352 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd, ona Atâ b. Sâib, ona babası (Sâib b. Mâlik), ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) zamanında güneş tutulmuştu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) namaza durdu. Kıyamı o kadar uzattı ki neredeyse rükûa gitmeyecekti. Sonra da hiç doğrulmayacakmış gibi uzun bir rükû yaptı. Daha sonra başını kaldırdı ve sanki secdeye gitmeyecekmiş gibi ayakta kaldı. Sonunda secdeye kapandı ve sanki başını kaldırmayacakmış gibi orada kaldı. Sonra secdeden doğruldu ve ikinci secdeye hiç gitmeyecekmiş gibi uzun bir süre oturdu. Ardından ikinci secdeyi yapıp, başını hiç kaldırmayacakmış gibi orada da kaldı. Sonra ikinci rekatta da böyle yaptı. Namazın son secdesinde de 'üf üf' diyerek derin nefes verdi ve 'Ey Rabbim! Sen, ben aralarında iken onlara azap etmeyeceğini vadetmemiş miydin? Onlar istiğfara devam ettikleri müddetçe kendilerine azap etmeyeceğini vadetmemiş miydin?' diye dua etti ve namazını bitirdi. Bu esnada güneş tutulması da bitmişti." [Sonra hadisin râvisi (Sâib b. Mâlik) rivayetin kalan kısmını da zikretti.]
Bize Muhammed b. Ubeydullah b. Abdülazîm, ona İbrahim b. Sebelân, ona Abbad b. Abbad el-Mühellebî, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) zamanında güneş tutuldu da kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Kıyamı uzun tuttu. Sonra rükûa gitti. Rükûu da uzun tuttu. Daha sonra rükûdan kalktı, ayakta uzun durdu, ama ilk kıyamdan daha kısa idi. Ardından rükûa gitti. Rükûu da uzun tuttu ama ilk rükudan daha kısa idi. Sonra secdeye vardı, ve uzunca secde yaptı, başını secdeden kaldırdı, sonra yine secdeye vardı. Secdeyi uzun tuttu ama, ilk secdeden daha kısa idi. Ardından kalktı ve böylece iki rekat namaz kıldı. Her iki rekatta da bunun benzerini yaptı. En sonunda benzer şekilde iki secde yapıp namazını bitirdi ve şöyle buyurdu: "Güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar birinin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmaz. Bunu gördüğünüzde Allah'ın (ac) zikrine ve namaza sığının."