776 Kayıt Bulundu.
Bize Vekî, ona da Seleme b. Verdân, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir gün ashâbına 'Bugün hanginiz bir cenazeye katıldı?' diye sorduğunda, Ömer 'Ben' dedi. Yine 'Hanginiz bir hastayı ziyaret etti?' diye sorduğunda, Ömer 'Ben' dedi. 'Hanginiz sadaka verdi?' dediğinde, Ömer 'Ben' dedi. 'Peki hanginiz oruca niyet etti?' dediğinde, Ömer yine 'Ben' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Gerekli (vacip) oldu, gerekli oldu' dedi."
Açıklama: Hadisin diğer tariklerinden anlaşıldığı kadarıyla, rivayetin sonunda Hz. Peygamber'in (sav) 'Gerekli oldu/vacip oldu' dediği şey, 'Bunları yapanın cennete girmesi vacip/gerekli oldu' anlamındadır.
Bize Abîde b. Humeyd, ona da Süveyr b. Ebu Fâhite, babası (Ebu Fâhite)'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Ebu Musa el-Eş’ari, Hz. Ali’nin hastalanan oğlu Hasan’ı ziyarete gitmişti. Hz. Ali içeri girince 'Ey Ebu Musa! Hasta ziyareti için mi yoksa normal bir ziyaret için mi geldin?' diye sorunca, Ebu Musa 'Hayır, bilakis hasta ziyareti için geldim ey müminlerin emiri!' dedi. Bunun üzerine Hz. Ali, ben (bu konuda) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu duydum dedi: "Hasta olan bir Müslümanı ziyaret eden her bir kimse için, yetmiş bin melek sabahtan akşama kadar duâ ve istiğfar eder. Ve Allah o kimse için cennette bir harif tahsis eder." [Hadisin râvisi (Fâhite’nin babası) şu açıklamayı yapmıştır: Hz. Ali’ye 'Ey müminlerin emiri! Harif nedir?' diye sorduk. O da 'Hurma ağaçlarını sulayan deredir' cevabını verdi.]
Açıklama: hadis hasendir, fakat daha önce 612 de geçtiği gibi sahihtir, bu isnad Sevr b. Ebi Fahate'den dolayı zayıftır.
Bize Ma’mer, ona Eyyûb, ona da Ebu Kılâbe, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hasta ziyaretinde bulunan kimse, oradan dönünceye kadar cennet bahçelerinde gibidir."
Açıklama: İbn Hacer hadisin metninde yer alan "hurfe" kelimesini olgun meyve olarak açıklamıştır. Hadiste bu kelime ile kastedilen ise İbn Hacer'e göre hasta ziyaretinde bulunan kişiyi cennete ulaştıracak yoldur. (İbn Hacer, Fethu'l-bari, X, 113). Aliyyü'l-Karî aynı kelimeyi bahçe olarak şerh etmiş yani kişinin ziyareti süresince cennet bahçelerinde olacağını belirtmiştir. (Aliyyü'l-Kari, Mirkatü'l-mefatih, III, 1122)
Bize Abdullah b. Yezid, ona Şu’be, ona da Hakem (b. Uteybe), Abdullah b. Nâfi’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebu Musa el-Eş’arî, Hz. Ali’nin oğlu Hasan’ın hasta ziyaretine gitmişti. Ali ona 'Hasta ziyareti için mi yoksa normal ziyaret için mi geldin?' diye sorduğunda, Ebu Musa 'Bilakis hasta ziyareti için geldim' diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Ali, Hz. Peygamber’den (sav) duyduğu şu hadisi nakletti: "Kim bir hastayı günün erken vaktinde ziyaret ederse, yetmiş bin melek ona eşlik eder ve bunların tamamı akşama kadar ona dua edip istiğfarda bulunur. Ayrıca o kimse için cennette bir bahçe vardır. Eğer hastayı akşam vakti ziyaret ederse, yine yetmiş bin melek ona eşlik eder ve bunların tamamı da sabaha kadar ona dua edip istiğfarda bulunur. Onun için de cennette bir bahçe vardır."
Bize Haccâc, ona Yunus b. Ebu İshak ve İsmail b. Ömer, onlara Ebu İshak, ona da Zeyd b. Erkam şöyle rivayet etmiştir: "Gözümde bir rahatsızlık meydana gelmişti. Bunun için Hz. Peygamber (sav) beni ziyarete geldi. Gözüm iyileşince dışarı çıktım. Hz. Peygamber (sav) bana 'Gözünde o rahatsızlık tekrar meydana gelecek olsa ne yapardın?' diye sordu. Ben de 'Gözümde böyle bir rahatsızlık olacak olsa, sabreder ve sevabını Allah’tan (cc) beklerdim' cevabını verdim. Allah Rasülü (sav) 'Gözlerinde o rahatsızlık olur ve sen de sabredip sevabını Allah’tan beklersen, Allah’a (azze ve celle) günahsız olarak kavuşursun' buyurdu.” [İsmail’in nakline göre Hz. Peygamber (sav) 'Sonra sabreder ve sevabını Allah’tan beklersen, Allah cennete girmeyi sana farz kılar' demiştir.]
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama: İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.
Bize Hasan b. Ali, ona Abdüssamed b. Abdülvâris, ona İkrime b. Ammâr, ona Ebu Zümeyl Simâk el-Hanefî, ona İbn Abbas, ona da Ömer b. Hattâb şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) 'Yâ Rasulullah! Falan kimse şehit düştü' denildiğinde, 'Asla! Ben onu ganimet malından aşırdığı bir elbiseyle cehennemde gördüm' dedi. Sonra da 'Ey Ali! Kalk da insanlara üç kere 'Gerçek şu ki, cennete sadece müminler girecektir' diye seslen' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih-garîb olduğunu söylemiştir.]
Bize Abdurrezzak, ona Mamer, ona Zühri, ona da Abdullah b. Kab b. Malik naklettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Şehitlerin ruhları, cennet kandillerinde asılı bulunan yeşil kuş suretlerinde bulunurlar. Allah, kıyamet günü onları geri döndürür." Muammer ve Kelbî'nin rivayetinde ise Hz. Peygamber (sav) şöyle)buyurmuştur: "Şehitlerin ruhları, yeşil kuş suretinde cennette dolaşır, arşın altına asılı kandillere sığınırlar."
Bize Abdurrahman b. Ömer, ona da Osman b. Esved, Ümeyye b. Safvan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Babam Safvan’ın kılıcının kınına veya kılıcına bağlanmış bir kağıt parçası buldum. Kağıtta 'Bunlar, İbrahim'in Rabb'ine sorduğu birtakım sorulardır' yazıyordu. İbrahim 'Ey Rabbim! Korkundan dolayı ağlayan kimsenin karşılığı nedir?' diye sormuş, Allah Teâlâ da 'Benim ona salat etmemdir' cevabını vermiştir. İbrahim 'Senin rızan için üzüntüye sabredenin karşılığı nedir?' diye sorduğunda, 'Ona kendisiyle cennete yerleşeceği ve cehennem ateşinden korunacağı iman elbisesini giydiririm' cevabını vermiştir. İbrahim 'Senin rızan için kocası ölen kadını koruyup kollayanın karşılığı nedir?' diye sorduğunda, Yüce Allah 'Nasıl koruyan?' buyurmuş, İbrahim de 'Ona kol kanat gererek' demiştir. Allah Teala da 'Ben onu gölgem altına alır ve cennetime sokarım' buyurmuştur. İbrahim 'Peki senin rızan için cenazeye katılanın karşılığı nedir?' dediğinde, Cenab-ı Allah 'Öldüğünde meleklerim bedeni için cenaze namazını kılar ve dua eder, ruhu için de eşlik ederler' buyurmuştur." Ümeyye b. Safvân, 'Sorular içerisinde hasta ziyaretinin karşılığı sorusu da vardı, ancak ben onu unuttum. Yahya b. Ca'de geldi ve benden o kağıdı aldı' demiştir.