45 Kayıt Bulundu.
Bize Yusuf b. İsa, ona Vekî', ona İsrail b. Yunus, ona Şerîk, ona Simak b. Harb, ona da Câbir b. Semure'den (ra) rivâyet edildiğine göre; Rasûlullah (sav), intihar eden bir adamın cenaze namazını kılmadı. Ebû İsâ et-Tirmîzî şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. İlim adamları bu konuda ihtilafa düşmüşlerdir. Bir kısmı kıbleye dönüp namaz kılan herkesin ve intihar edenin bile cenaze namazı kılınır derler. Sûfyân es-Sevrî ve İshâk'ın görüşü bu şekildedir. Ahmed şöyle der: Devlet başkanı durumundaki imam intihar eden kimsenin namazını kılmaz başka birileri kılabilir.
Açıklama: Cabir b. Semure, intihar eden kimse ile ilgili Hz. Peygamber'in tavrına dikkatlerimizi çekmektedir. Buna göre Hz. Peygamber, cenaze namazı kılınmasını yasaklamamış ancak kendisi kılmamıştır. Dolayısıyla intihar edenin üzerine cenaze namazı kılınıp kılınmayacağı tartışma konusu olmuştur. Ehl-i kıble olan herkesin cenaze namazı kılınıp, kendisine dua edilebileceği fetvasından hareketle, namazının kılınacağı ancak imam/lider pozisyonunda olan birinin bunu yapmaması gerektiği düşünülmüştür. Özendirme ve normalleştirmeye neden olabileceği kaygısıyla bu ayırımı yapan Ahmed b. Hanbel, devlet başkanı durumundaki birinin kıldıramayacağını/kılmayacağını, onun dışındaki birinin kılmasında sakınca olmadığını beyan etmiştir. Bu rivayet ve tarihsel uygulama, ebedi vurgusuyla Cehennemlik olduğu iddiasını dile getiren rivayetlerin yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Bize Yusuf b. İsa, ona Vekî', ona İsrail b. Yunus, ona Şerîk, ona Simak b. Harb, ona da Câbir b. Semure'den (ra) rivâyet edildiğine göre; Rasûlullah (sav), intihar eden bir adamın cenaze namazını kılmadı. Ebû İsâ et-Tirmîzî şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahihtir. İlim adamları bu konuda ihtilafa düşmüşlerdir. Bir kısmı kıbleye dönüp namaz kılan herkesin ve intihar edenin bile cenaze namazı kılınır derler. Sûfyân es-Sevrî ve İshâk'ın görüşü bu şekildedir. Ahmed şöyle der: Devlet başkanı durumundaki imam intihar eden kimsenin namazını kılmaz başka birileri kılabilir.
Açıklama: Cabir b. Semure, intihar eden kimse ile ilgili Hz. Peygamber'in tavrına dikkatlerimizi çekmektedir. Buna göre Hz. Peygamber, cenaze namazı kılınmasını yasaklamamış ancak kendisi kılmamıştır. Dolayısıyla intihar edenin üzerine cenaze namazı kılınıp kılınmayacağı tartışma konusu olmuştur. Ehl-i kıble olan herkesin cenaze namazı kılınıp, kendisine dua edilebileceği fetvasından hareketle, namazının kılınacağı ancak imam/lider pozisyonunda olan birinin bunu yapmaması gerektiği düşünülmüştür. Özendirme ve normalleştirmeye neden olabileceği kaygısıyla bu ayırımı yapan Ahmed b. Hanbel, devlet başkanı durumundaki birinin kıldıramayacağını/kılmayacağını, onun dışındaki birinin kılmasında sakınca olmadığını beyan etmiştir. Bu rivayet ve tarihsel uygulama, ebedi vurgusuyla Cehennemlik olduğu iddiasını dile getiren rivayetlerin yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Bize Abdullah b. Âmir b. Zürâre, ona Şerîk b. Abdullah, ona Simak b. Harb, ona da Câbir bin Semüre şöyle rivayet etmiştir; Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir adam yaralandı. Yara ona büyük bir acı veriyordu. Bunun üzerine , okların demir kısımlarının bulunduğu yere yavaş yavaş giderek bunlarla kendini kesip canına kıydı. Hz. Peygamber (sav) onun (cenaze) namazını kılmadı. Câbir demiştir ki: Peygamber’in (sav) namaz kılmayışı bir te'dib idi.”
Bize İshak b. Mansur, ona Ebu'l-Velid, ona Ebû Hayseme Züheyr, ona Simâk, ona da Câbir b. Semure'den (ra) rivâyet edildiğine göre, bir adam okuyla kendisini öldürmüştü. Rasûlullah (sav): “Ben bunun cenaze namazını kılmam” buyurdular.
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız, ona Muhammed b. Yakub, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Ahmed b. Yunus (T) Bize Ebû Abdullah, ona Ahmed b. Sehl el-Buhârî, ona Sâlih b. Muhammed b. Habib el-Hâfız, ona Avn b. Sellam, O ikisine de (Ahmed b. Yunus ile Avn b. Sellam'a) Züheyr, ona Simâk, ona da Câbir b. Semure'den (ra) rivayet edildiğine göre: Rasulullah'a (sav) kendisini öldüren bir adamı getirdiler. Rasûlullah (sav) da onun cenaze namazını kılmadı. Bu rivayet Avn b. Sellam'dan gelen rivayet idi. Ahmed b. Yunus'dan gelen rivayet ise şöyledir; Bir adam hastalandı. Bir süre sonra onun hakkında ağıtlar yükselmeye başladı. Bunun üzerine (o hastanın) komşusu, Rasûlullah'a (sav) gelip: (Ey Allah'ın Rasûlü) O (adam) öldü, dedi. (Hz. Peygamber de): "Ne biliyorsun?" dedi. (O kimse de); "Ben onun hakkında feryad ettiklerini duydum" dedi. Rasûlullah (sav) de: "O kimse ölmedi" dedi. (Adam da) döndü (gitti) ve adamın okun demiriyle canına kıydığını gördü. Oradan ayrıldı ve Rasûlullah'a (sav) onun intihar ettiğini haber verdi. Hz. Peygamber "Öyleyse onun namazını kılmam" buyurdu. Müslim bu hadisi Avn b. Sellam'dan muhtasar olarak rivayet etmiştir. İshak b. İbrahim'den rivayet edildiğine göre; Hz. Peygamber (sav) insanlara bir uyarı olsun, onlar da bunun gibi yapmasınlar diye böyle söyledi.
Bize Ebû'l-Abbas Abdullah el-Esbahânî, ona Ahmed b. Mihran b. Hâlid el-Esbahânî, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Simâk b. Harb, ona da Câbir b. Semure şöyle rivayet etmiştir: "Adamın biri Hz. Peygamber (sav) döneminde öldü. Biri de Hz. Peygamber’e gelip onun öldüğünü bildirdi. Hz. Peygamber ise ‘ölmedi’ dedi. Daha sonra adam ikinci kez geldi ve onun öldüğünü bildirdi. Hz. Peygamber yine 'ölmedi' dedi. Adam üçüncü kez geldi ve onun öldüğünü bildirdi. Hz. Peygamber ‘nasıl öldü?’ diye sordu. Adam 'okunun demiriyle intihar etti' diye cevap verdi. Hz. Bunun üzerine Hz. Peygamber onun cenaze namazını kılmadı." [Bu hadis Müslim'in şartlarına göre sahih olmakla birlikte Müslim bunu kitabına almamıştır.]
Bize Muhammed b. Ahmed, ona Halil b. Amr, ona Şerik, ona Simak, ona da Cabir b. Semure (r.a)' dan rivayet edildiğine göre: "Bir adamın yarası vardı. Ok torbasının (sadak) yanına geldi ve eline bir ok alıp kendisini öldürdü. Rasulullah (s.a.v.) onun cenaze namazını kılmadı."
Bize Muhammed b. Ahmed, ona Halil b. Amr, ona Şerik, ona Simak, ona da Cabir b. Semure (r.a) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adamın yarası vardı. Ok torbasının (sadak) yanına geldi ve eline bir ok alıp kendisini öldürdü. Rasulullah (s.a.v.) onun cenaze namazını kılmadı."