Öneri Formu
Hadis Id, No:
11590, D001970
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَرْمِى عَلَى رَاحِلَتِهِ يَوْمَ النَّحْرِ يَقُولُ
"لِتَأْخُذُوا مَنَاسِكَكُمْ فَإِنِّى لاَ أَدْرِى لَعَلِّى لاَ أَحُجُّ بَعْدَ حَجَّتِى هَذِهِ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona Ebu'z-Zübeyr'in şöyle dediğini rivayet etti: Cabir b. Abdullah'ı şöyle derken dinledim: Rasulullah'ı (sav) Nahr (Kurban Bayramı birinci) günü devesi üzerinde taş atarken gördüm, şöyle diyordu:
"Hac ibadetinizde yapılacakları benden öğreniniz, çünkü ben bilemiyorum belki bu haccımdan sonra haccedemeyebilirim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 78, /458
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Hac, Şeytan taşlama
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31973, B004657
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبِى عَنْ صَالِحٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ حُمَيْدَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَا بَكْرٍ - رضى الله عنه - بَعَثَهُ فِى الْحَجَّةِ الَّتِى أَمَّرَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهَا قَبْلَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ فِى رَهْطٍ يُؤَذِّنُ فِى النَّاسِ أَنْ لاَ يَحُجَّنَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ وَلاَ يَطُوفَ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ . فَكَانَ حُمَيْدٌ يَقُولُ يَوْمُ النَّحْرِ يَوْمُ الْحَجِّ الأَكْبَرِ . مِنْ أَجْلِ حَدِيثِ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize İshak, ona Yakub b. İbrahim, ona babası, ona Salih, ona İbn Şihâb’ın rivâyet ettiğine göre Humeyd b. Abdurrahman kendisine şunu haber vermiştir: Ebu Hureyre’nin kendisine haber verdiğine göre Ebu Bekir (ra) Rasulullah’ın (sav) Veda haccından önce, kendisini emîr tayin etmiş olduğu o hac esnasında, insanlar arasında “bu yıldan itibaren müşrik hiçbir kimsenin asla hac edemeyeceğini, çıplak bir kimsenin de Beyt’i tavaf edemeyeceğini” insanlara yüksek sesle ilan etmek üzere görevlendirdiği kişiler arasında kendisni de göndermişti. Bu sebeple Humeyd, –Ebu Hureyre’nin hadisinden dolayı-: Nahr (kurban bayramı birinci) günü Hacc-ı Ekber (büyük hac) günüdür, derdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tefsîr 4, 2/192
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdurrahman Humeyd b. Abdurrahman ez-Zühri (Humeyd b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
Hac, hac emiri tayin etmek
Hac, Hacc-ı ekber
Hac, müşrikler haccedemezler
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Açıklama: İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42345, HM002036
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا فُضَيْلٌ يَعْنِي ابْنَ غَزْوَانَ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَيُّ يَوْمٍ هَذَا قَالُوا هَذَا يَوْمٌ حَرَامٌ قَالَ أَيُّ بَلَدٍ هَذَا قَالُوا بَلَدٌ حَرَامٌ قَالَ فَأَيُّ شَهْرٍ هَذَا قَالُوا شَهْرٌ حَرَامٌ قَالَ إِنَّ أَمْوَالَكُمْ وَدِمَاءَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِي بَلَدِكُمْ هَذَا فِي شَهْرِكُمْ هَذَا ثُمَّ أَعَادَهَا مِرَارًا ثُمَّ رَفَعَ رَأْسَهُ إِلَى السَّمَاءِ فَقَالَ اللَّهُمَّ هَلْ بَلَّغْتُ مِرَارًا قَالَ يَقُولُ ابْنُ عَبَّاسٍ وَاللَّهِ إِنَّهَا لَوَصِيَّةٌ إِلَى رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ ثُمَّ قَالَ أَلَا فَلْيُبَلِّغْ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Buhari'nin şartlarına göre sahihtir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Abbas b. Abdulmuttalib 2036, 1/613
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Fadl Fudayl b. Ğazvan ed-Dabbi (Fudayl b. Ğazvan b. Cerir)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
Konular:
Hutbe, Hz. Peygamber'in veda hutbesi
Hz. Peygamber, veda haccı
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19291, T003270
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَ النَّاسَ يَوْمَ فَتْحِ مَكَّةَ فَقَالَ :« يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ اللَّهَ قَدْ أَذْهَبَ عَنْكُمْ عُبِّيَّةَ الْجَاهِلِيَّةِ وَتَعَاظُمَهَا بِآبَائِهَا فَالنَّاسُ رَجُلاَنِ رَجُلٌ بَرٌّ تَقِىٌّ كَرِيمٌ عَلَى اللَّهِ وَفَاجِرٌ شَقِىٌّ هَيِّنٌ عَلَى اللَّهِ وَالنَّاسُ بَنُو آدَمَ وَخَلَقَ اللَّهُ آدَمَ مِنْ تُرَابٍ » . قَالَ اللَّهُ ( يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَأُنْثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ يُضَعَّفُ ضَعَّفَهُ يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ وَغَيْرُهُ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ هُوَ وَالِدُ عَلِىِّ بْنِ الْمَدِينِىِّ . قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Abdullah b. Cafer, ona da Abdullah b. Dinar, İbn Ömer’in şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav), Mekke fethi günü insanlara bir hitab ederek şöyle buyurdu: “Ey İnsanlar! Allah cahiliyye gururunu ve atalarla övünmeyi sizden kaldırmıştır. İnsanlar iki guruptur; salih, takvalı ve Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht ve Allah tarafından hor görülen kişi. Bütün insanlar Adem oğullarındandır. Allah da Ademi topraktan yaratmıştır ve Allah şöyle buyurmaktadır. “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır.” (Hucurat 49/13).
Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisin Abdullah b. Dinar’ın İbn Ömer’den rivayeti olduğunu sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Abdullah b. Cafer’in hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. Yahya b. Main ve başkaları onun zayıf olduğunu söylemişlerdir. Abdullah b. Cafer, Ali b. el Medîni’nin babasıdır. Tirmizî: Bu konuda Ebu Hüreyre ve İbn Abbas’tan da hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 49, 5/389
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Dinar el-Kuraşî (Abdullah b. Dinar)
3. Abdullah b. Cafer es-Sa'di (Abdullah b. Cafer b. Necih)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
İnsan, hidayet karşısında
İNSANLAR ARASI SEVGİ VE SAYGI
IRKÇILIK
Övgü, insanlar arasında övgü
Övünmek, atalarla övünmek
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30864, İM003055
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ شَبِيبِ بْنِ غَرْقَدَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ الأَحْوَصِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَلاَ أَىُّ يَوْمٍ أَحْرَمُ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ قَالُوا يَوْمُ الْحَجِّ الأَكْبَرِ . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ بَيْنَكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِى شَهْرِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا أَلاَ لاَ يَجْنِى جَانٍ إِلاَّ عَلَى نَفْسِهِ وَلاَ يَجْنِى وَالِدٌ عَلَى وَلَدِهِ وَلاَ مَوْلُودٌ عَلَى وَالِدِهِ . أَلاَ إِنَّ الشَّيْطَانَ قَدْ أَيِسَ أَنْ يُعْبَدَ فِى بَلَدِكُمْ هَذَا أَبَدًا وَلَكِنْ سَيَكُونُ لَهُ طَاعَةٌ فِى بَعْضِ مَا تَحْتَقِرُونَ مِنْ أَعْمَالِكُمْ فَيَرْضَى بِهَا أَلاَ وَكُلُّ دَمٍ مِنْ دِمَاءِ الْجَاهِلِيَّةِ مَوْضُوعٌ وَأَوَّلُ مَا أَضَعُ مِنْهَا دَمُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ - كَانَ مُسْتَرْضِعًا فِى بَنِى لَيْثٍ فَقَتَلَتْهُ هُذَيْلٌ - أَلاَ وَإِنَّ كُلَّ رِبًا مِنْ رِبَا الْجَاهِلِيَّةِ مَوْضُوعٌ لَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لاَ تَظْلِمُونَ وَلاَ تُظْلَمُونَ أَلاَ يَا أُمَّتَاهُ هَلْ بَلَّغْتُ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Hannad b. es-Serî, o ikisine Ebu'l Ahvas, ona Şebib b. Ğarkade, ona da Süleyman b. Amr b. el-Ahvas (el-Cegmî) şöyle demiştir: Ben Veda haccında (Minâ'da) Peygamber'den (sav) şunu işittim:
"Ey insanlar! Dikkat ediniz! Hangi gün en mukaddes gündür?" Resûl-i Ekrem (sav) bu buyruğu üç kez tekrarladı. Sahâbîler: En mukaddes gün Hacc-ı Ekber (yâni Kurban Bayramının ilk) günüdür, dediler. Resûl-i Ekrem (sav):
"İşte bu beldeniz (Mekke) de, bu (Zilhicce) ayınızda bu (bayram) gününüz nasıl mukaddes bir gün ise şüphesiz kanlarınız (yâni canlarınız), mallarınız ve ırzlarınız kendi aranızda (her yerde ve her zaman) öyle mukaddestir. Dikkat ediniz! Hiçbir suçlu kendi nefsinden başka kimse aleyhine suç işlemez (Yâni onun suçundan dolayı başkası cezalandırılmaz). Evlâd babasının suçundan dolayı cezalandırılmaz. Baba da evlâdının suçundan dolayı mu ah aza edilmez. Bilmiş olunuz ki, şeytan bu beldeniz (Mekke) de (Allah’tan başkasına ibadet edilmekle) kendisine itaat edilmekten kesinlikle ebedî surette ümidini yitirmiştir. Lâkin küçümsediğiniz bazı işlerinizde ona uymak işi vuku bulacak, bu da onu memnun edecektir. (Ey insanlar)! Bilmiş olunuz ki, Cahiliyet devrinden kalma kan gütme dâvalarının hepsi iptal edilmiştir. Anılan kan dâvalarından ilga ettiğim ilk kan dâvası Abdulmuttalib'in oğlu el Hâris'in kan davasıdır. (El-Hâris, Beni Leys kabilesinde çocuğu için süt anasını arıyordu. Hüzeyl kabilesi onu öldürmüştü).
(Ey insanlar)! Bilmiş olun ki Cahiliyet devrinden kalma faizin her nevi iptal edilmiştir. Mallarınızın sermayesi sizin hakkınızdır. Zulüm etmeyiniz ve zulm olunmayınız, buyurdu. Resûl-i Ekrem (sav) bundan sonra üç kez:
"Dikkat ediniz! Ey Ümmetim, Ben (Allah'ın emrini) tebliğ ettim mi?," diye sordu. Sahâbîler: Evet, diye cevap verdiler. Resûl-i Ekrem (sav):
"Allahım şâhid ol, Allahım şâhid ol, Allahım şâhid ol," dedi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 76, /495
Senetler:
1. Amr b. Ahvas el-Cüşemî (Amr b. Ahvas b. Cafer b. Kilâb)
2. Süleyman b. Amr el-Cüşemî (Süleyman b. Amr b. Ahvas)
3. Şebib b. Ğarkade es-Sülemî (Şebib b. Ğarkade)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Faiz, Riba
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Haklar, Hak ve Özgürlüklerin Sağlanması ve Korunması
Kan Davası, affedici olmak
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Yargı, Ceza Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30867, İM003057
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ تَوْبَةَ حَدَّثَنَا زَافِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِى سِنَانٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى نَاقَتِهِ الْمُخَضْرَمَةِ بِعَرَفَاتٍ فَقَالَ « أَتَدْرُونَ أَىُّ يَوْمٍ هَذَا وَأَىُّ شَهْرٍ هَذَا وَأَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قَالُوا هَذَا بَلَدٌ حَرَامٌ وَشَهْرٌ حَرَامٌ وَيَوْمٌ حَرَامٌ . قَالَ « أَلاَ وَإِنَّ أَمْوَالَكُمْ وَدِمَاءَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ شَهْرِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا فِى يَوْمِكُمْ هَذَا أَلاَ وَإِنِّى فَرَطُكُمْ عَلَى الْحَوْضِ وَأُكَاثِرُ بِكُمُ الأُمَمَ فَلاَ تُسَوِّدُوا وَجْهِى أَلاَ وَإِنِّى مُسْتَنْقِذٌ أُنَاسًا وَمُسْتَنْقَذٌ مِنِّى أُنَاسٌ فَأَقُولُ يَا رَبِّ أُصَيْحَابِى . فَيَقُولُ إِنَّكَ لاَ تَدْرِى مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ » .
Tercemesi:
Bize İSmail b. Tevbe, ona Zâfir b. Süleyman, ona Ebu Sinan, ona Amr b. Mürre, ona da Abdullah b. Mes'ud'dan rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav) Arafat'ta muhadrama (yâni kulakları kesik gibi küçücük olan) devesi üstünde olduğu halde şöyle buyurdu, demiştir:
"(Ey sahabelerim!) Bugün hangi gündür, bu ay hangi aydır ve bu belde hangi şehirdir biliyor musunuz?" diye sordu. Sahabeler: Bu belde mukaddes bir şehirdir, bu ay mukaddes bir aydır ve bugün mukaddes bir gündür, diye cevab verdiler. (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav):
"Bilmiş olunuz ki bu şehriniz (Mekke) de, bu (Arefe) gününüzde, bu (Zilhicce) ayınız nasıl mukaddes ise, mallarınız ve canlarınız da şüphesiz size haram ve mukaddestir. (Ümmetim!) İyi biliniz ki: Ben Kevser havuzu başında öncünüzün (yâni orada muhtaç olduğunuz şeylerin önceden hazırlayıcısıyım) ve diğer ümmetlere karşı çokluğunuzla Övünürüm. Artık (çok günahlar işlemekle) siz benim yüzümü karartmayınız (yâni beni Allah'a karşı mahcub etmeyiniz)."
Bilmiş olunuz ki: Ve ben (kıyamet günü) bazı insanları kurtaracağım. Bazı insanlar da benden kurtarılacak (yâni zebaniler onları götürecekleridir. Bent Yâ Rabbi! Arkadaşcıklarım (ne olacaklar?) diyeceğim. Allah şöyle buyuracak:
"Senden sonra onların neler ihdas ettiklerini bilmiyorsun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 76, /496
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Mürre el-Hemedanî Mürretü't-Tayyib (Mürre b. Şerahîl)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Ebu Sinan Said b. Sinan el-Şeybanî (Said b. Sinan)
5. Zâfir b. Süleyman el-İyâdi (Zâfir b. Süleyman)
6. Ebu Sehl İsmail b. Tevbe es-Sekafî (İsmail b. Tevbe b. Süleyman b. Zeyd)
Konular:
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Havz, Havz'da toplanma
Hz. Peygamber, ümmet sevgisi
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30870, İM003058
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا صَدَقَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ الْغَازِ قَالَ سَمِعْتُ نَافِعًا يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَفَ يَوْمَ النَّحْرِ بَيْنَ الْجَمَرَاتِ فِى الْحَجَّةِ الَّتِى حَجَّ فِيهَا فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَىُّ يَوْمٍ هَذَا » . قَالُوا يَوْمُ النَّحْرِ . قَالَ « فَأَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قَالُوا هَذَا بَلَدُ اللَّهِ الْحَرَامُ . قَالَ « فَأَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قَالُوا شَهْرُ اللَّهِ الْحَرَامُ . قَالَ « هَذَا يَوْمُ الْحَجِّ الأَكْبَرِ وَدِمَاؤُكُمْ وَأَمْوَالُكُمْ وَأَعْرَاضُكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ هَذَا الْبَلَدِ فِى هَذَا الشَّهْرِ فِى هَذَا الْيَوْمِ » . ثُمَّ قَالَ « هَلْ بَلَّغْتُ » . قَالُوا نَعَمْ . فَطَفِقَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ » . ثُمَّ وَدَّعَ النَّاسَ فَقَالُوا هَذِهِ حَجَّةُ الْوَدَاعِ .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Hişam b. el-Ğaz, ona Nafi', ona da İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav) Veda haccında bayramın ilk günü cemreler arasında durdu. Sonra Peygamber (sav) (beraberinde bulunanlara hitaben): Bugün hangi gündür? diye sordu. Sahabeler: Nahr (Kurban Bayramı) günüdür, dediler. Peygamber (sav):
"Peki bu şehir hangi şehirdir?" diye sordu. Sahabeler: Bu şehir, Mukaddes beldetullah (Mekke) dir, dediler. Resûl-i Ekrem (sav):
"Peki bu ay hangi aydır?" buyurdu. Sahabeler: Bu ay, Allah'ın mukaddes ayıdır, diye cevab verdiler. Peygamber (sav):
"Bugün, hacc-ı Ekber günüdür. Bu ayda, bugünde bu beldeniz nasıl mukaddes ise, canlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da size mukaddestir," buyurdu. Sonra:
"Ben (Allah'ın emrini) tebliğ ettim mi?" buyurdu, Sahabeler: Evet, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Peygamber (sav):
"Allahım şâhid ol," demeye başladı. Daha sonra halka veda etti. Bu nedenle sahabeler; bu hac Veda haccıdır, dediler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 76, /496
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Hişam b. Ğaz el-Cüraşi (Hişam b. Ğaz b. Rabî'a)
4. Ebu Abbas Sadaka b. Halid el-Kuraşî (Sadaka b. Halid)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
274124, İM003055-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ شَبِيبِ بْنِ غَرْقَدَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ الأَحْوَصِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَلاَ أَىُّ يَوْمٍ أَحْرَمُ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ قَالُوا يَوْمُ الْحَجِّ الأَكْبَرِ . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ بَيْنَكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِى شَهْرِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا أَلاَ لاَ يَجْنِى جَانٍ إِلاَّ عَلَى نَفْسِهِ وَلاَ يَجْنِى وَالِدٌ عَلَى وَلَدِهِ وَلاَ مَوْلُودٌ عَلَى وَالِدِهِ . أَلاَ إِنَّ الشَّيْطَانَ قَدْ أَيِسَ أَنْ يُعْبَدَ فِى بَلَدِكُمْ هَذَا أَبَدًا وَلَكِنْ سَيَكُونُ لَهُ طَاعَةٌ فِى بَعْضِ مَا تَحْتَقِرُونَ مِنْ أَعْمَالِكُمْ فَيَرْضَى بِهَا أَلاَ وَكُلُّ دَمٍ مِنْ دِمَاءِ الْجَاهِلِيَّةِ مَوْضُوعٌ وَأَوَّلُ مَا أَضَعُ مِنْهَا دَمُ الْحَارِثِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ - كَانَ مُسْتَرْضِعًا فِى بَنِى لَيْثٍ فَقَتَلَتْهُ هُذَيْلٌ - أَلاَ وَإِنَّ كُلَّ رِبًا مِنْ رِبَا الْجَاهِلِيَّةِ مَوْضُوعٌ لَكُمْ رُءُوسُ أَمْوَالِكُمْ لاَ تَظْلِمُونَ وَلاَ تُظْلَمُونَ أَلاَ يَا أُمَّتَاهُ هَلْ بَلَّغْتُ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ قَالُوا نَعَمْ . قَالَ « اللَّهُمَّ اشْهَدْ » . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Hennad b. es-Ser, o ikisine Ebu'l-Ahvas, ona Şebib b. Ğarkade, ona Süleyman b. Amr b. el-Ahvas, ona da babası Amr b. el-Ahvas (el-Cegmî) şöyle demiştir: Ben Veda haccında (Mina'da) Peygamber'den (sav) şunu işittim:
"Ey insanlar! Dikkat ediniz! Hangi gün en mukaddes gündür?" Resûl-i Ekrem (sav) bu buyruğu üç kez tekrarladı. Sahabeler: 'En mukaddes gün Hacc-ı Ekber (yani Kurban Bayramının ilk) günüdür,' dediler. Resûl-i Ekrem (sav):
"İşte bu beldeniz (Mekke) de, bu (Zilhicce) ayınızda bu (bayram) gününüz nasıl mukaddes bir gün ise şüphesiz kanlarınız (yani canlarınız), mallarınız ve ırzlarınız kendi aranızda (her yerde ve her zaman) öyle mukaddestir. Dikkat ediniz! Hiçbir suçlu kendi nefsinden başka kimse aleyhine suç işlemez (Yani onun suçundan dolayı başkası cezalandırılmaz). Evlat babasının suçundan dolayı cezalandırılmaz. Baba da evlâdının suçundan dolayı mu ah aza edilmez. Bilmiş olunuz ki, şeytan bu beldeniz (Mekke) de (Allah'tan başkasına ibadet edilmekle) kendisine itaat edilmekten kesinlikle ebedî surette ümidini yitirmiştir. Lâkin küçümsediğiniz bazı işlerinizde ona uymak işi vuku bulacak, bu da onu memnun edecektir. (Ey insanlar)! Bilmiş olunuz ki, cahiliyet devrinden kalma kan gütme dâvalarının hepsi iptal edilmiştir. Anılan kan dâvalarından ilga ettiğim ilk kan dâvası Abdulmuttalib'in oğlu el Hâris'in kan davasıdır. (El-Hâris, Beni Leys kabilesinde çocuğu için süt anasını arıyordu. Hüzeyl kabilesi onu öldürmüştü). (Ey insanlar)! Bilmiş olun ki cahiliyet devrinden kalma faizin her nevi iptal edilmiştir. Mallarınızın sermayesi sizin hakkınızdır. Zulüm etmeyiniz ve zulm olunmayınız," buyurdu. Resûl-i Ekrem (sav) bundan sonra üç kez:
"Dikkat ediniz! Ey Ümmetim, Ben (Allah'ın emrini) tebliğ ettim mi?," diye sordu. Sahabeler: 'Evet,' diye cevap verdiler. Resûl-i Ekrem (sav):
"Allah'ım şahit ol, Allah'ın şahit ol, Allah'ım şahit ol," dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 76, /495
Senetler:
1. Amr b. Ahvas el-Cüşemî (Amr b. Ahvas b. Cafer b. Kilâb)
2. Süleyman b. Amr el-Cüşemî (Süleyman b. Amr b. Ahvas)
3. Şebib b. Ğarkade es-Sülemî (Şebib b. Ğarkade)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
cahiliye, âdetleri
Faiz, Riba
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Haklar, Hak ve Özgürlüklerin Sağlanması ve Korunması
Kan Davası, affedici olmak
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Yargı, Ceza Hukuku
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47494, HM005604
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ وَاقِدِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ
عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ
Tercemesi:
Bize Şu'be tahdîs etti: Bana Vâkıd ibn Muhammed haber verip, babası Muhammed ibn Zeyd'den söyledi, o da Abdullah ibn Umer(R)'den işitmiştir ki, Peygamber (S) : — "Benden sonra bir birlerinizin boyunlarını vuran kâfirlere dönmeyiniz!" buyurmuştur
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 5604, 2/426
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, uyarıları
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71378, HM022646
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْمُغِيرَةِ حَدَّثَنَا مُعَانُ بْنُ رِفَاعَةَ حَدَّثَنِي عَلِيُّ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنِي الْقَاسِمُ مَوْلَى بَنِي يَزِيدَ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ قَالَ لَمَّا كَانَ فِي حَجَّةِ الْوَدَاعِ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَوْمَئِذٍ مُرْدِفٌ الْفَضْلَ بْنَ عَبَّاسٍ عَلَى جَمَلٍ آدَمَ فَقَالَ يَا أَيُّهَا النَّاسُ خُذُوا مِنْ الْعِلْمِ قَبْلَ أَنْ يُقْبَضَ الْعِلْمُ وَقَبْلَ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ وَقَدْ كَانَ أَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ { يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَسْأَلُوا عَنْ أَشْيَاءَ إِنْ تُبْدَ لَكُمْ تَسُؤْكُمْ وَإِنْ تَسْأَلُوا عَنْهَا حِينَ يُنَزَّلُ الْقُرْآنُ تُبْدَ لَكُمْ عَفَا اللَّهُ عَنْهَا وَاللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٌ } قَالَ فَكُنَّا قَدْ كَرِهْنَا كَثِيرًا مِنْ مَسْأَلَتِهِ وَاتَّقَيْنَا ذَاكَ حِينَ أَنْزَلَ اللَّهُ عَلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَأَتَيْنَا أَعْرَابِيًّا فَرَشَوْنَاهُ بِرِدَاءٍ قَالَ فَاعْتَمَّ بِهِ حَتَّى رَأَيْتُ حَاشِيَةَ الْبُرْدِ خَارِجَةً مِنْ حَاجِبِهِ الْأَيْمَنِ قَالَ ثُمَّ قُلْنَا لَهُ سَلْ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَقَالَ لَهُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ كَيْفَ يُرْفَعُ الْعِلْمُ مِنَّا وَبَيْنَ أَظْهُرِنَا الْمَصَاحِفُ وَقَدْ تَعَلَّمْنَا مَا فِيهَا وَعَلَّمْنَا نِسَاءَنَا وَذَرَارِيَّنَا وَخَدَمَنَا قَالَ فَرَفَعَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَأْسَهُ وَقَدْ عَلَتْ وَجْهَهُ حُمْرَةٌ مِنْ الْغَضَبِ قَالَ فَقَالَ أَيْ ثَكِلَتْكَ أُمُّكَ هَذِهِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى بَيْنَ أَظْهُرِهِمْ الْمَصَاحِفُ لَمْ يُصْبِحُوا يَتَعَلَّقُوا بِحَرْفٍ مِمَّا جَاءَتْهُمْ بِهِ أَنْبِيَاؤُهُمْ أَلَا وَإِنَّ مِنْ ذَهَابِ الْعِلْمِ أَنْ يَذْهَبَ حَمَلَتُهُ ثَلَاثَ مِرَارٍ
Tercemesi:
Ebu'l-Muğire el-Hımsi, Muan b. Rifaa'dan, o da Ali b.Yezid'den, o da Yezid'in Mevlası Kasım eş-Şami'den, o da Ebu Ümame el-Bâhilî'den aktardığına göre Rasulullah (sav), Veda Haccı sırasında buğday rekli bir deve üzerinde terkisinde Fazl b. Abbas olduğu halde ortaya çıktı ve şöyle buyurdu: "İlim sizden çekilip alınmadan ve kaldırılmadan önce ilim öğrenin! İzzet ve celal sahibi Allah şu ayeti indirdi: "Ey iman edenler, açıklandığında ağır gelecek konularda (fazla) soru sormayın. Kur'an indirilirken sorsaydınız, size açıklanırdı. (Demek ki) Allah o konuda sizi serbest bıraktı. Şüphesiz O affeden ve yumuşak davranandır."Ravi dedi ki: 'Biz fazla soru sormayı iyi karşılamazdık, Allah Peygamber'ine ilgili ayetleri indirirken de (soru sormaktan) çekinirdik. Bir bedevinin yanına geldik ve ona elbise (hırka) vererek kendisini aracı kıldık. Bedevi hırkaya (tümüyle) sarıldı, hatta hırkanın kenarının sağ kaşı tarafından çıktığını (her tarafı kapattığını) gördüm.Sonra bedeviye dedik ki:'Hz. Peygamber'e soru sor!' O da: "Ey Allah'ın Peygamberi! Kur'an yanımızdayken, onun içindekileri öğrenmişken ve kadınlarımıza, çocuklarımıza, yanımızda çalışanlara öğretirken ilim nasıl kaldırılır?' deyince Peygamberimiz başını kaldırdı, gazabından dolayı yüzüne kıpkırmızı bir renk yayılmıştı ve buyurdu ki:
"Annen seni kaybetsin e mi, (şimdi cevap ver;) şu Yahudi ve Hristiyanlar yanlarında Kutsal Kitaplar olduğu halde, Peygamberlerinin getirdiklerinin bir harfiyle bile irtibatı olmayan kişiler haline geldiler, (öyle değil mi?). Dikkat et! İlmin kaldırılması ilmi taşıyan (alimlerin) yok olmasıyla
gerçekleşecektir. "Bu son sözünü Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) üç kere tekrarladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Ümame el-Bahili 22646, 7/428
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Muhammed Muan b. Rifaa es-Selâmi (Mu'ân b. Rifâ'a)
4. Ebu Muğîra Abdülkuddüs b. Haccâc el-Havlânî (Abdulkuddüs b. Haccâc)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Bilgi, Cehalet, cehalet ve yaygınlaşması
Bilgi, ilmin kaybolması
Ehl-i kitap
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, yüz halleri/beden dili
Kıyamet, alametleri, ilmin kalkması
KTB, ADAB
Kur'an
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Önceki ümmetler, İncil
Önceki ümmetler, Tevrat
Önceki Ümmetler, Tevrat ve İncil'in tebdili (tahrifi) meselesi
Önceki ümmetler, Yahudiler, Tevrat'ı tahrifleri
Siyer, Veda haccı, Hz. Peygamber'in uyarıları
Soru, bedevilerin soruları, Rasulullah'a