Bize Kuteybe b. Said, ona Bekr - b. Mudar- ona İbn Aclân, ona Said el-Makburî, ona Ömer b. el-Hakem, ona Abdullah b. Aneme el-Müzenî, ona Ammar b. Yasir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kişi namazını bitirdiğinde ona, namazının onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri, altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri ya da yarısına karşılık sevap yazılır."
Açıklama: Usulüne uygun ve huşu içinde kılmasına göre kişi, namazından sevap kazanacaktır. Müslüman açısından farz namazı kılmış olması önemlidir. Ancak elinden geldiği kadar kişi, namaza hazırlık yaparak gelir ve etkili bir niyet ile namaza başlar, sünnete uygun bir şekilde tamamlar ise emeğinin karşılığını sevap olarak alacaktır. Aksi takdirde noksanlaştırılan bir karşılıkla ödüllendirilecektir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6299, D000796
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ بَكْرٍ - يَعْنِى ابْنَ مُضَرَ - عَنِ ابْنِ عَجْلاَنَ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِىِّ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْحَكَمِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَنَمَةَ الْمُزَنِىِّ عَنْ عَمَّارِ بْنِ يَاسِرٍ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ :
"إِنَّ الرَّجُلَ لَيَنْصَرِفُ وَمَا كُتِبَ لَهُ إِلاَّ عُشْرُ صَلاَتِهِ تُسْعُهَا ثُمُنُهَا سُبُعُهَا سُدُسُهَا خُمُسُهَا رُبُعُهَا ثُلُثُهَا نِصْفُهَا."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Bekr - b. Mudar- ona İbn Aclân, ona Said el-Makburî, ona Ömer b. el-Hakem, ona Abdullah b. Aneme el-Müzenî, ona Ammar b. Yasir, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kişi namazını bitirdiğinde ona, namazının onda biri, dokuzda biri, sekizde biri, yedide biri, altıda biri, beşte biri, dörtte biri, üçte biri ya da yarısına karşılık sevap yazılır."
Açıklama:
Usulüne uygun ve huşu içinde kılmasına göre kişi, namazından sevap kazanacaktır. Müslüman açısından farz namazı kılmış olması önemlidir. Ancak elinden geldiği kadar kişi, namaza hazırlık yaparak gelir ve etkili bir niyet ile namaza başlar, sünnete uygun bir şekilde tamamlar ise emeğinin karşılığını sevap olarak alacaktır. Aksi takdirde noksanlaştırılan bir karşılıkla ödüllendirilecektir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 129, /188
Senetler:
1. Ebu Yakzân Ammar b. Yasir el-Ansî (Ammar b. Yasir b. Amir b. Malik b. Kinane)
2. Abdullah b. Aneme el-Müzenî (Abdullah b. Aneme)
3. Ebu Hafs Ömer b. Hakem el-Hicazi (Ömer b. Hakem b. Ebu Hakem)
4. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
6. Bekir b. Mudar el-Kuraşî (Bekir b. Mudar b. Muhammed)
7. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
İbadet, Namaz
Namaz, namazı tamamlama
Namaz, namazın kılınma şekli sevabını etkiler
Nuaym der ki: bana İbn Mübarek, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Usame b. Zeyd'in azatlısı şöyle rivayet etmiştir:
İbn Ömer, Ensar'dan bir zat olan Haccâc b. Eymen b. Ümmü Eymen'in, -ki babası Eymen b. Ümmü Eymen, Usame b. Zeyd'in ana bir kardeşi idi- rükûunu ve sücudunu tam yapmadığını gördü ve ona “namazını yeniden kıl” dedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Nuaym b. Hammad arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34797, B003736
Hadis:
وَقَالَ نُعَيْمٌ عَنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى مَوْلًى لأُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ . أَنَّ الْحَجَّاجَ بْنَ أَيْمَنَ ابْنِ أُمِّ أَيْمَنَ ، وَكَانَ أَيْمَنُ ابْنُ أُمِّ أَيْمَنَ أَخَا أُسَامَةَ لأُمِّهِ ، وَهْوَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ ، فَرَآهُ ابْنُ عُمَرَ لَمْ يُتِمَّ رُكُوعَهُ وَلاَ سُجُودَهُ فَقَالَ أَعِدْ .
Tercemesi:
Nuaym der ki: bana İbn Mübarek, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Usame b. Zeyd'in azatlısı şöyle rivayet etmiştir:
İbn Ömer, Ensar'dan bir zat olan Haccâc b. Eymen b. Ümmü Eymen'in, -ki babası Eymen b. Ümmü Eymen, Usame b. Zeyd'in ana bir kardeşi idi- rükûunu ve sücudunu tam yapmadığını gördü ve ona “namazını yeniden kıl” dedi.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Nuaym b. Hammad arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fedâili Ashâbi'n-Nebi 18, 1/949
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Harmele el-Kelbî (Harmele)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Nuaym b. Hammad el-Huzaî (Nuaym b. Hammad b. Muaviye b. Haris b. Hemmam b. Seleme b. Malik)
Konular:
Namaz, namazı tamamlama
Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla; (T)
Bize İbn Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona da İbn Ebu Leyla şöyle rivayet etmiştir: Namaz, üç evre geçirmiştir. Ashabımız, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müslümanların -ravi yahut müminlerin dedi- namazlarının tek (bir imam tarafından cemaat halinde kılınması) benim hoşuma gidiyor. Bunun için namaz vaktinde insanları namaza çağıracak adamları mahallelere göndermeyi ve bazı adamlara, Medine'nin kalelerine çıkmalarını ve namaz vaktinde insanlara haber vermelerini emretmeyi bile düşündüm. Öyle ki çan çalmalarını emredecektim. -Ravi yahut neredeyse çan çalacaklardı dedi.- (Ravi İbn Ebu Leyla) şöyle devam etti: Ensar'dan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve ona: Ya Rasulullah, senin düşünceli halini görüp, evime döndüğüm zaman, sanki üzerinde iki yeşil elbise olan bir adam gördüm. Adam, mescitte ayağa kalktı, ezan okudu, ardından biraz oturdu. Sonra yine kalktı, ezanın bir benzerini okudu. Ancak bu sefer 'namaz vakti geldi' cümlesini ilave etti. Eğer insanların -ravi İbn Müsenna, 'eğer sizin yalancı demenizden çekinmeseydim, uyurken değil de uyanıkken gördüğümü söylerdim' dedi. Bunun üzerine -İbn Müsenna'nın naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki Allah, sana hayrı gösterdi." -Diğer râvi Amr ise İbn Müsenna gibi dememiştir.-
"Bilal'e emret de ezan okusun." Ömer, ben de onun gördüğüne benzer bir rüya gördüm ancak haber vermekte gecikince utandım demiştir.
(İbn Ebu Leyla), ashabımız şöyle rivayet etmiştir dedi: Bir adam, mescide geldiğinde (namazın hangi rekatında olunduğunu) sorar, ona kaçırdığı rekatlar haber verilirdi. Ashab, kimilerinin ayakta, kimilerinin rukuda, kimilerinin oturur halde, kimilerinin de Hz. Peygamber'in (sav) yaptıklarını yapar halde Rasulullah (sav) ile namaz kılarlardı.
[İbn Müsenna dedi ki: Bana Amr, ona Husany, ona da İbn Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Muaz gelene kadar (bu durum böyle devam etti) dedi. Şube, ben bu rivayeti Muaz'ın hangi halde görürsem sözünden, Hz. Peygamber'in (sav) "(Muaz gibi) yapın" sözüne kadarki kısmı Husayn'dan işittim dedi.]
[Ebu Davud dedi ki: (Tüm bu açıklamalardan) sonra Amr b. Merzûk'un hadisine dönüyorum: Muaz geldi, ashab da ona kaçırdığı rekatları bildirdiler. Şube, ben bunu Husayn'dan duydum dedi. Muaz, ben, Rasulullah'ı (sav) hangi halde görürsem o şekilde namazı kılarım. Bunun üzerine Muaz, Hz. Peygamber'in (sav), "Muaz sizin için güzel bir sünnet ortaya koydu; (siz de onun yaptığını) yapın" buyurduğunu rivayet etti.
İbn Ebu Leyla, ashabımız bize şöyle rivayet ettiler dedi: Hz. Peygamber Medine'ye gelince, ashabına (ayın) üç gününü oruçlu geçirmelerini emretti. Sonra Ramazan orucu farz kılındı. Ashab, oruç tutmaya alışık değildi ve oruç onlara ağır geldi. Oruç tutamayanlar fakirleri doyururdu da "sizden Ramazan ayına erişen oruç tutsun" ayeti nazil oldu. Ayette sadece hasta ve yolculara ruhsat vardı, diğerleri oruç tutmakla emrolundular. İbn Ebu Leyla ashabımız şöyle rivayet etti dedi: Bir adam, iftar vakti geldiğinde bir şey yemeden uyursa ertesi güne kadar bir şey yiyemezdi. Ömer, oruç gecesi hanımı ile birlikte olmak istemiş, hanımı ise ona (iftar etmeden) uyuduğunu söylemişti. Ömer de hanımının bahane ürettiğini zannedip onunla birlikte olmuştu. Ensar'dan başka bir adam da iftar vakti yemek istemiş, ailesi de pişene kadar beklemesini söylemişlerdi. Ancak adam uyuya kalmıştı. Onlar, (bu vaziyette) sabahladıklarında "oruç gecesi hanımlarınıza yaklaşmanız sizlere helal kılındı" ayeti nazil oldu.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4931, D000506
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مَرْزُوقٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى لَيْلَى ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ سَمِعْتُ ابْنَ أَبِى لَيْلَى قَالَ أُحِيلَتِ الصَّلاَةُ ثَلاَثَةَ أَحْوَالٍ - قَالَ - وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:
"لَقَدْ أَعْجَبَنِى أَنْ تَكُونَ صَلاَةُ الْمُسْلِمِينَ - أَوْ قَالَ الْمُؤْمِنِينَ - وَاحِدَةً حَتَّى لَقَدْ هَمَمْتُ أَنْ أَبُثَّ رِجَالاً فِى الدُّورِ يُنَادُونَ النَّاسَ بِحِينِ الصَّلاَةِ وَحَتَّى هَمَمْتُ أَنْ آمُرَ رِجَالاً يَقُومُونَ عَلَى الآطَامِ يُنَادُونَ الْمُسْلِمِينَ بِحِينِ الصَّلاَةِ حَتَّى نَقَسُوا أَوْ كَادُوا أَنْ يَنْقُسُوا." قَالَ فَجَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَمَّا رَجَعْتُ - لِمَا رَأَيْتُ مِنَ اهْتِمَامِكَ - رَأَيْتُ رَجُلاً كَأَنَّ عَلَيْهِ ثَوْبَيْنِ أَخْضَرَيْنِ فَقَامَ عَلَى الْمَسْجِدِ فَأَذَّنَ ثُمَّ قَعَدَ قَعْدَةً ثُمَّ قَامَ فَقَالَ مِثْلَهَا إِلاَّ أَنَّهُ يَقُولُ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ وَلَوْلاَ أَنْ يَقُولَ النَّاسُ - قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى أَنْ تَقُولُوا - لَقُلْتُ إِنِّى كُنْتُ يَقْظَانًا غَيْرَ نَائِمٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى
"لَقَدْ أَرَاكَ اللَّهُ خَيْرًا." وَلَمْ يَقُلْ عَمْرٌو
"لَقَدْ أَرَاكَ اللَّهُ خَيْرًا فَمُرْ بِلاَلاً فَلْيُؤَذِّنْ."
قَالَ فَقَالَ عُمَرُ أَمَا إِنِّى قَدْ رَأَيْتُ مِثْلَ الَّذِى رَأَى وَلَكِنِّى لَمَّا سُبِقْتُ اسْتَحْيَيْتُ . قَالَ وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا قَالَ وَكَانَ الرَّجُلُ إِذَا جَاءَ يَسْأَلُ فَيُخْبَرُ بِمَا سُبِقَ مِنْ صَلاَتِهِ وَإِنَّهُمْ قَامُوا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ بَيْنِ قَائِمٍ وَرَاكِعٍ وَقَاعِدٍ وَمُصَلٍّ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى قَالَ عَمْرٌو وَحَدَّثَنِى بِهَا حُصَيْنٌ عَنِ ابْنِ أَبِى لَيْلَى حَتَّى جَاءَ مُعَاذٌ. قَالَ شُعْبَةُ وَقَدْ سَمِعْتُهَا مِنْ حُصَيْنٍ فَقَالَ لاَ أَرَاهُ عَلَى حَالٍ إِلَى قَوْلِهِ كَذَلِكَ فَافْعَلُوا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ ثُمَّ رَجَعْتُ إِلَى حَدِيثِ عَمْرِو بْنِ مَرْزُوقٍ قَالَ فَجَاءَ مُعَاذٌ فَأَشَارُوا إِلَيْهِ - قَالَ شُعْبَةُ وَهَذِهِ سَمِعْتُهَا مِنْ حُصَيْنٍ - قَالَ فَقَالَ مُعَاذٌ لاَ أَرَاهُ عَلَى حَالٍ إِلاَّ كُنْتُ عَلَيْهَا. قَالَ فَقَالَ : "إِنَّ مُعَاذًا قَدْ سَنَّ لَكُمْ سُنَّةً كَذَلِكَ فَافْعَلُوا." قَالَ وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ أَمَرَهُمْ بِصِيَامِ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ ثُمَّ أُنْزِلَ رَمَضَانُ وَكَانُوا قَوْمًا لَمْ يَتَعَوَّدُوا الصِّيَامَ وَكَانَ الصِّيَامُ عَلَيْهِمْ شَدِيدًا فَكَانَ مَنْ لَمْ يَصُمْ أَطْعَمَ مِسْكِينًا فَنَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ "(فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ)" فَكَانَتِ الرُّخْصَةُ لِلْمَرِيضِ وَالْمُسَافِرِ فَأُمِرُوا بِالصِّيَامِ. قَالَ وَحَدَّثَنَا أَصْحَابُنَا قَالَ وَكَانَ الرَّجُلُ إِذَا أَفْطَرَ فَنَامَ قَبْلَ أَنْ يَأْكُلَ لَمْ يَأْكُلْ حَتَّى يُصْبِحَ. قَالَ فَجَاءَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ فَأَرَادَ امْرَأَتَهُ فَقَالَتْ إِنِّى قَدْ نِمْتُ فَظَنَّ أَنَّهَا تَعْتَلُّ فَأَتَاهَا فَجَاءَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَأَرَادَ الطَّعَامَ فَقَالُوا حَتَّى نُسَخِّنَ لَكَ شَيْئًا فَنَامَ فَلَمَّا أَصْبَحُوا أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ هَذِهِ الآيَةُ "(أُحِلَّ لَكُمْ لَيْلَةَ الصِّيَامِ الرَّفَثُ إِلَى نِسَائِكُمْ)."]
Tercemesi:
Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona İbn Ebu Leyla; (T)
Bize İbn Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre, ona da İbn Ebu Leyla şöyle rivayet etmiştir: Namaz, üç evre geçirmiştir. Ashabımız, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müslümanların -ravi yahut müminlerin dedi- namazlarının tek (bir imam tarafından cemaat halinde kılınması) benim hoşuma gidiyor. Bunun için namaz vaktinde insanları namaza çağıracak adamları mahallelere göndermeyi ve bazı adamlara, Medine'nin kalelerine çıkmalarını ve namaz vaktinde insanlara haber vermelerini emretmeyi bile düşündüm. Öyle ki çan çalmalarını emredecektim. -Ravi yahut neredeyse çan çalacaklardı dedi.- (Ravi İbn Ebu Leyla) şöyle devam etti: Ensar'dan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve ona: Ya Rasulullah, senin düşünceli halini görüp, evime döndüğüm zaman, sanki üzerinde iki yeşil elbise olan bir adam gördüm. Adam, mescitte ayağa kalktı, ezan okudu, ardından biraz oturdu. Sonra yine kalktı, ezanın bir benzerini okudu. Ancak bu sefer 'namaz vakti geldi' cümlesini ilave etti. Eğer insanların -ravi İbn Müsenna, 'eğer sizin yalancı demenizden çekinmeseydim, uyurken değil de uyanıkken gördüğümü söylerdim' dedi. Bunun üzerine -İbn Müsenna'nın naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki Allah, sana hayrı gösterdi." -Diğer râvi Amr ise İbn Müsenna gibi dememiştir.-
"Bilal'e emret de ezan okusun." Ömer, ben de onun gördüğüne benzer bir rüya gördüm ancak haber vermekte gecikince utandım demiştir.
(İbn Ebu Leyla), ashabımız şöyle rivayet etmiştir dedi: Bir adam, mescide geldiğinde (namazın hangi rekatında olunduğunu) sorar, ona kaçırdığı rekatlar haber verilirdi. Ashab, kimilerinin ayakta, kimilerinin rukuda, kimilerinin oturur halde, kimilerinin de Hz. Peygamber'in (sav) yaptıklarını yapar halde Rasulullah (sav) ile namaz kılarlardı.
[İbn Müsenna dedi ki: Bana Amr, ona Husany, ona da İbn Ebu Leyla'nın rivayet ettiğine göre Muaz gelene kadar (bu durum böyle devam etti) dedi. Şube, ben bu rivayeti Muaz'ın hangi halde görürsem sözünden, Hz. Peygamber'in (sav) "(Muaz gibi) yapın" sözüne kadarki kısmı Husayn'dan işittim dedi.]
[Ebu Davud dedi ki: (Tüm bu açıklamalardan) sonra Amr b. Merzûk'un hadisine dönüyorum: Muaz geldi, ashab da ona kaçırdığı rekatları bildirdiler. Şube, ben bunu Husayn'dan duydum dedi. Muaz, ben, Rasulullah'ı (sav) hangi halde görürsem o şekilde namazı kılarım. Bunun üzerine Muaz, Hz. Peygamber'in (sav), "Muaz sizin için güzel bir sünnet ortaya koydu; (siz de onun yaptığını) yapın" buyurduğunu rivayet etti.
İbn Ebu Leyla, ashabımız bize şöyle rivayet ettiler dedi: Hz. Peygamber Medine'ye gelince, ashabına (ayın) üç gününü oruçlu geçirmelerini emretti. Sonra Ramazan orucu farz kılındı. Ashab, oruç tutmaya alışık değildi ve oruç onlara ağır geldi. Oruç tutamayanlar fakirleri doyururdu da "sizden Ramazan ayına erişen oruç tutsun" ayeti nazil oldu. Ayette sadece hasta ve yolculara ruhsat vardı, diğerleri oruç tutmakla emrolundular. İbn Ebu Leyla ashabımız şöyle rivayet etti dedi: Bir adam, iftar vakti geldiğinde bir şey yemeden uyursa ertesi güne kadar bir şey yiyemezdi. Ömer, oruç gecesi hanımı ile birlikte olmak istemiş, hanımı ise ona (iftar etmeden) uyuduğunu söylemişti. Ömer de hanımının bahane ürettiğini zannedip onunla birlikte olmuştu. Ensar'dan başka bir adam da iftar vakti yemek istemiş, ailesi de pişene kadar beklemesini söylemişlerdi. Ancak adam uyuya kalmıştı. Onlar, (bu vaziyette) sabahladıklarında "oruç gecesi hanımlarınıza yaklaşmanız sizlere helal kılındı" ayeti nazil oldu.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 28, /126
Senetler:
1. Ashabuna (Ashabuna)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
İbadet, Namaz
Namaz, namazı tamamlama
Oruç Olgusu
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulacak orucun zamanı ve şekli
Bize Abdurrezzak, ona Mamer, ona Zuhri, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Namaz için kamet getirildiğinde koşarak safa gelmeyin;sakin bir şekilde yürüyerek gelin. Yetiştiğiniz kısmını cemaatle kılın, kaçırdığınız kısmını ise tamamlayın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47283, HM007649
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ قَالَ الزُّهْرِيُّ وَقَدْ أَخْبَرَنِي سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
" إِذَا أُقِيمَتْ الصَّلَاةُ فَلَا تَأْتُوهَا تَسْعَوْنَ وَلَكِنْ ائْتُوهَا وَأَنْتُمْ تَمْشُونَ وَعَلَيْكُمْ السَّكِينَةُ فَمَا أَدْرَكْتُمْ فَصَلُّوا وَمَا فَاتَكُمْ فَأَتِمُّوا"
Tercemesi:
Bize Abdurrezzak, ona Mamer, ona Zuhri, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Namaz için kamet getirildiğinde koşarak safa gelmeyin;sakin bir şekilde yürüyerek gelin. Yetiştiğiniz kısmını cemaatle kılın, kaçırdığınız kısmını ise tamamlayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 7649, 3/116
Senetler:
()
Konular:
Namaz, cemaate sonradan katılanların durumu
Namaz, cemaate yetişmek için koşmak
Namaz, namazı tamamlama
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Saîd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmektedir:
"Namaza sakin bir şekilde gelin, yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın; yetişemediğiniz kısmını da tamamlayın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
47508, HM008951
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا سَلَمَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ قَالَ:
" ائْتُوا الصَّلَاةَ وَعَلَيْكُمْ السَّكِينَةُ فَصَلُّوا مَا أَدْرَكْتُمْ وَاقْضُوا مَا سَبَقَكُمْ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Saîd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den rivayet etmektedir:
"Namaza sakin bir şekilde gelin, yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın; yetişemediğiniz kısmını da tamamlayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 8951, 3/403
Senetler:
()
Konular:
Namaz, cemaate yetişmek için koşmak
Namaz, namaza yetişmiş olmak
Namaz, namazı tamamlama
Bize Osman b. Ömer, ona Malik, ona Alâi b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
"Namaz için kamet yapıldığında, safa koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde yürüyün. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını da tamamlayınız. Zira sizden biri cemaate katılma niyetiyle geldiği sürece o namazda gibidir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51720, HM010859
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنِ الْعَلَاءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ:
"إِذَا ثُوِّبَ بِالصَّلَاةِ فَلَا تَأْتُوهَا وَأَنْتُمْ تَسْعَوْنَ وَأْتُوهَا وَعَلَيْكُمْ السَّكِينَةُ فَمَا أَدْرَكْتُمْ فَصَلُّوا وَمَا فَاتَكُمْ فَأَتِمُّوا فَإِنَّ أَحَدَكُمْ فِي صَلَاةٍ مَا كَانَ يَعْمِدُ إِلَى الصَّلَاةِ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ömer, ona Malik, ona Alâi b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
"Namaz için kamet yapıldığında, safa koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde yürüyün. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını da tamamlayınız. Zira sizden biri cemaate katılma niyetiyle geldiği sürece o namazda gibidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10859, 3/789
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Amr Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Heysem b. Cehm b. İsa)
Konular:
Kavramlar, sekinet
Namaz, cemaate yetişmek için koşmak
Namaz, geliş şekli
Namaz, namazı tamamlama
Bize Hammad, ona Ebu'n-Nadr, ona İbn Ebu Zi'b, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
" Kameti işittiğinizde yürüyün, ama koşmayın. Sakin olun. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediklerinizi de tamamlayın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51814, HM010906
Hadis:
حَدَّثَنَا حَمَّادٌ قَالَ وَحَدَّثَنَا أَبُو النَّضْرِ عَنِ ابْنِ أَبِي ذِئْبٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ وَابْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
" إِذَا سَمِعْتُمْ الْإِقَامَةَ فَامْشُوا وَلَا تُسْرِعُوا وَعَلَيْكُمْ السَّكِينَةَ فَمَا أَدْرَكْتُمْ فَصَلُّوا وَمَا فَاتَكُمْ فَاقْضُوا."
[وَقَالَ أَبُو النَّضْرِ فَأَتِمُّوا فَأْتُوا وَعَلَيْكُمْ السَّكِينَةَ.]
Tercemesi:
Bize Hammad, ona Ebu'n-Nadr, ona İbn Ebu Zi'b, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
" Kameti işittiğinizde yürüyün, ama koşmayın. Sakin olun. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediklerinizi de tamamlayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 10906, 3/799
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
6. Hammad b. Halid el-Hayyat (Hammad b. Halid)
Konular:
Namaz, cemaate yetişmek için koşmak
Namaz, geliş şekli
Namaz, namaza yetişmiş olmak
Namaz, namazı tamamlama
Bize Haccac, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Namaz için kamet getirildiğinde safa koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde yürüyerek gelin. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediklerinizi ise tamamlayın."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
60779, HM009834
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا لَيْثٌ قَالَ حَدَّثَنِي عُقَيْلٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّهُ قَالَ أَخْبَرَنِي أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ :
"إِذَا أُقِيمَتْ الصَّلَاةُ فَلَا تَأْتُوهَا تَسْعَوْنَ وَأْتُوهَا تَمْشُونَ وَعَلَيْكُمْ السَّكِينَةُ فَمَا أَدْرَكْتُمْ فَصَلُّوا وَمَا فَاتَكُمْ فَأَتِمُّوا."
Tercemesi:
Bize Haccac, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Namaz için kamet getirildiğinde safa koşarak gelmeyin; sakin bir şekilde yürüyerek gelin. Yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediklerinizi ise tamamlayın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Hureyre 9834, 3/589
Senetler:
()
Konular:
Kavramlar, sekinet
Namaz, cemaate yetişmek için koşmak
Namaz, namazı tamamlama
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ شَبَّةَ بْنِ عَبِيدَةَ بْنِ زَيْدٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِىٍّ الْمُقَدَّمِىُّ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَأَحْدَثَ فَلْيُمْسِكْ عَلَى أَنْفِهِ ثُمَّ لْيَنْصَرِفْ".
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ قَيْسٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Bize Ömer b. Şu'be b. Abide b. Zeyd, ona Ömer b. Ali el-Mukaddemî, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aîşe (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz namaz kılarken abdesti bozulursa eliyle burnunu tutsun, sonra bulunduğu yerden öyle ayrılsın."
Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Kays, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Âişe (r.anha) bu hadisin aynısını Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270788, İM001222-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ شَبَّةَ بْنِ عَبِيدَةَ بْنِ زَيْدٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ عَلِىٍّ الْمُقَدَّمِىُّ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَأَحْدَثَ فَلْيُمْسِكْ عَلَى أَنْفِهِ ثُمَّ لْيَنْصَرِفْ".
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ قَيْسٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Ömer b. Şu'be b. Abide b. Zeyd, ona Ömer b. Ali el-Mukaddemî, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aîşe (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz namaz kılarken abdesti bozulursa eliyle burnunu tutsun, sonra bulunduğu yerden öyle ayrılsın."
Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Kays, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Âişe (r.anha) bu hadisin aynısını Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 138, /197
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Hafs Ömer b. Ali el-Mukaddemî (Ömer b. Ali b. Ata)
5. Ebu Zeyd Ömer b. Ebu Muaz en-Nümeyrî (Ömer b. Şebbe b. Ubeyde b. Zeyd b. Raita)
Konular:
Abdest, bozan şeyler
KTB, NAMAZ,
Namaz, bozan şeyler
Namaz, namazı tamamlama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34798, B003737
Hadis:
قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ وَحَدَّثَنِى سُلَيْمَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ نَمِرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ مَوْلَى أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ أَنَّهُ بَيْنَمَا هُوَ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ إِذْ دَخَلَ الْحَجَّاجُ بْنُ أَيْمَنَ فَلَمْ يُتِمَّ رُكُوعَهُ وَلاَ سُجُودَهُ ، فَقَالَ أَعِدْ . فَلَمَّا وَلَّى قَالَ لِى ابْنُ عُمَرَ مَنْ هَذَا قُلْتُ الْحَجَّاجُ بْنُ أَيْمَنَ ابْنِ أُمِّ أَيْمَنَ . فَقَالَ ابْنُ عُمَرَ لَوْ رَأَى هَذَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأَحَبَّهُ ، فَذَكَرَ حُبَّهُ وَمَا وَلَدَتْهُ أُمُّ أَيْمَنَ . قَالَ وَحَدَّثَنِى بَعْضُ أَصْحَابِى عَنْ سُلَيْمَانَ وَكَانَتْ حَاضِنَةَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Buhâri dedi ki bana Süleyman b. Abdurrahman, ona Velid, ona Abdurrahman b. Nemr, ona Zührî, ona Üsame b. Zeyd'in azatlısı Harmele'nin söylediğine göre o, Abdullah b. Ömer ile beraber iken mescide Haccâc b. Eymen girip namaz kıldı fakat rukuyu ve secdesini tam yapmadı. Bunun üzerine İbn Ömer ona namazını tekrar kılmasını söyledi. Haccâc dönüp giderken İbn Ömer bana 'Ey Harmele! Bu namaz kılan kimdir?' diye sordu. Ben de 'Ümmü Eymen'in oğlu Eymen'in oğlu Haccâc'dır' dedim.
Bunun üzerine İbn Ömer, 'Resulullah (sav) bu simayı görseydi onu çok severdi' dedi. Akabinde Hz. Peygamber'in (sav) Üsame'ye olan sevgisini ve Ümmü Eymen'in doğurduğu çocukları zikretti.
Buhârî dedi ki, bana bazı arkadaşlarımın Süleyman'dan naklettiğine göre Ümmü Eymen, Hz. Peygamber'in dadısıydı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fedâili Ashâbi'n-Nebi 18, 1/949
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Harmele el-Kelbî (Harmele)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Abdurrahman b. Nemir el-Yahsubi (Abdurrahman b. Nemir)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Süleyman b. Abdurrahman et-Temîmî (Süleyman b. Abdurrahman b. İsa b. Meymûn)
Konular:
Namaz, namazı tamamlama