207 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Ahmed b. Abdan, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffar, ona Osman b. Ömer ed-Dabbî, ona Müsedded, ona Ebu'l-Ahvas, ona Eş'as b. Süleym, ona da Muaviye b. Suveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Hasta ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı], mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi emretti. Altın yüzükleri, gümüş kapları (kullanmayı), elbisenin üzerine giyilen (şal, pelerin vb.) ipek üstlüğü, ipek şeritli pamuk kumaşı, kalın atlası (elbise olarak), atlası ve ipeği (biz erkeklere) yasakladı." [Buhari bu hadisi, Sahih'inde 'Ebu'r-Rebî, ona da Ebu'l-Ahvas' tarikiyle rivayet etti. Müslim ise, bu hadisi Eş'as'tan farklı vecihlerle (tariklerle, farklı raviler vasıtasıyla) rivayet etmiştir.]
Açıklama: Rivayette geçen yasaklı kıyafetleri ifade eden kelimelerin anlamları şu şekildedir: الْمَيَاثِرِ (el-Meyasir): el-Mîysire kelimesinin çoğuludur. Elbisenin üstüne giyilen şal, pelerin vb. üstlük anlamına gelmektedir. At, deve vb. binek hayvanların eyeri yahut palanı üzerine konulan mindere de denir. Hz. Peygamber (kibir alameti taşıdığı için) bu pelerinin kırmızı olanını yasaklamıştır. الْقَسِّيَّةِ (el-Kasiyye): Üzerinde kalın dalgalı, şeritli ipek bulunan, Mısır yapımı ipek karışımı pamuk bir kumaştır. الإِسْتَبْرَقِ (el-İstebrak): Sırma ile dokunmuş iyi cins kalın ipek anlamına gelir. Dîbâc denilen ipekli kumaşın kalın ve kaba olanı; kalın atlas anlamına gelir وَالدِّيبَاج (ed-Dîbâc): Altın veya gümüşle karışık olarak dokunmuş ipekli ve renkli birçok çeşidi bulunan kumaş; sırmalı ipek kumaş anlamına gelir. Atlas, atlasa veya canfese de denir. İpek kumaşlar içinde en değerlisi ve en güzeli olarak kabul edilir. وَالْحَرِيرِ (el-Harîr) Halis ipek demektir.
Bize Vekî, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Ebu İsa el-Üsvârî, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hastaları ziyaret ediniz ve cenaze törenlerine katılınız. Bu size ahireti hatırlatır."
Bize Hafız Muhammed b. Abdullah , ona Ebu Sehl Ahmed b. Muhammed b. Abdullah b. Ziyad el-Kattan Bağdat'ta, ona Muhammed b. Cehm es-Simmerî, ona Cafer b. Avn, ona Ebu İshak Süleyman eş-Şeybanî, ona Eş'as b. Ebu Şa'sa, ona da Muaviye b. Suveyd, Bera b. Azib'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. (Rasulullah (sav) bize) Hasta ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, selamı yaymayı, davet edene (çağırdığı yere) gitmeyi, aksırana rahmet dilemeyi ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' demeyi), mazluma yardım etmeyi ve yemini yerine getirmeyi [birisi 'yemin ederim ki, sen bunu yapacaksın/yapmalısın' dediğinde sırf onun yeminini boşa çıkarmamak için o işi yapmayı] emretti. Gümüş kaplardan (bir şey) içmeyi, nitekim dünyada gümüş kaptan bir şey içen ahirette onlardan bir şey içemeyecektir, altın yüzük takmayı, binek hayvanlarının (eyer ve palanlarının üzerindeki) ipek minderlerine oturmayı, ipek şeritli pamuk kumaştan, ipekten, atlastan ve kalın atlastan yapılan elbiseleri giymeyi de bize yasakladı."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Zi'b, ona Sa'd b. Ebu Said el-Makburî, ona baba (Keysan b. Ebu Saîd) ona da Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur. (T)Bana Ahmed b. Şebîb b. Said, ona babası, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bir cenazeye katılır ve cenaze namazını kılarsa ona bir kırat ağırlığınca sevap vardır. Kim de bir cenazeye katılır, (cenaze namazını kılar) ve defnedilinceye kadar cenazede bulunursa ona iki kırat ağırlığınca sevap vardır." Hz. Peygamber'e (sav) 'İki kırat ne kadardır?' diye sorulunca Hz. Peygamber (sav) "İki büyük dağ kadardır." şeklinde cevap vermiştir.