حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الرَّجُلِ يَغْفُلُ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ يَرْقُدُ عَنْهَا قَالَ « يُصَلِّيهَا إِذَا ذَكَرَهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10516, İM000695
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ سُئِلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَنِ الرَّجُلِ يَغْفُلُ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ يَرْقُدُ عَنْهَا قَالَ « يُصَلِّيهَا إِذَا ذَكَرَهَا » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Yezid b. Zürey‘, ona Haccac, ona Katâde, ona da Enes b. Malik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nebi’ye (sav) namazı gaflete dalarak unutan yahut uyuya kalıp kaçıran kimsenin durumuna dair soru sorulmuş, o da: “Onu hatırladığı zaman kılar” buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 10, /119
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Haccac b. Haccac el-Bahili (Haccac b. Haccac)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10520, İM000698
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ ذَكَرُوا تَفْرِيطَهُمْ فِى النَّوْمِ فَقَالَ نَامُوا حَتَّى طَلَعَتِ الشَّمْسُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيْسَ فِى النَّوْمِ تَفْرِيطٌ إِنَّمَا التَّفْرِيطُ فِى الْيَقَظَةِ فَإِذَا نَسِىَ أَحَدُكُمْ صَلاَةً أَوْ نَامَ عَنْهَا فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا وَلِوَقْتِهَا مِنَ الْغَدِ » .
قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَبَاحٍ فَسَمِعَنِى عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ وَأَنَا أُحَدِّثُ بِالْحَدِيثِ فَقَالَ يَا فَتًى انْظُرْ كَيْفَ تُحَدِّثُ فَإِنِّى شَاهِدٌ لِلْحَدِيثِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَمَا أَنْكَرَ مِنْ حَدِيثِهِ شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona Abdullah b. Rebâh, ona da Ebu Katâde’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ashab-ı Kiram uyumak hususundaki kusurlarını anlattılar ve (birileri) güneş doğuncaya kadar uyuduklarını söyleyince, Rasulullah (sav) : “Uyku halinde aşırıya kaçmak söz konusu değildir. Aşırıya kaçmak uyanıkken olur. Biriniz namazı unutur yahut uyuduğu için vaktinde kılamazsa, o namazı hatırladığı zaman ve ertesi günkü vaktinde kılsın.”
Abdullah b. Rebâh dedi ki: Ben bu hadisi naklederken İmran b. Husayn benim sözlerimi işitti ve: Genç adam, hadisi nasıl naklettiğine dikkat et, ben Rasulullah (sav) ile birlikte bu hadisi söylediği zaman tanık idim, dedi. (Ravi) dedi ki: Bununla birlikte İmran rivayet ettiği hadisten herhangi bir şey reddetmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 10, /119
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu Halid Abdullah b. Rabah el-Ensari (Abdullah b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَفَلَ مِنْ غَزْوَةِ خَيْبَرَ فَسَارَ لَيْلَةً حَتَّى إِذَا أَدْرَكَهُ الْكَرَى عَرَّسَ وَقَالَ لِبِلاَلٍ « اكْلأْ لَنَا اللَّيْلَ » . فَصَلَّى بِلاَلٌ مَا قُدِّرَ لَهُ وَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ فَلَمَّا تَقَارَبَ الْفَجْرُ اسْتَنَدَ بِلاَلٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ مُوَاجِهَ الْفَجْرِ فَغَلَبَتْ بِلاَلاً عَيْنَاهُ وَهُوَ مُسْتَنِدٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ فَلَمْ يَسْتَيْقِظْ بِلاَلٌ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِهِ حَتَّى ضَرَبَتْهُمُ الشَّمْسُ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَوَّلَهُمُ اسْتِيقَاظًا فَفَزِعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَىْ بِلاَلُ » . فَقَالَ بِلاَلٌ أَخَذَ بِنَفْسِى الَّذِى أَخَذَ بِنَفْسِكَ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « اقْتَادُوا » . فَاقْتَادُوا رَوَاحِلَهُمْ شَيْئًا ثُمَّ تَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الصَّلاَةَ فَصَلَّى بِهِمُ الصُّبْحَ فَلَمَّا قَضَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ . قَالَ « مَنْ نَسِىَ صَلاَةً فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ( وَأَقِمِ الصَّلاَةَ لِذِكْرِى ) » . قَالَ وَكَانَ ابْنُ شِهَابٍ يَقْرَؤُهَا ( لِلذِّكْرَى ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10519, İM000697
Hadis:
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ قَفَلَ مِنْ غَزْوَةِ خَيْبَرَ فَسَارَ لَيْلَةً حَتَّى إِذَا أَدْرَكَهُ الْكَرَى عَرَّسَ وَقَالَ لِبِلاَلٍ « اكْلأْ لَنَا اللَّيْلَ » . فَصَلَّى بِلاَلٌ مَا قُدِّرَ لَهُ وَنَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابُهُ فَلَمَّا تَقَارَبَ الْفَجْرُ اسْتَنَدَ بِلاَلٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ مُوَاجِهَ الْفَجْرِ فَغَلَبَتْ بِلاَلاً عَيْنَاهُ وَهُوَ مُسْتَنِدٌ إِلَى رَاحِلَتِهِ فَلَمْ يَسْتَيْقِظْ بِلاَلٌ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِهِ حَتَّى ضَرَبَتْهُمُ الشَّمْسُ فَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَوَّلَهُمُ اسْتِيقَاظًا فَفَزِعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَىْ بِلاَلُ » . فَقَالَ بِلاَلٌ أَخَذَ بِنَفْسِى الَّذِى أَخَذَ بِنَفْسِكَ بِأَبِى أَنْتَ وَأُمِّى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « اقْتَادُوا » . فَاقْتَادُوا رَوَاحِلَهُمْ شَيْئًا ثُمَّ تَوَضَّأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَ بِلاَلاً فَأَقَامَ الصَّلاَةَ فَصَلَّى بِهِمُ الصُّبْحَ فَلَمَّا قَضَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الصَّلاَةَ . قَالَ « مَنْ نَسِىَ صَلاَةً فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا فَإِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ قَالَ ( وَأَقِمِ الصَّلاَةَ لِذِكْرِى ) » . قَالَ وَكَانَ ابْنُ شِهَابٍ يَقْرَؤُهَا ( لِلذِّكْرَى ) .
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona Harmele b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) Hayber gazvesinden geri döndüğünde bir gece, uykusu gelinceye kadar yoluna devam etmiş. Uykusu gelince konaklayıp Bilâl’e de: “Bu gece sen bizim için bekçilik yap” buyurmuş. Bilâl de kendisi için mukadder olan kadarıyla namaz kılmış; Rasulullah (sav) ve ashabı da uyumuştu. Fecrin doğmasına yakın Bilâl yüzünü fecrin çıkacağı yere dönerek devesine yaslanmıştı. Bilâl devesine yaslanmış olduğu hali ile gözlerine hâkim olamadı. Bundan dolayı güneşin harareti onlara vuruncaya kadar Bilâl de Nebi ashabından bir kimse de uyanamadı. Aralarından ilk uyanan Rasulullah (sav) oldu. Rasulullah (sav) yerinden sıçrayarak: “Ey Bilâl” buyurdu. Bilâl: Babam, anam sana feda olsun ey Allah’ın Rasulü, seni etkileyen hal beni de etkiledi, deyince, Allah Rasulü: “Haydi bineklerinizi sürünüz” buyurdu. Onlar da bir süre bineklerini sürdükten sonra Rasulullah (sav) abdest aldı ve Bilâl’e verdiği emir ile namaz için kamet getirdi. Onlara sabah namazını kıldırdı. Nebi (sav) namazını bitirince şöyle buyurdu: “Bir namazı unutan bir kimse onu hatırladığında kılıversin. Çünkü aziz ve celil Allah: “Beni hatırladığın zaman namazı kıl!” (Taha, 20/14) buyurmuştur.”
(Yunus) dedi ki: İbn Şihâb (lizikrî: beni andığın zaman) kelimesini “Lizzikrâ: hatırlamak için” diye okurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 10, /119
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Güvenlik, nöbet tutma, savaşta, seferde
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
أَخْبَرَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ عَنْ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ الأَحْوَلُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الرَّجُلِ يَرْقُدُ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ يَغْفُلُ عَنْهَا قَالَ « كَفَّارَتُهَا أَنْ يُصَلِّيَهَا إِذَا ذَكَرَهَا » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22442, N000615
Hadis:
أَخْبَرَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ عَنْ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ الأَحْوَلُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الرَّجُلِ يَرْقُدُ عَنِ الصَّلاَةِ أَوْ يَغْفُلُ عَنْهَا قَالَ « كَفَّارَتُهَا أَنْ يُصَلِّيَهَا إِذَا ذَكَرَهَا » .
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes’ade (es-Sami), ona Yezid (b. Zürey' el-Ayşî), ona Haccac (b. Haccac) el-Ahvel (el-Bahilî), ona da Katade (b. Diame es-Sadusî) Enes’in şöyle anlattığını nakletti:Rasulullah’a (sav) uyuya kalarak veya ihmal ederek namazı geçiren kimsenin durumu soruldu da Efendimiz (sav) “O namazın keffareti, hatırlayınca kılmaktır” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Mevâkît 53, /2126
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Haccac b. Haccac el-Bahili (Haccac b. Haccac)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
İnsan, Uyku, mahiyeti ve uyku halinde sorumluluk/sorumsuzluk
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Sahabe, sünneti sorarak öğrenmeleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22489, N000662
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ شَغَلَنَا الْمُشْرِكُونَ يَوْمَ الْخَنْدَقِ عَنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ حَتَّى غَرَبَتِ الشَّمْسُ وَذَلِكَ قَبْلَ أَنْ يَنْزِلَ فِى الْقِتَالِ مَا نَزَلَ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( وَكَفَى اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ الْقِتَالَ ) فَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِلاَلاً فَأَقَامَ لِصَلاَةِ الظُّهْرِ فَصَلاَّهَا كَمَا كَانَ يُصَلِّيهَا لِوَقْتِهَا ثُمَّ أَقَامَ لِلْعَصْرِ فَصَلاَّهَا كَمَا كَانَ يُصَلِّيهَا لِوَقْتِهَا ثُمَّ أَذَّنَ لِلْمَغْرِبِ فَصَلاَّهَا كَمَا كَانَ يُصَلِّيهَا لِوَقْتِهَا . ثم أذن للمغرب فصلاها في وَقْتِهَا
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali (b. Bahr b. Keniz), ona Yahya (b. Said b. Ferruh), ona İbn Ebu Zi'b (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğire b. Haris b. Hişam), ona Said b. Ebu Said (Said b. Keysan), ona Abdurrahman b. Ebu Said, ona da babası (Ebu Said el-Hudrî) şöyle rivayet etmiştir: Müşrikler Hendek Savaşı'nda, bizi öğle (ikindi ve akşam namazlarını) kılmaktan alıkoydular. Güneş batana kadar da bu namazları kılamadık. Bu olay savaşta namazların nasıl kılınacağını düzenleyen ayetler (Nisa 4/101-103) inmeden önce gerçekleşmişti. Ancak Allah (cc) "Allah('ın yardımı) savaşta müminlere yeter. (Ahzâb 33/25)" ayetini indirdi. Rasulullah (sav) Bilal'e kamet getirmesini emretti. Bilal öğle namazı için kamet getirdi. Rasulullah (sav) normal vaktinde kılındığı şekliyle öğle namazını kıldırdı. Ardından Bilal ikindi namazı için kamet getirdi. Rasulullah (sav) ikindi namazını da normal vaktinde kılındığı şekliyle kıldırdı. Sora Bilal akşam namazı için ezan okudu. Rasulullah (sav) akşam namazını da normal vaktinde kılındığı şekliyle kıldırdı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 21, /2129
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Hafs Abdurrahman b. Ebu Said el-Hudri (Abdurrahman b. Sa'd b. Malik b. Sinan)
3. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Hz. Peygamber, ibadetlerde kolaylığı tercihi
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, kamet getirmek
Namaz, mecburiyetten geç kılınması
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Siyer, Hendek günü
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22491, N000664
Hadis:
أَخْبَرَنَا الْقَاسِمُ بْنُ زَكَرِيَّا بْنِ دِينَارٍ قَالَ حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ قَالَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ أَنَّ أَبَا الزُّبَيْرِ الْمَكِّىَّ حَدَّثَهُمْ عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرٍ أَنَّ أَبَا عُبَيْدَةَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ حَدَّثَهُمْ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ مَسْعُودٍ قَالَ كُنَّا فِى غَزْوَةٍ فَحَبَسَنَا الْمُشْرِكُونَ عَنْ صَلاَةِ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ فَلَمَّا انْصَرَفَ الْمُشْرِكُونَ أَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُنَادِيًا فَأَقَامَ لِصَلاَةِ الظُّهْرِ فَصَلَّيْنَا وَأَقَامَ لِصَلاَةِ الْعَصْرِ فَصَلَّيْنَا وَأَقَامَ لِصَلاَةِ الْمَغْرِبِ فَصَلَّيْنَا وَأَقَامَ لِصَلاَةِ الْعِشَاءِ فَصَلَّيْنَا ثُمَّ طَافَ عَلَيْنَا فَقَالَ « مَا عَلَى الأَرْضِ عِصَابَةٌ يَذْكُرُونَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ غَيْرُكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Kasım b. Zekeriyya b. Dinar, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide (b. Kudame), ona Said b. Ebu Arube, ona Hişam (b. Senber), ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim) el-Mekkî, ona Nafi b. Cübeyr, ona Ebu Ubeyde (b. Abdullah b. Mesud), ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir:Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir savaştaydık. Müşrikler, öğlen, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını vaktinde kılmamıza mani oldular. Müşrikler ayrılınca Hz. Peygamber (sav) bir kimseye kamet getirmesini emretti. Sonra da öğle namazını kıldık. Tekrar kamet getirdi, ikindi namazını kıldık. Tekrar kamet getirdi, akşam namazını kıldık. Tekrar kamet getirdi yatsı namazını kıldık. Sonra da bize döndü ve: "Şu anda yeryüzünde sizin dışınızda Allah'ı zikreden bir topluluk yoktur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 23, /2129
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzeli (Amir b. Abdullah b. Mes'ud)
3. Ebu Muhammed Nafi' b. Cübeyr en-Nevfelî (Nafi' b. Cübeyr b. Mut'im b. Adî b. Nevfel)
4. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
7. Zâide b. Kudame es-Sekafî (Zâide b. Kudame)
8. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
9. Kasım b. Dinar el-Kuraşî (Kasım b. Zekeriyya b. Dinar)
Konular:
Eziyet, münafıkların Hz. Peygamber'e eziyetleri
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, hazar ve seferde
Namaz, kaza etmek
Namaz, mecburiyetten geç kılınması
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Namaz, vakti geçmiş namazı cemaatle kılmak
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, yolculukta veya savaşta namazların cem'i,
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Siyer, Hendek günü
Siyer, Hz. Peygamber'in gazveleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39953, DM001265
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : « مَنْ نَسِىَ صَلاَةً أَوْ نَامَ عَنْهَا فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا ، إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى يَقُولُ {أَقِمِ الصَّلاَةَ لِذِكْرِى}».
Tercemesi:
Bize Said b. Âmir, ona Said, ona Katâde, ona da Enes’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Bir namazı (kılmayı) unutan yahut da uyuduğu için o namazı kılamayan bir kimse onu hatırladığı zaman kılıversin. Çünkü yüce Allah: “Beni hatırlamak için namaza kalk” (Taha, 20/14) buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 26, 2/783
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
4. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, uyuyarak geçirmek,
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32967, MU000023
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ إِنَّ الْمُصَلِّىَ لَيُصَلِّى الصَّلاَةَ وَمَا فَاتَهُ وَقْتُهَا وَلَمَا فَاتَهُ مِنْ وَقْتِهَا أَعْظَمُ أَوْ أَفْضَلُ مِنْ أَهْلِهِ وَمَالِهِ . قَالَ يَحْيَى قَالَ مَالِكٌ مَنْ أَدْرَكَ الْوَقْتَ وَهُوَ فِى سَفَرٍ فَأَخَّرَ الصَّلاَةَ سَاهِيًا أَوْ نَاسِيًا حَتَّى قَدِمَ عَلَى أَهْلِهِ أَنَّهُ إِنْ كَانَ قَدِمَ عَلَى أَهْلِهِ وَهُوَ فِى الْوَقْتِ فَلْيُصَلِّ صَلاَةَ الْمُقِيمِ وَإِنْ كَانَ قَدْ قَدِمَ وَقَدْ ذَهَبَ الْوَقْتُ فَلْيُصَلِّ صَلاَةَ الْمُسَافِرِ لأَنَّهُ إِنَّمَا يَقْضِى مِثْلَ الَّذِى كَانَ عَلَيْهِ قَالَ مَالِكٌ وَهَذَا الأَمْرُ هُوَ الَّذِى أَدْرَكْتُ عَلَيْهِ النَّاسَ وَأَهْلَ الْعِلْمِ بِبَلَدِنَا . وَقَالَ مَالِكٌ الشَّفَقُ الْحُمْرَةُ الَّتِى فِى الْمَغْرِبِ فَإِذَا ذَهَبَتِ الْحُمْرَةُ فَقَدْ وَجَبَتْ صَلاَةُ الْعِشَاءِ وَخَرَجْتَ مِنْ وَقْتِ الْمَغْرِبِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik’in rivayetine göre Yahya b. Said şöyle dermiş: Namaz kılan kişi vaktini geçirmeden namazı kılar, fakat namazının kısmen geçirdiği vakti dahi onun için aile halkından ve malından daha büyük ya da daha üstündür.
Yahya dedi ki: Malik dedi ki: Yolculukta iken namaz vakti giren bir kimse, namazı yanılarak yahut unutarak aile halkının yanına varıncaya kadar geciktirirse eğer aile halkının yanına geldiğinde henüz vakit çıkmamışsa, mukim gibi namaz kılsın. Eğer aile halkının yanına geldiğinde, vakit geçmiş ise, o takdirde yolcu namazı kılsın. Çünkü o, ancak üzerinde borç olanın aynısını kaza eder.
Malik dedi ki: Bu durum, benim, insanların ve bizim şehrimizde ilim ehlinin yaptıklarını gördüğüm uygulamadır.
Malik dedi ki: Şafak batı tarafındaki kırmızılıktır. Bu kırmızılık kaybolursa o zaman yatsı namazının vakti girer, akşam namazının vakti de çıkmış olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Vukûtu's-salât 23, 1/5
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, vakti
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Namaz, vaktinde eda etmek, geciktirmemek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275970, İM000698-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِى قَتَادَةَ قَالَ ذَكَرُوا تَفْرِيطَهُمْ فِى النَّوْمِ فَقَالَ نَامُوا حَتَّى طَلَعَتِ الشَّمْسُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيْسَ فِى النَّوْمِ تَفْرِيطٌ إِنَّمَا التَّفْرِيطُ فِى الْيَقَظَةِ فَإِذَا نَسِىَ أَحَدُكُمْ صَلاَةً أَوْ نَامَ عَنْهَا فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا وَلِوَقْتِهَا مِنَ الْغَدِ » .
قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَبَاحٍ فَسَمِعَنِى عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ وَأَنَا أُحَدِّثُ بِالْحَدِيثِ فَقَالَ يَا فَتًى انْظُرْ كَيْفَ تُحَدِّثُ فَإِنِّى شَاهِدٌ لِلْحَدِيثِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَمَا أَنْكَرَ مِنْ حَدِيثِهِ شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona Abdullah b. Rebâh, ona da Ebu Katâde’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ashab-ı Kiram uyumak hususundaki kusurlarını anlattılar ve (birileri) güneş doğuncaya kadar uyuduklarını söyleyince, Rasulullah (sav) : “Uyku halinde aşırıya kaçmak söz konusu değildir. Aşırıya kaçmak uyanıkken olur. Biriniz namazı unutur yahut uyuduğu için vaktinde kılamazsa, o namazı hatırladığı zaman ve ertesi günkü vaktinde kılsın.”
Abdullah b. Rebâh dedi ki: Ben bu hadisi naklederken İmran b. Husayn benim sözlerimi işitti ve: Genç adam, hadisi nasıl naklettiğine dikkat et, ben Rasulullah (sav) ile birlikte bu hadisi söylediği zaman tanık idim, dedi. (Ravi) dedi ki: Bununla birlikte İmran rivayet ettiği hadisten herhangi bir şey reddetmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Salât 10, /119
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Halid Abdullah b. Rabah el-Ensari (Abdullah b. Rabah)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280718, T000178-2
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ وَبِشْرُ بْنُ مُعَاذٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ نَسِىَ صَلاَةً فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا » . وَفِى الْبَابِ عَنْ سَمُرَةَ وَأَبِى قَتَادَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَيُرْوَى عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّهُ قَالَ فِى الرَّجُلِ يَنْسَى الصَّلاَةَ قَالَ يُصَلِّيهَا مَتَى مَا ذَكَرَهَا فِى وَقْتٍ أَوْ فِى غَيْرِ وَقْتٍ . وَهُوَ قَوْلُ الشَّافِعِىِّ وَأَحْمَدَ بْنِ حَنْبَلٍ وَإِسْحَاقَ . وَيُرْوَى عَنْ أَبِى بَكْرَةَ أَنَّهُ نَامَ عَنْ صَلاَةِ الْعَصْرِ فَاسْتَيْقَظَ عِنْدَ غُرُوبِ الشَّمْسِ فَلَمْ يُصَلِّ حَتَّى غَرَبَتِ الشَّمْسُ . وَقَدْ ذَهَبَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْكُوفَةِ إِلَى هَذَا. وَأَمَّا أَصْحَابُنَا فَذَهَبُوا إِلَى قَوْلِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe ve Bişr b. Muâz, onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Namaz(ı) unutan onu hatırladığında kılsın.
Bu konuda Semüra ve Ebu Katâde'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Enes hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Ali b. Ebu Tâlib'den rivayet edildiğine göre o, namazı unutan bir kimse için vakti içinde olsun ya da olmasın ne zaman hatırlarsa kılar demiştir. Bu (görüş), Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve İshâk'ın da görüşüdür. Ebu Bekre'den rivayet edildiğine göre kendisi uykudan dolayı ikindi namazını kaçırmış, güneş batarken uyanmış (ancak) güneş batmadan namazı kılmamıştır. Ehl-i Kûfe'den bir kısım (alim) de bu görüşü benimsemiştir. Ashabımız ise Ali b. Ebu Talib'in görüşünü benimsemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 17, 1/335
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz , unutulan namazın kaza edilmesi,
Namaz, kaza etmek
Namaz, vakti geçtikten sonra kılmak