414 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Vekî, ona Ebu Hilâl, ona Abdullah b. Sevâde, ona da Abduleşhel oğullarından biri olan Enes b. Mâlik, - râvilerden Ali b. Muhammed, Abdullah b. Kâ'b oğullarından olan demiştir - şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) süvarileri bize baskın yapmıştı. Ben bunun üzerine Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldim. O ise yemek yiyordu. Bana 'Buyur gel, yemek ye' dedi. Ben de 'Oruçluyum' dedim. O 'Otur, sana oruçtan (râvilerden biri 'oruçlardan' diye nakletmiştir) bahsedeyim: Allah (ac), yolcudan namazın yarısını; yine yolcudan, hamile ve emzikli kadından da orucun sorumluluğunu kaldırmıştır' buyurdu. Vallahi Nebî (sav) o ikisini (hamile ve emzikli kadını) veya ikisinden birini söyledi. Hay aklıma yanayım! Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yemedim diye o kadar pişmanım ki!"
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Ömer b. Muhammed b. Hasan b. Tel, ona babası (Muhammed b. Hasan el-Esedî), ona Süfyân es-Sevrî, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Mâlik), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, yolcudan namazın yarısını; (yine yolcudan), hamile ve emzikli kadından da orucu kaldırmıştır."
Açıklama: Yolcu, hamile ve emzikli kadından orucun kaldırılması demek, o durumdayken üzerlerine orucun farz olmaması, sonradan kendilerine kaza ruhsatının verilmesi demektir. Yoksa bu kimselerden oruç mükellefiyetinin tamamıyla kalkması anlaşılmamalıdır.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki, ona Ebu Hilal, ona Abdullah b. Sevade, ona da Abdüleşhel oğullarından olan, Ali b. Muhammed'in dediğine göre ise Abdullah b. Ka'b oğullarından olan) Enes b. Malik'ten (ra) şöyle dediği nakledilmiştir: "Rasulullah'ın (sav) süvarileri bize baskın yaparak mallarımızı alıp götürdüler. Bunun üzerine ben (Medine'ye) Rasulullah'ın (sav) yanına vardım. O sırada öğle yemeğini yiyordu. Bana '(Sofraya) yanaş, yemek ye' buyurdu. Ben de 'Oruçluyum' dedim. Şöyle buyurdu: 'Otur, sana oruçtan bahsedeyim. Şüphesiz Allah (ac), yolculardan (dört rekâtlı) farz namazların yarısını indirmiş; yolcu, hamile ve süt emzirenlerden de orucun yükümlülüğünü kaldırmıştır.' Allah'a yemin ederim ki Peygamber (sav) hamile ve süt emzirenin her ikisini veya sadece birisini buyurdu. Keşke (o gün) Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yeseydim."
Açıklama: Elbani bu hadis için hasen sahih demiştir.
Bize Amr en-Nâkıd, ona İsmail b. İbrahim, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile ramazan ayında gazveye çıkardık. Kimimiz oruçlu olur, kimimiz de oruç tutmazdı. Ne oruç tutan tutmayanı ne de oruç tutmayan oruç tutanı ayıplardı. Onlar, gücü yetenin oruç tutabileceğini ve bunun güzel bir davranış olduğunu düşünür, aynı şekilde zayıflık hissedenlerin de oruç tutmayabileceğine ve bunun da güzel bir davranış olduğuna inanırlardı."
Bize Şeybân b. Ferrûh, ona Ebu Hilal er-Râsibî, ona İbn Sevâde el-Kuşeyrî, ona da Benû Kuşeyr'in kardeşlerinden olan Abdullah b. Ka'b oğullarından olan Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın bir süvarisi bize baskın yapmıştı. Ben de bunun için Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim -râvilerden biri bu ifadeyi 'yanına vardım' şeklinde söylemiştir. Yemek yiyordu. 'Otur, yemeğimizden ye' buyurdu. 'Ben oruçluyum' deyince, Nebî (sav) 'Otur da sana namaz ve oruçtan bahsedeyim' dedi ve 'Allah teâlâ, namazın bir kısmını -ravilerden biri şüpheye düşüp yarısını demiştir- ve orucun farziyetini, yolcudan, emzikli ve hamile kadından kaldırmıştır' buyurdu. Enes 'Vallahi! Bu son ikisini ya birlikte söyledi veya sadece birini söyledi. Rasulullah'ın (sav) yemeğinden yemediğim için çok pişman oldum' demiştir."
Bize Ebu Kureyb ve Yusuf b. İsa, onlara Vekî, ona Ebu Hilal, ona da Abdullah b. Sevâde, Abdullah b. Ka‘b oğullarından Enes b. Malik'in (el-Ka'bî) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bize Rasulullah’ın (sav) atlı birlikleri baskın yapmıştı. Bunun üzerine ben Rasulullah’ın (sav) yanına vardım. Onu sabah kahvaltısını yaparken buldum. Hemen 'Gel, sen de ye' buyurdu. Ben oruçlu olduğumu söyledim. 'O halde gel sana oruç hakkında bazı şeyler söyleyeyim' dedi ve 'Şüphesiz Allah teâlâ yolculardan, oruç tutma mükellefiyetiyle namazların yarısını kaldırmıştır. Hamile yahut süt emziren kadınlardan da oruç mükellefiyetini kaldırmıştır' buyurdu. Vallahi Nebi (sav) ya her ikisini de söyledi (hamile ile emzikli kadını) veya onlardan sadece birisini söyledi. O gün Rasulullah’ın (sav) yemeğinden yemediğime çok pişmanım." Tirmizi, bu konuda Ebu Umeyye’den de rivayetin geldiğini belirtmiştir. Ayrıca Tirmizî bu rivayet hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: 'Enes b. Malik el-Ka‘bî rivayeti hasen bir hadistir. Enes b. Mâlik'in Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi dışında rivayet ettiği başka bir hadisini de bilmiyoruz. İlim ehli nezdinde uygulama (amel) bu hadise göredir. Ancak ilim ehlinden bazısı, hamile ve süt emziren kadınların oruç tutmayıp hem kazasını yapacaklarını hem de fakirlere (fidye olarak) yemek yedireceklerini söylemiştir ki Süfyan, Mâlik, Şâfiî ve Ahmed (b. Hanbel) bu kanaattedir. Bazısı da oruç tutmazlarsa, ya dilerlerse sadece fakirlere yemek yedirir oruçlarını kaza etmezler. Dilerlerse de oruçlarının kazasını tutar ama fakirleri doyurmazlar. İshak (b. Râhûye) da bu görüştedir.
Bize Ebu Rabî Süleyman b. Dâvûd, ona İsmail b. Zekeriyya, ona Âsım, ona Müverrik el-Iclî, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber ile birlikte bir seferde iken bir çoğumuz elbisesi ile gölgelenmekte idi. Oruç tutanlar iş yapmadı, oruç tutmayanlar ise hayvanların sevk ve idaresi ile meşgul olup, hizmet ederek her işe koştular. Bunun üzerine Nebî (sav) "Bugün oruç tutmayanlar sevabı götürdüler" buyurdu.
Bize Vehb b. Cerîr, ona Hişâm, ona Yahya, ona Ömer b. Hakem b. Sevbân, ona Kudâme b. Maz'ûn'un mevlâsı, ona da Üsâme'nin mevlâsı şöyle rivayet etmiştir: Üsâme (b. Zeyd), Vadilkurâ denilen yerdeki arazisine merkebiyle giderdi. Yolda (olmasına rağmen) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Ona 'Yaşlandığın ve zayıfladığın (veya yorgun düştüğün) halde neden yolculukta pazartesi ve perşembe günleri oruç tutuyorsun?' diye sordum. Üsâme de şöyle dedi: "Rasulullah (sav) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutar ve şöyle buyururdu: 'İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri (Allah'a) arz olunur.'"
Açıklama: "....وَكَانُوا يَأْخُذُونَ" ifadesinin İbn Şihâb'a ait olması kuvvetle muhtemeldir. Zira hadisin diğer tariklerinde söz konusu ifadenin İbn Şihâb'a ait olduğu bildirilmektedir.