330 Kayıt Bulundu.
Bize Veki, ona A'meş, ona Sâlim, ona Küreyb, ona İbn Abbas, ona da teyzesi Meymûne şöyle rivayet etmiştir: Ben Hz. Peygamber (sav) için su getirdim ve cünüplükten dolayı gusül aldı. Önce sol eliyle kaptaki sudan sağ eline döküp avuçlarını üç defa yıkadı, sonra kaptaki suya elini daldırıp avret mahallini yıkadı. Sonra bu elini duvara ya da yere sürerek ovaladı. Ardından ağzına ve burnuna üç kere su aldı, yüzünü üç kere ve kollarını üç kere yıkadı, sonra başına üç kere yıkadı, sonra vücudunun kalan kısmını yıkadı ve sonunda bir yere çekilip ayaklarını yıkadı.
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Velid ve Sehl b. Hammad, onlara Abdülaziz b. Abdullah b. Ebu Seleme, ona Amr b. Yahya, ona babası, ona da Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etti: "Bir gün, Rasulullah (sav) bize geldi. Biz kendisine tunçtan bir kapla su takdim ettik ve o suyla abdest aldı."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) cünüplük sebebiyle gusül abdesti alacağı zaman, ellerini su kabına sokmadan önce onları yıkar, sonra da avret mahallini yıkar ve namaz abdesti gibi abdest alırdı. Sonra su iyice saçlarının diplerine ulaşıncaya kadar başını yıkar, ardından başından aşağı üç kere avuç dolusu su dökerdi." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Âlimlerin cünüplük sebebiyle yıkanma konusunda tercih ettikleri hadis budur. Buna göre, kişi namaz abdesti gibi abdest alır, sonra başına üç defa su döker, ardından da suyu tüm vücuduna ulaştırır. En sonunda da ayaklarını yıkar. İlim adamlarıbu hadise göre hüküm vermiş ve şöyle demişlerdir: 'Cünüp olan kişi, abdest almadan suya dalar çıkarsa, gusül olarak bu yeterlidir. Şâfi'î, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak bu görüştedir.]
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Ömer b. Ubeydullah'ın kölesi Ebu Mansur, ona Ebu Talib bt. Ümmü Hani'nin kölesi Ebu Mürre, ona da Ümmü Hani bt. Ebu Talib şöyle demiştir: Ben Mekke'nin fethedildiği yıl Rasulullah'ın (sav) yanına gittim ve O'nu yıkanırken buldum. Kızı Fâtıma da O'nu perde ile örtüyordu. Selam verdim. Hz. Peygamber (sav) "Bu kim?" diye sordu. Ben “Ebu Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'yim” dedim. Rasulullah (sav) "hoşgeldin Ümmü Hâni" buyurdu. Yıkanmayı bitirince elbiseyi çapraz bir şekilde bağlamış olduğu halde tek bir elbise içinde sekiz rekat namaz kıldı. Namaz'dan sonra ben kendisine “ey Allah'ın Rasulü, kardeşim Ali, benim âmân verip güvence altına aldığım filancayı, Hubeyre'nin oğlu Falanca'yı öldüreceğini söylüyor” dedim. Rasulullah "ey Ümmü Hâni, senin âmân verdiğin kimseye biz de aman verdik" buyurdu. Bu olay kuşluk vaktinde idi.