358 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî rivâyet etti; (T) Yine bize İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Ebî Sevr, ona Abdullah b. Abbas (ra), ona da Hz. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Benim, Medîne'nin Avâlî bölgesinde Ümeyye b. Zeyd oğulları mahallesinde oturan Ensârdan bir komşum vardı. Onunla nöbetleşe Rasûlullah'ın (sav) yanında kalırdık; bir gün o gidiyor, bir gün ben gidiyordum. Ben gittiğimde, o günün vahiy ve diğer haberlerini kendisine getirirdim, o gittiğinde de aynısını yapardı. Ensardan olan komşum kendi nöbet gününde Rasûlullah'ın (sav) yanına gitti. Döndüğünde şiddetle kapımı çaldı, 'O burada mı?' diye seslendi. Çok korkmuştum, hemen yanına gittim, bana 'Bugün büyük bir olay oldu' dedi. Ben hemen şehre indim, kızım Hafsa'nın yanına gittim. İçeri girdiğimde Hafsa ağlıyordu, kendisine, 'Rasûlullah (sav) sizi boşadı mı?' diye sordum. 'Bilmiyorum' dedi. Sonra çıkıp Hz. Peygamber'in (sav) yanına gittim, ayakta durarak kendisine, 'Zevcelerini boşadın mı?' diye sordum. "Hayır!" dedi. Bunun üzerine ben 'Allahu ekber!' diye sevinçten tekbir getirdim.
Açıklama: Çok muhtasar olarak rivâyet edilen bu hadîste, eşlerinin kendisine karşı davranışlarından üzülen Rasûlullah’ın (sav), hanımlarından bir ay süre ile ayrı kalması ve bunun üzerine de muhayyerlik âyetinin nuzûlü anlatılmaktadır. Rasûlullah (sav) zevcelerinin bazı davranışlarından üzülmüş, bu üzüntüsünü bir ay onlardan uzak kalmakla gâyet etkili bir şekilde belli etmişti. Bu durum da sahâbe arasında Rasûlullah (sav) eşlerini boşadı şeklinde anlaşılmıştı. Hadiste sözü edilen "Büyük bir olay"dan maksat, Hz. Peygamber'in zevcelerini boşadığı şayiasıdır.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Said el-Makburî, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona da Enes b. Mâlik şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte mescitte oturuyorduk. Devenin üzerinde bir adam geldi, devesini mescitte çöktürdü, sonra da onu bağladı. Ardından 'Muhammed hanginizdir?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) sahabileri arasında dayanmış oturuyordu. 'İşte şu yaslanan beyaz adam' dedik. Adam ona 'Ey Abdülmuttalib'in oğlu!' diye hitap etti. Hz. Peygamber (sav) "Buyur" dedi. Bunun üzerine adam 'Sana bazı şeyler soracağım, ancak sorularım ağır gelebilir. Bana gücenme' dedi. Hz. Peygamber (sav) "İstediğini sorabilirsin" buyurdu. Adam, 'Senin ve senden öncekilerin Rabbi adına söyle; seni bütün insanlara Allah mı gönderdi?' diye sordu. Hz. Peygamber, "Allah şahittir ki, evet" buyurdu. Adam, 'Allah aşkına söyle; sana gündüz ve gece beş vakit namaz kılmamızı Allah mı emretti?' diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Allah şahit ki, evet" buyurdu. Adam, 'Allah aşkına söyle; yılın bu (Ramazan) ayında oruç tutmamızı sana Allah mı emretti?' diye sordu. Hz. Peygamber, 'Allah şahit ki, evet" buyurdu. Adam, "Allah aşkına söyle; zenginlerimizden zekât alıp fakirlerimize dağıtmanı sana Allah mı emretti?' diye sordu. Hz. Peygamber yine, "Allah şahit ki, evet" diye cevap verdi. Bunun üzerine adam, 'Senin getirdiklerine iman ettim. Ben arkamda bıraktığım kavmimin elçisiyim. Adım Dimam b. Sa'lebe'dir. Sa'd b. Bekir oğullarının kardeşiyim' dedi. Bu hadisi ayrıca Musa ve Ali b. Abdülhamid, Süleyman'dan, o Sabit'ten, o Enes b. Mâlik'ten o da Hz. Peygamber'den (sav) bu şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Vehb arasında inkita vardır.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Üsâme, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Hz. Peygamber'e (sav) hoşuna gitmeyen bazı şeyler soruldu. Sorular artınca öfkelendi. Sonra insanlara "Bana istediğinizi sorun" buyurdu. Bir adam "Benim babam kim?" diye sordu. Hz. Peygamber "Senin baban Hüzâfe'dir" buyurdu. Başka birisi kalktı ve "Ey Allah'ın resulü! Ya benim babam kim?" diye sordu. Hz. Peygamber "Şeybe'nin azatlısı Sâlim'dir" buyurdu. Ömer b. Hattâb Hz. Peygamber'in (sav) yüzündeki öfke izini görünce "Ey Allah'ın resulü! Allah'tan (ac) af dileriz" dedi.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Safvan b. Süleym, ona Said b. Seleme -Âl-i İbn Ezrak'tandır-, ona Muğire b. Ebu Bürde -Ben-i Abdü'd-Dâr'dandır-, ona Ebu Hureyre şöyle demiştir: Bir adam, Rasulullah'a (sav) 'Ya Rasulallah! Biz deniz yolculuğu yapıyoruz ve beraberimizde az su taşırız. Onunla abdest alırsak susuz kalırız. Bu durumda deniz suyundan abdest alabilir miyiz?' diye sorduğunda Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Deniz suyu temiz, ölüsü helaldir."
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona İbn Osman, ona Musa b. Talha, ona da Eyyüb şöyle rivayet etmiştir: "(Bir kimse tarafından) Rasulullah'a (sav); Ey Allah'ın Rasulü! (sav): 'bana, beni cennete girdirecek bir amel buyur.' denildi."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مَنْ نُوقِشَ الْحِسَابَ يَهْلِكْ