293 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Yakub, ona Ebu Hâzim'in rivayet ettiğine göre Sehl b. Sa'd es-Sâidî (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ile müşrikler, Peygamber'in gazvelerinden birinde karşılaşıp çarpışmışlardı. Daha sonra hem Hz. Peygamber ve hem de karşı grup karargahlarına döndüler. Müslümanların içinde bir adam vardı ki, o, müşriklerden ayrı düşen veya uzak kalan herkesi takip ediyor ve onları kılıcıyla öldürüyordu. "Yâ Resulallah! Sahabîlerin hiçbirisi filan kişi kadar cesaret ve yarar gösteremedi" denilince Resulullah: "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurdu. Sahabîler: "Eğer o kişi cehennemlikse, bizim hangimiz cennet ehlindendir?" dediler. Sahabîlerden biri: 'O kişi hakkında size ben bilgi getireceğim" dedi. Adam hızlanıp yavaşladığında onun beraberinde bulundu. Sonunda ağır bir yara aldı ve hemen ölmek istedi. Kılıcının sapını yere, keskin ucunu da göğsünün arasına koydu. Sonra kılıcın üzerine yüklendi ve kendini öldürdü.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Öyle insanlar vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; halbuki o cehenneme gidecektir. Yine bazı kimseler vardır ki insanlara göre cehennem ehlinin amelini yapar ama sonunda cennetliklerden olur."
Açıklama: "Müslümanların içinde bir adam" onun inanç veya kimlik açısından farklı olduğunu ima etmektedir. Ancak Hz. Peygamber'in onun hakkında "Şüphesiz o kimse cehennem ehlindendir" buyurması şahsın münafık olarak bilindiğini göstermektedir. Nitekim B003062-2 nolu rivayetteki 'müslüman olduğunu iddia eden' ifadeleri bunu teyit etmektedir. Diğer rivayetlerden farklı olarak yaralandığında hemen ölmek istemiş ve kılıcıyla kendisini öldürmüştür. Bu durumda Hz. Peygamber'in "Öyle insanlar vardır ki, insanlara göre cennet ehlinin amelini işler; halbuki o cehenneme gidecektir. Yine bazı kimseler vardır ki insanlara göre cehennem ehlinin amelini yapar ama sonunda cennetliklerden olur" sözü, insanlar ne düşünürlerse düşünsünler iman etmediği sürece kimsenin cennete gidemeyeceğini ifade etmektedir.
"Ameller niyetlere göredir. Herkes niyetinin karşılığını alır. Her kim Allah'a ve Rasulü'ne hicret ederse, onun hicreti Allah'a ve Rasulü'nedir. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadın için hicret ederse, onun hicreti hicret etmiş olduğu şeyedir."
Açıklama: Acluni tarafından senetsiz olarak rivayet edilen bu hadisi, Buhari, Sahih'inde [B000001]; Ebu Davud, Sünen'inde [D002201]; Tayalisi, Müsned'inde [TM000037] yer vermiş; diğer bir çok imam tarafından da sahih olarak değerlendirilmiştir.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Yahya b. Saîd, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona Alkame b. Vakkâs el-Leysî ona da Ömer b. Hattâb (ra) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ameller niyete göredir. Herkes için sadece niyet ettiği şeyin karşılığı vardır. Dolayısıyla kimin hicreti Allah (cc) ve Rasulu içinse, onun hicreti Allah’a ve Rasulü'nedir. Kimin hicreti elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı ise, onun hicreti de ne için hicret etmişse onadır."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona İsrail, ona Ebu Cüveyriye, ona da Ma'n b. Yezid (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ben, babam ve dedem birlikte Resulullah'a (sav) biat ettik. Resulullah (sav) benim için birinin kızını istedi ve beni onunla ev¬lendirdi. Sonra ben, bir hususta Resulullah'ın (sav) hüküm vermesini istedim. Bir gün babam Yezid, sadaka olarak vermek için bir miktar dinar (altın para) çıkardı ve mescitteki bir adamın yanına bıraktı. Ben de gittim onu aldım ve kendisine getirdim. Bunun üzerine babam: 'Ben bunları sana vermek istememiştim' dedi. Ben de bu hususta Resulullah'ın (sav) hüküm vermesini istedim. Resulullah da (sav): "Ey Yezid! Niyet ettiğin şeyin sevabı senindir. Ey Ma'n! Aldığın dinarlar da senindir" buyurdu.
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona da Ömer(ra) Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Ameller niyetlere göredir. Her kim erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadın için hicret ederse, onun hicreti, hicret etmiş olduğu şeyedir. Kim de Allah'a ve Rasulü'ne hicret ederse, onun hicreti Allah'a ve Rasulü'nedir."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Sa’id, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona Hz. Ömer, Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ameller niyete göre değerlendirilir. Her bir kimse için ancak niyet ettiği şey vardır. Dolayısıyla her kimin hicreti Allah’a ve Rasulüne yönelmişse, onun hicreti Allah’a ve Rasulünedir. Kimin hicreti de nail olacağı bir dünya veya evleneceği bir kadına ise, onun hicreti de hicret ettiği şeyedir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى
Bize Abdurrahman b. Mübârek, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyüb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle rivayet etti: Ben (Cemel savaşı sırasında) şu adama (Hz. Ali) yardım etmek için gidiyordum. Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. Ben de 'Şu adama (Hz. Ali) yardım edeceğim!' dedim. Ebu Bekre bana, 'Geri dön! Çünkü ben Rasul-i Ekrem’in (sav) "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri zaman ölen de, öldüren de ateştedir" buyurduğunu duydum. Ben 'Yâ Rasulallah! Öldüreni anladık. Ama ölene ne oluyor?' diye sordum. Rasul-i Ekrem şöyle buyurdu: "Çünkü o da arkadaşını öldürmeye azmetmişti."
Bize Osman, ona Cerîr, ona Mansûr, ona Ebu Vâil, ona da Ebu Musa şöyle rivayet etti: Bir adam Nebî'ye (sav) gelerek 'Ey Allah'ın Resulü, Allah yolunda savaşmak ne demektir? Kimimiz öfkesi kimimiz ise taassubu nedeniyle savaşıyor' dedi. Rasulullah (sav) ona doğru başını kaldırarak -râvi, 'adam ayakta olduğu için başını kaldırdı' dedi- ve şöyle buyurdu: "Her kim Allah'ın dini en yüce olsun diye savaşırsa o, Allah azze ve cellenin yolundadır."
Bize Abdurrahman b. Mübarek, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle demiştir: Ben, (Sıffin savaşında) şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım etmek için hareket etmiştim. Yolda Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana, 'Nereye gidiyorsun?' dedi. Ben de, 'Şu adama (Ali b. Ebu Talib) yardım edeceğim' dedim. O da bana şöyle dedi: Geri dön, çünkü ben Hz. Peygamber'den (sav) şöyle işittim. "İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider." Ebu Bekre: 'Ey Allah’ın Resulü! Katili anladık da, ya maktul niçin cehenneme gider?' dedim. Hz. Peygamber (sav) de: "Çünkü, o da arkadaşını öldürmeyi istiyordu" buyurdu.