Giriş


Açıklama: Hadis oldukça zayıftır. Bu hadis hakkında Ebu Cafer et-Taberi şu yorumu yapmıştır: "Ebu Ümame hadisi, dini konularda delil olamayacak bir haberdir. Çünkü senedi vahi, ravileri zayıftır. ... "Ayrıca isnadında ravilerden kaynaklanan ızdırap (çelişki) vardır" (Taberi, Tehzibü'l-asar, II, 564).. İsnad ferd-i mutlaktır (garip). hadis izdırabdan dolayı zayıftır. İsnadda yer alan ve ismi bilinmeyen Ebu Merzuk hakkında (bir başka isnadda hocası konumundaki Ebu Galib ile birlikte) "Güvenilir ravilerin hadislerine aykırı hadis naklederken sika ravilerce desteklenmeyip ferd kaldıkları için hadisleri delil olmaz" (İbn Hibban, Mecruhin, III, 159), "Zayıftır (leyyin" ve "İsmi bilinmemektedir" (İbn Hacer, Takribü't-Tehzib, s. 672) denilmiştir. Ravilerden Ebü'l-Adebbes'in adı Tübey' b. Süleyman'dır. (İbn Ebi Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, II, 447). "Tanınmayan bir ravi" olarak nitelenmiştir (Zehebi, el-Muğni fi'd-duafa, s. 118). Ebu'l-Adebbes Meni b. Süleyman el-Esedi olduğu da söylenmiştir (İbn Hibban, Sikat, VI, 177). Kaynaklarda ilk görüş daha fazla yer almaktadır.

    Öneri Formu
71175 HM022534 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 515.


Açıklama: Hadis oldukça zayıftır. İsnad, ferd-i mutlaktır (garip). İsnadda ismi verilmeyen kişiler başka rivayetlerden istifadeyle şöyledir: Ebu'l-Anbes - Ebu'l-Adebbes - Ebu Merzuk - Ebu Galib. Bu isnaddaki isimlerin belirsizliği bir zaafiyettir. Diğer rivayetlerden tespit edilen isimlerden bir kısmı hadis alanında zayıf sayılmışlardır. İsnadda yer alan ve ismi bilinmeyen Ebu Merzuk hakkında (bir başka isnadda hocası konumundaki Ebu Galib ile birlikte) "Güvenilir ravilerin hadislerine aykırı hadis naklederken sika ravilerce desteklenmeyip ferd kaldıkları için hadisleri delil olmaz" (İbn Hibban, Mecruhin, III, 159), "Zayıftır (leyyin" ve "İsmi bilinmemektedir" (İbn Hacer, Takribü't-Tehzib, s. 672) denilmiştir. Ravilerden Ebü'l-Adebbes'in adı Tübey' b. Süleyman'dır. (İbn Ebi Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, II, 447). "Tanınmayan bir ravi" olarak nitelenmiştir (Zehebi, el-Muğni fi'd-duafa, s. 118). Ebu'l-Adebbes Meni b. Süleyman el-Esedi olduğu da söylenmiştir (İbn Hibban, Sikat, VI, 177). Kaynaklarda ilk görüş daha fazla yer almaktadır.

    Öneri Formu
71176 HM022535 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 518.


    Öneri Formu
64041 HM017042 İbn Hanbel, IV, 100


    Öneri Formu
66374 HM016955 İbn Hanbel, IV, 92


    Öneri Formu
66394 HM016970 İbn Hanbel, IV, 93


    Öneri Formu
72364 HM023082 İbn Hanbel, V, 317


    Öneri Formu
135033 TM001053 Tayâlisî, Müsned, I, 542


    Öneri Formu
271415 TM001053-2 Tayâlisî, Müsned, I, 542


Açıklama: Hadis, ferddir (garip). Hadisin ilk ravisi olan Enes b. Malik sahabi tabakasında tektir. Ondan hadisi aktaran ve kaynaklarda daha fazla ismi geçen ravi Humeyd b. Ebi Humeyd'dir. Bazı kaynaklarda bu tabakada Sabit el-Bünani ismi de yer almaktadır. Bu iki raviden hadisi Hammad b. Seleme almıştır ve kendi tabakasında tektir. Hadisi Hammad b. Seleme'den Afra, Abdurrahman b. Mehdi, Affan, Muhammed b. Müsenna ve Ebu Kamil Muzaffer b. Müdrik almıştır. Tirmizi, hadis hakkında "sahih hasen" hükmü vermiş ve "bu isnadının garip (ferd)" olduğunu belirtmiştir. Bu hadis şöyle yorumlanmıştır: "Üstad Ebu Hamid (el-Gazali) şöyle demiştir: "Eğer taraflar arasında gönül birliği oluşmuşsa birbiri için ayağa kalkmak, birbirinden özür dilemek ve birbirine övgüde bulunmak gibi haklar hafifler. Çünkü her ne kadar bunlar dostluk hukukuna dahil olsa da biraz da yabancılık ve külfet içerirler. Eğer taraflar arasında gönül birliği sağlanmışsa külfet halısı bütünüyle dürülür. Bu durumda muhatabına, sanki kendisi gibi davranır. Çünkü bu görünür edep halleri aslında içteki edebin ve kalp temizliğinin dışa vurumudur. Kalpler zaten temiz ise bu durumda kalptekini gösterme külfetine girilmez. Hasılı birisi için ayağa kalkmak ya da kalkmamak zamana, hale ve kişiye göre değişir" (Tıbi, el-Kaşif an hakaiki's-sünen, X, 3067).

    Öneri Formu
63214 HM013658 Ebubekir b. Ebi Şeybe, Musannef, V, 234; Ahmed b. Hanbel, Müsned, XIX, 350; XXI, 226; Buhari, Edebü'l-Müfred, s. 517; Tirmizi, Sünen, V, 90; Bezzar, Müsned, XIII, 188.


Açıklama: Hadis oldukça zayıftır. İsnad ferd-i mutlaktır (garip). Kaynaklardaki isnadları arasında çelişkiler (ızdırap) vardır (İsnadlardaki karmaşa için bk. Darekutni, el-İlelü'l-varide, XII, 268 vd.). Bazı isnadlarda Mis'ar ile Ebü'l-Adebbes arasında Ebü'l-Anbes yer almakta, aynı isnadlarda Ebu Merzuk'un hocası Ebu Galib olarak görülmektedir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 515; Ebu Davud, Sünen, VII, 516). İsnadda yer alan ve ismi bilinmeyen Ebu Merzuk hakkında (bir başka isnadda hocası konumundaki Ebu Galib ile birlikte) "Güvenilir ravilerin hadislerine aykırı hadis naklederken sika ravilerce desteklenmeyip ferd kaldıkları için hadisleri delil olmaz" (İbn Hibban, Mecruhin, III, 159), "Zayıftır (leyyin" ve "İsmi bilinmemektedir" (İbn Hacer, Takribü't-Tehzib, s. 672) denilmiştir. Ravilerden Ebü'l-Adebbes'in adı Tübey' b. Süleyman'dır. (İbn Ebi Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, II, 447). "Tanınmayan bir ravi" olarak nitelenmiştir (Zehebi, el-Muğni fi'd-duafa, s. 118). Ebu'l-Adebbes Meni b. Süleyman el-Esedi olduğu da söylenmiştir (İbn Hibban, Sikat, VI, 177). Kaynaklarda ilk görüş daha fazla yer almaktadır. Ebu'l-Adebbes'in hocası hakkında şüphe edilmiş ve zanna dayanılarak Ebu Halef adı verilmiştir. Bu da hadisin zaafiyetine sebep olmaktadır.

    Öneri Formu
71238 HM022554 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 538; Ebu Davud, Sünen, VII, 516.