46 Kayıt Bulundu.
Bize Bedel b. Muhabber, ona Şu'be, ona Sa'd b. İbrahim, ona da Urve b. Zübeyir şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), Âişe'ye (r.anha) "Ebu Bekir'e söyle, insanlara namazı kıldırsın" buyurdu. Âişe “Ebu Bekir pek yufka yürekli bir adamdır. Sen'in makamında durduğunda içi burkulur, (namazı kıldıramaz)” dedi. Hz. Peygamber (sav) buyruğunu tekrar etti, Âişe de yine aynı karşılığı verdi. Şu'be der ki: Hz. Peygamber (sav) üçüncü yahut dördüncü defasında "Sizler, Yusuf'un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin de namazı kıldırsın" buyurdu.
Bize Muhammed b. Alâ, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) son hastalığı iyice ağırlaştığı zaman, Bilal, namaz vaktini bildirmek için, Onun yanına geldi. Rasulullah (sav) de "Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namazı kıldırsın" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü, Ebu Bekir yufka yüreklidir. Senin makamına geçtiğinde sesini cemaate duyuramaz. Ömer'e emretsen de namazı o kıldırsa” dedim. Rasulullah (sav) tekrar "Ebu Bekir'e söyleyin namazı kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Hafsa'ya “bir de sen söyle dedim”, o da söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Sizler Yusuf'un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz, Ebu Bekir'e söyleyin cemaate namazı kıldırsın," buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e Hz. Peygamber'in (sav) emrini ilettiler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istedi, ancak Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in (ra) namazına uyuyordu.
Suveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Mamer ve Yunus, onlara Zührî, ona Übeydullah b. Abdullah, ona da Aişe ve İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) son hastalığında, ıstırabı arttığı zaman yanında bulunan çizgili kumaşı yüzüne örter, örtü onu bunalttığında da yüzünü açardı. İşte o hâlde iken “Allah'ın laneti Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine olsun. Onlar peygamberlerinin kabirlerini mescitler edindiler” buyurdu."
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Salim b. Abdullah ve Ebu Bekir b. Süleyman’ın –ki o İbn Ebu Hasme’dir-, onlara Abdullah b. Ömer rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) hayatının sonlarında, bize bir gece yatsı namazını kıldırdı ve selam verince de: 'Şu gecenizi görüyor musunuz? Bu geceden itibaren yüz sene sonra şu anda yeryüzünde bulunanlardan hiç kimse kalmayacaktır' buyurdu. [İbn Ömer dedi ki: İnsanlar, o yüzyıl ile ilgili bu hadisler hakkında konuşmalarında Rasulullah’ın (sav) o sözünü yorumlamakta hataya düştüler, çünkü Rasulullah’ın (sav) söylediği ancak: “Bugün yeryüzünde mevcut olanlardan hiçbir kimse kalmayacaktır” demişti. O, bu sözleriyle, o asrın sona ereceğini söylemek istemişti. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, sahih bir hadistir.]