Giriş

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Salim b. Ebu Ca'd, ona da Cabirşöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ile Mekke'den Medine'ye doğru yola çıktık. Derken benim devem hastalandı. [Cabir hikayesine şöyle devam etti:] Rasulullah (sav) sonra 'şu deveni bana sat' dedi. Ben de 'Hayır! O senindir' dedim. O 'Olmaz. Sen ona bana sat' dedi. Ben de 'Hayır o senindir ey Allah'ın Rasulü' dedim. 'Yok! Sen onu bana sat' dedi. Bunun üzerine 'Bir adamın bende bir ukıyye (kırk dirhem) altın alacağı var. Bu para mukabilinde deve senin olsun' dedim. Rasulullah (sav) 'Onu aldım. Ama Medine'ye gelene kadar sen bin' dedi. Medine'ye geldiğimde Rasululullah (sav) Bilal'e 'Ona bir ukıyye altın ver, üzerine biraz da ekle' buyurdu. [Cabir şöyle devam etti:] Bilal bana bir ukıyye altın verdi, bir kırat da ekledi. Bunun üzerine ben 'Rasulullah'ın (sav) eklediği benden ayrılmaz (kimseye vermem)' dedim. Bu para Harra vakasında, Şamlılar onu yağmalayıncaya kadar kesemin içinde duruyordu."


    Öneri Formu
959 M004101 Müslim, Müsakat, 111

Bize Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ el-Hemdânî), ona Veki' (b. Cerrah er-Ruâsî), ona Ali b. Salih (el-Hemedanî), ona Seleme b. Küheyl (el-Hadramî), ona da Ebu Seleme (b. Abdurrahman ez-Zuhrî) Ebu Hureyre'nin şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) ödünç bir baş deve aldı da (yerine) ondan daha üstün bir baş deve verdi ve şöyle buyurdu: "Sizin en hayırlınız, borcunu en iyi ödeyeninizdir."


    Öneri Formu
978 M004111 Müslim, Müsakat, 121