89 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan ve yaşlılıktan sana sığınırım. Allah'ım! Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım. Allah'ım! Kabir azabından sana sığınırım."
Bize İbrahim b. Yakub el-Cüzcânî, ona Muaz b. Hâni, ona Harb b. Şeddâd, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Abdulhamid b. Sinan, ona Ubeyd b. Umeyr, ona da sahabi olan babası (Umeyr b. Katâde) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve “ey Allah'ın Rasulü, büyük günahlar nelerdir?” diye sordu. Rasulullah (sav) “Onlar dokuz tanedir...” buyurdu. Ravi hadisi manen rivayet etti ve rivayetinde şu ilavede bulundu: “Müslüman olan anne-babaya karşı gelmek, yaşarken de öldüğünüzde de kıbleniz olan Beyt-i Haram'ın dokunulmazlığını çiğnemek."
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. D002874 numaralı hadis.
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Abdurrahman b. Ka'b b. Malik, ona da babası (Ka'b b. Mâlik) şöyle demiştir: "Bedir savaşı hariç Tebük savaşına kadar, Rasulullah'ın (sav) yaptığı hiçbir savaştan geri kalmadım. Rasulullah (sav), Bedir savaşından geri kalan hiç kimseyi kınamamıştır. Çünkü Bedir için yola çıktığında asıl hedefi kervandı. Kureyş de kendi kervanlarına destek için çıkmıştı. Böylece Allah’ın buyurduğu üzere [Enfâl, 8/42] önceden belirlenmiş bir buluşma olmadan, karşı karşıya geldiler. Vallahi, Rasulullah’ın insanlar içindeki en şerefli şahitliklerinden biri Bedir’dir. Buna rağmen ben, İslâm üzerine sözleştiğimiz Akabe gecesindeki biatte bulunmayı, Bedir’de bulunmaya tercih ederim. Daha sonra, Rasulullah’ın (sav) çıktığı son gazve olan Tebûk Gazvesi’ne kadar, hiçbir gazveden geri kalmadım. Rasulullah (sav) insanlara sefere çıkacaklarını haber verdi..." Ka'b hadisi uzun uzadıya anlattı ve şöyle dedi: "Peygamber'e (sav) gittim ve onu, etrafında Müslümanlar olduğu halde, mescitte otururken buldum. İnsanlar arasında ayın ışıltısı gibi ışık saçıyordu. Zaten bir işe sevindiği zaman yüzü ay gibi aydınlık olurdu. Geldim önüne oturdum, bana 'Ey Ka’b! Annenin seni doğurduğu günden beri üzerine gelen en hayırlı güne sevin, müjdeler olsun sana' dedi. Ben de 'Ey Allah’ın Rasulü! Bu müjdeli haber sizden mi, yoksa Allah’tan mı geldi?' dedim. 'Allah tarafındandır' buyurdu ve 'Peygamberin ve güçlük ânında ona uyan Muhacir ve Ensarın tevbelerini Allah kabul etti. O güçlük ânında onlardan bir kısmının kalpleri yılgınlığa düşmek üzereydi; fakat Allah onlara tevbe nasip etti. Şüphesiz ki Allah onlara karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.' [Tevbe, 9/117] ayetini okudu. Ka'b der ki: 'Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun.' [Tevbe, 9/119] ayeti de bizim hakkımızda indi. Ka'b der ki: Ben 'Ey Allah'ın Rasulü! Tevbemin gereği olarak bundan sonra sadece doğruyu söyleceğim ve tüm mal varlığımı Allah ve Rasûlü yolunda bağışlayacağım' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Malının bir kısmını kendine ayır, bu senin için hayırlıdır' buyurdu. Ben de 'Hayber’deki hissemi alıkoyacağım' dedim. Ka'b der ki: Ben ve iki arkadaşımın, Peygamber'e (sav) doğruyu söylemesi, İslam nimetinden sonra, Allah'ın bana verdiği en büyük nimettir. Biz yalan söylemedik. Söyleseydik, yalan söyleyenler gibi biz de helak olurduk. İçtenlikle dilerim ki, Allah, beni imtihan ettiği gibi, kimsyi böyle doğrulukla imtihan etmesin. Bu olaydan sonra bilerek hiçbir yalan söylemedim. Ömrümün geri kalan kısmında da Allah’tan beni korumasını içtenlikle isterim." [Tirmizî der kli: Bu hadis Zührî’den, bu senedden farklı bir senedle rivayet edilmiştir ki bu senedde Abdurrahman b. Abdullah b. Ka’b b. Mâlik, amcası Ubeydullah’tan, o da Ka’b’ten rivayet ettiği söylenmiş ve bunun dışında başka bir sened de zikredilmiştir. Yunus b. Yezîd'e bu hadisi Zührî, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik, ona da babası (Ka’b b. Malik) rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvaris, ona Abdülaziz b. Suhayb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Rabb'ine sığınarak şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Tembellikten sana sığınırım! Korkaklıktan sana sığınırım! Yaşlılıkta bunamaktan sana sığınırım! Cimrilikten sana sığınırım!"
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman b. Bilal, ona Sevr b. Zeyd el-Medenî, ona Ebu Gays, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Helak edecek yedi büyük günahtan kaçının' buyurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü! Onlar nelerdir?' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Allah'a ortak (şirk) koşmak. Sihir ve büyü yapmak. Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Faiz yemek. Yetim malı yemek. Savaştan kaçmak. İffetli ve Müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmaktır."
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman, ona Sevr b. Zeyd, ona Ebu Gays, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Helak edecek yedi büyük günahtan kaçının' buyurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü! Onlar nelerdir?' dediler. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Allah'a ortak (şirk) koşmak. Sihir ve büyü yapmak. Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Faiz yemek. Yetim malı yemek. Savaştan kaçmak. İffetli ve Müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmaktır."
Bize Rabî b. Süleyman, ona (Abdullah) b. Vehb, ona Süleyman b. Bilal, ona Sevr b. Zeyd, ona Ebu Gays, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Helak edecek yedi büyük günahtan kaçının' buyurdu. Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Onlar nelerdir?' denildi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: Allah'a ortak (şirk) koşmak. Sihir ve büyü yapmak. Allah'ın haram kıldığı bir cana kıymak. Faiz yemek. Yetim malı yemek. Savaştan kaçmak. İffetli Müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmaktır."
Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir; siz (savaşa çıkmamakla) O'na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye kadirdir.
Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.