302 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: "Namazda eli bele (böğre) koymak yasaklandı." Bu rivayeti Hişâm ve Ebu Hilal İbn Sirin'den, o Ebu Hüreyre'den o da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Hassan arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: "Namazda eli bele (böğre) koymak yasaklandı." Bu rivayeti Hişâm ve Ebu Hilal İbn Sirin'den, o Ebu Hüreyre'den o da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Süleym arasında inkita vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Muhammed, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle söylemiştir: "Namazda eli bele (böğre) koymak yasaklandı." Bu rivayeti Hişâm ve Ebu Hilal İbn Sirin'den, o Ebu Hüreyre'den o da Hz. Peygamber'den (sav) nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Abdullah b. İdris, ona A'meş [Süleyman b. Mihrân], ona Ebu Vail [Şakik b. Seleme], ona da Abdullah [b. Mesud] şöyle rivayet etmiştir: "[Namaz kılarken] saçımız ve elbisemizle oynamamamız emredildi. Bir de [elbiseye bulaşan pislikten dolayı] abdest almamız gerekmediği [bildirildi]."
Açıklama: Elbiseye değen pislik abdesti bozmaz ama o pisliğin temizlenmesi mutlaka gerekir. Fıkıh kitaplarında belirtilen ölçüler çerçevesinde necasete bulaşmış elbise ile namaz kılınmaz.
Bize İshak b. İbrahim ve İbn Haşrem, o ikisine İsa b. Yunus, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) ashabına şöyle diyerek namaz kılmayı öğrettiğini rivayet etmiştir: "İmamdan önce hareket etmeyiniz. O 'Allahu Ekber' dediğinde, siz de tekbir alınız. O 'vele'd-dâllîn' dediğinde, siz de âmin deyiniz. O rükûa varınca, siz de rükûa varın. İmam 'semiallahü limen hamideh' dediğinde de 'Allahumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyiniz."
Bize Hüseyin b. Hureys, ona Süfyân, ona Âsım, ona Ebû Vâil, ona İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber namaz kılarken ona selam verirdik, o da selamımızı alırdı. Habeşistan'dan geldiğimizde bir gün yine o namazdayken selam verdim. Ama selamımı almadı. Neden selamımı almadı diye uzak yakın bütün ihtimalleri düşündüm ve namazını bitirene kadar orada oturdum. Hz. Peygamber (sav) namazını bitirince şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah (cc) dilediğini emredebilir. İşte artık namazda konuşulmamasını emretti."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ammâr, ona İbn Ebû Ganiyye -Yahya b. Abdülmelik- ve Kasım b. Yezîd el-Cermî, onlara Süfyân, ona Zübeyr b. Adî, ona Külsûm, ona Abdullah b. Mesud (ra) şöyle rivayet etmiştir. -Bu Kâsım'ın hadisidir-: Ben Hz. Peygamber namaz kılarken onun yanına uğrar selam verirdim. O da selamımı alırdı. Bir gün yine namaz kılarken ona gelip selam verdim ama selamımı almadı. Namazını bitirip selam verince orada bulunan topluluğa şöyle dedi: "Şüphesiz Allah (cc) namazda yeni bir hüküm koydu. Namazda Allah'ın zikrinden başka konuşma yapılmamasını ve Allah'a huşu ile ibadet etmenizi emretti."