Giriş

Bana Yahya, ona Malik, ona Sevr b. Zeyd ed-Dîlî, ona Abdullah b. Süfyan es-Sekafî’nin bir oğlu, ona da dedesi Süfyan b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Hattab, Süfyan b. Abdullah’ı zekat görevlisi olarak göndermişti. Süfyan b. Abdullah, zekat hesaplamasında insanlar aleyhine oğlak ve kuzuları da nisaba katıyordu. Buna karşın insanlar “Bizim aleyhimize oğlak ve kuzuları da nisaba katıyor fakat zekat olarak onlardan bir şey almıyorsun” dediler. Süfyan b. Abdullah, Ömer b. Hattab’ın (ra) huzuruna varınca kendisine bu durumu anlattı. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: “Evet, onlar aleyhine çobanın kucağında taşıdığı oğlak ve kuzular (السَّخْلَة) da nisaba dâhildir. Fakat sen zekat olarak onları almamalısın. Semiz olup eti için besleneni (الْأَكُولة), yavrusu olanı (الرُّبَّى), hamile olanı (الْمَاخِضُ) ve davarın erkek olanını da almamalısın. Fakat iki yaşını doldurmasa da iki yaşındaki gibi gösterişli olanı ve iki yaşında olanı almalısın. Bu, davarın küçüğü ile iyisi arasında adalete uygun orta bir yoldur. [Malik (b. Enes) der ki: السَّخْلَة yeni doğmuş davar demektir. الرُّبَّى doğum yapmış ve yavrusunu beslemekte olan, الْمَاخِضُ hamile, الْأَكُولة ise yemek üzere beslenen davar demektir.] [Zekat gerekmeyecek sayıda (yani nisab miktarından az sayıda) koyunları olan ve zekat görevlisi gelmeden bir gün önce peş peşe doğum yapan, yaptıkları doğumlarla sayıları zekat nisabına ulaşan kişi ile ilgili olarak Malik (b. Enes) şöyle demiştir: Yavrularıyla beraber davarın sayısı, zekat nisabına ulaştığı vakit sürüsü konusunda o kişiye zekat vacip olur. Çünkü yavrulama, ilgili sürüden kaynaklanmıştır. Bu durum (sayıları henüz nisaba ulaşmamış olup da) satın alma, hibe edilme ve miras kalma (yoluyla nisaba ulaşan hayvan) meselesinden farklıdır. Değeri zekat nisabına ulaşmayan, sahibi tarafından daha sonra satılan ve elde edilen kârıyla birlikte zekat nisabına ulaşan ticaret malı da buna benzer; kişi, sermaye ile birlikte kârın da zekatını verir. Oysa ilgilinin kârı hibe veya miras gibi sermayeden bağımsız olarak gelen bir gelir olsaydı teslim alındığı veya miras kaldığı günden itibaren söz konusu gelirin üzerinden ayrıca bir yıl geçmedikçe zekat gerekmeyecekti.] [Malik (b. Enes) der ki: Nisab konusunda malın kârı, mala dâhil olduğu gibi koyunların kuzusu da koyunlara dâhildir. Şu var ki başka bir yönüyle ondan farklılık arz eder. Şöyle ki kişinin nisab miktarı kadar altın ya da gümüşü bulunur da bilahare (satın alma, hibe veya miras gibi) bir yolla yeni bir (altın ya da gümüş) mal elde ederse onu bir kenara alır, mevcut mallara katarak zekatını vermez. Ancak elde ettiği günden itibaren bu malın üzerinden ayrıca bir yıl geçince onun zekatını verir. Oysa kişinin mülkiyetinde her bir cinsi zekata tâbi davar, sığır veya develeri bulunsa ve bilahare (satın alma, hibe ve miras gibi bir yolla) bir deve, inek veya koyun daha elde etse söz konusu her bir cins, ilgili hayvan nisabına ulaşıyorsa, zekatını verirken mevcut hayvanlardan kendi cinsleriyle birlikte onların da zekatını verir.] [Malik (b. Enes) der ki: Bu görüş, söz konusu konuyla ilgili olarak duyduğum en güzel içtihattır.] [Biriken İki Yıllık Zekatın Tatbiki Babı] [Yahya (b. Yahya) der ki: Malik (b. Enes) şöyle demiştir: Zekat vermesi gereken ve develerinin sayısı yüz olan ancak zekat görevlisi kendisine gelmeyen; nihayet başka bir zekat daha vermesi gereken ancak develeri helak olan ve sadece beş devesi kaldıktan sonra kendisine zekat görevlisi gelen kişi ile ilgili olarak bizdeki uygulama şöyledir: Zekat görevlisi, mal sahibine terettüp eden iki zekatı, her bir yıla bir koyun olmak üzere iki koyun şeklinde mevcut beş deveden alır. (Yüz deve üzerinden değil.) Çünkü mal sahibine zekat, (zekat görevlisine) malının zekatını verdiği gün vacip olmaktadır. Dolayısıyla sürüsü helak olur ya da sürüde artış meydana gelirse zekat görevlisi, zekat topladığı günde ilgilinin yanında tespit ettiği malların zekatını alır. O halde mal sahibinin bir çok zekatı birikir ve (zekat görevlisi tarafından) bu zekatlara mahsuben hiçbir şey alınmaz da nihayet sürünün tamamı helak olur veya nisabın altına düşerse o kişinin herhangi bir zekat ödemesi gerekmez. Helak olan malları ya da geçmiş yıllara ilişkin olarak da o kişiye herhangi bir tazminat mükellefiyeti yoktur.]


    Öneri Formu
35484 MU000604 Muvatta, Zekat, 14

Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi?


    Öneri Formu
54098 KK9/104 Tevbe, 9, 104

Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.


    Öneri Formu
56697 KK33/33 Ahzâb, 33, 33

Bize Hakem b. Mübarek, ona Abbâd b. Avvâm el-Kilâbî; (T) İbrahim b. Sadaka, ona Süfyan b. Hüseyin, ez-Zührî, ona Salim b. Ömer, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), zekat oranlarını içeren bir yazı yaz(dır)dı. Bu yazı henüz zekat görevlilerine gönderilmeden önce Rasulullah (sav) vefat etti. Rasulullah (sav) vefat edince bu yazıyı Hz. Ebu Bekir aldı ve Rasulullah'ın (sav) ardından onu uyguladı. Ebu Bekir vefat edince o yazıları Hz. Ömer aldı ve Rasulullah'la (sav) Ebu Bekir'in ardından onu uyguladı. Ömer, şehit edildiğinde söz konusu yazı onun kılıcına ya da vasiyetine bağlı bir vaziyetteydi. Buna göre develerin zekatı ile ilgili olarak şu bilgiler yazıyordu: "Yirmi beşe kadar her beş devede bir koyun zekat vardır. Develerin sayısı yirmi beşe ulaştığında, otuz beşe kadar bu develerde bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi deve zekat vardır. Bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi bir deve yoksa iki yaşını bitirip üç yaşına basmış erkek deve gerekir. Develerin sayısı otuz beşi geçtiğinde; kırk beşe kadar bu develerde bir tane iki yaşını doldurup üç yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı kırk beşi geçtiğinde; altmışa kadar bu develerde bir tane üç yaşını doldurup dört yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı altmışı geçtiğinde; yetmiş beşe kadar bu develerde bir tane dört yaşını doldurup beş yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı yetmiş beşi geçtiğinde; doksana kadar bu develerde iki tane iki yaşını doldurup üç yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı doksanı geçtiğinde; yüz yirmiye kadar bu develerde iki tane üç yaşını doldurup dört yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı yüz yirmiyi geçtiğinde; her elli devede üç yaşını doldurup dört yaşına basmış dişi deve, her kırk devede de iki yaşını doldurup üç yaşına basmış dişi deve gerekir."


    Öneri Formu
41511 DM001666 Darimi, Zekat, 6

Bize Hakem b. Mübarek, ona Abbâd b. Avvâm el-Kilâbî; (T) İbrahim b. Sadaka, ona Süfyan b. Hüseyin, ez-Zührî, ona Salim b. Ömer, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), zekat oranlarını içeren bir yazı yaz(dır)dı. Bu yazı henüz zekat görevlilerine gönderilmeden önce Rasulullah (sav) vefat etti. Rasulullah (sav) vefat edince bu yazıyı Hz. Ebu Bekir aldı ve Rasulullah'ın (sav) ardından onu uyguladı. Ebu Bekir vefat edince o yazıları Hz. Ömer aldı ve Rasulullah'la (sav) Ebu Bekir'in ardından onu uyguladı. Ömer, şehit edildiğinde söz konusu yazı onun kılıcına ya da vasiyetine bağlı bir vaziyetteydi. Buna göre develerin zekatı ile ilgili olarak şu bilgiler yazıyordu: "Yirmi beşe kadar her beş devede bir koyun zekat vardır. Develerin sayısı yirmi beşe ulaştığında, otuz beşe kadar bu develerde bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi deve zekat vardır. Bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi bir deve yoksa iki yaşını bitirip üç yaşına basmış erkek deve gerekir. Develerin sayısı otuz beşi geçtiğinde; kırk beşe kadar bu develerde bir tane iki yaşını doldurup üç yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı kırk beşi geçtiğinde; altmışa kadar bu develerde bir tane üç yaşını doldurup dört yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı altmışı geçtiğinde; yetmiş beşe kadar bu develerde bir tane dört yaşını doldurup beş yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı yetmiş beşi geçtiğinde; doksana kadar bu develerde iki tane iki yaşını doldurup üç yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı doksanı geçtiğinde; yüz yirmiye kadar bu develerde iki tane üç yaşını doldurup dört yaşına basmış dişi deve gerekir. Develerin sayısı yüz yirmiyi geçtiğinde; her elli devede üç yaşını doldurup dört yaşına basmış dişi deve, her kırk devede de iki yaşını doldurup üç yaşına basmış dişi deve gerekir."


    Öneri Formu
274836 DM001666-2 Darimi, Zekat, 6


    Öneri Formu
2014 M004468 Müslim, Hudud, 46


    Öneri Formu
41505 DM001660 Darimi, Zekat, 4


    Öneri Formu
274834 DM001660-2 Darimi, Zekat, 4

Gizli bir şey konuşmanızdan önce sadakalar vermekten çekindiniz mi? Bunu yapmadığınıza ve Allah da sizi affettiğine göre artık namazı kılın, zekâtı verin Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.


    Öneri Formu
59235 KK58/13 Mücâdele, 58, 13


    Öneri Formu
188444 NM000166 Hakim, el-Müstedrek, I, 74 (1/51)