99 Kayıt Bulundu.
Bize Ali, ona Süfyan, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Said şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Onu bir çakıl taşı ile kazıdı. Ardından kişinin önüne veya sağına tükürmesini yasakladı. Bunu soluna veya sol ayağının altına yapması gerektiğini belirtti." Ayrıca Zührî, Humeyd'den Ebu Said kanalıyla bu (hadisin manası)na yakın bir hadis rivayet etmiştir.
Açıklama: Bu kayıt, hadisin sonunda yer alan '' وَعَنِ الزُّهْرِىِّ سَمِعَ حُمَيْدًا عَنْ أَبِى سَعِيدٍ نَحْوَهُ '' kısmına binaen girilmiştir. Benzer bir durum için bk. B000394-2
Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab şöyle demiştir: Üç konuda Rabbime muvafakat ettim. Bu konular şunlardı: “Ya Rasulallah! Makam-ı İbrahim'in bulunduğu yeri namaz yeri edinsek?” dedim, ardından "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin." (Bakara, 125) ayeti nazil oldu. Diğeri, hicab ayetidir. “Ya Rasulallah! Eşlerine, perde gerisinde durmalarını söylesen. Zira onlarla hayırlı hayırsız herkes konuşabiliyor” dedim, ardından hicab ayeti (Ahzab, 53) nazil oldu. Kendisine karşı kıskançlıkları sebebiyle Hz. Peygamber'in (sav) eşleri toplanmışlardı. Onlara “Umulur ki Rabbi, sizi boşarsa ona sizden daha hayırlı eşler verecektir” dedim, müteakiben ilgili ayet (Tahrim, 5) nazil oldu. Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyub, ona da Humeyd şöyle demiştir: Ben bu hadisi Enes'ten duydum.
Bize Ali, ona Süfyan, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Said şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Onu bir çakıl taşı ile kazıdı. Ardından kişinin önüne veya sağına tükürmesini yasakladı. Bunu soluna veya sol ayağının altına yapması gerektiğini belirtti." Ayrıca Zührî, Humeyd'den Ebu Said kanalıyla bu (hadisin manası)na yakın bir hadis rivayet etmiştir.
İbn Sâd'ın Tabakât'ında aktardığına göre, Efendimiz, Medine'ye geldikten sonra on altı ay Kudüs'e doğru namaz kıldı. Bedir Savaşından iki ay önce kıble Kabe'ye çevrildi. el-Fazl'ın bir isnadla haber verdiğine göre, Efendimiz, Kudüs'e doğru on altı veya on yedi ay namaz kıldı.Kıblenin tekrar Kabe'ye çevrilmesi Peygamberimizi memnun etmişti. Oraya doğru bir namaz kılmış , belki de İkindi namazını kılmış, beraberinde de bir cemaat hazır bulunmuştu. Bunlardan biri bir namazgahta namaz kılanlara rastladı. Onlar tam rukudayken, Ben şehadet ederim ki, Peygamberimizle Mekke'ye doğru namaz kıldım diye seslendi. Cemaat Kudüs yönünden Mekke'ye döndü. Affân'ın Enes b. Malik'e dayandırdığı başka bir rivayete göre, Efendimiz, Kudüs'e doğru namaz kıldığı sırada "Elbette ilâhî buyruğu bekleyerek yüzünün semada aranıp durduğunu görüyoruz. Artık müsterih ol, işte memnun olacağın kıbleye seni yöneltiyoruz. Hadi çevir yüzünü Mescid-i Haram’a doğru! Kendilerine Kitap verilmiş olanlar, kıbleyi çevirmenin gerçekten Rableri tarafından olduğunu bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir. " (Bakara 2:144)âyeti indi. Benû Seleme'den bir adam sabah namazında insanlar rukudayken yetişti de kıble Kabe'ye çevrildi diye bağırdı.Cemaat bunun üzerine Ka'be'ye yöneldi. İsmail b. Abdullah'ın aktardığı bir başka rivayette Abdullah el-Müzenî'nin dedesi anlatıyor: Hazreti Peygamber Medine'ye geldiklerinde on yedi ay Kudüs'e doğru namaz kılmışlardır.
Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym, ona Humeyd, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Ömer b. Hattab şöyle demiştir: Üç konuda Rabbime muvafakat ettim. Bu konular şunlardı: “Ya Rasulallah! Makam-ı İbrahim'in bulunduğu yeri namaz yeri edinsek?” dedim, ardından "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin." (Bakara, 125) ayeti nazil oldu. Diğeri, hicab ayetidir. “Ya Rasulallah! Eşlerine, perde gerisinde durmalarını söylesen. Zira onlarla hayırlı hayırsız herkes konuşabiliyor” dedim, ardından hicab ayeti (Ahzab, 53) nazil oldu. Kendisine karşı kıskançlıkları sebebiyle Hz. Peygamber'in (sav) eşleri toplanmışlardı. Onlara “Umulur ki Rabbi, sizi boşarsa ona sizden daha hayırlı eşler verecektir” dedim, müteakiben ilgili ayet (Tahrim, 5) nazil oldu. Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyub, ona da Humeyd şöyle demiştir: Ben bu hadisi Enes'ten duydum.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Hemen onu temizledi ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: "Biriniz namaza durduğunda şüphesiz ki Allah onun yüzünün baktığı taraftadır. O halde biriniz namazdayken yüzünün baktığı tarafa doğru asla tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Hemen onu temizledi ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: "Biriniz namaza durduğunda şüphesiz ki Allah onun yüzünün baktığı taraftadır. O halde biriniz namazdayken yüzünün baktığı tarafa doğru asla tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdülaziz b. Ebu Revvad arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Nâfi, ona İbn Ömer şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) insanların önünde namaz kılarken mescidin kıble tarafında bir balgam gördü. Hemen onu temizledi ve namazı bitirdikten sonra şöyle buyurdu: "Biriniz namaza durduğunda şüphesiz ki Allah onun yüzünün baktığı taraftadır. O halde biriniz namazdayken yüzünün baktığı tarafa doğru asla tükürmesin." Bu hadisi Musa b. Ukbe ve İbn Ebu Ravvâd, Nâfi'den rivayet etmişlerdir.