301 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Ebu Müleyke, ona Osman b. Abdurrahman et-Temîmî, ona da Rabîa b. Abdullah b. Hüdeyr et-Teymî (Ebu Bekir dedi ki: Rabîa insanların en hayırlılarındandır) şöyle demiştir: Rabîa (bir cuma günü) Ömer b. Hattâb'ın (ra) yanındayken o cuma günü minberde Nahl suresini okumuş, secde ayetine geldiği zaman minberden inip secde etmiş insanlar da onunla beraber secde etmişti. Bir sonraki Cuma Ömer aynı sureyi okudu, secde ayetine geldiği zaman 'Ey insanlar, biz secde edip geçiyoruz. Her kim secde ederse doğru yapmıştır. Her kim de secde etmezse, ona da bir günah yoktur' demiştir. Ömer (ra) burada secde etmemiştir. Nâfi' İbn Ömer'den bu hadisi şu ziyade ile nakletmiştir: Allah Teâlâ, bizim isteğimiz dışında secde etmeyi farz kılmadı.
Açıklama: Rivayet, İbn Hacer'e göre muallak olmayıp mevsûldür (Fethü'l-bârî, Dârü'l-Marife, II, 559).
Bize Süleyman b. Davud Ebu Rabi, ona İsmail b. Cafer, ona Yezid b. Husayfe, ona da İbn Kuseyt şöyle demiştir: Ata b. Yesar, Zeyd b. Sabit'e (ra), Necm suresi sonundaki secdeyi sormuştu. Zeyd de, yanında bu sureyi okuduğu halde Peygamber'in (sav) secde etmediğini iddia etti.
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Ebu Müleyke, ona Osman b. Abdurrahman et-Temîmî, ona da Rabîa b. Abdullah b. Hüdeyr et-Teymî (Ebu Bekir dedi ki: Rabîa insanların en hayırlılarındandır) şöyle demiştir: Rabîa (bir cuma günü) Ömer b. Hattâb'ın (ra) yanındayken o cuma günü minberde Nahl suresini okumuş, secde ayetine geldiği zaman minberden inip secde etmiş insanlar da onunla beraber secde etmişti. Bir sonraki Cuma Ömer aynı sureyi okudu, secde ayetine geldiği zaman 'Ey insanlar, biz secde edip geçiyoruz. Her kim secde ederse doğru yapmıştır. Her kim de secde etmezse, ona da bir günah yoktur' demiştir. Ömer (ra) burada secde etmemiştir. Nâfi' İbn Ömer'den bu hadisi şu ziyade ile nakletmiştir: Allah Teâlâ, bizim isteğimiz dışında secde etmeyi farz kılmadı.
Bize Muhammed, ona Sehl b. Yusuf, ona Avâm, ona Mucâhid şöyle demiştir: Ben İbn Abbâs'a “Sâd Suresi'nde secde ediyor muyuz?” dedim, bana "Her birini doğru yola erdirdik. Daha önce Nûh’u ve zürriyetinden Dâvûd’u, Süleyman’ı, Eyyub’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u da doğru yola erdirmiştik. .... İşte bunlar Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. O hâlde sen de onların gittiği doğru yolu tutup ona uy" (En'âm, 84-90) ayetlerini okudu ve “Peygamberiniz (sav) onlara uymakla emrolunanlardandır” dedi.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Esved, ona da Abdullah (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sav) Necm Suresi'ni okudu, ardından secde yaptı. Orada bulunan (mümin müşrik) herkes de secde yaptı. Sadece bir adamı gördüm, avucuna toprak alarak alnına doğru götürüp değdirdi ve böyle secde ederek “bu kadarı bana yeter” dedi. Sonra ben o adamı kâfir olarak, öldürülmüş gördüm.
Bize İbn Uleyye, ona Ali b. Zeyd b. Ced'ân, ona Zürâre b. Evfa, ona da Mesrûk b. el-Ecda şöyle demiştir: Ben Osman ile birlikte yatsı namazını kıldım. ilk rekatta Necm Suresi'ni okuyup secde etti, sonra ikinci rekata kalktı, orada da Tin Suresi'ni okudu.