195 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Duha, ona Mesrûk, ona da Habbâb (ra.) şöyle söylemiştir: Ben Mekke'de demircilik yapıyordum. Âs b. Vâil es-Sehmî'ye bir kılıç yapmıştım. Ona gittim ve kılıcın ücretini ödemesini istedim. Bana; Muhammed'i inkar etmedikçe sana paranı vermem!' dedi. Ben de; Allah (cc) seni öldürüp diriltinceye kadar (kıyamete kadar) asla Muhammed'i inkar etmem' dedim. O da cevaben 'Öyleyse Allah beni öldürüp tekrar dirilttiği zaman, benim çok malım ve çocuklarım olacak (paranı o zaman veririm)' dedi. dedi. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: Ayetlerimizi inkar eden ve mutlaka bana mal ve evlât verilecektir diyen adamı gördün mü! O, gaybı mı biliyor, yoksa Rahman'nın katından bir söz mü aldı? (Meryem, 19/77-78). Bu ayetteki 'ahden' kelimesi 'mevsikan' yani garanti demektir. Eşcaî, Süfyân'dan rivayetinde 'kılıç' ve 'mevsikan' kelimelerini zikretmedi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ubeydullah b. Abdurrahman arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu Şeybe’ye aittir-, Onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum."
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Duha, ona Mesrûk, ona da Habbâb (ra.) şöyle söylemiştir: Ben Mekke'de demircilik yapıyordum. Âs b. Vâil es-Sehmî'ye bir kılıç yapmıştım. Ona gittim ve kılıcın ücretini ödemesini istedim. Bana; Muhammed'i inkar etmedikçe sana paranı vermem!' dedi. Ben de; Allah (cc) seni öldürüp diriltinceye kadar (kıyamete kadar) asla Muhammed'i inkar etmem' dedim. O da cevaben 'Öyleyse Allah beni öldürüp tekrar dirilttiği zaman, benim çok malım ve çocuklarım olacak (paranı o zaman veririm)' dedi. dedi. Bunun üzerine Allah şu ayeti indirdi: Ayetlerimizi inkar eden ve mutlaka bana mal ve evlât verilecektir diyen adamı gördün mü! O, gaybı mı biliyor, yoksa Rahman'nın katından bir söz mü aldı? (Meryem, 19/77-78). Bu ayetteki 'ahden' kelimesi 'mevsikan' yani garanti demektir. Eşcaî, Süfyân'dan rivayetinde 'kılıç' ve 'mevsikan' kelimelerini zikretmedi.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu Şeybe’ye aittir-, Onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu Şeybe’ye aittir-, Onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum."
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu Şeybe’ye aittir-, Onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum."