583 Kayıt Bulundu.
Bize Ka'neb, ona Mâlik b. Ala b. Abdurrahman, ona Ebu Sâib mevlâ Hişam b. Zühre, ona da Ebu Hüreyre'den (ra) Rasulullah'ın (sav), "Her kim namaz kılar da onda Fatiha okumazsa, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, o namaz eksiktir, tamam değildir'" buyurduğunu rivayet etmiştir. (Ravi Ebu Sâib) dedi ki: Ben de, Ey Ebu Hüreyre'ye 'bazen imamın arkasında bulunuyorum (o zaman da okuyacak mıyım)?' dedim. Ebu Hureyre, kolumu dürttü ve dedi ki: 'Ey Fârisî (o zaman) onu içinden oku. Çünkü ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim: "Allah Teala buyurdu ki; ben namazı (yani Fâtiha'yı) kendimle kulum arasında ikiye böldüm. Yarısı benim yarısı da kulumundur. Kuluma istediği verilecektir." Rasulullah (sav) devamla dedi ki: "(Fâtiha'yı) okuyunuz. (Çünkü) kul 'hamd alemlerin rabbine mahsustur' dediği zaman, Allah (cc), 'kulum bana hamd etti' der. Kul, 'Rahman ve rahim' dediğinde, Allah (cc); 'kulum beni övdü' der. 'Din gününün sahibi' dediğinde 'kulum beni yüceltti' der. Kulum 'ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz' dediğinde Allah (cc), 'bu kulumla benim aramdadır'; kulumun dilediği şey ona verilecektir' buyurur. Kul 'bizi sırat-ı müstakime, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayan ve sapıtanların yoluna değil' dediği zaman da 'işte bunlar da kulumundur. Kulumun dilediği onundur' buyurur."
Açıklama: Hidac kelimesi develerin düşük doğumu için kullanılmakta, eksikliğiad ifade etmektedir. Burada eksikliğe yapılan vurgunun gücünü göstermek için kullanılmıştır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Azib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile yatsı namazını kıldım, namazda Tin Suresi'ni okudu.
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Adiy, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav) bir yolculukta, yatsı namazının iki rekatından birinde "Ve't-tîni ve'z-zeytûn" (Tin) suresini okudu."
Bize Hallâd b. Yahya, ona Misar, ona Adiy b. Sabit, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir: Peygamber'den (sav) yatsı namazında "Ve't-tîni ve'z-zeytûn" (Tin) suresini okurken dinledim. O'ndan daha güzel sesli veya O'ndan daha güzel okuyuşlu hiçbir kimseyi dinlemedim."
Bize Kuteybe b. Said ve İbn Serh, o ikisine de Süfyan b. Uyeyne, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Mahmud b. Rabi', ona da Ubade b. Samit (ra), Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Fatiha ve (ona) ek olarak (bir miktar Kuran) okumayan kimsenin namazı makbul olmaz." [(Ravi) Süfyan (b. Uyeyne) dedi ki: (Fatiha'ya ek olarak bir miktar da Kur'an okumak) yalnız başına namaz kılan içindir.]
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Mekhul, ona Mahmud b. Rabi', ona da Ubade b. Samit rivayet etmiştir: Biz sabah namazında Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kılıyorduk. Rasulullah (sav) Kur'ân okudu. Fakat Kur'ân okurken sürdürmek ona ağır gelmeye başladı. (Namazı) bitirince; "Her halde imamınızın arkasında siz de okuyorsunuz" buyurdu. Biz de: 'Evet, Ey Allah'ın Rasulü, biz de okuyoruz' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "(Böyle) yapmayın, sadece Fatiha'yı okuyun. Zira Fatihayı okumayan kimsenin namazı makbul değildir."
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Yahya b. Said, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Âzib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) ile birlikte yatsı namazını kılmıştım o namazda Tîn suresini okumuştu.
Bize İsmail b. Mesud, ona Yezid b. Zürey, ona Şube, ona Adî b. Sabit, ona da Bera b. Âzib şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir yolculukta, yatsı namazının ilk rekatında Tîn suresini okudu.
Bize Abdullah b. Muhammed ez-Zührî, ona Süfyan, ona İsmail b. Ümeyye, ona bir bedevi, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri, Tîn suresini okuduğu zaman “Allah, hükmedenlerin en iyisi değil midir?” ayetine geldiğinde “evet, ben de buna şahitlik edenlerdenim” desin. Kıyamet suresini okuduğu zaman “şimdi, bunları yapan Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?” ayetine geldiğinde “elbette (yeter)” desin. Mürselât suresini okuduğu zaman da “bundan sonra hangi söze inanacaklar” ayetine geldiğinde “Allah'a iman ettik” desin." İsmail der ki: Acaba hatalı rivayet etmiş midir düşüncesiyle ben tekrar bedevi adamın yanına gidip ona hadisi okudum, bedevi bana “ey kardeşimin oğlu, benim onu ezberleyemediğimi mi zannediyorsun? Ben 60 kez hac yaptım. Her bir haccımda üzerinde hac yaptığım deveyi bilirim” dedi.