173 Kayıt Bulundu.
Bize Behz ile Affân el-Ma'nâ, onlara Katâde, ona da Hasen rivayet etti. Affân dedi ki Hasen onlara Heyyâc b. İmrân el-Burcumî’den rivayet etti: Heyyâc'ın babası, kaçan bir kölesi için, onu ele geçirdiği takdirde elini keseceğine dair Allah’ın (a.c.) adını anarak adakta bulundu. Râvi (Heyyâc b. İmrân) dedi ki: Bunun üzerine babam beni İmrân b. Husayn’e gönderdi. O da: – Babana selam söyle ve ona Rasûlullah’ın (s.a.v.) hutbesinde sadakaya teşvik ettiğini, müsleyi yasakladığını haber et. Bu sebeple de o kefâret versin ve kölesini afetsin! Heyyâc dedi ki: Babam beni Semure’ye de gönderdi. O da: – Babana selam söyle ve ona Rasûlullah’ın (s.a.v.) hutbesinde sadakaya teşvik ettiğini, müsleyi yasakladığını haber et. Bu sebeple de o kefâret versin ve kölesini afetsin! dedi.
Bize Behz ile Affân el-Ma'nâ, onlara Katâde, ona da Hasen rivayet etti. Affân dedi ki Hasen onlara Heyyâc b. İmrân el-Burcumî’den rivayet etti: Heyyâc'ın babası, kaçan bir kölesi için, onu ele geçirdiği takdirde elini keseceğine dair Allah’ın (a.c.) adını anarak adakta bulundu. Râvi (Heyyâc b. İmrân) dedi ki: Bunun üzerine babam beni İmrân b. Husayn’e gönderdi. O da: – Babana selam söyle ve ona Rasûlullah’ın (s.a.v.) hutbesinde sadakaya teşvik ettiğini, müsleyi yasakladığını haber et. Bu sebeple de o kefâret versin ve kölesini afetsin! Heyyâc dedi ki: Babam beni Semure’ye de gönderdi. O da: – Babana selam söyle ve ona Rasûlullah’ın (s.a.v.) hutbesinde sadakaya teşvik ettiğini, müsleyi yasakladığını haber et. Bu sebeple de o kefâret versin ve kölesini afetsin! dedi.
Bize Behz ile Affân el-Ma'nâ, onlara Katâde, ona da Hasen rivayet etti. Affân dedi ki Hasen onlara Heyyâc b. İmrân el-Burcumî’den rivayet etti: Heyyâc'ın babası, kaçan bir kölesi için, onu ele geçirdiği takdirde elini keseceğine dair Allah’ın (a.c.) adını anarak adakta bulundu. Râvi (Heyyâc b. İmrân) dedi ki: Bunun üzerine babam beni İmrân b. Husayn’e gönderdi. O da: – Babana selam söyle ve ona Rasûlullah’ın (s.a.v.) hutbesinde sadakaya teşvik ettiğini, müsleyi yasakladığını haber et. Bu sebeple de o kefâret versin ve kölesini afetsin! Heyyâc dedi ki: Babam beni Semure’ye de gönderdi. O da: – Babana selam söyle ve ona Rasûlullah’ın (s.a.v.) hutbesinde sadakaya teşvik ettiğini, müsleyi yasakladığını haber et. Bu sebeple de o kefâret versin ve kölesini afetsin! dedi.
Açıklama: Hz. Peygamber Müslüman olanlara öncelikle iman etmelerini ve İslam’ın temel şartlarını yerine getirmelerini tebliğ ve telkin ediyordu. Söz konusu şartların öncelikli olanları da, o ana kadar inzal olunan hükümler, İslam toplumunun ihtiyaçları, muhatabın kişisel ve ictimaî durumuna göre farklılık arz edebiliyordu. İman herkes için vaz geçilmez şart olarak ilk sırada isteniyor, ama uygulama alanına ilişkin bazı hükümler farklılık arz edebiliyordu. Söz gelimi anne babasının bakıma ihtiyacı olanlar için öncelikle sıla-ı rahim zikredilirken, sefer şartlarında cihat öncelik kesp ediyordu. Hz. Peygamber İslam’ın temel şartlarının yerine getirilmesinde hiç taviz vermezken, insanların alışkanlıklarını ve toplumun kültürel yapısını dikkate alarak bazı tali uygulamaların yerine getirilmesini zamana yayıyor, tedriciliği esas alıyordu. Hz. Peygamber’in talebeleri olan Sahabe de aynı yöntemi benimsemişti. Nitekim ilk Halife Hz. Ebu Bekir (r.) hadiste anlatılan sahabînin taleplerine benzer taleplerle irtidat eden Arap kabilelerine savaş açmış ve zekât vermek istemeyen kabilelere taviz vermemiş hatta cezalandırmıştı.