141 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Musa, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona Ebu Murâvih, ona da Ebu Zerr (ra) şöyle anlatmış: Ben Hz. Peygamber'e (sav), amellerin en faziletlisi hangisidir? diye sordum. Rasûlullah (sav), "Allah'a imân etmek ve O'nun yolunda cihâd yapmaktır" buyurdu. Ben tekrar, esîr veya kölelerin hangisini âzâd etmek daha faziletlidir? diye sordum. "En pahalı ve sahipleri nezdinde en değerli olanı" buyurdu. Ben tekrar, eğer buna imkân bulamazsam? diye sordum. "Zarara uğrayana yardım eder yahut beceremeyenin işini görürsün" buyurdu. Ben yine, eğer bunu yapmaya da gücüm yetmezse? diye sordum. “İnsanlara kötülük yapmaktan sakınırsın! Şüphesiz bu da, kendi nefsine karşı yaptığın bir tasadduktur” buyurdu
[Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Ebu Bürde Büreyd b. Ebu Bürde, ona dedesi Ebu Bürde, ona da babası Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:] Rasulullah (sav) mescidde oturuyordu. Bu sırada kendisine biri gelip bir şeyler istediğinde veya bir ihtiyacı olan kimse geldiğinde, yüzünü bize döner ve şöyle derdi: "Bu işin olması için bana destek verin, sizlere bunun sevabı verilir. (Gerçi) Allah, Peygamber'inin niyazı ve dilediği şeyi yerine getirir."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Büreyde, ona da Ebu Musa şöyle demiştir: Rasulullah (sav) kendisinden bir şey isteyen veya ihtiyaç sahibi biri geldiğinde: "Bu işin olması için yardımcı olun, sizlere bunun sevabı verilir. (Zaten) Allah, Peygamber'inin dilediği şeyi yerine getirir."
Bize Kuteybe, ona Cerir, ona eş-Şeybani, ona Eş’as b. Ebu Şa’sa, ona Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, ona da Bera b. Azib şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bize yedi şeyi yapmamızı emretti: "Hastayı ziyaret etmek, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmak, zayıfa yardım etmek, zulme uğramışa yardım etmek, selamı insanlar arasında yaymak, yemin edenin yeminini bozdurmamak. Rasulullah bize gümüş kaptan içmeyi, altın yüzük takmayı, ipek eğerlere binmeyi, ipek elbise giymeyi, ince atlas (dibac), kass ipeği ve kalın atlas (istebrak) kumaşından elbise giymeyi yasakladı."
Bize Vekî ve Abdurrahman, onlara Süfyân, ona Mansûr, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'in (sav) "Aç olanı doyurun, esiri özgürlüğüne kavuşturun, hastayı ziyaret edin" buyurduğunu rivayet etti. Abdurrahman [b. Mehdî] hadisteki 'hasta' kelimesini 'hastaları' şeklinde nakletti.
Bize Yahyâ b. Saîd, ona Süfyân, ona Mansûr, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'in (sav) "Esiri özgürlüğüne kavuşturun, aç olanı doyurun, hastayı ziyaret edin" buyurduğunu rivayet etti.
Bize Yahyâ b. Saîd, ona Avf, ona Kasâme b. Züheyr, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'in (sav) "Esiri özgürlüğüne kavuşturun, aç olanı doyurun, hastayı ziyaret edin" buyurduğunu rivayet etti.
Açıklama: Burada râvî, sözü söyleyenin "küçük kemik, kemik, eklem" kelimelerinden hangisini söylediğine dair şüphe etmektedir. Fakat burada hangi kelimenin kullanıldığını tespit etmenin pratikte bir önemi yoktur. Zira amaç, insan bedenini oluşturan parçaların sayısı hakkında tıbbî/ilmî bir bilgi vermek değildir. Bilakis amaç, büyük bir rakam kullanarak bedeni oluşturan parçaların çokluğuna dikkat çekmek ve her bir parçanın karşılığının çeşitli sadakalarla ödenmesi gerektiğine vurgu yapmaktır.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Fudayl b. Ğazvân, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre bir adam [açlığı sebebiyle şikayette bulunarak] Hz. Peygamber'e (sav) geldi, Hz. Peygamber hanımlarına haber gönderdi, onlar da "Bizde sudan başka [yiyecek olarak verilecek] hiç bir şey yok!" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bu adamı kim [yemek yedirmek üzere] alacak ya da misafir edecek?" buyurdu. Ensar'dan bir adam "Ben!" dedi. Bunun üzerinde [Ensar'dan olan adam] hemen onu evine götürüp hanımına dedi ki "Peygamber'in (sav) misafirine ikramda bulunalım!" Hanım şöyle cevap verdi "Çocuklar için olan azıktan başka yiyecek bir şeyimiz yoktur. Bunun üzerine adam hanımına "(Mevcut) yemeği hazırla, lambayı yak ve çocuklar akşam yemeği istedikleri zaman onları uyut!" dedi. (Adamın söylediği gibi) Hanım yemeğini hazırladı, lambayı yaktı ve çocuklarını uyuttu. Daha sonra kadın kalkıp lambayı düzeltir gibi yaparak onu söndürdü ve karı-koca her ikisi, sanki yemek yiyorlarmış gibi yaptılar. Böylece her ikisi geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca, misafiri ağırlayan (Ensar'dan) adam, Hz. Peygamber'e (sav) gitti. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu "Sizin (senin ve hanımımın yaptığınız) işinizden Allah memnun oldu, (yahut hoşnut oldu) ve (bu davranışınız sebebiyle) Allah şu âyeti nâzil buyurdu "Kendileri ihtiyaç duysalar bile, (kardeşlerini) nefislerine (kendilerine) tercih ederler. Kim de nefsinin hırsından korunursa, işte bunlar (azaptan) kurtulanlardır." (Haşr, 59/9)
Açıklama: Açlığı sebebiyle Hz. Peygamber'e gelip şikayette bulunanın Ebu Hüreyre olduğu ifade edilmektedir. Zaten ilgili hadiseyi anlatan ravi de Ebu Hüreyre'dir. Söz konusu olayı kendi adını zikretmeden anlatmıştır.