196 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebû'l-Hasan b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd, ona Ubeyd b. Şerîk, ona Yahya b. Bükeyr, ona el-Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ebî Bekir b. Hazm, ona da Urve b. ez-Zübeyr haber verdi: "Medine valiliği sırasında Mervan b. el-Hakem, cinsel organına eliyle temas ettiğinde abdest alırdı. Ben bunu yadırgamış ve, "- Cinsel organına dokunmaktan dolayı yeniden abdest almaya gerek yoktur" demiştim. Bunun üzerine Mervan, "- Evete gerekir. Bana Büsre bint Safvân, bundan dolayı abdest alınması gerektiğini Rasûlullah'dan (sav) işittiğini haber verdi. Hz. Peygamber (sav) şöyle demiş: "Cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almak gerekir." Urve dedi ki: Ben yine de Mervan ile tartışmaya devam ettim. Sonunda Mervan görevlilerden birini çağırdı, bu konu ile ilgili rivayet etmiş olduğu hadisi kendisine sorması için Büsre'ye gönderdi. Büsre de, aynen Mervan'ın bana rivayet ettiği gibi Rasûlullah'dan (sav) duyduğu haberini gönderdi. Bu, ez-Zührî'nin hadisinden sahih olanıdır.
Bize Ebû Saîd b. Ebî Amr, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub eş-Şeybânî, ona Hüseyin b. Muhammed, ona Ebû Musa el-Ensârî, ona el-Velîd b. Müslim, ona Abdurrahman b. Nemir şöyle demiştir: "ez-Zührî'ye, 'Kadın avret mahalline dokunmasından dolayı abdest alır mı?' diye sordum. Dedi ki: Bana Abdullah b. Ebî Bekir, ona Urve, ona Mervan b. el-Hakem, ona da Büsre bint Safvân'ın (ra) haber verdiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuş: "Sizden biri eliyle avret mahalline dokunursa abdest alsın!" Kadının durumu da böyledir. Bu rivayetin zahirinden anlaşıldığına göre buradaki "Kadının durumu da böyledir" cümlesi ez-Zührî'nin sözüdür. Yine bu rivayetten anlaşıldığına göre diğer raviler bu hadisi, zikredilem cümle olmadan Zührî'den rivâyet etmişlerdir. Bu hadisin, İsmail b. Ayyâş'ın, Hişâm b. Urve'den, onun da babasından rivayeti ise mahfuz değildir.
Bize Ebû Îd b. Ebî Amr, ona Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona er-Rabî' b. Süleyman, ona eş-Şafiî, ona Abdullah b. Nâfi ve İbn Ebî Füdeyk, onlara İbn Ebî Zi'b, ona Ukbe b. Abdurrahman, ona da Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân'ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz eliyle cinsel organına dokunursa abdest alsın!" İbn Nâfi, Muhammed b. Abdurrahman b. Sevbân'dan, o Cabir'den ve o da Rasûlullah'dan (sav) tarîkını ilave etmiştir. eş-Şâfiî dedi ki: Bu rivayeti hadis hafızlarının pek çoğundan dinledim, onlar Cabir'i zikretmeden rivayet ediyorlardı. Ebû Saîd de hadisinde ilave etmiştir. Şafiî dedi ki: Hadiste geçen "Eliyle dokunmaktan" maksat, avucunun içi ile tutmaktır. Nitekim eliyle alış-veriş yaptı denilir. Eliyle yere secde etmek ve dizlerine rukû etmek de böyledir, avucun içi ile yapılır.
Bize Ebû'l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî el-Mihrecânî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Hammâd b. Zeyd, ona Muhammed b. Cabir, ona Kays b. Talk, ona da babası şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in yanına gitmiştim, o sırada kendisi mescidi inşa etmekle meşguldü. Dedi ki: "- Çamurla karıştır, sen onu çamurla karıştırmayı çok iyi bilirsin ey Yemameli." Ya ben kendisine sordum, ya da başka biri ona sordu: "- Bir insan abdest alır, sonra da cinsel organına dokunursa ne buyurursunuz?" "- Cinsel organ da senden bir parçadır" buyurdu. Bilahare bazı arkadaşlarımız bu sözü, cinsel organına avucunun dışı ile dokunmak manasına hamlettiler.
Bize Ebû Bekir el-Kadî ve Ebû Saîd b. Amr'ın, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub'un, ona Muhammed b. İshak'ın, ona Muhammed b. İmrân'ın, ona babasının, ona İbn Ebî Leyla'nın, ona İsa'nın, ona Abdurrahman b. Ebî Leyla'nın rivayet ettiği hadise gelince, o rivayet şöyledir: "Hz. Peyamber'in (sav) huzurunda bulunuyorduk, o sırada torunu Hasan düşe kalka çıkageldi. Rasûlullah (sav) çocuğun gömleğini kaldırdı ve çarptığı yeri öptü." Bu isnad sağlam değildir. Ayrıca burada eliyle cinsel organına dokunduğundan ve sonra abdest almadan namaz kıldığından da söz edilmemektedir.
Bize Ebû Bekir Muhammed b. Bekir et-Tûsî el-Fakîh, ona Ebû Bişr Muhammed b. Ahmed b. Hâdır, ona Ebû Bekir Sâhibu Ebû Sahra, ona Ali b. Müslim rivayet etti. (T) Yine bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız, ona Ahmed b. Abdullah b. Muhammed el-Vekîl, ona Ali b. Müslim, onaMuhammed b. Bekir, ona Abdülhamîd b. Cafer, ona Hişâm b. Urve, ona babası, ona da Büsre bint Safvân (ra), Rasûlullah’dan (sav) şöyle duyduğunu haber verdi: “Cinsel organına yahut husyelerine veyahut kir toplanan organlarına (avret mahallinin civarına) dokunan abdest alsın!” et-Tûsî’nin rivayeti şöyledir: “… Veyahut kir toplanan yerlerine (avret bölgesinin iki tarafına dokunan, namaz için tekrar abdest alsın!” Ali b. Ömer el-Hafız şöyle dedi: Bunu Abdülhamîd b. Cafer de Hişâm’dan rivayet etti. Ancak husyeleri, kir toplanan yerleri zikretmekte ve bunu Büsre’nin Hz. Peygamber’den (sav) rivayet ettiği hadisin içine sokmakla yanıldı. Mahfuz olan, bunun merfu olmayıp Urve’nin sözü olduğudur. Eyyub es-Sahtiyânî, Hammâd b. Zeyd ve benzeri sika raviler de Hişâm’dan böyle rivayet ettiler.
Bize Ebû Nasr b. Katâde, ona Ebû’l-Hasan es-Serrâc, ona Ebû Şuayb el-Harrânî, ona Ahmed b. Ubeydullah el-Basrî el-Anberî, ona Yezîd b. Zuray’ rivayet etti. Yine bize Ebû Bekir el-Hârisî, ona Ali b. Ömer, ona Ali b. Abdullah b. Mübeşşir ile el-Hüseyin b. İsmail ve Muhammed b. Mahmud es-Serrâc şöyle dediler: Bize Ebû’l-Eş’as, ona Yezîd b. Zuray’, ona Eyyub, ona Hişâm b. Urve, ona babası ona da Büsre bint Safvân, Rasûlullah’dan (sav) şöyle duyduğunu haber verdi: “Cinsel organına dokunan abdest alsın!” Urve şöyle diyordu: Cinsel organının civarına yahut husyelerine veyahut cinsel organına dokunan abdest alsın!
Bize Ebû Bekir, ona Ali, ona Abdullah b. Muhammed b. Abdülaziz, ona Halef b. Hişâm, ona Hammâd b. Zeyd, ona da Hişâm b. Urve şöyle demiştir: Babam şöyle diyordu: "İnsan cinsel organı bölgesine yahut husyelerine veyahut avret mahalline dokunduğu zaman abdest almadan namaz kılamaz." Bu rivâyet Hişâm b. Urve'den müdrec olarak başka bir vecihle de nakledilmiştir. Ancak bu rivayet hatalıdır, doğrusu bu sözü Urve'nin söylemiş olduğudur. Kıyas, cinsel organına dokunmaktan dolayı abdest almaya gerek olmadığına delalet eder. Ancak biz cinsel organa dokunmaktan dolayı abdest almanın gerekli olduğuna, başka bir uzva dokunmanın ise abdesti gerektirmediğine sünnete tabi olarak kabul ettik.
Bize Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mukriî, ona Ebû Muhammed el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub el-Kadî, ona Muhammed b. Ebî Bekir, ona Mülâzim b. Amr el-Hanefî, ona Abdullah b. Bedr, ona Kays b. Talk, ona babası Talk b. Ali’nin rivâyet ettiği hadis ise şöyledir: “Hz. Peygamber’e (sav) gitmek üzere heyet halinde yola çıktık. Rasûlullah’ın (sav) yanına vardık, kendisine biat ettik ve O’nunla birlikte namaz kıldık. Sanki bedevî kılıklı bir adam gelip, “- Ey Allah’ın Rasûlü, abdest aldıktan sonra cinsel organına dokunan bir adam hakknda ne dersin?” diye sordu. Hz. Peygamber, “- Cinsel organın da senden bir parça –yahut senin bir et parçan- olmaktan başka bir şey midir ki?” buyurdu. Bu, Mülazim b. Amr’ın bu şekilde rivayet ettiği bir hadistir. Ebû Bekir Ahmed b. İshak es-Sıbğî şöyle dedi: Mülazim fihi nazardır, yani hakkında düşünülmesi gereken bir ravidir. Şeyh dedi ki: Bu hadisi Muhammed b. Cabir el-Yemâmî ile Eyyub b. Utbe de Kays b. Talk’tan rivayet etmişlerdir, ancak bunların ikisi de rivayette zayıftırlar. İkrime b. Ammâr da Kays’tan, Talk Rasûlullah’a (sav) sordu diyerek rivayet etmiştir. Bu da mürseldir. İkrime b. Ammâr, Kays’tan rivayet edenlerin en uygunudur. Ancak İkrime b. Ammar’ın ta’dili konusunda muhaddisler ihtilaf etmişlerdir. Yahya b. Saîd el-Kattân ve Ahmed b. Hanbel ona dil uzatmış, Buharî de onu çok zayıf görmüştür. Kays b. Talk hakkında ise, ez-Za’ferânî, eş-Şafiî’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kays hakkında bilgi sorduk, onu rivâyeti kabul edilen biri olarak tanıyan kimseyi bulamadık. Onu sika olmak, rivayeti Büsre’nin hadisine tercih edilmek ve sağlam olmak konusunda konuştuğumuz kişiler ondan yüz çevirdi. Bize Ebû Bekir b. el-Hâris el-Fakîh’in, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın, ona Muhammed b. el-Hasan en-Nakkaş’ın, ona Abdullah b. Yahya el-Kadî es-Serahsî’nin, ona da Recâ b. Mureccâ el-Hafız’ın haber verdiği bir kıssada zikredildiğine göre Yahya b. Maîn şöyle demiş: İnsanlar Kays b. Talk hakkında çok soruyorlar, onun rivayeti delil olarak kullanılmaz. Bize Ebû Bekir el-Fakîh, ona Ali b. Ömer el-Hafız’ın haber verdiğine göre, İbn Ebî Hâtim, babasına ve Ebû Zur’a’ya, Muhammed b. Cabir’in bu hadisini sormuş, onlar da, Kays b. Talk rivayeti delil olacak ravilerden değildir, demişler. Onu gevşek olduğunu, sağlam biri olmadığını söylemişler. Sonra, eğer sahih ise, hicretin hemen akabinde Rasûlullah’ın (sav) Mescid-i Nebî’yi inşa ettiği sırada o da vardı. Ebû Hureyre’nin ve bu konuda bize rivayet eden diğerlerinin semaı ise ondan sonradır.
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, oa Ebû Bekir Muhammed b. el-Hasan el-Kattân, ona Ali b. el-Hasan, ona Abdullah b. Yezîd el-Mukriî, ona Hemmâm, ona Muhammed b. Cabir şöyle dedi: Kays b. Talk adında Yemâmeli bir ihtiyarın babasından naklen bana rivayet ettiğine göre, o Hz. Peygamber'e şöyle sormuş -yahut birinin ona sorduğunu işitmiş-: "- Ben namaz kılarken avret mahallimi kaşıyordu, o sırada da elim cinsel organıma dokundu." Hz. Peygamber (sav) şu cevabı verdi: "- Cinsel organın da senden bir parçadır." Bu rivayetten anlaşılan, onun avret mahallini kaşırken avucunun sırt tarafıyla cinsel organına dokunmuş olmasıdır. En doğrusunu Allah bilir.