Öneri Formu
Hadis Id, No:
42019, DM001835
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَعْقُوبَ الْمَدَنِىُّ عَنِ ابْنِ أَبِى الزِّنَادِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ خَارِجَةَ بْنِ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- تَجَرَّدَ لِلإِهْلاَلِ وَاغْتَسَلَ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ebu Ziyâd, ona Abdullah b. Yakub el-Medenî, ona İbn Ebu’z-Zinâd, ona babası, ona Hârice b. Zeyd b. Sabit, ona da babasının rivayet ettiğine göre Nebi (sav) yüksek sesle telbiye getirmek için (yani ihrama girmek için) soyundu ve gusül yaptı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 6, 2/1128
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Ebu Zeyd Harice b. Zeyd el-Ensarî (Harice b. Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. İbn Ebü'z-Zinad Abdurrahman b. Ebu Zinad el-Kuraşi (Abdurrahman b. Abdullah b. Zekvan)
5. Abdullah b. Yakub el-Medeni (Abdullah b. Yakub b. İshak)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ebu Ziyad el-Katavani (Abdullah b. Hakem b. Süleyman)
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42081, DM001845
Hadis:
حَدَّثَني عُثْمَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : نُفِسَتْ أَسْمَاءُ بِمُحَمَّدِ بْنِ أَبِى بَكْرٍ بِالشَّجَرَةِ ، فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَبَا بَكْرٍ أَنْ تَغْتَسِلَ وَتُهِلَّ.
Tercemesi:
Bana Osman b. Muhammed, ona Abde, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona babasının rivayet ettiğine göre Âişe dedi ki: Esmâ, Ebu Bekir’in oğlu Muhammed’i “eş-Şecere”de doğurdu. Rasulullah da (sav) Ebu Bekir’e Esmâ’nın gusletmesini ve telbiye getirip ihrama girmesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 11, 2/1138
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
5. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
6. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Gusül, gerektiren haller
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42087, DM001847
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أنبأنا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ حَرْبٍ عَنْ خُصَيْفٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- أَحْرَمَ دُبُرَ الصَّلاَةِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Abdüsselâm b. Harb, ona Husayf, ona Saîd b. Cübeyr, ona İbn Abbas’ın (ra) rivayet ettiğine göre Nebi (sav) namaz kıldıktan hemen sonra ihrama girmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Menâsik 1847, 2/1139
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Avn Husayf b. Abdurrahman el-Cezerî (Husayf b. Abdurrahman)
4. Ebu Bekir Abdüsselam b. Harb el-Mülai (Abdüsselam b. Harb b. Selm)
5. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihrama girmek
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ مِنَ الْجِعِرَّانَةِ بِعُمْرَةٍ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35949, MU000735
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَهَلَّ مِنَ الْجِعِرَّانَةِ بِعُمْرَةٍ
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik’in rivayet ettiğine göre kendisine Rasulullah‘ın (sav) Ci’râne’den bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdiği rivayeti ulaşmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 735, 1/118
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihrama girmek
Umre
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى فِى مَسْجِدِ ذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ فَإِذَا اسْتَوَتْ بِهِ رَاحِلَتُهُ أَهَلَّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35951, MU000737
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يُصَلِّى فِى مَسْجِدِ ذِى الْحُلَيْفَةِ رَكْعَتَيْنِ فَإِذَا اسْتَوَتْ بِهِ رَاحِلَتُهُ أَهَلَّ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Hişâm b. Urve, ona babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Zu’l-Huleyfe Mescidinde iki rekât namaz kıldıktan sonra devesine binip, devesi ayağa kalkınca ihrama girerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 737, 1/118
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihrama girmek
İbadethane, Zülhuleyfe Mescidi
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ فَحَلَّ وَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَلَمْ يُحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35957, MU000743
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهَا قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ فَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ وَعُمْرَةٍ وَمِنَّا مَنْ أَهَلَّ بِالْحَجِّ وَأَهَلَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ فَحَلَّ وَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَلَمْ يُحِلُّوا حَتَّى كَانَ يَوْمُ النَّحْرِ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Ebu’l-Esved Muhammed b. Abdurrahman, ona Urve b. ez-Zübeyr’in rivayet ettiğine göre Nebi’nin (sav) zevcesi Âişe dedi ki: Veda haccı senesinde Rasulullah (sav) ile birlikte çıktık. Kimimiz bir umre niyetiyle ihrama girmişti, kimimiz bir hac ile birlikte bir de umre yapmak niyeti ile ihrama girmişti, kimimiz de yalnızca hac yapmak niyeti ile ihrama girmişti. Rasulullah da (sav) hac niyeti ile ihrama girmişti. Yalnız umre yapmak niyeti ile ihrama giren kimseler (umreyi yaptıktan sonra) ihramdan çıktı. Hac niyeti ile yahut hac ile birlikte umre yapmak niyeti ile ihrama girenler ise Nahr (kurban bayramı birinci) gününe kadar ihramdan çıkmadılar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 743, 1/119
Senetler:
()
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hac, ihrama girmek
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35969, MU000753
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ أَبِى عَلْقَمَةَ عَنْ أُمِّهِ عَنْ عَائِشَةَ أُمِّ الْمُؤْمِنِينَ أَنَّهَا كَانَتْ تَنْزِلُ مِنْ عَرَفَةَ بِنَمِرَةَ ثُمَّ تَحَوَّلَتْ إِلَى الأَرَاكِ . قَالَتْ وَكَانَتْ عَائِشَةُ تُهِلُّ مَا كَانَتْ فِى مَنْزِلِهَا وَمَنْ كَانَ مَعَهَا فَإِذَا رَكِبَتْ فَتَوَجَّهَتْ إِلَى الْمَوْقِفِ تَرَكَتِ الإِهْلاَلَ . قَالَتْ وَكَانَتْ عَائِشَةُ تَعْتَمِرُ بَعْدَ الْحَجِّ مِنْ مَكَّةَ فِى ذِى الْحِجَّةِ ثُمَّ تَرَكَتْ ذَلِكَ فَكَانَتْ تَخْرُجُ قَبْلَ هِلاَلِ الْمُحَرَّمِ حَتَّى تَأْتِىَ الْجُحْفَةَ فَتُقِيمَ بِهَا حَتَّى تَرَى الْهِلاَلَ فَإِذَا رَأَتِ الْهِلاَلَ أَهَلَّتْ بِعُمْرَةٍ .
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Alkame b. Ebu Alkame, ona annesinin rivayet ettiğine göre müminlerin annesi Âişe Arafat’ta Nemire denilen yerde konaklardı. Daha sonra Erâk denilen yere geçti. (Alkame’nin annesi) dedi ki: Âişe evinde bulunduğu sürece beraberindekilerle birlikte telbiye getirirdi. Bineğine binip, vakfe yerine yöneldi mi telbiye getirmeyi bırakırdı. (Alkame’nin annesi devamla) dedi ki: Âişe haccını bitirdikten sonra Zülhicce ayında Mekke’den umre yapardı, sonra bundan vazgeçti. Muharrem hilali doğmadan önce çıkar, Cuhfe’ye gelir, orada hilali görünceye kadar orada ikamet ederdi, hilali görünce umre niyetiyle ihrama girerdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 753, 1/120
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlının telbiye ve tehlili
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Umre
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ خَرَجَ إِلَى الْحَجِّ فَمِنْ أَصْحَابِهِ مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ وَمِنْهُمْ مَنْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَلَمْ يَحْلِلْ وَأَمَّا مَنْ كَانَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ فَحَلُّوا . وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَ بَعْضَ أَهْلِ الْعِلْمِ يَقُولُونَ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ثُمَّ بَدَا لَهُ أَنْ يُهِلَّ بِحَجٍّ مَعَهَا فَذَلِكَ لَهُ مَا لَمْ يَطُفْ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَقَدْ صَنَعَ ذَلِكَ ابْنُ عُمَرَ حِينَ قَالَ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْنَا كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى أَوْجَبْتُ الْحَجَّ مَعَ الْعُمْرَةِ . قَالَ مَالِكٌ وَقَدْ أَهَلَّ أَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ بِالْعُمْرَةِ ثُمَّ قَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهْلِلْ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35963, MU000747
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ خَرَجَ إِلَى الْحَجِّ فَمِنْ أَصْحَابِهِ مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ وَمِنْهُمْ مَنْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ وَمِنْهُمْ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ فَأَمَّا مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ أَوْ جَمَعَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ فَلَمْ يَحْلِلْ وَأَمَّا مَنْ كَانَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ فَحَلُّوا . وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ سَمِعَ بَعْضَ أَهْلِ الْعِلْمِ يَقُولُونَ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ثُمَّ بَدَا لَهُ أَنْ يُهِلَّ بِحَجٍّ مَعَهَا فَذَلِكَ لَهُ مَا لَمْ يَطُفْ بِالْبَيْتِ وَبَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ وَقَدْ صَنَعَ ذَلِكَ ابْنُ عُمَرَ حِينَ قَالَ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْنَا كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ الْتَفَتَ إِلَى أَصْحَابِهِ فَقَالَ مَا أَمْرُهُمَا إِلاَّ وَاحِدٌ أُشْهِدُكُمْ أَنِّى أَوْجَبْتُ الْحَجَّ مَعَ الْعُمْرَةِ . قَالَ مَالِكٌ وَقَدْ أَهَلَّ أَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ بِالْعُمْرَةِ ثُمَّ قَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلْيُهْلِلْ بِالْحَجِّ مَعَ الْعُمْرَةِ ثُمَّ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَحِلَّ مِنْهُمَا جَمِيعًا.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Muhammed b. Abdurrahman, ona Süleyman b. Yesâr’ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Veda haccı senesinde hac yapmak üzere çıktı. Ashabından kimisi bir hac yapmak üzere, kimisi hac ve umreyi birlikte yapmak üzere, kimisi de yalnızca bir umre yapmak üzere niyet edip ihrama girdi. Yalnız bir hac yapmak (hacc-ı ifrâd) yahut da hac ve umreyi birlikte yapmak (hacc-ı kırân) niyeti ile ihrama giren kimse ihramından çıkmadı. Yalnızca bir umre yapmak niyeti ile ihrama girenler ise ihramdan çıktılar.
O (Yahya) bana, ona Mâlik’in rivayet ettiğine göre Mâlik bazı ilim adamlarını şöyle derken dinlemiştir: Bir umre yapmak niyeti ile ihrama girdikten sonra onunla beraber bir de hac yapmayı niyet etmek isteyen bir kimse Beyt’i tavaf etmedikçe ve Safa ile Merve arasında sa’y yapmadıkça bunu yapabilir. Nitekim İbn Ömer şu sözleri söylerken böyle yapmıştı: Eğer Beyt’e ulaşmaktan alıkonulacak olursam, o zaman biz de Rasulullah (sav) ile birlikte yaptığımız gibi yaparız. Sonra arkadaşlarına dönerek: Her ikisinin durumu ancak aynıdır. Benim, umre ile birlikte hac yapmayı da niyet etmek suretiyle kendime farz kıldığıma sizleri şahit tutuyorum, dedi.
Mâlik dedi ki: Rasulullah’ın (sav) ashabı Veda haccı senesinde umre niyeti ile ihrama girmişlerdi. Daha sonra Rasulullah (sav) onlara: “Beraberinde hediyelik kurbanı getirmiş olan kimseler umre ile birlikte hacca da niyet etsinler. Sonra da her ikisinin ihramından birlikte çıkıncaya kadar da ihramdan çıkmasınlar” buyurmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 747, 1/119
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Niyet, Hac ve umreye niyet
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35971, MU000755
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قَالَ يَا أَهْلَ مَكَّةَ مَا شَأْنُ النَّاسِ يَأْتُونَ شُعْثًا وَأَنْتُمْ مُدَّهِنُونَ أَهِلُّوا إِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلاَلَ .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mâlik, ona Abdurrahman b. el-Kâsım, ona babasının rivayet ettiğine göre Ömer b. el-Hatta b dedi ki: Ey Mekkeliler, insanlara ne oluyor ki yağ sürünmeden geldikleri halde, sizler yağ sürünerek gelmişsiniz. Hilâli gördüğünüz zaman ihrama girin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 755, 1/121
Senetler:
()
Konular:
Hac, İhram, koku sürünerek ihrama girmek veya çıkmak,
Hac, ihrama girmek
Süslenme, saçları yağlamak, jöle vs sürmek
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ كَعْبَ الأَحْبَارِ أَقْبَلَ مِنَ الشَّامِ فِى رَكْبٍ حَتَّى إِذَا كَانُوا بِبَعْضِ الطَّرِيقِ وَجَدُوا لَحْمَ صَيْدٍ فَأَفْتَاهُمْ كَعْبٌ بِأَكْلِهِ قَالَ فَلَمَّا قَدِمُوا عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ بِالْمَدِينَةِ ذَكَرُوا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ مَنْ أَفْتَاكُمْ بِهَذَا قَالُوا كَعْبٌ . قَالَ فَإِنِّى قَدْ أَمَّرْتُهُ عَلَيْكُمْ حَتَّى تَرْجِعُوا ثُمَّ لَمَّا كَانُوا بِبَعْضِ طَرِيقِ مَكَّةَ مَرَّتْ بِهِمْ رِجْلٌ مِنْ جَرَادٍ فَأَفْتَاهُمْ كَعْبٌ أَنْ يَأْخُذُوهُ فَيَأْكُلُوهُ فَلَمَّا قَدِمُوا عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ ذَكَرُوا لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ مَا حَمَلَكَ عَلَى أَنْ تُفْتِيَهُمْ بِهَذَا قَالَ هُوَ مِنْ صَيْدِ الْبَحْرِ . قَالَ وَمَا يُدْرِيكَ قَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنْ هِىَ إِلاَّ نَثْرَةُ حُوتٍ يَنْثُرُهُ فِى كُلِّ عَامٍ مَرَّتَيِْن . و سئل مالك عما يوجد من لحوم الصيد على الطريق هل يبتاعُه المحرم فقال أما ما كان من ذلك يُعتَرَضُ به الحاج و من أجلهم صيد فإني أكرهه و أنهى عنه فأما أن يكون عند رجل لم يرد به المحرمِين وجده مُحرِمٌ فابتاعه فلا بأس به قال مالك فيمن أحرم عنده صيد قد صاده أو إبتاعه فليس عليه أن يُرسِله و لا بأس أن يَجعله عند أهله قال مالك فى صيد الحيتان فى البحر والأنهار والبِرَك وما أشبه ذلك إنه حلال للمحرم أن يَصطاده.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36003, MU000787
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ كَعْبَ الأَحْبَارِ أَقْبَلَ مِنَ الشَّامِ فِى رَكْبٍ حَتَّى إِذَا كَانُوا بِبَعْضِ الطَّرِيقِ وَجَدُوا لَحْمَ صَيْدٍ فَأَفْتَاهُمْ كَعْبٌ بِأَكْلِهِ قَالَ فَلَمَّا قَدِمُوا عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ بِالْمَدِينَةِ ذَكَرُوا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ مَنْ أَفْتَاكُمْ بِهَذَا قَالُوا كَعْبٌ . قَالَ فَإِنِّى قَدْ أَمَّرْتُهُ عَلَيْكُمْ حَتَّى تَرْجِعُوا ثُمَّ لَمَّا كَانُوا بِبَعْضِ طَرِيقِ مَكَّةَ مَرَّتْ بِهِمْ رِجْلٌ مِنْ جَرَادٍ فَأَفْتَاهُمْ كَعْبٌ أَنْ يَأْخُذُوهُ فَيَأْكُلُوهُ فَلَمَّا قَدِمُوا عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ ذَكَرُوا لَهُ ذَلِكَ فَقَالَ مَا حَمَلَكَ عَلَى أَنْ تُفْتِيَهُمْ بِهَذَا قَالَ هُوَ مِنْ صَيْدِ الْبَحْرِ . قَالَ وَمَا يُدْرِيكَ قَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنْ هِىَ إِلاَّ نَثْرَةُ حُوتٍ يَنْثُرُهُ فِى كُلِّ عَامٍ مَرَّتَيِْن . و سئل مالك عما يوجد من لحوم الصيد على الطريق هل يبتاعُه المحرم فقال أما ما كان من ذلك يُعتَرَضُ به الحاج و من أجلهم صيد فإني أكرهه و أنهى عنه فأما أن يكون عند رجل لم يرد به المحرمِين وجده مُحرِمٌ فابتاعه فلا بأس به قال مالك فيمن أحرم عنده صيد قد صاده أو إبتاعه فليس عليه أن يُرسِله و لا بأس أن يَجعله عند أهله قال مالك فى صيد الحيتان فى البحر والأنهار والبِرَك وما أشبه ذلك إنه حلال للمحرم أن يَصطاده.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atâ b. Yesar’ın rivayet ettiğine göre Ka’b el-Ahbar bir kafileyle birlikte Şam’dan geldi. Yolun bir yerinde iken bir av eti buldular. Ka’b onlara onu yiyebileceklerine dair fetva verdi. Medine’de Ömer b. el-Hattâb’ın huzuruna vardıklarında bu durumu ona da söylediler. Ömer: Buna dair fetvayı size kim verdi? diye sordu. Onlar Ka’b dediler. Ömer: Ben onu başınıza geri dönünceye kadar emir tayin etmiştim, dedi. Daha sonra Mekke’ye giden yolun bir yerinde bir çekirge sürüsü ile karşılaştılar. Yine Ka’b onlara, onları yakalayıp yiyebileceklerine dair fetva verdi. Tekrar Ömer b. el-Hattâb’ın yanına geri döndüklerinde bunu ona anlattılar. Ömer: Seni onlara bu şekilde fetva vermene iten nedir? dedi. Ka’b: O deniz avındandır, dedi. Ömer: Nereden biliyorsun? dedi. Ka’b: Ey müminlerin emiri, nefsim elinde olana yemin olsun ki çekirgeler ancak balığın her yıl iki defa hapşırmasından saçtıklarıdır, dedi.
Mâlik’e, yolda bulunan av hayvanlarının etlerini ihramlı kişi satın alabilir mi diye sorulması üzerine o şöyle demiştir: Hacının karşısına çıkartılan ve kendileri için avlanılanları yemelerini hoş görmüyorum ve yenilmemesini söylüyorum. Şayet bu av hayvanı eti ihrama girmiş olanları kast etmeyen bir adamın yanında olup, ihramlı bir kişi de onu, o kimsede bulduktan sonra satın alırsa bunda bir sakınca yoktur.
Mâlik, yanında önceden avlamış olduğu yahut satın almış olduğu bir av hayvanı bulunup da ihrama giren kimse için onu salıvermesinde bir sakınca olmadığı gibi ailesi yanında alıkoymasında da bir sakınca yoktur.
Mâlik, deniz, ırmak, havuz ve benzeri yerlerdeki balıkların avlanması hususunda: Bunları avlamak ihramlı için helâldir, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 787, 1/126
Senetler:
()
Konular:
Hac, ihrama girmek
Hac, ihramlı iken avlanma,
Yiyecekler, Çekirgenin yenilmesi