85 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. Süleyman b. Alâ el-Eylî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Yahya b. Saîd, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in Yezîd'in azatlısı, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) yitik devenin hükmü soruldu. Rasulullah (sav) hiddetlendi, yanakları kırmızılaştı ve "ondan sana ne? Onun beraberinde (uzak yolculuğa dayanan) ayakları ve (karnında) su tulumu vardır. Sahibi ona rastlayıncaya kadar o (hayvan kendi kendine) suya varır ve ağaçlardan yer" buyurdu. Rasul-i Ekrem'e (sav) buluntu koyunun hükmü de soruldu. Buna cevaben "Onu al. Çünkü o (hayvancağız) şüphesiz ya sanadır ya senin kardeşinedir ya da kurdundur" buyurdu. Resül-i Ekrem'e (sav) buluntu malın hükmü de soruldu. Bunun üzerine Rasulullah "onun kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra bir sene onu tanıt, eğer bilen çıkarsa verirsin, çıkmazsa malına karıştır" buyurdu.
Bana Malik, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in azatlısı Yezîd ona da Zeyd b. Halid el-Cüheni şöyle rivayet etmiştir: Bir adam, Rasulullah'a (sav) buluntu şeyin hükmünü sordu. Rasulullah (sav) "Onun kabını ve bağını iyice belle, sonra onu bir sene halka duyur. Eğer sahibi gelirse ona verirsin, gelmezse onu harcayabilirsin." buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu koyunun hükmü nedir?" dedi. Rasulullah (sav) "o senin veya başka bir din kardeşinin ya da kurdundur." cevabını verdi. Adam "Kaybolan devenin hükmü nedir?" dedi. Rasulullah (sav) "Ondan sana ne? Bol su alan karnı, sağlam ayakları var. Sahibi gelinceye kadar, ağaç yapraklarından karnını doyurur, suya gidebilir" buyurdu.
Bize Amr b. Abas, ona Abdurrahman, ona Süfyân, Rabia, ona Münbais'in azatlısı Yezîd, ona da Zeyd b. Halid el-Cüheni (ra) şöyle demiştir: Bir bedevi gelip Hz. Peygamber'e (sav) bulduğu bir malın hükmünü sordu. Rasulullah (sav) "onu bir sene ilân et. Sonra onun ağız bağını ve çıkınını iyice belle. Eğer malın özelliklerini bildiren biri gelirse, ona iade et, gelmezse ondan nafaka olarak faydalan" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu koyunun hükmü nedir?" dedi. Rasulullah "o ya senin, ya mümin kardeşinin, yahut da kurdundur" buyurdu. Adam "ey Allah'ın Rasulü, buluntu devenin hükmü nedir?" diye sordu. Zeyd ibn Hâlid der ki: Rasulullah'ın (sav) yüzü öfkeden kızardı ve "ondan sana ne? O hayvanın ayakkabısı ve su tulumu beraberindedir, su kaynağına ulaşır ve ağaçlardan yer" buyurdu.
Bize İshak b. Süleyman b. Alâ el-Eylî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Yahya b. Saîd, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in Yezîd'in azatlısı, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) yitik devenin hükmü soruldu. Rasulullah (sav) hiddetlendi, yanakları kırmızılaştı ve "ondan sana ne? Onun beraberinde (uzak yolculuğa dayanan) ayakları ve (karnında) su tulumu vardır. Sahibi ona rastlayıncaya kadar o (hayvan kendi kendine) suya varır ve ağaçlardan yer" buyurdu. Rasul-i Ekrem'e (sav) buluntu koyunun hükmü de soruldu. Buna cevaben "Onu al. Çünkü o (hayvancağız) şüphesiz ya sanadır ya senin kardeşinedir ya da kurdundur" buyurdu. Resül-i Ekrem'e (sav) buluntu malın hükmü de soruldu. Bunun üzerine Rasulullah "onun kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra bir sene onu tanıt, eğer bilen çıkarsa verirsin, çıkmazsa malına karıştır" buyurdu.