Giriş

Bize Süveyd b. Said ve Mücahid b. Musa, onlara Mervan b. Muaviye, ona Abdurrahman b. Ebu Şümeyle, ona Seleme b. Ubeydullah b. Mıhsan el-Ensarî, ona da babası (Ubeydullah b. Mihan el-Ensarî) Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Kim bedenî sağlığı yerinde, bulunduğu yerde güven içinde ve günlük rızkını temin etmiş olarak sabahlarsa, sanki dünya nimetlerinin tamamı ona verilmiş gibidir."


    Öneri Formu
31849 İM004141 İbn Mâce, Zühd, 9

Bize Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar, ona da Cübeyr b. Muhammed şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) yanında (mülkünde) bir mal varken, ne kaylûle yapmış (öğlen uykusu uyumuş) ne de gece uyumuştur." [Ravi (İbn Cüreyc) der ki: Amr b. Dinar, Hz. Ömer b. Hattab'ın 'Size bir şey verildiğinde müstağni davranın' dediğini bildirmiştir.]


    Öneri Formu
92950 MA007286 Musannef-i Abdurrezzak, IV, 150

Bize Süveyd b. Said ve Mücahid b. Musa, onlara Mervan b. Muaviye, ona Abdurrahman b. Ebu Şümeyle, ona Seleme b. Ubeydullah b. Mıhsan el-Ensarî, ona da babası (Ubeydullah b. Mihan el-Ensarî) Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Kim bedenî sağlığı yerinde, bulunduğu yerde güven içinde ve günlük rızkını temin etmiş olarak sabahlarsa, sanki dünya nimetlerinin tamamı ona verilmiş gibidir."


    Öneri Formu
279155 İM004141-2 İbn Mâce, Zühd, 9

Bize Abdullah İbn Muhammed, ona Muhammed b. Fudayl, ona babası (Fudayl b. Ğazvan), ona Umare, ona Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Allâhumme urzuk âle Muhammedin kûten (Rabbim! Muhammed ailesine geçinecek kadar rızk ihsan eyle)"


    Öneri Formu
23801 B006460 Buhari, Rikâk, 17

Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Süheyl –yani İbn Ebu Salih-, ona Said b. Yesar el-Ensarî, ona Zeyd b. Halid el-Cühenî, ona da Ebu Talha el-Ensarî, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Melekler, içerisinde köpek ve heykel bulunan eve girmezler." [Zeyd b. Halid el-Cühenî bana hadi, Müminlerin annesi Aişe'ye (r. anha) gidip bunu ona soralım dedi. Sonra onun yanına gittik ve Ebu Talha bize Allah Rasulü'nden böyle bir hadis anlattı. Hz. Peygamber'i böyle derken duydun mu? diye sorduk. Hayır, ama size onun yaptığı şeyi anlatayım. Rasulullah (sav) gazvelerinden birine çıkmıştı. Ben O'nun savaştan dönmesini bekliyordum. Yünden dokunmuş bir yaygımız vardı, onu aldım ve tahtanın üzerine örttüm. Hz. Peygamber gelince onu karşıladım ve Ey Allah’ın Resulü! Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Seni aziz eden, sana ikram bahşeden Allah'a hamd olsun, dedim. Hz. Peygamber (sav) eve baktı ve tahtanın üzerine örttüğüm örtüyü gördü. Bana bir cevap vermedi. Ama yüzünden hoşlanmadığını anlamıştım. Yaygının yanına gelip onu yırttı ve şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah bize rızık olarak verdiği şeyleri harcayarak taşları ve kerpiçleri giydirmemizi emretmedi." [Hz. Aişe şöyle dedi: Ben de o yaygıyı kestim ve iki yastık yaptım. İçlerini hurma lifi ile doldurdum. Hz. Peygamber (sav) buna itiraz etmedi.]


    Öneri Formu
31490 D004153 Ebu Davud, Libas, 45

Bize Said b. Şurahbîl, ona Leys (b. Sa'd), ona Yezid (b. Kays), ona da Ebu Hayr (Mersed b. Abdullah), Ukbe b. Âmir'in şöyle dediğini haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine ölüye namaz kılar gibi (gıyabî) cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Ben, (Kevser Havuzu'nun başına) sizden önce varanım. Ben sizin üzerinizde bir şahidim. Vallahi şu anda Havuzumu görüyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları verildi. Vallahi, benden sonra sizin Allah’a ortak koşacağınızdan korkmuyorum. Fakat dünya (malı) konusunda birbirinizle yarışa girmenizden korkuyorum.”


    Öneri Formu
34322 B003596 Buhari, Menakıb, 25

Bize Behz ve Affan, onlara Eban b. Yezid, ona Katâde, ona da Enes, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Âdemoğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü bir vadi daha ister. Âdemoğlunun karnını topraktan başka bir şey dolduramaz. [Affan der ki:] Sonra Allah, tövbe eden kimsenin tövbesini kabul eder."


    Öneri Formu
60356 HM013027 İbn Hanbel, III, 192

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona ez-Zührî ve Hişâm, onlara Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) zamanında güneş tutulmuştu. O (sav) da ayağa kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Namazı da şöyleydi: Kıraati uzun yaptı. Sonra rükûa gitti ve rükûu da uzun yaptı. Sonra rükûdan kalktı ve tekrar kıraati uzattı. Bu ikinci kıraati ilk kıraatinden daha kısaydı. Sonra tekrar rükûa gitti ve bu rükûu ilkinden daha kısaydı. Sonra rükûdan kalktı. Sonra da iki secde yaptı. Ardından ayağa kalktı ve ikinci rekatı da ilk rekatı kıldığı gibi kıldı. Sonra hutbe vermek için kalktı ve şöyle buyurdu: "Güneş ve ay, hiçbir kimsenin ölümü ve hayatı için tutulmaz. Fakat bunlar Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Allah bunları kullarına gösterir. Siz bu tutulmayı gördüğünüzde hemen namaza durun."


    Öneri Formu
278484 B001058-2 Buhari, Küsûf, 13


    Öneri Formu
23764 B006450 Buhari, Rikâk, 16


    Öneri Formu
23768 B006451 Buhari, Rikâk, 16