Giriş

Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî ona da Ebu Seleme'nin rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) onlara farz kılmaksızın, onları Ramazan ayını ibadetle geçirmeye teşvik eder ve şöyle buyururdu: "Kim (mükâfatına) inanarak ve (ecrini) umarak Ramazan gecelerini ibadetle geçirirse onun geçmiş günahları bağışlanır." [(Zührî dedi ki:) Hz. Peygamber (sav) vefat edene kadar durum böyle devam etti. Sonra da Ebu Bekir'in halifeliği ile Ömer'in halifeliğinin ilk zamanları böylece sürmüştür.]


    Öneri Formu
6498 M001780 Müslim, Salât'ül Müsâfirîn ve Kasruhâ, 174

Bize Harun b. Abbad el-Ezdi, ona Veki', ona el-Mesudi, ona Ali b. Akmer, ona Ebu Ahves, ona da Abdullah b. Mesud şöyle rivayet etmiştir: "(Ezanların) okundukları zaman şu beş vakit namaza devam edin. Zira onlar, hidayet sünnetlerindendir. Allah, Nebî'sine (sav) hidayet sünnetlerini vazetmiştir. Nifakı ayan beyan açık olan münafıklar dışında beş vakit namazdan geri duran birini görmedim Yine ben, bir adamın namaz safına kadar iki adamın arasında taşınarak götürüldüğünü gördüm. Hepinizin evlerinde mescid bulunmaktadır. Şayet namazları evlerinizde kılar ve mescitlerinizi terk ederseniz Nebi'nizin (sav) sünnetini terk etmiş olursunuz. Nebi'nizin (sav) sünnetini terk ederseniz de kafir olursunuz."


Açıklama: لَكَفَرْتُمْ ifadesiyle, hakiki anlamda küfre düşmeyi değil, böyle bir alışkanlığın ne kadar büyük bir hata olduğu kastedilmektedir. Diğer bir ifadeyle namazların camilerde ve cemaat ile kılınmasına özen gösterilmesi talep edilmektedir. Nitekim başka bir rivayette 'küfür' yerine 'dalalet' kelimesi kullanılmış ve rivayetin bu tarikinin sahih olduğu belirtilmiştir.

    Öneri Formu
5579 D000550 Ebu Davud, Salat, 46

Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ziyâdî'nin arkadaşı Abdulhamid, ona Abdullah b. Haris şöyle söylemiştir: İbn Abbas çamurlu bir günde bize hutbe okudu. Müezzine 'Hayye ale's-salâ' sözüne ulaştığında namaz evlerde kı­lınacak diye seslenmesini emretti. İnsanlar bu söz üzerine birbirine bakıştılar. Bunun üzerine İbn Abbas: 'Sizler bunu beğenmemişe benziyorsunuz. Nebi'yi (sav) kastederek halbuki bunu benden daha hayırlı olan zat yaptı. Bu (cuma namazı) kılınma­sı zorunlu bir namazdır. Ben ise sizleri evlerinizden çıkararak sıkıntıya sokmak istemedim' dedi. Hammâd, ona Asım, ona da Abdullah b. Haris tarikiyle İbn Abbas'tan yukarıdaki hadisin benzerini nakletti. Ancak bu rivayette İbn Abbas 'Ben sizleri sıkıntıya sokmak istemedim, (yoksa) gelecektiniz ve dizlerinize kadar çamura batacaktınız' dedi.


Açıklama: Rivayet, İbn Hacer'e göre muallak olmayıp önceki rivayete atıfla mevsuldür (Fethü'l-bari, Darü'l-Marife, II, 158).

    Öneri Formu
278284 B000668-2 Buhari, Ezan, 41

Bize Abdullah b. Abdülvehhab, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ziyâdî'nin arkadaşı Abdulhamid, ona Abdullah b. Haris şöyle söylemiştir: İbn Abbas çamurlu bir günde bize hutbe okudu. Müezzine 'Hayye ale's-salâ' sözüne ulaştığında namaz evlerde kı­lınacak diye seslenmesini emretti. İnsanlar bu söz üzerine birbirine bakıştılar. Bunun üzerine İbn Abbas: 'Sizler bunu beğenmemişe benziyorsunuz. Nebi'yi (sav) kastederek halbuki bunu benden daha hayırlı olan zat yaptı. Bu (cuma namazı) kılınma­sı zorunlu bir namazdır. Ben ise sizleri evlerinizden çıkararak sıkıntıya sokmak istemedim' dedi. Hammâd, ona Asım, ona da Abdullah b. Haris tarikiyle İbn Abbas'tan yukarıdaki hadisin benzerini nakletti. Ancak bu rivayette İbn Abbas 'Ben sizleri sıkıntıya sokmak istemedim, (yoksa) gelecektiniz ve dizlerinize kadar çamura batacaktınız' dedi.


    Öneri Formu
4933 B000668 Buhari, Ezan, 41

Bize Müsedded, ona İsmail b. İbrahim, ona İbn Cüreyc, ona da Atâ, Ebu Hureyre'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Her namazda Kur'ân okunur. Rasulullah'ın (sav) bize (sesli okuyarak) duyurduklarını biz de sizlere duyuruyoruz. Gizli okuduklarını da gizli okuyoruz. Ümmü'l-Kur'ân'dan (Fatiha'dan) başka bir şey okumazsan bu sana yeter. Fazla okursan daha hayırlıdır."


    Öneri Formu
5041 B000772 Buhari, Ezan, 104

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona Ebu Musa el-Eş'arî (ra) şöyle söylemiştir: Ben, (Yemen'den) Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim. Hz. Peygamber (sav) Mekke'nin Bathâ bölgesinde devesini çökertmiş (konaklamıştı). Hz. Peygamber (sav) bana: "Hacca niyet ettin mi?" diye sordu. Ben: Evet, dedim. Hz. Peygamber (sav) "Hangi tür hac içi ihrama girip telbiye getirdin?" dedi. Hz. Peygamber'in (sav) ihrama girip telbiye getirmesi gibi, dedim. Hz. Peygamber (sav), "Güzel yaptın! Sen Kabe'yi tavaf et, Safa ile Merve arasını da say yap, sonra da ihramdan çık!" buyurdu. (Benim beraberimde kurbanlığım yoktu.) Ben, Kabe'yi tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Sonra (ih­ramdan çıkıp) Kays'tan bir kadına geldim. Kadın saçlarımı tarayıp düzeltti. Sonra da terviye günü niyetiyle ihrama girip telbiye getirdim. Artık ben hac fiillerini soranlara hep bu şekilde fetva verdim. Nihayet Ömer'in halifelik zamanında, O 'Allah'ın Kitabı'nı dikkate aldığımızda o bizlere haccı da, umreyi de Allah için tam yapın (Bakara, 2/196) buyurarak haccı tamamlamayı emrediyor. Bu çerçevede Hz. Peygamber'in (sav) sözüne baktığımızda (görüyoruz ki) O, kur­ban kesilinceye kadar ihramdan çıkmamıştır.' dedi.


    Öneri Formu
12942 B001795 Buhari, Umre, 11

Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Halid (b. Haris el-Huceymî), ona Şu'be, ona Süleyman (b. Mihrân el-A'meş), ona da İbrahim (en-Neha'î), Hemmam'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Cerir'i gördüm. Küçük abdestini yaptı. Ardından su istedi ve abdest aldı. (Bu esnada) Mestlerinin üzerini de mesh etti. Sonra kalkıp namaz kıldı. Yaptığı şey kendisine sorulunca: 'Hz. Peygamber'i (sav), böyle yaparken gördüm.' dedi.


    Öneri Formu
23417 N000775 Nesai, Kıble, 23

Bize Yezid, ona Hişam, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim akşamleyin üç defa, 'yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam ve noksansız kelimelerine sığınırım', derse, o gece (kendisini sokan hayvanın) zehri ona zarar vermez." [(Ravi Süheyl) der ki: Ailemiz bu duayı öğrenir ve (her gece) onu okurlardı. Bir cariyeyi (yılan/akrep) soktu. O, hiç bir ağrı hissetmedi.]


    Öneri Formu
48145 HM007885 İbn Hanbel, II, 290


    Öneri Formu
8051 M006488 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 222


    Öneri Formu
8052 M006489 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 222