145 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Râfi' ve Hasan b. Ali el-Hulvânî, onlara Abdürrezzak, ona İbn Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab, ona Abbqd b. Ziyqd ona da Urve b. el-Muğira b. Şube rivayet etti: Rasulullah (sav) ile birlikte Tebük seferine katılan Muğîra b. Şube şöyle anlatır: Rasulullah (sav) ihtiyaç gidermek için helâya doğru gitti. Ben de sabah namazından önce O'na bir kap su hazırlamıştım. Hz. Peygamber helâdan dönünce, bu kaptan ellerine su döktüm. Üç defa ellerini yıkadı. Sonra da yüzünü yıkadı. Sonra kollarını cübbesinden çıkarmaya çalıştı, fakat cübbesinin yenleri dar olduğundan ellerini cübbenin içine soktu ve cübbenin alt tarafından çıkararak kollarını dirseklerine kadar yıkadı. Sonra da mestleri üzerine (mesh edip) abdest aldı. Sonra insanlara doğru döndü, ben de onunla birlikte döndüm. Baktık ki insanlar Abdurrahman b. Avf'ı öne geçirmişler, namaz kılıyorlardı. Rasulullah (sav) iki rekâtın ancak birine yetişebilmişti; cemaatle birlikte son rekâtı kıldı. Abdurrahman selâm verince de, kalktı namazını tamamladı. Bu durum müslümanları telaşlandırmıştı. O arada epeyce tesbih ve zikirle meşgul oldular. Hz. Peygamber (sav) namazını bitince onlara döndü ve namazı vaktinde kıldıkları için "güzel yaptınız" -yahut "doğru yaptınız-" diyerek onları övdü.
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebu Şevârib, ona Yezid b. Zürey', ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namaza başlandığında koşarak gelmeyin. Ancak üzerinizde bir sekinet (varmışçasına) gelin. Yetiştiğinizi kılın; kaçırdığınızı da tamamlayın." [Bu konuda Ebu Katâde, Übey b. Ka'b, Ebu Said, Zeyd b. Sâbit, Câbir ve Enes b. Mâlik'ten de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Mescide yürüme hususunda ilim ehli ihtilaf etmiştir. Onlardan bir kısmı, (kişinin) ilk tekbiri kaçırmasından endişe ettiğinde hızlıca yürümesini benimsemiş, hatta bazılarından ''namaza koşarak gelir'' (görüşü) aktarılmıştır. Bir kısmı da hızlı yürümeyi kerih görmüş; (kişinin) sakin ve vakar üzere yürümesini benimsemiştir ki Ahmed ve İshak bu görüşte olup onlar, ''amel, Ebu Hureyre hadisine göredir'' demişlerdir. (Aynı zamanda) İshak, ''(kişi), ilk tekbiri kaçırmaktan endişe ederse hızlıca yürümesinde bir beis yoktur'' demiştir.]
Bize Ali b. İshak, ona Abdullah İbn Mübarek, ona Muhammed b. Ebu Hafsa, ona Zuhri, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namaza koşarak gelmeyin, sakin bir şekilde yürüyerek gelin; ancak yetişemediğiniz kısmını tamamlayın."
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Saîd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmektedir: "Namaza sakin bir şekilde gelin, yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın; yetişemediğiniz kısmını da tamamlayın."
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Said b. Hakem, ona Nafi' b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Süleyman, ona Zeyd b. Ebu Attâb ve İbn el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Namaza geldiğinizde biz secde halinde isek, siz de hemen secde yapınız. Ancak bu secdeyi namazdan bir rekât saymayınız. Kim rükûa yetişirse, namazın kıyam ve kıraatina da yetişmiş olur."