Giriş

Bize Ravh, ona Zürâre b. Ebu Helal el-Atekî, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Enceşe! Cam şişelerin (nazik ve kırılgan olan hanımların) develerini böyle mi sürüyorsun?"


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
60910 HM013175 İbn Hanbel, III, 206

Bize Hasan b. Musa, ona Züheyr, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Ümmü Süleym Hz. Peygamber'in hanımları ile birlikte (bir seferde) iken, onların develerini (hızlı) süren kişiye Rasulullah (sav) "ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu.


Açıklama: Şeyhayn'ın şartlarına göre sahihtir.

    Öneri Formu
76195 HM027657 İbn Hanbel, VI, 376

Bize İbn Ebu Adiy, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: (Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken) Enceşe isimli bir deve sürücüsü Hz. Peygamber'in hanımlarının develerini sürüyordu. Develeri hızlı yürütünce Hz. Peygamber (sav) ona "ey Enceşe, cam şişelerin (narin kadınların develerini) yavaş sür" buyurdu.


    Öneri Formu
52151 HM012064 İbn Hanbel, III, 107

Bize Süfyân, ona et-Teymî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) (hanımları ile birlikte) bir seferde iken, (hanımların) develerini Enceşe isimli biri sürüyordu. Ümmü Enes de onlarla birlikteydi. Rasulullah (sav) "ey Enceşe, cam şişelerin (narin kadınların) develerini yavaş sür" buyurdu.


    Öneri Formu
52291 HM012114 İbn Hanbel, III, 111

Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Sabit el-Bünâni, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken hanımlarının develerini biri sürücü sürüyordu. Hanımları Hz. Peygamber'in (sav) önünden geçerken Allah Rasulü (sav) "yazıklar olsun sana ey Enceşe, cam şişelere (narin kadınlara) nezaketli ol (develerini yavaş sür)" buyurdu. [Şu'be der ki: bu hadiste "biz onu bir deniz gibi bulduk" hadisinde olduğu gibi (mecaz) vardır.]


    Öneri Formu
60681 HM013127 İbn Hanbel, III, 203

Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken bir sürücü hanımlarının develerini (hızlı) sürüyordu. Hz. Peygamber (sav) güldü. Sonra baktık ki, o sürücü kadınlarla birlikte biraz öne doğru geçmiş (develeri hızlandırmış). Bunun üzerine Peygamber "Ey Enceşe! Yazık sana! Cam şişelere (narin kadınlara) yumuşak davran (develerini yavaş sür)" buyurdu.


    Öneri Formu
61261 HM012791 İbn Hanbel, III, 172

Bize İsmail, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Ümmü Süleym Hz. Peygamber'in hanımları ile birlikte (bir seferde) iken, onların develerini süren kişiye Rasulullah (sav) "ey Enceşe, cam şişelerin (narin kadınların) develerini yavaş sür" buyurdu.


    Öneri Formu
61348 HM012830 İbn Hanbel, III, 176

Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Sabit el-Bünâni, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken hanımlarının develerini biri sürücü sürüyordu. Hanımları Hz. Peygamber'in (sav) önünden geçerken Allah Rasulü (sav) "yazıklar olsun sana ey Enceşe, cam şişelere (narin kadınlara) nezaketli ol (develerini yavaş sür)" buyurdu.


    Öneri Formu
61538 HM012975 İbn Hanbel, III, 187

Bize Affân ve Behz, onlara Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) Enceşe isminde sesi güzel bir deve sürücüsü vardı. (Kadınların develerini sürerken sesinin güzelliğinden dolayı develer hızlı gidince) Rasulullah (sav) "ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu. [Katâde der ki: Hz. Peygamber (sav) "cam şişeleri kırma" ifadesi ile kadınların narinliğini kastetmiştir.]


    Öneri Formu
63247 HM013677 İbn Hanbel, III, 253

Bize Ebu Kamil, ona Hammâd, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: (Bir seferde) Bera bin Malik erkeklerin, Enceşe de kadınların develerini şiir okuyarak sürüyordu. Enceşe’nin sesi güzel olduğu için develer hızlı gitmeye başladı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "ey Enceşe! Cam şişeleri (nazik hanımların develerini) yavaş sür!" buyurdu.


    Öneri Formu
63291 HM013705 İbn Hanbel, III, 254