63 Kayıt Bulundu.
Bize Hişam b. Halid ed-Dımaşkî, ona Velid (b. Müslim), ona Muaviye b. Ebu Sellâm, ona babası (Sellâm), ona da dedesi (Ebû Sellâm Mamtûr el-Habeşî), Hz. Peygamber'in (sav) ashabından bir kişiden şöyle rivayet etmiştir: "Cuheyne kabilesinden bir mahalleye baskın düzenlemiştik. Müslümanlardan bir kişi, onlardan bir kişiyle çarpıştı. Kılıcıyla ona hamle yaptı ama kılıç düşmanını ıskalayıp kendisine isabet etti. Rasulullah (sav) 'Ey Müslümanlar! O, sizin kardeşinizdir (yardım etsenize)' buyurdu. Orada bulunanlar hemen yanına koştular ancak onun öldüğünü gördüler. Rasulullah (sav), onu kanlı elbiseleriyle birlikte sardı, cenaze namazını kıldı ve defnetti. İnsanlar 'Ya Rasulallah! O, şehit midir?' diye sorduklarında, 'Evet, ben de ona şahidim' buyurdu." [Ebu Davud 'Bu rivayeti Muâviye kardeşinden, kardeşi de dedesinden nakletmiştir. Râvinin tam adı, Muaviye b. Sellâm b. Ebu Sellâm'dır' açıklamasında bulunmuştur.]
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (b. Sa'd), ona İbn Şihâb, ona da Abdurrahman b. Ka'b b. Malik, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Uhut şehitlerinden iki kişiyi, bir örtüyle defnediyordu. Kabre koyarken 'Hangisi Kur'an'ı daha çok biliyordu?' diye soruyor, kendisine bu iki şehitten biri işaret edilince, kabre önce onu yerleştiriyor ve 'Kıyamet Günü bu şehitlere ben şahitlik edeceğim' diyordu. Hz. Peygamber (sav) şehitlerin kanlarıyla defnedilmelerini istedi ve onların cenaze namazını kılmadı. O şehitler yıkanmadılar da."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys b. Sa'd, ona Yezid b. Ebu Habîb, ona da Ebu Hayr (Mersed b. Abdullah), Ukbe b. Âmir'in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine ölüye namaz kılar gibi (gıyabî) cenaze namazı kıldı. Sonra minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Ben, (Kevser Havuzu'nun başına) sizden önce varanım. Ben sizin üzerinizde bir şahidim. Vallahi şu anda Havuzumu görüyorum. Bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları - veya yeryüzünün anahtarları (Ravi hadisin lafzında şüphe etmiştir ve bu lafzı da ihtiyaten nakletmiştir)- verildi. Vallahi, benden sonra sizin Allah’a ortak koşacağınızdan korkmuyorum. Fakat dünya (malı) konusunda birbirinizle yarışa girmenizden korkuyorum.”