1049 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed Müsenna, ona Gunder, ona Şu'be, ona da Avn b. Ebu Cuhayfe şöyle demiştir: Babası (Ebu Cuhayfe) hacamat yapan bir köle satın almış (ve kölenin hacamat aletlerinin kırılmasını emretmiş), ardından da şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) hacamat yaparak, köpek satarak, fuhuş yaparak para kazanmayı yasaklamış, faiz yiyene, yedirene, dövme yapana, dövme yaptırana ve suret yapan, put imal eden musavvire lanet etmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona İbn Uyeyne, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona da Cabir b. Abdullah (r.anhum) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) muhâbara, muhâkala, muzâbene satışını ve olgunluğu meydana çıkıncaya kadar ağaç üstündeki yaş meyveyi satmayı yasakladı, ve yine araya satışı dışında yaş meyvelerin sadece dînâr ve dirhem ile satılmasını da emretti.
Açıklama: "Muhâbera": tohum kiracıdan olmak kaydıyla çıkacak ürünün belirli bir bölümüne karşılık tarlanın kiraya verilmesidir. "Muhakale": Ekinin henüz başağı kurumadan ya da tarladaki taze ekinin kendi cinsinden belli ölçüdeki kurusu karşılığında götürü usulle satılmasıdır. "Müzâbene": Ağaç üzerindeki olgunlaşmış taze hurmanın kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Araya: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddelere bakılabilir.)
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Ebu Seleme, ona Velîd b. Kesîr, ona Harise oğullarının azatlısı Büşeyr b. Yesâr, ona da Râfi b. Hadîc ve Sehl ibn Ebu Hasme şöyle rivayet etmişlerdir: Rasulullah (sav) muzâbene satışını, yani yaş hurmayı, ağaçtaki miktarını tahmîn ederek, kuru hurma ile satmayı yasakladı. Ancak ariyye satışı yapanları bundan muaf tutarak onlara izn verdi. Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İbn İshâk " Beşîr bana bu hadisin benzerini rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Ariyye ya da Araya satışı: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.)
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Ebu Seleme, ona Velîd b. Kesîr, ona Harise oğullarının azatlısı Büşeyr b. Yesâr, ona da Râfi b. Hadîc ve Sehl ibn Ebu Hasme şöyle rivayet etmişlerdir: Rasulullah (sav) muzâbene satışını, yani yaş hurmayı, ağaçtaki miktarını tahmîn ederek, kuru hurma ile satmayı yasakladı. Ancak ariyye satışı yapanları bundan muaf tutarak onlara izn verdi. Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İbn İshâk " Beşîr bana bu hadisin benzerini rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Ariyye ya da Araya satışı: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.) Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn İshâk arasında inkıta vardır.
Bize Zekeriya b. Yahya, ona Ebu Seleme, ona Velîd b. Kesîr, ona Harise oğullarının azatlısı Büşeyr b. Yesâr, ona da Râfi b. Hadîc ve Sehl ibn Ebu Hasme şöyle rivayet etmişlerdir: Rasulullah (sav) muzâbene satışını, yani yaş hurmayı, ağaçtaki miktarını tahmîn ederek, kuru hurma ile satmayı yasakladı. Ancak ariyye satışı yapanları bundan muaf tutarak onlara izn verdi. Ebu Abdullah (el-Buhârî) der ki: İbn İshâk " Beşîr bana bu hadisin benzerini rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Râfi' bin Hadîc ile Sehl ibn Ebî Haşmete (R) şöyle tahdîs etmişlerdir: Rasûlullah (S) muzâbene'den, yaş hurmayı (ağacında ölçekle tahmîn ederek) kuru hurma ile satmaktan nehyetti. Bu nehiyden ariyye sâhiblerini müstesna tuttu. Çünkü Rasûlullah ariyye sahiplerine (bu suretle satışa) izin verdi Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: Muhammed ibn İshâk da: Bana Beşîr ibn Yesâr bu hadîsin benzerini tahdîs etti, demiştir. Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn İshâk arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Amr, ona da Ebu Bahterî şöyle rivayet etmiştir: Ben İbn Ömer'e (r.anhuma) hurma ağacının meyvesinde yapılacak selem akdini sordum. O da "yemeye elverişli hale gelinceye kadar hurmanın satışı ve basılmış gümüş paranın veresiye olarak peşin altınla satışı yasaklandı" dedi. İbn Abbâs'a da hurma ağacının meyvesinde yapılacak selem akdini sordum. O da "Hz. Peygamber (sav), meyvesi yenilecek veya sahibi yiyecek ve tartılacak hale gelinceye kadar hurmanın satışını yasakladı" dedi. Ben "tartılacak olan nedir, (ağaç üzerindeki hurma nasıl tartılır)" diye sordum. İbn Abbâs'ın yanında bulunan bir adam "korunacak (tahmin edilecek) hale gelinceye kadar" dedi.
Açıklama: Hadisteki kavramlar için bk. Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılması (müzâbene) İslâm hukukunda yasak olduğu halde bunun bir türü olan arâyâya zaruret dolayısıyla izin verilmiştir. İhtiyaç sahibi bazı kimseler Hz. Peygamber’e gelerek taze hurmaların olgunlaştığını, ancak paraları olmadığı için satın alamadıklarını, sadece ihtiyaç fazlası kuru hurmaları bulunduğunu yakınarak anlattılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber ellerindeki kuru hurma karşılığında tahminî bir ölçekle taze hurma satın alabileceklerini söyledi. https://islamansiklopedisi.org.tr/araya https://islamansiklopedisi.org.tr/muzabene
Açıklama: Hadisin başka bir tarikinde Rasulullah doğal afetler sonucu telef olan meyvelerin ücretinin müşteriye iade edilmesini emretti yer almakla birlikte söz konusu ifade istihbab anlamı taşıdığından dolayı tavsiye etti diye çevrilmiştir.