onlara Ebu el-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Ahmed b. Abdulcebbar, ona Yunus b. Bukeyr, ona İbn İshak da ona Amr b. Şuayb babasından ve dedesinden rivayetle şöyle dedi:
Rasulullah (sav) fetih senesinde hutbe verdi ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Cahiliye döneminde yapılan bütün antlaşmaları İslam sadece pekiştirmiştir. İslamda ise (böyle bir) antlaşma yoktur, çünkü Müslümanlar diğerlerine (düşmanlarına) karşı tek eldir (kuvvettir), içlerinden yakın olanlar birbirini korumak için çabalarken uzakta olanlar da ordularıyla destek gönderir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Kasmu'l-Fey'i ve'l-Ganime 13061, 13/244
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
cahiliye, âdetleri
Hz. Peygamber, hitabeleri
Siyer, Mekke'nin fethi
Yargı, Hukukta eşitlik
Yargı, Kısas
Zimmet Ehli, Hukuku
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده قال : جلس النبي صلى الله عليه وسلم عام الفتح على درج الكعبة فحمد الله وأثنى عليه ثم قال من كان له حلف في الجاهلية لم يزده الإسلام إلا شدة ولا هجرة بعد الفتح
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164812, EM000570
Hadis:
حدثنا خالد بن مخلد قال حدثنا سليمان بن بلال قال حدثني عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده قال : جلس النبي صلى الله عليه وسلم عام الفتح على درج الكعبة فحمد الله وأثنى عليه ثم قال من كان له حلف في الجاهلية لم يزده الإسلام إلا شدة ولا هجرة بعد الفتح
Tercemesi:
Bize Halit b. Muhallid, ona Süleyman b. Bilal, ona Abdurrahman b. el-Haris, ona Amr b. Şuayb, ona babası ona da Şuayb'ın dedesi şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) Fetih senesinde Kabe'nin merdivenleri üzerinde oturup Allah'a hamdüsenada bulunduktan sonra şöyle buyurdu:
"Kimin Cahiliye devrinden kalma bir antlaşması varsa, bilsin ki İslam bu antlaşmayı sadece teyit eder ve Mekke'nin fethinden sonra hicret bitmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 570, /454
Senetler:
()
Konular:
Antlaşma, anlaşmalara dayalı ilişkiler
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hz. Peygamber, hitabeleri
Siyer, fetihten sonra Hicretin durumu
Siyer, Mekke'nin fethi