1049 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), şehirlinin, köylü adına satış yapmasını yasakladı ve şöyle buyurdu: "Hileli arttırma ile malın fiyatını yükselterek müşteri kızıştırmayın. Kimse kardeşinin (bitirmek üzere olduğu) satışı üzerine satış yapmasın. Yine kimse kardeşinin dünür gönderdiği bir kadına dünür göndermesin. Hiçbir kadın da yerine konmak için kardeşinin boşanmasını talep etmesin."
Açıklama: Şehirlinin köylü adına satış yapmasından maksat, pazara mal getiren, ancak piyasa durumunu bilmeyen köylüleri yolda karşılayıp mallarını ucuza almak, sonra da pazara götürüp pahalıya satmaktır. Burada üreticinin aldatılması söz konusu olduğundan haram görülmüştür. Müşteri kızıştırmaktan maksat da şudur: Satılan bir mala, alma niyeti bulunmadığı halde, sırf fiyat yükseltmek için başka birinin müşteri gibi davranmasıdır; bu da haramdır. Alıcı ile satıcı arasında akit tamamlanmak üzere iken, araya bir başka satıcının girerek müşteriye, o maldan daha iyisini ve kalitelisini daha ucuza verebileceğini söylemek suretiyle onu caydırmaya çalışması da haram görülmüştür. Birinin talip olduğu ve söz kestiği bir kadına, başka birinin araya girerek bu işi bozması ve ona talip olması da haramdır. Çünkü bu durum, insanlar arasında kavgalara ve düşmanlıklara sebep olmaktadır. Evli çiftlerin boşanmasını istemek hiç kimse için helal değildir, haramdır. Özellikle bir kadının kendisi evlenmek için başka bir kadının yuvasını yıkması, erkekten karısını boşayıp kendisini almasını istemesi de haramdır.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona Ebu Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kervanları pazara girmeden önce yolda karşılamayınız. Sizden bazısı diğerinin alışverişi arasına girip alışverişe kalkışmasın. Alıcıymış gibi araya girip fiyat yükselterek müşteri kandırmayınız. Şehirli kimse, köylünün malını onun namına cambazlık yaparak satamaz. Koyunları bol sütlü göstermeye çalışmayınız. (Çok gözüksün diye) sütü memesinde biriktirilmiş bir hayvanı satın alan kimse, hayvanı sağdıktan sonra iki görüş arasında tercih hakkına sahiptir. Dilerse hayvanı mülkiyetinde tutar; istemezse hayvanı bir sâ' hurma ile birlikte geri verir"
Bize Mekkî b. İbrahim, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir: "Kişi kardeşinin (bitmek üzere olan) satışını bozarak satış yapamaz. Alıcıları aldatmak (fiyatı yükseltmek) için müşteri kızıştırmayınız. Hiçbir şehirli, köylü adına satış yapamaz."
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ali b. Yezid, ona Kasım, ona da Ebu Ümâme Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayette bulunmuştur: Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ali b. Yezid, ona Kasım b. Abdurrahman - Abdurrahman mevla Abdurrahman-, ona da Ebu Ümâme (ra) Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayette bulunmuştur: "Şarkıcı cariyeleri satmayın, satın almayın, onlara şarkı söylemeyi öğretmeyin. Onlarla yapılan ticarette hayır yoktur; onların kazancı da haramdır." (Râvi der ki): Bu gibi konular hakkında "İnsanlar arasında öyleleri vardır ki bilgisizlik yüzünden başkalarını Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlence vesilesi kılmak için eğlendirici sözleri alıp kullanırlar; işte bunları alçaltıcı bir azap bekliyor." (Lokman, 31/6) ayeti indirilmiştir. [Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: Bu konuda Ömer b. Hattab tarafından da yapılan bir rivayet vardır.] [Ebu İsa (et-Tirmizî) der ki: Ebu Umâme'nin hadisini ancak bu rivayetle (senet vasıtasıyla) biliyoruz. Bazı ilim adamları Ali b. Yezid hakkında tenkitte bulunarak onun zayıf saydılar. Ali b. Yezid Şamlı bir ravidir.]
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rac, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle demiştir: Ensar, Hz. Peygamber'e “hurma bahçelerini bizimle (muhacir) kardeşlerimiz arasında bölüştür” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Hayır" dedi. Bunun üzerine Ensar, muhacirlere “bize işlerimizde yardımcı olun biz de hasatı sizinle paylaşalım” dedi. Muhacirler de “kabul ettik ve itaat ettik” dediler.
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zuray', ona Ma'mer, ona Zuhri, ona Saîd, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Şehirli köylü adına satış yapamaz. (Fiyatı artırmak için) müşteri kızıştırmayın. Kardeşinin (bitmek üzere olan) ticaretine (fazla vererek) kimse müdahale etmesin. Kimse kardeşinin talip olduğu birine (talebinden vazgeçmediği sürece) talip olmasın. Hiçbir kadın kendi kabını doldurmak (yerine geçmek) için kardeşinin boşanmasını istemesin."
Bize İsmail, ona Malik, ona Abdülhamid b. Süheyl, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Saîd el-Hudrî ve Ebu Hureyre (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), sahabeden bir kişiyi Hayber üzerine haraç memuru tayin etti. Sonra bu kişi Hayber'den cenîb (denilen en iyi cins) hurma ile geldi. Hz. peygamber (sav) ona "Hayber'in bütün hurmaları böyle mi?" diye sordu. O sahâbî "Hayır ey Allah'ın Rasulü, vallahi hepsi böyle değildir. Biz bir sa' iyi hurma karşılığında iki sa' (adi hurma), iki sa' karşılığında ise ile de üç sa' (adi hurma) alırız" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Böyle yapma, topladığın hurmayı para ile sat, sonra bu para ile cenîb (iyi) hurma al" buyurdu.