506 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said ve Halef b. Hişam el-Mukrî, onlara Abdullah b. Yahya et-Tev'em; (T) Bize Amr b. Avn, ona Ebu Yakub et-Tev'em, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona annesi ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) küçük abdestini bozdu. Arkasında su kabı ile bekleyen Hz. Ömer'e: "Bu nedir, Ey Ömer?" diye sordu. Hz. Ömer, abdest alacağınız sudur diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her bevledişimde bana abdest almak emredilmedi. Eğer böyle yapsaydım, (her bevilden sonra) abdest almak sünnet olurdu."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T); Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr ona da Urve b. Muğîra, babası Muğîra b. Şube'den şunu nakletmiştir: "Hz. Peygamber (sav), hacetini gidermek için çıktığında Muğîra de su dolu bir kapla onu takip etti ve hacetini giderince Hz. Peygamber'e (abdest alması için) su döktü. Peygamber (sav), mestlerine mesh ederek abdest aldı." [İbn Rumh'un rivayetinde hîne yerine hatta kelimesi kullanılmıştır.]
Bize Yahya b. Said, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Huzeyfe (ra) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber'le (sav) yoldaydık, yanımdan uzaklaştı ve bir topluluğun çöplerini attığı yere geldi. Ben de kendisinden uzaklaşmak istediğimde, benim yaklaşıp (kendisine siper olmamı) istedi. Geri gelip sırtına kadar yaklaştım (ve ona siper oldum.) O ayakta bevletti. Sonra benden su istedi ve abdest aldı ve mestleri üzerine de mesh etti.
Açıklama: عنزة ucu demirli mızrak anlamındadır. Hadiste değnek kastedilmiştir. Anlaşılan o ki, Enes ya da onun yaşlarında herhangi bir çocuk, Hz. Peygamber'e suyu göremeyecekleri bir yerden böyle bir değnek ile uzatıyorlardı. Hadiste bahsedilen olay, Hz. Peygamber'in o günkü şartlarda bile mümkün olduğunca su ile taharetlendiğini göstermektedir (İbn Battâl, Şerhu Sahîhi'l-Buhârî, Riyad 1423, II, 131).
Açıklama: Bazı rivayetlerde Enes'in getirdiği suyu Hz. Peygamber'in elini yıkaması ya da abdest alması için eline döktüğü ifade edilmektedir. البراز kelimesi açık geniş alan manasındadır. Tuvaletini yapmak için, insanlar görmesin diye uzak yerler gitmeyi ifade eder.Buna bağlı olarak büyük tuvalet anlamında da kullanılır. (Şerhu'n-Nevevî,III, 162-163)
Açıklama: Hubs ve habais erkek ve dişi şeytanlar olarak anlaşıldığı gibi necaset-i hafife ve ğalize olarak ta anlaşılmıştır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ
Bize İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem, onlara İsa b. Yunus, -İshak bize İsa haber verdi dedi-, ona el-A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona el-Mugîra b. Şube (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ihtiyaç gidermek için çıkmıştı. Geri dönünce onu su kabı ile karşıladım ve ona su döktüm. Önce ellerini yıkadı. Ardından yüzünü yıkadı. Sonra kollarını yıkamak istedi ama üzerindeki cübbe dar geldi, bu yüzden kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Sonra başını ve mestleri üzerine mesh etti. Sonra da bize namaz kıldırdı."