54 Kayıt Bulundu.
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç değâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selamu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “(bir miktar) süt ve keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “değâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) bir miktar süt, bir keçi yavrusu ve birkaç dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selamu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Dahhak b. Mahled ona İbn Cüreyc; (T) Bize Abdullah b. el-Haris, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Ebu Süfyan, ona Amr b. Ebu Safvan (Dahhak ve Abdullah b. el-Haris’in nakline göre Amr b. Abdullah b. Safvan) Kelede b. Hanbel’nin şöyle dediğini rivayet etti: Safvan b. Ümeyye Kelede ile birlikte Hz. Peygamber’e (bir miktar) süt, bir keçi yavrusu ve dağâbîs (kuşkonmaza benzer bir bitki) göndermişti. Rasul-i Ekrem o sırada vadinin en yukarısında bulunmaktaydı. Kelede şöyle der: Hz. Peygamber'in huzuruna selâm vermeden ve izin almadan girdim. Bunun üzerine bana: "Geri dön ve es-selâmu aleykum. Girebilir miyim de!" buyurdu. Bu (olay) Safvan b. Ümeyye'nin müslüman olmasından sonra olmuştur. Amr (b. Ebu Süfyan) dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvan, Kelede b. Hanbel'den rivayet etti. (Fakat) Bunu ondan işittim demedi. Dahhak ve İbnü’l-Haris, bu hadise Safvan Müslüman olduktan sonra olmuştur demiştir. Dahhak ve Abdullah b. el-Haris, rivayetlerinde “Bir miktar süt ve bir keçi yavrusu” ifadesini kullanmışlar (ancak “dağâbîs” ten söz etmemişlerdir.)
Açıklama: Abdurrahman b. Cübeyr ile Muaz b. Cebel arasında inkıta bulunmaktadır. Hadis inkıtadan dolayı zayıftır.
Bize Abde, ona Abdüssamed, ona Abdullah b. el-Müsennâ, ona Sümâme b. Abdullah, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber(sav) selam vereceği zaman üç defa verir, bir söz söylediğinde de üç kere tekrar ederdi."
Açıklama: Hz. Peygamber'in üç kere selam vermesi üç kere peşpeşe selamlaması anlamına gelmemektedir. Onun üç kere selam vermesi, 1. bir eve geldiğinde giriş için izin istemek üzere, 2. İçeri girdikten sora evdekileri selamlamak amacıyla, 3. kalkarken ev halkını selamlamlamak olarak anlaşılmıştır (Aynî, Umde, III, 176 -Şamile-). Ancak bazı özel hususlarla ilgili olarak Allah Resûlü önemli olan ifadeleri ise iyice anlaşılsın diye üç kere tekrar etmiştir.
Bize Abde b. Abdullah, ona Abdüssamed, ona Abdullah b. el-Müsennâ, ona Sümâme b. Abdullah, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) bir söz söylediğinde ne dediği iyice anlaşılsın diye sözünü üç kere tekrar ederdi. Bir topluluğun yanına gelip onlara selâm verdiğinde de üç defa selâm verirdi."
Açıklama: Hz. Peygamber'in üç kere selam vermesi üç kere peşpeşe selamlaması anlamına gelmemektedir. Onun üç kere selam vermesi, 1. bir eve geldiğinde giriş için izin istemek üzere, 2. İçeri girdikten sora evdekileri selamlamak amacıyla, 3. kalkarken ev halkını selamlamlamak olarak anlaşılmıştır (Aynî, Umde, III, 176 -Şamile-). Allah Resûlü önemli olan ifadeleri ise iyice anlaşılsın diye üç kere tekrar etmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdulvahid b. Ziyad, ona Leys, ona Tavus, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "(Rasulullah) üç kez 'öğretin, kolaylaştırın,iki kez de kızdığın zaman sus (kendine hakim ol)."
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah şöyle demiştir: Sizin (ders dinleme isteği ile) burada toplandığınızdan haberim var, ancak (sıkça ders yaparak) sizde bıkkınlık oluşmasından çekindiğim için yanınıza gelmiyorum. Hz. Peygamber (sav) bile bizde bıkkınlık oluşturur endişesiyle ders için belli günler tayin ederdi.