206 Kayıt Bulundu.
Bize Mekkî b. İbarahim, ona İbn Cüreyc, ona İbrahim b. Meysere, ona Amr b. Şerid şöyle rivayet etmiştir: "Bir defasında Sa'd b. Ebî Vakkas'ın yanında durmuştum. O sırada el-Misver b. Mahreme geldi ve elini benim bir omuzuma koydu. Bu sırada Hz. Peygamber'in âzâtlı kölesi Ebû Râfi' geldi ve 'Ey Sa'd, senin arsadaki iki evimi (satacağım), bunu sen satın al' dedi. Sa'd da, 'Vallahi ben onları satın almıyorum' dedi. el-Misver b. Mahreme hemen, 'Vallahi sen bu iki evi mutlaka almalısın!' dedi. Bunun üzerine Sa'd, Ebû Râfi'e, 'Vallahi ben sana taksit taksit olacak şekilde dört bin dirhemden fazla vermem' dedi. Ebû Râfi' de, 'Bu iki eve karşılık bana beş yüz dinar verildi. Eğer ben Hz. Peygamber'i (sav) "Komşu, (bir mülke) yakınlığı sebebiyle onu satın alma konusunda öncelikli hak sahibidir" buyururken işitmemiş olsaydım, ona karşılık beş yüz dinar teklif edilmiş olduğum halde, onu sana dört bin dirheme vermezdim, dedi. Sonra da o yeri Sa'd'a verdi."
Bize Abd b. Humeyd, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Ebû Seleme b. Abdurrahman, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Sınırlar konup yollar açılınca artık şuf’a hakkı yoktur." Ebû İsa dedi ki: Bu hadis hasen-sahihtir. Bazıları bu hadisi Ebû Seleme vasıtasıyla Rasûlullah'dan (sav) mürsel olarak da rivayet etmiştir. Rasûlullah’ın (sav) ashabından Ömer b. el-Hattab ve Osman b. Affan gibi bazı ilim adamlarının uygulaması da bu şekildedir. Tâbiîlerden Ömer b. Abdülaziz ve benzeri bazı fakihler de bu kanâattedirler. Medine alimleri de aynı görüştedirler; Yahya b. Saîd el-Ensârî, Rabîa b. Ebî Abdurrahman ve Malik b. Enes bunlar arasındadır. Şâfii, Ahmed ve İshak da aynı görüştedirler. Onlar şuf'a hakkını sadece ortaklar için öngörürler, ortak olmayanlara şuf'a hakkını tanımazlar. Rasûlullah’ın (sav) ashabından ve diğer ulemadan bazıları ise: “Şüf’a komşu için geçerlidir” demekte ve Rasûlullah’dan (sav) merfu olarak rivayet edilen şu hadisleri delil göstermektedirler: “Evin komşusu olan kişi, o evi almaya başkalarından daha çok hak sahibidir." "Komşu, komşu olduğu şeyi satın almaya başkalarından daha layıktır.” es-Sevrî, İbnu'l-Mübarek ve Kûfeliler bu görüştedirler.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişam b. Yusuf, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (as.) taksim edilmemiş her şeyde Şuf’a ile hükmetti. Sınırlar konup yollar açılınca, artık Şuf’a hakkına gerek görmedi." Bazı insanlar (Buharî, Ebu Hanîfe'yi kastediyor), "Şuf'a hakkı komşular içindir" dedi. Sonra bu zat, Şuf'a hakkının komşular için de var olduğunu ispat etmeye çalıştı, ancak bu meseledeki düşüncesini şu örnekle geçersiz kıldı: Bir şahıs, bir evi tamamen satın almak istese ve komşunun o evi şuf'a sebebiyle alacağından korksa, o evdeki yüz hisseden bir hisseyi satın alsa (böylece evin mâlikiyle ortak olur), sonra da bu ortaklığa dayanarak evin kalan hisselerini de alır. (Bu ortaklıktan dolayı ortaya çıkan şuf'a hakkı komşuluktan ortaya çıkan şuf'a hakkından daha önceliklidir.) Artık komşu için şuf'a hakkı kalmaz, çünkü onun şuf'a hakkı sadece ilk hisse için geçerli idi, diğer hisselerde geçerli değildir. Buna göre almak istediği komşusunun almasından korkan kişi için bu konuda çare (hîle) hakkı vardır!
Açıklama: Sahih li gayrihtir. Bu isnadın ravileri sikadır.
Açıklama: Sahih li gayrihtir. Bu isnadın ravileri sikadır.
Açıklama: Sahih li gayrihtir. Ravileri sikadır.