Açıklama: İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42345, HM002036
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا فُضَيْلٌ يَعْنِي ابْنَ غَزْوَانَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَيُّ يَوْمٍ هَذَا قَالُوا هَذَا يَوْمٌ حَرَامٌ قَالَ أَيُّ بَلَدٍ هَذَا قَالُوا بَلَدٌ حَرَامٌ قَالَ فَأَيُّ شَهْرٍ هَذَا قَالُوا شَهْرٌ حَرَامٌ قَالَ إِنَّ أَمْوَالَكُمْ وَدِمَاءَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِي بَلَدِكُمْ هَذَا فِي شَهْرِكُمْ هَذَا ثُمَّ أَعَادَهَا مِرَارًا ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ إِلَى السَّمَاءِ فَقَالَ اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ مِرَارًا قَالَ يَقُولُ ابْنُ عَبَّاسٍ وَاللَّهِ إِنَّهَا لَوَصِيَّةٌ إِلَى رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ ثُمَّ قَالَ أَلَا فَلْيُبَلِّغْ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2036, 1/613
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Fadl Fudayl b. Ğazvan ed-Dabbi (Fudayl b. Ğazvan b. Cerir)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
Konular:
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi
Hz. Peygamber, veda haccı
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11681, B001742
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا عَاصِمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِمِنًى « أَتَدْرُونَ أَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . فَقَالَ « فَإِنَّ هَذَا يَوْمٌ حَرَامٌ ، أَفَتَدْرُونَ أَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « بَلَدٌ حَرَامٌ ، أَفَتَدْرُونَ أَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « شَهْرٌ حَرَامٌ - قَالَ - فَإِنَّ اللَّهَ حَرَّمَ عَلَيْكُمْ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ ، كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا ، فِى شَهْرِكُمْ هَذَا ، فِى بَلَدِكُمْ هَذَا »
وَقَالَ هِشَامُ بْنُ الْغَازِ أَخْبَرَنِى نَافِعٌ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - وَقَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ النَّحْرِ بَيْنَ الْجَمَرَاتِ فِى الْحَجَّةِ الَّتِى حَجَّ بِهَذَا ، وَقَالَ « هَذَا يَوْمُ الْحَجِّ الأَكْبَرِ » ، فَطَفِقَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ » . وَوَدَّعَ النَّاسَ . فَقَالُوا هَذِهِ حَجَّةُ الْوَدَاعِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yezid b. Harun, ona Asım b. Muhammed b. Zeyd, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) Mina'da şöyle buyurdu:
"Bu gün hangi gündür bilir misiniz?" Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Bunun üzerine Peygamber: "Bu haram bir gündür. Yine bilir misiniz bu hangi aydır?" buyurdu. Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Peygamber: "Haram beldedir. Bilir misiniz bu hangi aydır?" buyurdu. Sahabiler: 'Allah ve Rasulü en iyi bilendir.' dediler. Peygamber: "Haram aydır" buyurdu sonra da şöyle devam etti: "Şübhesiz Allah kanlarınızı, mallarınızı, ırzlarınızı bu ayınız içinde, bu beldeniz içinde, bu gününüzün haramlığı gibi birbirinize karşı haram kılmıştır."
Hişam b. Gâz dedi ki: Bana Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Peygamber (sav) bu haccında kurban gününde cemrelerin arasında durdu ve: "Bu büyük hacdır" buyurdu. Bundan sonra Peygamber (sav): "Allah'ım! Şahit ol!" demeye başladı ve insanlara veda etti. Sahabiler: 'Bu hac, veda haccıdır.' dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hac 132, 1/532
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî (Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Asım b. Muhammed el-Umerî (Asım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19291, T003270
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ النَّاسَ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ فَقَالَ :« يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَذْهَبَ عَنْكُمْ عُبِّيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ وَتَعَاظُمَهَا بِآبَائِهَا فَالنَّاسُ رَجُلاَنِ رَجُلٌ بَرٌّ تَقِىٌّ كَرِيمٌ عَلَى اللَّهِ وَفَاجِرٌ شَقِىٌّ هَيِّنٌ عَلَى اللَّهِ وَالنَّاسُ بَنُو آدَمَ وَخَلَقَ اللَّهُ آدَمَ مِنْ تُرَابٍ » . قَالَ اللَّهُ ( يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَأُنْثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ يُضَعَّفُ ضَعَّفَهُ يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ وَغَيْرُهُ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ هُوَ وَالِدُ عَلِىِّ بْنِ الْمَدِينِىِّ . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Abdullah b. Cafer, ona da Abdullah b. Dinar, İbn Ömer’in şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav), Mekke fethi günü insanlara bir hitab ederek şöyle buyurdu: “Ey İnsanlar! Allah cahiliyye gururunu ve atalarla övünmeyi sizden kaldırmıştır. İnsanlar iki guruptur; salih, takvalı ve Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht ve Allah tarafından hor görülen kişi. Bütün insanlar Adem oğullarındandır. Allah da Ademi topraktan yaratmıştır ve Allah şöyle buyurmaktadır. “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.” (Hucurat 49/13).
Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisin Abdullah b. Dinar’ın İbn Ömer’den rivayeti olduğunu sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Abdullah b. Cafer’in hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. Yahya b. Main ve başkaları onun zayıf olduğunu söylemişlerdir. Abdullah b. Cafer, Ali b. el Medîni’nin babasıdır. Tirmizî: Bu konuda Ebu Hüreyre ve İbn Abbas’tan da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 49, 5/389
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Abdullah b. Cafer es-Sa'di (Abdullah b. Cafer b. Necih)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
İnsan, hidayet karşısında
İNSANLAR ARASI SEVGİ VE SAYGI
IRKÇILIK
Övgü, insanlar arasında övgü
Övünmek, atalarla övünmek
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20554, B006043
Hadis:
حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَخْبَرَنَا عَاصِمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ رضى الله عنهما قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم بِمِنًى « أَتَدْرُونَ أَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « فَإِنَّ هَذَا يَوْمٌ حَرَامٌ ، أَفَتَدْرُونَ أَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « بَلَدٌ حَرَامٌ ، أَتَدْرُونَ أَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « شَهْرٌ حَرَامٌ » . قَالَ « فَإِنَّ اللَّهَ حَرَّمَ عَلَيْكُمْ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ ، كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِى شَهْرِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yezid b. Harun, ona Asım b. Muhammed b. Zeyd, ona babası (Muahmmed b. Zeyd), ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Mina'da şöyle bir konuşma yaptı: "Bu gün hangi gündür biliyor musunuz" diye sordu. Sahabiler: "Allah ve Rasulü daha iyi bilir!" dediler. Rasulullah (sav): "Bu gün (Allah'ın savaşı) haram (kıldığı) bir gündür. Bu belde hangi beldedir biliyor musnuz?" buyurdu. Sahabiler: "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" dediler. Rasulullah (sav): "Bu haram kılınmış olan bir beldedir. Bu hangi aydır biliyor musunuz?" dedi. Sahabilier: "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" dediler. Rasulullah (sav): "Bu haram kılınan bir aydır" buyurdu ve sözüne şöyle devam etti: "Allah, tıpkı bu ayınızı, bu beldenizi ve bu gününüzü haram kıldığı gibi, kanlarınızı, mallarınızı ve namuslarınızı da birbirinize haram kılmıştır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 43, 2/499
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî (Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Asım b. Muhammed el-Umerî (Asım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
KTB, ADAB
Savaş, müslümanlarla
Şehirler, Mekke, Haram Bölge Oluşu
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Zaman, haram aylar
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ وَاقِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِى عَنْ أَبِيهِ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26175, B006868
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ وَاقِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِى عَنْ أَبِيهِ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » .
Tercemesi:
-....... Bize Şu'be tahdîs etti: Bana Vâkıd ibn Abdillah haber verip, babası Muhammed ibn Zeyd'den söyledi, o da Abdullah ibn Umer(R)'den işitmiştir ki, Peygamber (S) -Veda Haccı'nda Akabe cemresi yanında insanların toplanması sırasında-:
— "Benden sonra bir birlerinizin boyunlarını vuran kâfirlere dön-meyiniz!" buyurmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Diyât 2, 2/642
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُدْرِكٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ بْنَ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ عَنْ جَرِيرٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ « اسْتَنْصِتِ النَّاسَ ، لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » . رَوَاهُ أَبُو بَكْرَةَ وَابْنُ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26179, B006869
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُدْرِكٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ بْنَ عَمْرِو بْنِ جَرِيرٍ عَنْ جَرِيرٍ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ « اسْتَنْصِتِ النَّاسَ ، لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » . رَوَاهُ أَبُو بَكْرَةَ وَابْنُ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
-.......Cerîr ibn Abdillah (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) Veda Haccı'nda bana "İnsanları sustur!" diye emretti de, yaptığı hutbede: "Benden sonra kâfirlerin âdetine dönüp birbirlerinizin boyunlarını vurmayınız!" buyurdu.
Bu hadîsi Ebû Bekre ile İbn Abbâs da Peygamber'den rivayet ettiler
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Diyât 2, 2/642
Senetler:
()
Konular:
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47494, HM005604
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ وَاقِدِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ
Tercemesi:
Bize Şu'be tahdîs etti: Bana Vâkıd ibn Muhammed haber verip, babası Muhammed ibn Zeyd'den söyledi, o da Abdullah ibn Umer(R)'den işitmiştir ki, Peygamber (S) : — "Benden sonra bir birlerinizin boyunlarını vuran kâfirlere dönmeyiniz!" buyurmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5604, 2/426
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, uyarıları
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27757, B007078
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا قُرَّةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ سِيرِينَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ وَعَنْ رَجُلٍ آخَرَ هُوَ أَفْضَلُ فِى نَفْسِى مِنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِى بَكْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ النَّاسَ فَقَالَ « أَلاَ تَدْرُونَ أَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ بِغَيْرِ اسْمِهِ . فَقَالَ « أَلَيْسَ بِيَوْمِ النَّحْرِ » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « أَىُّ بَلَدٍ ، هَذَا أَلَيْسَتْ بِالْبَلْدَةِ » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ ، وَأَمْوَالَكُمْ ، وَأَعْرَاضَكُمْ ، وَأَبْشَارَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ ، كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا ، فِى شَهْرِكُمْ هَذَا ، فِى بَلَدِكُمْ هَذَا ، أَلاَ هَلْ بَلَّغْتُ » . قُلْنَا نَعَمْ . قَالَ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ ، فَلْيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ ، فَإِنَّهُ رُبَّ مُبَلِّغٍ يُبَلِّغُهُ مَنْ هُوَ أَوْعَى لَهُ فَكَانَ كَذَلِكَ - قَالَ - لاَ تَرْجِعُوا بَعْدِى كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ » . فَلَمَّا كَانَ يَوْمَ حُرِّقَ ابْنُ الْحَضْرَمِىِّ ، حِينَ حَرَّقَهُ جَارِيَةُ بْنُ قُدَامَةَ . قَالَ أَشْرِفُوا عَلَى أَبِى بَكْرَةَ . فَقَالُوا هَذَا أَبُو بَكْرَةَ يَرَاكَ . قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ فَحَدَّثَتْنِى أُمِّى عَنْ أَبِى بَكْرَةَ أَنَّهُ قَالَ لَوْ دَخَلُوا عَلَىَّ مَا بَهَشْتُ بِقَصَبَةٍ .
Tercemesi:
-.......Bize İbnu Şîrîn, Abdurrahmân ibn Ebî Bekre'den; o da babası Ebû Bekre'den ve diğer bir adamdan -ki o, kimse (yânî Hu-meyd ibn Abdirrahmân) benim nefsimde Abdurrahmân ibn Ebî Bekre'den daha faziletlidir- tahdîs etti ki, Ebû Bekre (R): Rasûlullah (S) Minâ'da Nahr gününde insanlara hutbe yaptı da:
— "Bu hangi gündür biliyor musunuz?" buyurdu. Sahâbîler:
— Allah ve Rasûlü en bilendir! dediler.
Hattâ biz, Rasûlullah bu güne eski adından başka bir ad verecek sandık.
Rasûlullah:
— "Bu, nahr günü değil midir?" buyurdu. Biz:
— Evet yâ Rasûlallah, nahr günüdür! dedik. Rasûlullah:
— "Bu içinde bulunduğunuz hangi beldedir? Bu, Mekke beldesi değil midir?" buyurdu.
Bizler:
— Evet yâ Rasûlallah, Mekke'dir! dedik. Rasûlullah:
— "Şu hâlde iyi biliniz ki, bu ayınızda, bu beldenizde, bu gününüzün haram olduğu gibi kanlarınız, mallarınız, namuslarınız ve bedenlerinizin dış yüzü olan derileriniz birbirinize haramdır (Her türlü saldırıdan korunmuştur). Dikkat edin! Bunu sizlere tebliğ ettim mi?" buyurdu.
Bizler:
— Evet tebliğ ettin! dedik. Rasûlullah:
— "Allah'ım, şâhid ol!" dedikten sonra:
— "Bunu burada hazır bulunanlar, burada hazır bulunmayanlara (yânî müstakbel nesillere) tebliğ etsin. Çünkü bâzı tebliğ edici bunu kendisinden daha iyi belleyecek olana tebliğ edebilir" buyurdu.
Muhammed ibn Kesîr: Tebliğ böyle olmuştur (yânî tebiîğ çok ker-re böyle hafızlardan daha iyi hafız olanlara yapilagelmiştir), dedi. Rasûlullah:
— ''Benden sonra birbirinizin boyunlarını vuracak kâfirlere dönmeyiniz" buyurdu.
Abdurrahmân ibn Ebî Bekre şöyle dedi: Câriye ibnu Kudâme onu yaktığı vakit, el-Hadramî'nin yakıldığı gün olunca, Câriye kendi askerlerine:
— Ebû Bekre Nufey'e bakınız; o teslîm ve inkıyâd üzere mi yâ-hud değil mi? dedi.
Askerler ona:
— İşte bu Ebû Bekre'dîr ki, o senin el-Hadramî'ye yaptığın işi görmektedir (belki o seni söz yâhud silâhla reddetmektedir), dediler.
Abdurrahmân ibn Ebî Bekre, geçen senedle şöyle dedi: Bana annem, Ebû Bekre Nufey'den: Onun (onların: Belki o seni silâh yâhud sözle inkâr etmiştir, dediklerini işittiği zaman): Eğer onlar evimde üzerime girmiş olsalardı, ben onlara karşı kendimi müdâfaa etmek için bir kamış deyneğini de uzanıp tutmazdım! dediğini tahdîs etti
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fiten 8, 2/686
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, ilmi yaymak
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Tebliğ, dine davet ve tebliğde metot
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71378, HM022646
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا مُعَانُ بْنُ رِفَاعَةَ حَدَّثَنِي عَلِيُّ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنِي الْقَاسِمُ مَوْلَى بَنِي يَزِيدَ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ قَالَ لَمَّا كَانَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَوْمَئِذٍ مُرْدِفٌ الْفَضْلَ بْنَ عَبَّاسٍ عَلَى جَمَلٍ آدَمَ فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ خُذُوا مِنْ الْعِلْمِ قَبْلَ أَنْ يُقْبَضَ الْعِلْمُ وَقَبْلَ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَقَدْ كَانَ أَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ { يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَسْأَلُوا عَنْ أَشْيَاءَ إِنْ تُبْدَ لَكُمْ تَسُؤْكُمْ وَإِنْ تَسْأَلُوا عَنْهَا حِينَ يُنَزَّلُ الْقُرْآنُ تُبْدَ لَكُمْ عَفَا اللَّهُ عَنْهَا وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌ } قَالَ فَكُنَّا قَدْ كَرِهْنَا كَثِيرًا مِنْ مَسْأَلَتِهِ وَاتَّقَيْنَا ذَاكَ حِينَ أَنْزَلَ اللَّهُ عَلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَأَتَيْنَا أَعْرَابِيًّا فَرَشَوْنَاهُ بِرِدَاءٍ قَالَ فَاعْتَمَّ بِهِ حَتَّى رَأَيْتُ حَاشِيَةَ الْبُرْدِ خَارِجَةً مِنْ حَاجِبِهِ الْأَيْمَنِ قَالَ ثُمَّ قُلْنَا لَهُ سَلْ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَقَالَ لَهُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ كَيْفَ يُرْفَعُ الْعِلْمُ مِنَّا وَبَيْنَ أَظْهُرِنَا الْمَصَاحِفُ وَقَدْ تَعَلَّمْنَا مَا فِيهَا وَعَلَّمْنَا نِسَاءَنَا وَذَرَارِيَّنَا وَخَدَمَنَا قَالَ فَرَفَعَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَأْسَهُ وَقَدْ عَلَتْ وَجْهَهُ حُمْرَةٌ مِنْ الْغَضَبِ قَالَ فَقَالَ أَيْ ثَكِلَتْكَ أُمُّكَ هَذِهِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ الْمَصَاحِفُ لَمْ يُصْبِحُوا يَتَعَلَّقُوا بِحَرْفٍ مِمَّا جَاءَتْهُمْ بِهِ أَنْبِيَاؤُهُمْ أَلَا وَإِنَّ مِنْ ذَهَابِ الْعِلْمِ أَنْ يَذْهَبَ حَمَلَتُهُ ثَلَاثَ مِرَارٍ
Tercemesi:
Ebu'l-Muğire el-Hımsi, Muan b. Rifaa'dan, o da Ali b.Yezid'den, o da Yezid'in Mevlası Kasım eş-Şami'den, o da Ebu Ümame el-Bâhilî'den aktardığına göre Rasulullah (sav), Veda Haccı sırasında buğday rekli bir deve üzerinde terkisinde Fazl b. Abbas olduğu halde ortaya çıktı ve şöyle buyurdu: "İlim sizden çekilip alınmadan ve kaldırılmadan önce ilim öğrenin! İzzet ve celal sahibi Allah şu ayeti indirdi: "Ey iman edenler, açıklandığında ağır gelecek konularda (fazla) soru sormayın. Kur'an indirilirken sorsaydınız, size açıklanırdı. (Demek ki) Allah o konuda sizi serbest bıraktı. Şüphesiz O affeden ve yumuşak davranandır."Ravi dedi ki: 'Biz fazla soru sormayı iyi karşılamazdık, Allah Peygamber'ine ilgili ayetleri indirirken de (soru sormaktan) çekinirdik. Bir bedevinin yanına geldik ve ona elbise (hırka) vererek kendisini aracı kıldık. Bedevi hırkaya (tümüyle) sarıldı, hatta hırkanın kenarının sağ kaşı tarafından çıktığını (her tarafı kapattığını) gördüm.Sonra bedeviye dedik ki:'Hz. Peygamber'e soru sor!' O da: "Ey Allah'ın Peygamberi! Kur'an yanımızdayken, onun içindekileri öğrenmişken ve kadınlarımıza, çocuklarımıza, yanımızda çalışanlara öğretirken ilim nasıl kaldırılır?' deyince Peygamberimiz başını kaldırdı, gazabından dolayı yüzüne kıpkırmızı bir renk yayılmıştı ve buyurdu ki:
"Annen seni kaybetsin e mi, (şimdi cevap ver;) şu Yahudi ve Hristiyanlar yanlarında Kutsal Kitaplar olduğu halde, Peygamberlerinin getirdiklerinin bir harfiyle bile irtibatı olmayan kişiler haline geldiler, (öyle değil mi?). Dikkat et! İlmin kaldırılması ilmi taşıyan (alimlerin) yok olmasıyla
gerçekleşecektir. "Bu son sözünü Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) üç kere tekrarladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Ümame el-Bahili 22646, 7/428
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Muhammed Muan b. Rifaa es-Selâmi (Mu'ân b. Rifâ'a)
4. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Cehalet, cehalet ve yaygınlaşması
Bilgi, ilmin kaybolması
Ehl-i kitap
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Kıyamet, alametleri, ilmin kalkması
KTB, ADAB
Kur'an
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Önceki ümmetler, İncil
Önceki ümmetler, Tevrat
Önceki Ümmetler, Tevrat ve İncil'in tebdili (tahrifi) meselesi
Önceki ümmetler, Yahudiler, Tevrat'ı tahrifleri
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Soru, bedevilerin soruları, Rasulullah'a