248 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Nadr, ona Kûfeli Ebu İshak el-Eşcaî, ona Amr b. Kays el-Mülâî, ona Hur b. Sayyâh, ona Hüneyde b. Hâlid el-Huzâî, ona da Hafsa şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in terk etmediği dört şey vardı: Aşure orucu, zilhicce ayının ilk on günü tutulan oruç, her ayda tuttuğu üç günlük oruç ve öğle namazının (farzından) önceki iki rekatlık namaz."
Bize Ahmed b. Yahya, ona Ebu Nuaym, ona Ebu Avâne, ona Hur b. Sayyâh, ona Hüneyde b. Hâlid, ona hanımı, ona da Nebî'nin (sav) hanımlarından biri şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav); zilhiccenin dokuz günü, aşure günü ve ilki pazartesi, diğerleri de peş peşe gelen perşembe günleri olmak üzere her ayda üç gün oruç tutardı."
Bize Muhammed b. Ma'mer, ona Habbân, ona Ebû Avâne, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Musa b. Talha, ona da Ebû Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir bedevi, kızarttığı bir tavşanı getirip Rasulullah'ın (sav) önüne koydu. Hz. Peygamber tavşanı tuttu ama yemedi. Oradakilerden yemelerini istedi. Bedevi de yemeyince, Hz. Peygamber (sav) ona 'Neden yemiyorsun?' diye sordu. Adam 'Ben her ay üç gün oruç tutarım' dedi. Hz. Peygamber de 'Eğer tutacaksan, her ayın en parlak günleri olan günlerde (on üç, on dört ve an beşinci günler) orucunu tut' buyurdu."
Bize Ahmed b. Osman b. Hakîm, ona Bekir, ona İsa, ona Muhammmed, ona Hakem, ona Musa b. Talha, ona İbn Havtekiyye, ona da Übey (b. Ka'b) şöyle rivayet etmiştir: "Bir bedevi, yanında kızartılmış tavşan ve ekmek olduğu halde Rasulullah’ın yanına (sav) geldi. Onları Hz. Peygamber’in (sav) önüne koydu ve 'Onun hayız gördüğüne şahit oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) ashabına 'Ziyanı yok, yiyebilirsiniz' dedi. Bedeviye 'Sen de ye' buyurdu. Bedevi 'Ben oruçluyum' deyince, Rasulullah (sav) 'Ne orucu tutuyorsun?' diye sordu. O da 'Her ayda tuttuğum üç günlük orucu' dedi. Rasulullah (sav) 'Eğer her ayda üç gün oruç tutacaksan, ayın dolunay günleri olan en parlak günlerinde; yani on üç, on dört ve on beşinci günlerinde tut' buyurdu." [Ebu Abdurrahman (en-Nesâî) şöyle demiştir: Doğru olan, rivayetin sahâbî ravisinin Ebu Zer olmasıdır. Herhalde hadisi yazan katipler 'Zerr' kelimesini (sehven) 'Übey' olarak kayda geçmişler.]
Bize Kasım b. Dînâr, ona Ubeydullah b. Musa ve Talk b. Ğannâm, onlara Şeybân, ona Âsım, ona Zir, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), her ayın en parlak günleri olan üç gününde (ayyâm-ı bîd) oruç tutardı. Cuma günü oruçlu olmadığı ise pek azdı." [Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisle ilgili şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu konuda İbn Ömer ve Ebu Hureyre'den de hadis nakledilmiştir. Abdullah (b. Mesud) hadisi, hasen-garîb bir rivayettir. İlim ehlinden bazısı, cuma günü oruç tutulmasını müstehap görmüştür. Mekruh olan, kişinin önceki veya sonraki gününde oruç tutmayıp sadece cuma günü oruç tutmasıdır. Bu hadisi Asım'dan Şu'be de rivayet etmiş, ancak hadisi merfu olarak aktarmamıştır.]
Bize Hasan b. Muhammed ez-Za'ferânî, ona Said b. Süleyman, ona Şerîk, ona Hur b. Sayyâh, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav); ayın ilk pazartesi günü ve onu izleyen perşembe günü, ardından da onu takip eden perşembe günü olmak üzere, her ayda üç gün oruç tutardı."
Bize Kasım b. Dînâr, ona Ubeydullah b. Musa ve Talk b. Ğannâm, onlara Şeybân, ona Âsım, ona Zir, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), her ayın en parlak günleri olan üç gününde (ayyâm-ı bîd) oruç tutardı. Cuma günü oruçlu olmadığı ise pek azdı." [Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisle ilgili şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu konuda İbn Ömer ve Ebu Hureyre'den de hadis nakledilmiştir. Abdullah (b. Mesud) hadisi, hasen-garîb bir rivayettir. İlim ehlinden bazısı, cuma günü oruç tutulmasını müstehap görmüştür. Mekruh olan, kişinin önceki veya sonraki gününde oruç tutmayıp sadece cuma günü oruç tutmasıdır. Bu hadisi Asım'dan Şu'be de rivayet etmiş, ancak hadisi merfu olarak aktarmamıştır.]