55 Kayıt Bulundu.
Bize Saîd b. Süveyd, ona Yahya b. Süleym, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Ebû’z-Zübeyr, ona da Cabir (ra.) şöyle dedi: "Habeşistan muhacirleri Rasûlullah’ın (sav.) yanına döndüklerinde, onlara; “- Bana, Habeşistan diyarında gördüğünüz ilginç şeylerden bahsetsenize!" dedi. Onlardan bir genç; “- Elbette, ey Allah'ın rasûlü, dedi ve şöyle devam etti: Bir gün otururken onların yaşlı rahibelerinden biri, başının üstünde bir su küpü olduğu halde yanımızdan geçti. Az sonra kadın bir gence rastladı ve genç bir elini rahibenin omuzları arasına koyup onu itti. Kadın dizlerinin üzerine düştü ve küpü kırıldı. Kadın yerden kalkınca gence yöneldi ve; "- Ey zalim! Allah kürsüyü kurduğu, yaratılmışların evvelini ve âhirini toplayıp hesaba çektiği, ellerin ve ayakların dile gelip yaptıklarını anlattıkları günde sen bana yaptığın zulmün ne demek olduğunu bileceksin! Yarın Allah'ın huzurunda benim hâlimle, kendi hâlinin ne olduğunu göreceksin!" dedi. Râvî der ki: Bunları dinleyen Rasûlullah (sav.) şöyle söyledi: "Râhibe doğru söylemiş, doğru söylemiş. Allah, zayıfların intikamını güçlülerden almayan bir ümmeti nasıl kutsayıp temizler?"
Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu, dinî) sembollere, haram aya, (Allah'a takdim edilmiş) kurbana, gerdanlıklı kurbanlara, Rablerinin lütuf ve rızasını arayarak Beyt-i Haram'a yönelmiş kimselere (saldırı ve) saygısızlık yapmayın. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid-i Haram'a girmenizi önledikleri için bir topluma karşı beslediğiniz kin sizi saldırıya sevk etmesin! İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma yolunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ın cezası çetindir.
Bize İshak b.İbrahim, ona Muaz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona Ebu Mütevekkil en-Nâcî, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamette müminler cehennemden (yani cehennem üzerine kurulmuş sırattan) kurtuldukları zaman cennetle cehennem arasındaki köprüde hapsedilirler. Burada dünyada aralarında bulunan ufak tefek haksızlıklardan dolayı birbirine haklarını vererek hesaplaşırlar. (Bu küçük günahlardan da) paklanıp arındıkları zaman bunların cennete girmelerine izin verilir. Muhammed'in can veren Allah'a yemin ederim ki, o müminlerden herhangi biri cennetteki meskenini dünyada yaşadığı meskeninden daha iyi bilir ve bulur." Yunus b. Muhammed şöyle dedi: Bize Şeybân, ona Katâde, ona da Ebu Mütevekkil rivayet etti.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yunus b. Muhammed arasında inkıta vardır.
Bize İshak b.İbrahim, ona Muaz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona Ebu Mütevekkil en-Nâcî, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kıyamette müminler cehennemden (yani cehennem üzerine kurulmuş sırattan) kurtuldukları zaman cennetle cehennem arasındaki köprüde hapsedilirler. Burada dünyada aralarında bulunan ufak tefek haksızlıklardan dolayı birbirine haklarını vererek hesaplaşırlar. (Bu küçük günahlardan da) paklanıp arındıkları zaman bunların cennete girmelerine izin verilir. Muhammed'in can veren Allah'a yemin ederim ki, o müminlerden herhangi biri cennetteki meskenini dünyada yaşadığı meskeninden daha iyi bilir ve bulur." Yunus b. Muhammed şöyle dedi: Bize Şeybân, ona Katâde, ona da Ebu Mütevekkil rivayet etti.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Mutemir b. Süleyman, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Miclez, ona da Kays b. Ubâd, Ali b. Talib'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kıyamet gününde Rahman'ın huzurunda hasımlarıyla hesaplaşmak üzere ilk diz çökecek kişi ben olacağım. Kays der ki: "Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır" (Hac, 19) ayeti, Bedir Günü karşılıklı çarpışan Ali, Hamza ve Ubeyde ile Şeybe b. Rabîa, Utbe b. Rabîa ve Velid b. Utbe hakkında inmiştir.