231 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan, İbn Lehîa, ona Zebbân, ona Sehl b. Muâz, ona da babası (Muâz b. Muâz) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) binekleri üzerinde oturmuş (sohbet eden) bir topluluğundan yanından geçti, onlara şöyle buyurdu: Hayvanlarınıza selametle binin ve onları selametle bırakın. Yolda ve çarşıda yaptığınız muhabbetlerde onları koltuk olarak kullanmayın. Üzerine binilen nice hayvan vardır ki binicisinden daha hayırlıdır. Allah’ı ondan daha çok zikreder."
Açıklama: mütabileriyle hasendir.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdusselam b. Mutahher Ebu Zafer, ona Musa b. Halef el-Ammi, ona Katade, ona da Enes b. Malik Rasulullah'ın (sav) şöyle söylediğini nakletmiştir: "Sabah namazından sonra güneş doğup da bir mızrak boyu çıkıncaya kadar Allah'ı zikreden bir toplulukla beraber oturmam bana İsmail'in (as) çocuklarından dördünü kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir. İkindi namazından sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikreden bir cemaatle beraber oturmam ise bana dört insanı kölelikten kurtarmamdan daha sevimlidir."
Bize Abdülhamid b. Beyan el-Vasitî, ona Halid b. Abdullah, ona Süheyl, ona Süleyman b. Abdülmelik'in azatlısı Ebu Ubeyd el-Mezhici, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Her kim her namazın sonunda otuz üç defa “Subhanallah”, otuz üç defa “Elhamdülillah”, otuz üç defa “Allahu Ekber” derse bunlar doksan dokuz eder, yüze tamamlamak da “Lâ ilahe illallah vahdehû lâ şerike leh, lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve alâ külli şeyin kadir” derse günahları denizin köpüğü gibi dahi olsa bağışlanır."
Bize Muhammed b. Sabbah, ona Cerir, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Osman, ona da Ebu Musa şöyle demiştir: "Ben, 'La havle ve lâ kuvvete illâ billah' derken Hz. Peygamber (sav) beni duydu ve 'ey Abdullah b. Kays, sana cennet hazinelerinden bir kelimeyi göstereyim mi?' buyurdu. Ben de 'Bildir ey Allah'ın Rasulü' dedim. Hz.Peygamber (sav) 'Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah' buyurdu."
Bize Muhammed b. Ebu Bekir, ona Mu'temir, ona Ubeydullah, ona Sümeyy, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre yoksul sahabiler Hz. Peygamber'e (sav) geldiler ve 'Malları çok olan kimseler yüksek dereceleri ve kalıcı nimetleri kazınıp gittiler. Halbuki onlar da bizim kıldığımız gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar. Ancak onların fazla malları var ve onlar bununla hacca gidiyorlar, umre yapıyorlar, cihad ediyorlar ve sadaka veriyorlar' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin (derecelerine) erişebileceğiniz hatta sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz, (zenginler içinde size tavsiye ettiğim amelin) benzerini yapanlar müstesna; sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç hiç kimsenin sizin elde ettiğiniz hayrı kazanamayacağı bir şeyi size haber vereyim mi? Her bir namazdan sonra otuz üçer defa Sübhanallah, Allahu ekber ve Elhamdülilllah deyiniz." .buyurdu. Ravi dedi ki; Bazılarımızın 'otuz üç kere sübhanallah, otuz üç kere elhamdülillah, otuz dört Allahu ekber kelimelerini söyleriz' demeleri üzerine ihtilafa düştük. Bunun üzerine (bunu sormak için tekrar ona müracaat ettim. O, "Sübhanallah, elhamdulillah ve Allahu ekber kelimelerinin her birini otuz üçer defa söylersin" dedi.
Bize Hasan b. Arefe, ona İsmail b. Ayyâş, ona Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Hüseyin, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Ümâme el-Bâhilî, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim yatağına abdestli olarak girer, uyuyana kadar zikirle meşgul olur ve gecenin herhangi bir vaktinde Allah’tan dünya ve ahiret hayrına dair bir istekte bulunursa, Allah o kimseye bunu mutlaka verir." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir. Bu hadisi aynı zamanda Şehr b. Havşeb, Ebu Zabye’den, o Amr b. Abese’den o da Hz. Peygamber’den (sav) rivayet etmiştir.]
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Ameş, ona Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Zer şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) bana, 'Sana cennet hazinelerinden bir hazineyi göstereyim mi?' dedi. Ben de 'Evet ya Rasulullah' dedim. Bunun üzerine 'Lâ havle ve lâ kuvvete illâ Billah' buyurdu"
Bize Yahya b. Habîb b. Arabî, ona Hammâd, ona Atâ b. Sâib, ona babası (Sâib b. Malik), ona Abdullah b. Amr şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'İki şey vardır ki Müslüman bir kimse onları yerine getirirse cennete girer. Bunlar çok kolay olmasına rağmen yapanı azdır' buyurdu ve 'Beş vakit namazdan sonra on defa sübhanallah, on defa elhamdülillah, on defa allahuekber derse toplamda yüz elli defa diliyle söylemiş olur, bunun mizanda karşılığı bin beş yüzdür' diye ekledi. Hz. Peygamber'i bunları söylerken parmaklarını saydığını gördüm. Devamında Hz. Peygamber (sav) 'Biriniz yatağına yattığında otuz üç defa sübhanallah, otuz üç defa elhamdülillah, otuz dört defa elhamdülillah desin. Bunun toplamı dilde yüz olsa da mizandaki karşılığı bindir' buyurdu ve 'Hanginiz bir gün ve gecede iki bin beş yüz günah işleyebilir?' diye sordu. Ashab-ı kiram 'Nasıl olur da biz bunları söylemeyiz' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Şeytan namazdayken sizden birine gelir ve şunları, şunları hatırla der. Geceleyin de yatarken gelir onu uyutur' buyurdu."