54 Kayıt Bulundu.
İman edip iyi davranışlarda bulunanlara gelince, Allah onların mükâfatlarını eksiksiz verecektir. Allah zalimleri sevmez.
Bize Ezher b. Cemil, ona Halid b. Haris, ona Şube, ona Avn b. Ebu Cuheyfe, ona da Münzir b. Cerir, Babası (Cerir b. Abdullah) şöyle demiştir: "Sabahın erken saatlerinde Rasulullah'la (sav) birlikte oturuyorduk. Mudar kabilesinden bir gurup insan üzerlerinde (doğru dürüst bir) elbiseleri olmaksızın ve ayakları çıplak bir vaziyette kılıçlarını kuşanmış olarak geldiler. Rasulullah (sav) bunların bu ihtiyaçlı hallerini görünce yüzünün rengi değişti. İçeri girdi sonra çıktı Bilal’e ezan okumasını emretti, kamet getirilip namaz kılındı sonra bir konuşma yaptı ve 'Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.' [Nisâ, 4/1] ve 'Allah’ın azabından korunmaya çalışın herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın' [Haşr, 59/18] ayetlerini okudu. İnsanlar dinarlarından, dirhemlerinden, elbiselerinden, buğday ve hurmasından bir hurma kadar bile olsa sadaka verdiler. Ensar’dan bir kimse zorlukla taşıdığı bir sepet hurmayla geldi; diğer insanlar da bunu takip ederek bir şeyler getirdiler. Getirilen yiyecek ve giyeceklerin iki yığın olduğunu gördüm. Rasulullah'ın (sav) yüzü güldü ve sevinçten altın gibi parlıyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:" "Kim İslâm’da iyi bir yol çığır açarsa, o kişiye hem bu yaptığının sevabı hem de bu yolda sevap işleyenlerin sevabı verilir diğerlerinin sevabından da hiçbir şey eksiltilmez. Her kim de İslâm da kötü örnek olacak bir çığır açarsa, hem bunun günahı hem de o yol üzere amel edenlerin günahı o kimseye yazılır ve diğerlerinin günahından da hiçbir şey eksilmez."
Bize Abdullah b. Velîd, ona Süfyân, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), bir seferinde (yolculuğunda) "Lebbeyk! Gerçek hayat, ancak ahiret hayatıdır. O hâlde Ensar’ı ve Muhacirleri bağışla (Allah’ım)." Bu sözleri, seferinde tevazu göstererek söyledi.
Açıklama: isnadı kavidir.
Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Malik'in rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'ım, gerçek hayır, ahiret hayrıdır" ya da "Gerçek hayır sadece ahiret hayrıdır. Sen Ensâr'a ve Muhâcirler'e mağfiret eyle." [Şu'be der ki: Katade hikâyelerinde bunu söylerdi.]