Öneri Formu
Hadis Id, No:
14881, T002570
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو سَعِيدٍ الأَشَجُّ حَدَّثَنَا عُقْبَةُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ « يَحْسِرُ عَنْ جَبَلٍ مِنْ ذَهَبٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Saîd el-Eşec, ona Ukbe b. Hâlid, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A’rec, ona da Ebu Hureyre Nebi’den (sav) aynısını rivayet etmekle birlikte ancak o, bu rivayette: “Altından bir dağın üzerinden çekilecektir” demiştir.
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 26, 4/699
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Kıyamet, alametleri
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ أَبَا إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىَّ كَانَ يَقُولُ قَالَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ وَاللَّهِ إِنِّى لأَعْلَمُ النَّاسِ بِكُلِّ فِتْنَةٍ هِىَ كَائِنَةٌ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَ السَّاعَةِ وَمَا بِى إِلاَّ أَنْ يَكُونَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسَرَّ إِلَىَّ فِى ذَلِكَ شَيْئًا لَمْ يُحَدِّثْهُ غَيْرِى وَلَكِنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَهُوَ يُحَدِّثُ مَجْلِسًا أَنَا فِيهِ عَنِ الْفِتَنِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَعُدُّ الْفِتَنَ « مِنْهُنَّ ثَلاَثٌ لاَ يَكَدْنَ يَذَرْنَ شَيْئًا وَمِنْهُنَّ فِتَنٌ كَرِيَاحِ الصَّيْفِ مِنْهَا صِغَارٌ وَمِنْهَا كِبَارٌ » . قَالَ حُذَيْفَةُ فَذَهَبَ أُولَئِكَ الرَّهْطُ كُلُّهُمْ غَيْرِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15390, M007262
Hadis:
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ أَبَا إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىَّ كَانَ يَقُولُ قَالَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ وَاللَّهِ إِنِّى لأَعْلَمُ النَّاسِ بِكُلِّ فِتْنَةٍ هِىَ كَائِنَةٌ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَ السَّاعَةِ وَمَا بِى إِلاَّ أَنْ يَكُونَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسَرَّ إِلَىَّ فِى ذَلِكَ شَيْئًا لَمْ يُحَدِّثْهُ غَيْرِى وَلَكِنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَهُوَ يُحَدِّثُ مَجْلِسًا أَنَا فِيهِ عَنِ الْفِتَنِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَعُدُّ الْفِتَنَ « مِنْهُنَّ ثَلاَثٌ لاَ يَكَدْنَ يَذَرْنَ شَيْئًا وَمِنْهُنَّ فِتَنٌ كَرِيَاحِ الصَّيْفِ مِنْهَا صِغَارٌ وَمِنْهَا كِبَارٌ » . قَالَ حُذَيْفَةُ فَذَهَبَ أُولَئِكَ الرَّهْطُ كُلُّهُمْ غَيْرِى .
Tercemesi:
Bana Harmele b. Yahya et-Tucibî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb’ın rivayet ettiğine göre Ebu İdris el-Havlânî şöyle derdi: Huzeyfe b. el-Yemân dedi ki: Allah’a yemin ederim ki benimle (bu vakitten itibaren) kıyamete kadar meydana gelecek her bir fitneyi, insanlar arasında en iyi bilen benim. Bunları söylemekten beni alıkoyan tek husus ise Rasulullah’ın (sav) bu hususta başkasına söylemediği bir şeyi gizlice bana söylemesidir. Ama Rasulullah (sav) benim de içinde bulunduğum bir mecliste fitnelerden söz ettiğinde fitneleri sayarken şöyle buyurdu: “Bunların arasında üç tanesi vardır ki hemen hemen hiçbir şeyi bırakmaz. Bunların arasında yaz rüzgârları gibi olan fitneler de vardır, kimileri küçüktür, kimileri büyüktür.”
Huzeyfe dedi ki: O mecliste bulunanların hepsi –benden başka- geçip gittiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7262, /1183
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15397, M007263
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا وَقَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَامَ فِينَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقَامًا مَا تَرَكَ شَيْئًا يَكُونُ فِى مَقَامِهِ ذَلِكَ إِلَى قِيَامِ السَّاعَةِ إِلاَّ حَدَّثَ بِهِ حَفِظَهُ مَنْ حَفِظَهُ وَنَسِيَهُ مَنْ نَسِيَهُ قَدْ عَلِمَهُ أَصْحَابِى هَؤُلاَءِ وَإِنَّهُ لَيَكُونُ مِنْهُ الشَّىْءُ قَدْ نَسِيتُهُ فَأَرَاهُ فَأَذْكُرُهُ كَمَا يَذْكُرُ الرَّجُلُ وَجْهَ الرَّجُلِ إِذَا غَابَ عَنْهُ ثُمَّ إِذَا رَآهُ عَرَفَهُ .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim rivayet etti, Osman: “Haddesenâ: Rivayet etti” dedi, İshak da: “Ahberenâ: Bize haber verdi” dedi, onlara Cerir, ona el-A’meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) aramızda hutbe vermek üzere kalktı ve o kalktığı yerde kıyametin kopacağı zamana kadar olacak ne varsa mutlaka hiçbir şeyi ihmal etmeksizin zikretti. Onları belleyen belledi, unutan unuttu, bunları benim arkadaşlarım bilir. Bazen unuttuğum bir şey olabilir. Ben onu gördüğüm zaman onu hatırlayıveririm, tıpkı bir kimsenin bir süre görmediği bir adamı, daha sonra onu gördüğünde yüzünü hatırlaması ve onu tanıması gibi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7263, /1183
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ - رضى الله عنهما - قَالَ أَشْرَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى أُطُمٍ مِنْ آطَامِ الْمَدِينَةِ ثُمَّ قَالَ « هَلْ تَرَوْنَ مَا أَرَى إِنِّى أَرَى مَوَاقِعَ الْفِتَنِ خِلاَلَ بُيُوتِكُمْ كَمَوَاقِعِ الْقَطْرِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18351, B002467
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ - رضى الله عنهما - قَالَ أَشْرَفَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى أُطُمٍ مِنْ آطَامِ الْمَدِينَةِ ثُمَّ قَالَ « هَلْ تَرَوْنَ مَا أَرَى إِنِّى أَرَى مَوَاقِعَ الْفِتَنِ خِلاَلَ بُيُوتِكُمْ كَمَوَاقِعِ الْقَطْرِ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona İbn Uyeyne, ona ez-Zührî, ona da Üsâme b. Zeyd’in (ra) şöyle dediğini rivayet eti: Nebi (sav) bir kere Medine’nin yüksek evleri üstünden bir baktı sonra da: “Sizler benim görmekte olduğum şeyleri görüyor musunuz? Gerçek şu ki ben evlerinizin arasında fitnelerinizin düştüğü yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerler gibi (gözümle) görüyorum.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Mezâlim 25, 1/681
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Bilgi, gayb olan konular ve muğayyebatı hamse
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30395, İM003958
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدَةَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كَيْفَ أَنْتَ يَا أَبَا ذَرٍّ وَمَوْتًا يُصِيبُ النَّاسَ حَتَّى يُقَوَّمَ الْبَيْتُ بِالْوَصِيفِ » . يَعْنِى الْقَبْرَ قُلْتُ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ - أَوْ قَالَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - قَالَ « تَصَبَّرْ » . قَالَ « كَيْفَ أَنْتَ وَجُوعًا يُصِيبُ النَّاسَ حَتَّى تَأْتِىَ مَسْجِدَكَ فَلاَ تَسْتَطِيعَ أَنْ تَرْجِعَ إِلَى فِرَاشِكَ وَلاَ تَسْتَطِيعَ أَنْ تَقُومَ مِنْ فِرَاشِكَ إِلَى مَسْجِدِكَ » . قَالَ قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - أَوْ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ - قَالَ « عَلَيْكَ بِالْعِفَّةِ » . ثُمَّ قَالَ « كَيْفَ أَنْتَ وَقَتْلاً يُصِيبُ النَّاسَ حَتَّى تُغْرَقَ حِجَارَةُ الزَّيْتِ بِالدَّمِ » . قُلْتُ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ . قَالَ « الْحَقْ بِمَنْ أَنْتَ مِنْهُ » . قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ آخُذُ بِسَيْفِى فَأَضْرِبَ بِهِ مَنْ فَعَلَ ذَلِكَ قَالَ « شَارَكْتَ الْقَوْمَ إِذًا وَلَكِنِ ادْخُلْ بَيْتَكَ » . قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَإِنْ دُخِلَ بَيْتِى قَالَ « إِنْ خَشِيتَ أَنْ يَبْهَرَكَ شُعَاعُ السَّيْفِ فَأَلْقِ طَرَفَ رِدَائِكَ عَلَى وَجْهِكَ فَيَبُوءَ بِإِثْمِهِ وَإِثْمِكَ فَيَكُونَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abde, ona Hammâd b. Zeyd, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona el-Muşa’as b. Tarif, ona Abdullah b. es-Sâmit, ona da Ebu Zer’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Ey Ebu Zer, evin (kabrin) bir köle değerine kadar yükseleceği şekilde, insanların pek çok ölüm musibetiyle karşılaşacağı vakit, halin nasıl olacak?” buyurdu. Bununla (ev ile) kabri kastetmektedir. Ben: Allah ve Rasulü benim için neyi seçerse o dedim –ya da: Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dedi.- Rasulullah (sav): “Sabretmeye çalış” buyurdu. Sonra: “İnsanların bir açlık musibeti ile karşılaşacakları vakit halin ne olacak? Öyle ki mescidine gideceksin yatağına geri dönemeyeceksin. Yatağından da kalkıp mescidine gidemeyeceksin” buyurdu. (Ebu Zer) dedi ki: Ben: Allah ve Rasulü daha iyi bilir –ya da: Allah ve Rasulü benim için neyi seçerse o, dedim.- Allah Rasulü: “(Böyle bir zamanda) iffetli olmaya çalış” buyurdu. Daha sonra: “Hicaretü’z-Zeyt (denilen Medine’deki kara taşlık)’in kan altında gömülecek kadar insanların öldürülme musibeti ile karşı karşıya kalacakları vakit halin ne olacak?” buyurdu. Ben: Allah’ın ve Rasulü’nün benim için seçtiği ne ise o olsun, dedim. Allah Rasulü: “Kendilerine mensup olduğun kabilenin yanına git” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü, kılıcımı alıp da onunla bu işi yapanları vurmayayım mı, dedim. O: “O takdirde sen de onlara ortak olmuş olursun ama (onun yerine) evine gir” buyurdu. Ben: Ey Allah’ın Rasulü ya (ben evimde iken) evime girilirse? dedim. O: “(Girenin) kılıcının parıltısının gözlerini kamaştıracağından korkarsan, elbisenin bir ucu ile yüzünü kapat, o takdirde, o hem kendisinin, hem senin günahını yüklenmiş olarak cehennemliklerden olacaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 10, /637
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Müşa'as b. Tarîf el-Horasanî (Müşa'as b. Tarîf)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ahmed b. Abde ed-Dabbî (Ahmed b. Abde b. Musa)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31163, İM004020
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا مَعْنُ بْنُ عِيسَى عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ صَالِحٍ عَنْ حَاتِمِ بْنِ حُرَيْثٍ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَبِى مَرْيَمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ غَنْمٍ الأَشْعَرِىِّ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَيَشْرَبَنَّ نَاسٌ مِنْ أُمَّتِى الْخَمْرَ يُسَمُّونَهَا بِغَيْرِ اسْمِهَا يُعْزَفُ عَلَى رُءُوسِهِمْ بِالْمَعَازِفِ وَالْمُغَنِّيَاتِ يَخْسِفُ اللَّهُ بِهِمُ الأَرْضَ وَيَجْعَلُ مِنْهُمُ الْقِرَدَةَ وَالْخَنَازِيرَ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Saîd, ona Ma’n b. İsa, ona Muâviye b. Sâlih, ona Hâtim b. Hureys, ona Mâlik b. Ebu Meryem, ona Abdurrahman b. Ğanm el-Eş’arî, ona Ebu Mâlik el-Eş’arî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “And olsun, ümmetimden bir takım kimseler içki içecekler ve ona kendi isminden başka bir isim vereceklerdir. Başlarının uçlarında çalgılar çalınacak, şarkıcı kadınlar da (şarkı, türkü) söyleyeceklerdir. Allah onları yerin dibine geçirecek, onları maymunlara ve domuzlara dönüştürecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 22, /649
Senetler:
1. Ebu Malik el-Eşarî (Ka'b b. Asım)
2. Abdurrahman b. Ğanm el-Eşari (Abdurrahman b. Ğanm)
3. İbn Ebu Meryem Malik b. Ebu Meryem el-Hakemi (Malik b. Ebu Meryem)
4. Hatim b. Hureys el-Hımsî (Hatim b. Hureys)
5. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
6. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
7. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Helak, Günah, günahların çoğalması helak sebebidir
İçki, haramlığı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33410, İM004084
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى وَأَحْمَدُ بْنُ يُوسُفَ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَقْتَتِلُ عِنْدَ كَنْزِكُمْ ثَلاَثَةٌ كُلُّهُمُ ابْنُ خَلِيفَةٍ ثُمَّ لاَ يَصِيرُ إِلَى وَاحِدٍ مِنْهُمْ ثُمَّ تَطْلُعُ الرَّايَاتُ السُّودُ مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ فَيَقْتُلُونَكُمْ قَتْلاً لَمْ يُقْتَلْهُ قَوْمٌ » . ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئًا لاَ أَحْفَظُهُ فَقَالَ « فَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَبَايِعُوهُ وَلَوْ حَبْوًا عَلَى الثَّلْجِ فَإِنَّهُ خَلِيفَةُ اللَّهِ الْمَهْدِىُّ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya ve Ahmed b. Yusuf, onlara Abdürrezzak, ona Süfyan es-Sevrî, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ er-Rahabî, ona da Sevbân’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizin hazinenizin yakınında üç kişi kavga edecek, hepsi de bir halifenin oğludur. Sonra da (mülk) onlardan birisinin eline geçmeyecek. Daha sonra doğu tarafından siyah sancaklar çıkacak, sizleri hiçbir kavmin öldürmediği şekilde öldürecekler.” Sonra (şu an için), iyice hafızamda tutamadığım bir şey söz konusu etti ve: “Onu görecek olursanız, yüzüstü emekleyerek dahi olsa ona bey’at ediniz. Çünkü o, Allah’ın halifesi Mehdi’dir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 34, /664
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Kıyamet, alametleri, mehdinin gelişi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33415, İM004089
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ حَسَّانَ بْنِ عَطِيَّةَ قَالَ مَالَ مَكْحُولٌ وَابْنُ أَبِى زَكَرِيَّا إِلَى خَالِدِ بْنِ مَعْدَانَ وَمِلْتُ مَعَهُمَا فَحَدَّثَنَا عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ قَالَ قَالَ لِى جُبَيْرٌ انْطَلِقْ بِنَا إِلَى ذِى مِخْمَرٍ - وَكَانَ رَجُلاً مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم - فَانْطَلَقْتُ مَعَهُمَا فَسَأَلَهُ عَنِ الْهُدْنَةِ فَقَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « سَتُصَالِحُكُمُ الرُّومُ صُلْحًا آمِنًا ثُمَّ تَغْزُونَ أَنْتُمْ وَهُمْ عَدُوًّا فَتَنْتَصِرُونَ وَتَغْنَمُونَ وَتَسْلَمُونَ ثُمَّ تَنْصَرِفُونَ حَتَّى تَنْزِلُوا بِمَرْجٍ ذِى تُلُولٍ فَيَرْفَعُ رَجُلٌ مِنْ أَهْلِ الصَّلِيبِ الصَّلِيبَ فَيَقُولُ غَلَبَ الصَّلِيبُ . فَيَغْضَبُ رَجُلٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَيَقُومُ إِلَيْهِ فَيَدُقُّهُ فَعِنْدَ ذَلِكَ تَغْدِرُ الرُّومُ وَيَجْتَمِعُونَ لِلْمَلْحَمَةِ » .
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ حَسَّانَ بْنِ عَطِيَّةَ بِإِسْنَادِهِ نَحْوَهُ وَزَادَ فِيهِ فَيَجْتَمِعُونَ لِلْمَلْحَمَةِ فَيَأْتُونَ حِينَئِذٍ تَحْتَ ثَمَانِينَ غَايَةٍ تَحْتَ كُلِّ غَايَةٍ اثْنَا عَشَرَ أَلْفًا .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona İsa b. Yunus, ona el-Evzaî, ona Hassan b. Atiyye’nin şöyle dediğini rivayet etti: Mekhûl ve İbn Ebu Zekeriya, Hâlid b. Ma’dân’ın yanına gitti. Ben de onlarla birlikte gitmiştim. Hâlid bize Cübeyr b. Nufeyr’den rivayet naklederek dedi ki: Câbir bana: Haydi, seninle Zû Mihmer’in yanına gidelim –bu kişi Nebi’nin (sav) ashabından birisi idi-, ben de onlarla birlikte gittim, ona barış antlaşması hakkında soru sordu. O dedi ki: Ben Nebi’yi (sav) şöyle buyururken dinledim: “Rumlar, sizlerle güvenli bir barış antlaşması yapacaklardır, sonra sizlerle onlar, bir düşman ile savaşacaksınız, siz zafer kazanacak, ganimetler alacak ve esenlik bulacaksınız, sonra geri döneceksiniz, tepeleri bulunan, merası bol bir yere ineceksiniz. Bu sırada haçlılardan bir adam haçı kaldırarak, haç galip geldi diyecek, Müslümanlardan bir adam buna öfkelenip, kalkıp onu ezecektir, işte o vakit, Rumlar antlaşmayı bozacak ve savaşmak için bir araya gelip toplanacaklardır.”
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona el-Velid b. Müslim, ona el-Evzaî, ona Hasan b. Atiyye isnadıyla hadisi buna yakın olarak rivayet etmiş olmakla birlikte şu ibareleri de fazladan zikretmiştir: “Böylelikle onlar savaş için bir araya gelip toplanacaklar. O vakit her birinin altında on iki bin kişinin bulunacağı seksen sancak altında geleceklerdir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 35, /664
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33417, İM004091
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ زَائِدَةَ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ عَنْ نَافِعِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « سَتُقَاتِلُونَ جَزِيرَةَ الْعَرَبِ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تُقَاتِلُونَ الرُّومَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تُقَاتِلُونَ الدَّجَّالَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ » . قَالَ جَابِرٌ فَمَا يَخْرُجُ الدَّجَّالُ حَتَّى تُفْتَحَ الرُّومُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona el-Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Câbir b. Semura, ona Nâfi’ b. Utbe b. Ebu Vakkas, o da Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Arap yarım adası ile savaşacaksınız. Allah onu size fethetmeyi nasip edecektir, sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah size, onlara karşı da fetih nasip edecektir, sonra Deccâl ile savaşacaksınız, Allah size ona karşı da fetih nasip edecektir.” Câbir dedi ki: Buna göre Allah Rumlara karşı fetih vermedikçe Deccâl de çıkmayacaktır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 35, /665
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
33420, İM004094
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا أَبُو يَعْقُوبَ الْحُنَيْنِىُّ عَنْ كَثِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَكُونَ أَدْنَى مَسَالِحِ الْمُسْلِمِينَ بِبَوْلاَءَ » . ثُمَّ قَالَ صلى الله عليه وسلم « يَا عَلِىُّ يَا عَلِىُّ يَا عَلِىُّ » . قَالَ بِأَبِى وَأُمِّى . قَالَ « إِنَّكُمْ سَتُقَاتِلُونَ بَنِى الأَصْفَرِ وَيُقَاتِلُهُمُ الَّذِينَ مِنْ بَعْدِكُمْ حَتَّى تَخْرُجَ إِلَيْهِمْ رُوقَةُ الإِسْلاَمِ أَهْلُ الْحِجَازِ الَّذِينَ لاَ يَخَافُونَ فِى اللَّهِ لَوْمَةَ لاَئِمٍ فَيَفْتَتِحُونَ الْقُسْطُنْطِينِيَّةَ بِالتَّسْبِيحِ وَالتَّكْبِيرِ فَيُصِيبُونَ غَنَائِمَ لَمْ يُصِيبُوا مِثْلَهَا حَتَّى يَقْتَسِمُوا بِالأَتْرِسَةِ وَيَأْتِى آتٍ فَيَقُولُ إِنَّ الْمَسِيحَ قَدْ خَرَجَ فِى بِلاَدِكُمْ أَلاَ وَهِىَ كِذْبَةٌ فَالآخِذُ نَادِمٌ وَالتَّارِكُ نَادِمٌ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Meymun er-Rakkî, ona Ebu Yakub el-Huneynî, ona Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf, ona babası, ona da dedesinin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav): “Müslümanların silahlarını koydukları en yakın yer Bevla denilen yer olmadıkça kıyamet kopmaz” buyurdu. Sonra Efendimiz (sav): “Ey Ali, Ey Ali, Ey Ali” diye seslendi. Ali: Babam, anam sana feda olsun, dedi. Allah Rasulü şöyle devam etti: “Sizler Asfar oğulları (sarı oğulları) ile savaşacaksınız, sizden sonrakiler de onlarla savaşacaklar. Sonunda, Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan, seçkin Müslümanlar olan Hicaz halkı, onların karşısına çıkacak ve bunlar tesbihlerle tekbirlerle Kostantiniyye’yi fethedecekler. Daha önce görmedikleri ganimetler elde edecekler, öyle ki, o ganimetleri kalkanla ölçerek paylaştıracaklar. Derken birisi gelecek, ülkenizde Mesih çıktı, deyiverecek. Şunu bilin ki, o bir yalandır. Artık onu (o haberi kabul edip) alan da pişmandır, terk eden, inanmayan da pişmandır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Fiten 35, /665
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Kıyamet, alametleri, Kostantıniye'nin fethi