304 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişam, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Hind bt. Haris, ona da Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir gece şöyle uyandı ve “Lâ ilahe illallâh! Bu gece ne fitneler, ne hazineler de indirildi! Odalarındaki kadınları (yani Hz. Peygamber'in eşlerini, namaz kılmaları için) kim uyandırır? Dünyada nice giyinmiş kadın vardır ki, kıyamet gününde çıplaktır!” buyurdu." [Zührî der ki: Hind'in geniş elbisesinin, iki kolunu (açılıp gözükmesin diye), parmaklarının arasında (bağlayan) birçok düğmesi vardı.]
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî; (T) Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihab, ona Hind bt. Haris el-Fârisiyye, ona da Rasulullah’ın (sav) eşi Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bir gece ürperti ile uyandı ve “Subhanallah! Bu gece nice fitneler ve nice hazineler indirildi” dedi, sonra da eşlerini kast ederek “odalarında uyuyanları namaz kılmaları için kim uyandıracak? Dünyada nice giyinmiş olanlar vardır ki ahirette çıplaktırlar” buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Ebu Muaviye, ona el-A’meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Ömer’in yanında oturuyorduk. Ömer “Hanginiz Rasulullah’ın (sav) fitne hakkındaki hadisini iyice bellemiş” dedi. Huzeyfe der ki: Ben “ben” dedim. Ömer “sen gerçekten (hadis bellemek hususunda yetkin) ve cesaretli birisin, o hadis nasıldır” dedi. Ben de şu cevabı verdim: Allah Rasulünü işittim "Kişinin ailesi, evladı ve komşusu hususundaki fitnesine namaz, oruç, sadaka, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak kefaret olur" buyuruyordu. Bu sefer Ömer “benim istediğim bu değil, ben deniz dalgaları gibi dalga dalga geleni kastediyorum” dedi. Huzeyfe “ey müminlerin emiri, senin onunla ne alâkan var ki, şüphesiz seninle onun arasında kapalı bir kapı vardır” dedi. Ömer “peki, kapı kırılacak mı yoksa açılacak mı” dedi. Huzeyfe “açılmayıp kırılacak” dedi. Ömer “eğer böyle ise kapanmayacak demektir” dedi. Biz Huzeyfe’ye “Ömer kapının kim olduğunu biliyor muydu?” dedik. O, “yarından önce bu gecenin geleceğini bildiği gibi evet (biliyordu). Çünkü ben ona yalan yanlış olmayan bir hadis naklettim” dedi. Sahabe der ki: Bizler ona (Huzeyfe’ye) kapının kim olduğunu sormaktan çekindik, bundan dolayı Mesruk’a “sen sor” dedik. Mesruk sordu, Huzeyfe de “Ömer’dir” dedi.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî; (T) Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihab, ona Hind bt. Haris el-Fârisiyye, ona da Rasulullah’ın (sav) eşi Ümmü Seleme şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bir gece ürperti ile uyandı ve “Subhanallah! Bu gece nice fitneler ve nice hazineler indirildi” dedi, sonra da eşlerini kast ederek “odalarında uyuyanları namaz kılmaları için kim uyandıracak? Dünyada nice giyinmiş olanlar vardır ki ahirette çıplaktırlar” buyurdu."
Bize Kuteybe, ona Cerir, ona A'meş, ona Ebu Vail, ona da Huzeyfe (ra) şöyle demiştir: Ömer (ra) “Peygamber'in (sav) fitneden bahseden hadisini hanginiz ezberinde tutuyor?” diye sordu. Huzeyfe der ki: Ben “onu Rasulullah'ın (sav) dediği gibi ben ezberimde tutuyorum” dedim. Ömer “sen, O'na (Rasulullah'a) karşı çok cesursun. Peki nasıldır?” dedi. Huzeyfe der ki: (Rasulullah (sav):) "insanın ailesi, çocukları, komşusu yüzünden uğradığı fitneyi namaz kılmak, sadaka vermek ve iyilik etmek ile örter" (buyurdu) dedim. -Ravi Süleyman (el-A'meş) der ki: Ebu Vâil (bu hadisi) "Namaz kılmak, sadaka vermek, iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak..." şeklinde söylerdi.- Ömer “hayır; sormak istediğim bu fitne değil, ben denizin dalgalanması gibi dalgalanacak olan fitneyi sormak istiyorum” dedi. Huzeyfe der ki: ben “ey Müminlerin Emiri, o fitnenin seninle bir alakası yoktur. seninle onun arasında kilitli bir kapı vardır” dedim. Ömer “kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı?” diye sordu. Huzeyfe der ki: ben “açılmayacak, kırılacak” dedim. Ömer “şüphesiz olan şu ki, o kapı kırıldığı zaman ebeden (yani kıyamete kadar) kilitlenemez” dedi. Huzeyfe der ki: Ben “evet” dedim. Ravi (Şakîk) der ki: Sahabe der ki: Biz Huzeyfe'ye “kapı kimdir?” diye sormaktan çekinip Mesruk'a “bunu Huzeyfe'ye sen sor” dedik. Ravi (Şakîk) der ki: Mesruk bunu Huzeyfe'ye sordu. Huzeyfe “Ömer'dir” dedi. Ravi (Şakîk) der ki: Biz Huzeyfe'ye “peki Ömer senin kastettiğin kimsenin kendisi olduğunu biliyor muydu?” dedik. Huzeyfe “evet, yarından evvel bir gece bulunduğunu bildiği gibi biliyordu. Çünkü ben ona içinde yalan yanlış olmayan bir hadis söyledim” dedi.
Bize İsmail b. Ebu Üveys, ona Mâlik, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Ebu Sa'sa'a, ona babası (Abdullah), ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kişinin en hayırlı malının, dinini fitnelere bulaşmaktan kaçırmak amacıyla, peşinde dağ başlarında ve vadilerde dolaştığı koyunlarının olacağı zaman çok yakındır."
Bize Ebu Yeman Hakem b. Nafi, ona Şuayb, ona Urve b. Zübeyr, ona Zeyneb bt. Ebu Seleme, ona da Ümmü Habibe şöyle haber vermiştir: "Bir gün Hz. Peygamber (sav) endişe içinde Zeyneb bt. Cahş'ın yanına gelerek “La ilahe illallah! Yaklaşan (fitnenin) şerrinden dolayı Arap'ın vay haline. Bugün Yecüc ve Mecüc seddinden şu kadar yer açıldı” diyerek baş parmağı ve işaret parmağını halka yaptı. Zeynep de “Ey Allah'ın Rasulü! Aramızda salihler varken biz helak olur muyuz?” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de “Evet, kötülük çoğaldığı zaman” buyurdu."
İbn Şihâb ez-Zührî'den nakledildiğine göre; ona Hind bt. Haris, ona da Ümmü Seleme'nin (r.anha) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) uykusundan uyandı ve şöyle buyurdu: "Subhanallah! (Allah (cc) her türlü noksandan münezzehtir) Bu gece ne hazineler, ne fitneler indirildi."
Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı.