Giriş

Bize Ahmed b. Humeyd ve Haccac b. Şair, onlara Ebu Velid (Hişam b. Abdülmelik), -Abd b. Humeyd (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenî' lafznını kullanmıştır- ona İshak b. Said b. Amr b. Said b. As, ona da babası (Said b. Amr), babasının (Amr b. Said) şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Osman'ın yanındaydım. Abdest suyu istedi ve şöyle dedi: 'Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim: "Bir Müslüman farz bir namazın vakti geldiğinde abdestine, huşuuna ve rükûuna özen göstererek namaz kılarsa, büyük günah işlemediği müddetçe bu, kesinlikle onun geçmiş günahlarına kefaret olur. Bu durum her zaman için geçerlidir."


    Öneri Formu
1591 M000543 Müslim, Tahâre, 7

Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Muhammed b. Abdülmelik el-Emevî, (hadisin lafızları Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir), onlara Ebu Avâne, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttân b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eş'arî ile namaz kıldım. Namazdaki oturuşta, cemaatten bir adam 'Namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit olmuştur' dedi. Ebu Musa namazı bitirince, selam verip namazdan çıktı ve 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Sonra Ebu Musa 'Az önceki sözleri söyleyen hanginizdi?' diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, 'Ey Hıttân! Muhtemelen sen söyledin' dedi. Hıttân 'Ben söylemedim' dedi. Çünkü beni azarlamasından korktum. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp 'O kelimeleri ben söyledim, fakat bununla hayırdan başka bir şey de kastetmedim' dedi. Bunun üzerine Ebu Musa 'Namazlarınızda neler söylemeniz gerektiğini bilmiyor musunuz? Hz. Peygamber (sav) bize bir hutbe verdi ve bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı nasıl kılacağımızı da şu sözlerle öğretti' dedi: "Namaz kılacağınız zaman, saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam (Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn) (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna) değil) dediğinde, âmin deyin ki Allah (cc) size icabet etsin. İmam tekbir alıp rükûa gittiğinde, siz de tekbir alıp rükûa gidin. Zira İmam sizden önce rükûa gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu anlattıklarım aynen böyledir' buyurdu ve şunları ilave etti: İmam (Semiallahu limen hamideh) (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman, siz de (Allahümme rabbenâ leke'l-hamd) (Ey Allah'ım, Rabbimiz! Hamd senin içindir) deyin ki Allah sizi işitsin. Zira Allah Tebâreke ve Teâlâ Peygamber'inin dilinden 'Allah, hamdeden kulunu işitmiştir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) 'Bu da böyledir' buyurdu ve şöyle devam etti: Namazdaki oturuşa gelince, ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun (et-Tahiyyâtü et-tayyibâtü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasuluh) (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun, Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)"


    Öneri Formu
3080 M000904 Müslim, Salât, 62

Bize Muhammed b. İsa, ona Ebu Muavive, ona Hilal b. Meymun, ona Ata b. Yezid, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cemaatle namaz, 25 namaza eşit sayılır. (Kişi) o namazı çayırda kılıp rükusunu ve secdeleri tam yaparsa bu, 50 namaza eşit sayılır." [Ebu Davud şöyle demiştir: Abdülvâhid b. Ziyad, rivayetinde, "kişinin çayırda kıldığı namaz cemaatle kıldığı namazdan daha faziletlidir" (tüdâ'af) ifadesini zikredip hadisi sevk etmiştir.]


    Öneri Formu
5625 D000560 Ebu Davud, Salat, 48

Bize Müsedded, ona Abdulvaris b. Said, ona Hüseyin Muallim, ona Büdeyl b. Meysere, ona Ebu Cevzâ, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), namaza tekbirle, kıraate ise Fatiha suresi ile başlardı. Rükûa vardığında başını ne kaldırır ne de indirirdi; normal şekilde (dururdu). Başını rükûdan kaldırdığında dimdik ayakta durana dek secdeye varmazdı. Başını secdeden kaldırdığında ise iyice oturana kadar (tekrar) secdeye gitmezdi. Her iki rekâtta (oturunca) Tahiyyât duasını okurdu. Oturduğunda sol ayağını yayar, sağ ayağını da dikerdi. Topukları üzerine oturan) şeytanın oturuşundan ve (eller ile dirsekleri yayan) yırtıcı hayvanların yayılması (gibi secdede yayılmaktan) yasaklardı. Namazını da selam vermekle sonlandırırdı."


    Öneri Formu
6286 D000783 Ebu Davud, Salat, 121, 122

Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Aclân, ona da Ali b. Yahya, ona babası, ona da Bedir ashabından olan amcası şöyle rivayet etmiştir: "Adamın biri mescide geldi. Biz farkında değilken, Rasulullah (sav) da onu göz ucuyla denetliyor olduğu halde namaz kıldı. Adam namazını bitirince döndü ve Rasulullah'a (sav) selam verdi. Rasulullah (sav) adama 'Dön, namazını tekrar kıl. Çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Adam döndü, namazını kıldı, sonra tekrar dönüp Peygamber'e geldi. Rasulullah (sav) tekrar 'Dön namazını kıl. Çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Bu iş iki veya üç kere tekrarlandı. Sonuncuda adam 'Sana ikramda bulunan Allah'a yemin ederim ki elimden geldiği kadar eksiksiz kılmaya gayret ettim (kılabileceğim budur). Bana nasıl kılacağımı öğretir misin' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Namaz için kalktığında güzel bir şekilde abdest al. Sonra kıbleye yönel ve tekbir al. Gerekli olanı (sureleri) oku. Sonra rükûa git, rükûu tam yapmaya çalış. Sonra dimdik oluncaya kadar doğrul. Sonra secdeye git, secdeyi de tam yapmaya çalış. Sonra dimdik oturacak şekilde ka'de yap (otur). Sonra tekrar secdeye var ve secdeyi de tam yapmaya çalış. Sonra kıyama kalk ve ikinci rekâtı da hatta namazın bitinceye kadar tüm rekatları da böylece."


    Öneri Formu
25989 N001314 Nesai, Sehiv, 67

Bize İshak el-Ezrâk, ona Şerik, ona Ebu Hişam,ona Ebu Miclez şöyle rivayet etti: Ammâr (b. Yâsir) bize namaz kıldırdı ve namazı kısa tuttu. Cemaat bunu yadırgayınca “Rükû ve secdeleri tam yapmadım mı?” diye sordu. onlar da “Evet (yaptınız)” dediler Bunun üzerine Ammar “biliniz ki ben, rükû ve secdelerde, Rasulullah’ın (sav) yaptığı şu duayı yaptım” dedi: "Allah’ım! Gaybı bilmen ve mahlûkât üzerindeki kudretin hakkı için, hayatın benim için hayırlı olduğunu bildiğin sürece beni yaşat, ölüm benim için daha hayırlıysa canımı al. Gizlide de açıkta da Sana karşı haşyet (derin saygı) duymayı, öfkeliyken de hoşnutken de hak sözü söyleyebilmeyi, fakirlikte de zenginlikte de orta yolu tutmayı isterim. Zatını temaşa eyleme lezzetini ve Sana kavuşma arzusunu bana lütfet. Sıkıntıya sokan musibetten ve saptıran fitneden Sana sığınırım. Allah’ım! Bizi iman ziynetiyle süsle ve bizi doğru yol üzere olan kimselerden eyle!"


    Öneri Formu
66668 HM018515 İbn Hanbel, IV, 264


    Öneri Formu
7577 D000903 Ebu Davud, Salat, 155, 156


    Öneri Formu
22170 B006252 Buhari, İsti'zan, 18


    Öneri Formu
32625 B003291 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 11


    Öneri Formu
140832 BS004059 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, II, 506