15 Kayıt Bulundu.
Bana Yahya b. Kaza'a, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Ben, Ebu Talha el-Ensârî, Ebu Ubeyde b. Cerrâh ve Ubeyy b. Ka'b'a hurmadan yapılan fadîh şarabı servis ediyordum, tam bu sırada birisi geldi ve “içki haram kılınmıştır” dedi. Bunun üzerine Ebu Talha bana “ey Enes, kalk şu şarap küplerini kır” diye emretti. Bu emir üzerine ben de kalkıp bize ait olan "Mihrâs" denilen şarap küpünün dibine, kırılıncaya kadar vurdum.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Ebu İshâk, ona Sıla, ona da Huzeyfe şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) Necrân heyetine "Size elbette hakkıyla emin olan birisini göndereceğim" buyurdu. Bu esnada Sahabeden her biri kendisinin gönderilmesini arzu edip beklerken Hz. Peygamber (sav) Ebu Ubeyde'yi gönderdi.
Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suhayb, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir: Bize Fadîh olarak adlandırdığınız bu içki dışında başka haram yoktu. O gün ben ayakta Ebu Talha ile Falanca ve Filanca kişilere içki sunuyordum. O sırada hemen birisi geldi ve “haber size ulaştı mı?” dedi. Mecliste bulunanlar “ne haberi?” diye sordular. O da “içki haram kılındı” dedi. Meclistekiler bana “ey Enes, şarap testilerini dök” diye emrettiler. Enes der ki: Bir adamın sözü üzerine mecliste bulunanlar şarabın nasıl ve ne zaman haram kılındığını araştırıp soruşturmadılar bile. Adamın haberinden sonra bir daha dönüp şarap içmediler.
Bize Muhammed ziyadesi ile birlikte Ebu Numan'ndan (T); Bize Ebu Numan, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes (ra.) şöyle rivayet etmiştir: "Fadîh" denilen şu hurma şarâbının döküldüğü gün ben Ebu Talha'nın evinde insanlara içki dağıtmaktaydım. O sırada şarabın haram kılındığı (hükmü) indi ve Hz. Peygamber (sav) emretti, bir münadi bu hükmü Müminlere ilan etti. Sesi duyan Ebu Talha “dışarı çık da bak, nedir bu?” dedi. Ben de çıktım, sonra dönüp içeri girdim ve “bir münadi 'haberiniz olsun, içki haram kılınmıştır' diye duyuru yapıyor” dedim. Bunun üzerine Ebu Talha hemen bana “git, onları dök” dedi. Enes der ki: Bu emir üzerine Medine sokaklarında şarap akmıştı. O gün onların şarabı fadîh denilen bir içki idi. Sonra halktan bazıları “bir kısım insanlar içtikleri bu şarap karınlarında olduğu halde öldürüldüler” dediler. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah "İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlara, günahlardan sakındıkları ve imanlarını koruyup iyi işler yapmayı sürdürdükleri, sakınmaya devam edip imanlarına bağlı kaldıkları, hem günahlardan sakınıp hem en iyiyi yapmaya çalıştıkları takdirde daha önce yiyip içtiklerinden ötürü bir günah yoktur." (Mâide, 5/93) ayetini indirdi.