80 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Nuaym, ona Hemmâm, ona Atâ; (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye şöyle rivayet etti: Ya'la, "Keşke, vahiy alırken Rasulullah'ı (sav) bir görebilseydim" derdi. Hz. Peygamber (sav), beraberinde ashabından insanlar, üzerinde de kendisini gölgeleyen bir örtü olduğu halde Cîrâne'de bulunuyordu. Birden kokuya bulanmış bir adam çıkageldi ve "Yâ Rasulullah, kokuya bulandıktan sonra cübbe ile ihrama giren biri hakkında ne dersin?" dedi. Hz. Peygamber (sav), bir süre baktı ve (o esnada) kendisine vahiy geldi. Ömer, (hemen), Ya'lâ'ya gel (diye) işaret etti. Ya'lâ da geldi ve başını örtünün altına soktu. Bir de baktı ki, Hz. Peygamber (sav) homurdar halde ve yüzü kıpkırmızı kesilmiş. Bu şekilde bir müddet geçti. Daha sonra bu hal ondan gitti ve "Az önce bana umreden soran zât nerede?" diye sordu. Adam arandı ve Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna getirildi. Ona, "Üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka, cübbeyi de çıkart, ardından hacc yaparken yaptığın şeylerin aynısını umre yaparken de yap!" buyurdu.
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buharî ile Müsedded arasında inkıta' vardır.
Bize Ebu Nuaym, ona Hemmâm, ona Atâ; (T) Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye şöyle rivayet etti: Ya'la, "Keşke, vahiy alırken Rasulullah'ı (sav) bir görebilseydim" derdi. Hz. Peygamber (sav), beraberinde ashabından insanlar, üzerinde de kendisini gölgeleyen bir örtü olduğu halde Cîrâne'de bulunuyordu. Birden kokuya bulanmış bir adam çıkageldi ve "Yâ Rasulullah, kokuya bulandıktan sonra cübbe ile ihrama giren biri hakkında ne dersin?" dedi. Hz. Peygamber (sav), bir süre baktı ve (o esnada) kendisine vahiy geldi. Ömer, (hemen), Ya'lâ'ya gel (diye) işaret etti. Ya'lâ da geldi ve başını örtünün altına soktu. Bir de baktı ki, Hz. Peygamber (sav) homurdar halde ve yüzü kıpkırmızı kesilmiş. Bu şekilde bir müddet geçti. Daha sonra bu hal ondan gitti ve "Az önce bana umreden soran zât nerede?" diye sordu. Adam arandı ve Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna getirildi. Ona, "Üzerindeki kokuya gelince, onu üç kere yıka, cübbeyi de çıkart, ardından hacc yaparken yaptığın şeylerin aynısını umre yaparken de yap!" buyurdu.
Bize Nuh b. Habib el-Kûmesi, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Safvan b. Ya'lâ b. Ümeyye, babasının şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah'a (sav) vahiy inerken keşke kendisini bir görebilsem diye içimden geçirdim. Biz Ci'râne mevkiinde iken Hz. Peygamber (sav) bir çadırda bulunuyordu. O esnada kendisine vahiy gelmişti. Ömer bana gel diye işaret etti. Kafamı çadırdan içeri soktum. O sırada umre için bir cübbe giyerek ihrama girmiş ve koku da sürünmüş bir adam gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! cübbeyle ihrama girmiş bir adam için ne dersiniz' dedi. O sırada vahiy indiği için Rasulullah (sav) hırıltılı ses çıkarıyordu. Vahiy bitip açılınca "Az önce soru soran adam nerede?" diye sordu. Adam yanına getirilince, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Cübbeye gelince, onu çıkar. Kokuya gelince, onu yıka. Sonra da ihrama yeniden gir." Ebu Abdurrahman 'Sonra ihrama yeniden gir.' ifadesini kullandı. Ben Nuh b. Habbîb'ten başka bu cümleyi nakleden var mı bilmiyorum. Bunun makbul olduğunu da zannetmiyorum. En doğrusunu Allah bilir.
Bize Yakub b. İbrahim, ona İsmail, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona Safvan b. Ya'lâ b. Ümeyye şöyle demiştir: [Babam] Ya'lâ, 'Keşke vahiy indiği esnada Rasulullah'ı görebilseydim.' derdi. Hz. Peygamber Ci'râne'de olduğu bir esnada üzerinde gölgelendiği bir örtü vardı. Yanında da bazı sahabileri bulunuyordu. Ansızın güzel kokuya bulanmış elbise giymiş bir bedevi geldi ve şöyle dedi: 'Ya Rasulullah! Güzel koku sürünüp daha sonra üzerine elbise giyip de Umre için ihrama giren kişi hakkında ne dersiniz?' dedi. Bu esnada Ömer gelmesi için eliyle Ya'lâ'ya işaret etti. Ya'lâ da gelerek başını [örtünün altına] soktu. Bir de baktı ki Hz. Peygamber'in yüzü kıpkırmızı olmuş ve bir müddettir horlamaya benzer bir ses çıkartmaktaydı. Bu hal sona erdikten sonra Hz. Peygamber, 'Bana biraz önce umre ile ilgili soru soran kişi nerede?' dedi. Adam bulunup Hz. Peygamber'e getirildi. Hz. Peygamber ona, 'Vücudundaki kokuyu üç defa yıka. Elbiseyi de çıkar. Sonra da hac yaparken ne yapıyorsan umrende de onu yap.' dedi."
Bize Abdullah b. Zübeyr, ona Süfyan b. Uyeyne, ona da Amr b. Dinar şöyle demiştir: Câbir b. Abdullah’a da sorduk, o: "Safa ile Merve arasında sa’y etmedikçe asla hanımına yaklaşmasın" dedi.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Hemmâm, ona Ata, ona Safvan b. Ya'la b. Ümeyye, ona da babası rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Cirâne'de iken üzerinde halûk-yahut safran- denilen bir tür parfüm eseri bulunan cübbeli bir adam gelmiş ve Ey Allah'ın Rasulü, umremi yaparken ne şekilde hareket etmemi tavsiye edersin? diye sormuş. Bunun Allah Tebâreke ve Teâlâ hemen Hz. Peygamber'e ayet indirdi. Hz. Peygamber vahyin etkisinden çıkınca "umreyi soran zât nerede?" diye sormuş ve ona hitaben, "vücudundaki halûk'un -yahut da safranın- izlerini yıka, cübbeni çıkar, haccında ne yaptın ise, umrende de onu yap!" buyurmuştur.
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona da Amr b. Dinar şöyle demiştir: Biz İbn Ömer'e “Umrede Kabe'i tavaf etmiş, fakat henüz Safa ile Merve arasında say etmemiş olan kimse hanımına yaklaşabilir mi?” diye sorduk. İbn Ömer de şu ceavbı verdi: Peygamber (sav) Mekke'ye geldi, Kabe'yi yedi defa tavaf yaptı, Makamı İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıldı, ardından Safa ile Merve arasında yedi defa sa'y yaptı. "Muhakkak ki size Allah Elçisi'nde pek güzel bir örnek vardır." (Ahzâb, 21).
Bize Ebu Nuaym, ona Hemmâm, ona Atâ, ona Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye, ona da babası (Ya'lâ b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir: Üzerinde cübbe, cübbesinde de hâluk (denen koku) veya sarılık olan bir adam Hz. Peygamber (sav) Cîrane'de iken yanına geldi ve Ona (sav) "Umremi nasıl eda etmemi emir buyurursun?" dedi. Bunun üzerine Allahu teâlâ, Hz. Peygamberʼe (sav) vahiy indirdi. Hemen üzerine bir örtü örtüldü. (Ya'lâ) dedi ki, "Ben, öteden beri kendisine vahiy inerken Hz. Peygamberʼi (sav) görmeyi arzu ederdim". (Derken) Ömer, "Gel, kendisine vahiy inerken Hz. Peygamberʼe (sav) bakmak ister misin?" dedi, ben de "evet" şeklinde karşılık verdim. Ömer, örtünün kenarını kaldırdı, ben de Ona (sav) baktım; horulduyordu -ravi zannedersem (Hz. Peygamberʼin horuldaması) genç devenin horuldaması gibiydi' dedi-. (Bu hal Rasulullah'tan) gidince "Umre hakkında soran nerededir? Üzerindeki cübbeyi çıkar, halûk kokusunun izini yıka, sarılığı da temizle ve hac yaparken yaptığın şeylerin aynısını umre yaparken de yap!" buyurdu.