Giriş

Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Yahya b. Yemân, ona Minhâl b. Halife, ona Atâ (b. Ebu Rabâh), ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), ölen bir adamı kabrine geceleyin defnetti ve (bu esnada) kabrinin yanında bir lamba yaktı."


    Öneri Formu
15131 İM001520 İbn Mâce, Cenâiz, 30

Bize Amr b. Abdullah el-Evdî, ona Vekî (b. Cerrâh), ona İbrahim b. Yezid el-Mekkî, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Mecbur kalmadıkça, ölülerinizi geceleyin defnetmeyin."


    Öneri Formu
15132 İM001521 İbn Mâce, Cenâiz, 30

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Ebu Bişr, ona da Said b. Cübeyr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam devesinin üzerinden düşüp, boynunu kırarak vefat etmişti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Onu su ve sidr otu ile yıkayınız. Başı ve yüzü dışarıda kalacak şekilde, iki parça bez ile de kefenleyiniz. Çünkü o, kıyamet günü telbiye getirerek diriltilecektir' buyurdu."


    Öneri Formu
22974 N002714 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 47

Bize Kuteybe, ona Süfyân, ona da Zührî, Ebu Ümâme b. Sehl’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Medine’nin civarında yaşayan halktan bir kadın hastalanmıştı. Hz. Peygamber (sav), insanlar arasında hasta ziyaretini en iyi yapan kişiydi. 'Bu kadın vefat ederse bana haber verin' buyurdu. Kadın bir gece öldü, sahâbe de Hz. Peygamber'e (sav) haber vermeden onu toprağa verdiler. Sabah olunca Rasulullah (sav) kadını sordu. Kendisine 'Ey Allah’ın Rasulü! Seni uyandırmak istemedik (biz defnettik)' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), kadının kabrine gitti ve üzerine dört tekbir getirerek cenaze namazını kıldı."


    Öneri Formu
19007 N001983 Nesai, Cenâiz, 76

Bize Abde b. Abdullah es-Saffâr, ona Ebu Davud el-Hafarî, ona Süfyan, ona Amr b. Dinâr, ona da Said b. Cübeyr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam (hacda) vefat etmişti. Hz. Peygamber (sav.) 'Onu su ve sidr otu ile yıkayın. Elbiseleriyle kefenleyin,. Yüzünü ve başını da örtmeyin. Çünkü o kıyamet günü (ihramlı vaziyette) telbiye getirerek diriltilecektir."


    Öneri Formu
22976 N002715 Nesai, Menâsikü'l-Hac, 47

Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ), ona Rişdîn b. Sa'd, Abdurrahman el-Muhâribî, Ebu Üsâme (Hammâd b. Üsame) ve Cafer b. Avn, onlara İbn En'um; T Bize Ebu Küreyb, ona Süfyan (es-Sevrî), ona İbn En'um, onlara İmran b. Abdülmeâfirî, ona da Abdullah b. Amr, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Borçlu öldüğünde, kıyamet günü bu borç mutlaka kendisinden tahsil edilir. Ancak şu üç sebepten biriyle borçlanan kişi bunun dışındadır: Allah yolunda cihat için gücü tükenip de Allah'ın ve kendisinin düşmanlarına karşı güç toplamak için borçlanan kişi; yanında müslüman biri vefat edip de onu kefenlemek ve defnetmek için borçlanmaktan başka çaresi olmayan kişi; bekarlıktan dolayı Allah'a karşı günah işlemekten korkup da dini konusunda endişelendiği için borçlanıp evlenen kişi. Şüphesiz Allah (cc), kıyamet günü bu kimseler adına onların borçlarını ödeyecektir."


    Öneri Formu
25241 İM002435 İbn Mâce, Sadakât, 21

Bana Mâlik, ona da Abdullah b. Ebu Bekir şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Bekir es-Sıddık vefat ettiğinde, onu Esma bt. Umeys yıkadı. Sonra dışarı çıkıp orada bulunan muhacirlere 'Ben oruçluyum ve bugün hava çok soğuktur. Benim yıkanmam gerekiyor mu?' diye sordu. Onlar da 'Hayır' cevabını verdiler." [Mâlik, ilim ehlinin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kadın ölür, yanında da onu yıkayacak başka kadınlar veya bu işi üstlenecek mahremlerinden bir kişi ya da onların yerine geçecek kocası bulunmazsa, cenazeye teyemmüm yaptırılır. Temiz toprakla yüzü ve elleri mesh edilir. Mâlik de 'Bir erkek ölür, beraberinde de kadınlardan başkası bulunmazsa, kadınlar ona teyemmüm yaptırır' demiştir. Mâlik yine, kendilerine göre cenazeyi yıkamanın belli bir şekli ve bilinen bir uygulaması olmadığını, ancak cenazenin yıkanıp temizlenmesi gerektiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
35388 MU000525 Muvatta, Cenâiz, 1


    Öneri Formu
95701 MA006531 Musannef-i Abdurrezzak, III, 515


    Öneri Formu
143907 BS007147 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 89